6762 sayılı TTK’nın 766. maddesi uyarınca taşıma akdinde
25 Şubat 20166102 sayılı TTK’nın 82/7’ye göre hak düşürücü sürenin başlangıcı ziyaın öğrenildiği tarihtir.
27 Ekim 2017Özü; Davalı vekili yargılama aşamasındaki beyanlarında, desteğin hatır için taşındığını ve olayda müterafik kusuru bulunduğunu savunmuştur. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda BK.’nun 43. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hâkim, tazminattan mutlaka indirme yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir.
T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
ESAS NO: 2014/12917
KARAR NO: 2016/5749
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 31/12/2013
NUMARASI : 2010/236-2013/624
DAVACI :……….. İsviçre Sigorta A.Ş.
DAVALI : ….
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 10.05.2016 Salı günü davalı asil ve vekili Av. … geldi. Davacı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı asil ve vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalının maliki ve işleteni olduğu aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğunu, araç 01.10.2005 tarihinde alkollü sürücü yönetiminde iken tek taraflı kaza gerçekleştiğini ve bu kazada yolcu Aras Ersan’ın yaralandığını, müvekkilinin 32.811,98 TL tedavi giderini 13.08.2007 tarihinde Aras Ersan’ın sağlık sigortacısına ödediğini, müvekkilinin ödenen meblağın davalıdan rücuen tahsili amacıyla icra takibi başlattığını, ancak davalının haksız olarak yapılan takibe itiraz ettiğini ileri sürerek davalının itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini, ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin aracını 20.07.2005 tarihinde noter kanalı ile Mavi Grup Tekstil İnşaat ve Gıda Sanayii İç Dış Tic.Ltd.Şti.’ne sattığını, bu nedenle işleten sıfatının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile Bakırköy 2. İcra Müdürlüğü’nün 2008/1226 sayılı takip dosyasında takibin 32.811,98 TL üzerinden devamına, bunun dışındaki davacının fazlaya dair talebinin ve icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı Hüseyin Cenk Doğan vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, kaza nedeniyle üçüncü kişiye ödeme yapan davacı zorunlu mali mesuliyet sigortacısının sürücünün alkollü olması sebebiyle kendi sigortalısına rücuen başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.Sorumluluk hukukunun amacı, zarar görenin uğramış olduğu gerçek zararı gidermek, kaybolan bir değeri yerine, nitelik veya nicelikçe benzer bir değeri koymaktır. Bu nedenle mahkemece davacının gerçek zararı belirlenerek hüküm altına alınmalıdır.Somut olayda, dava dışı Aras Ersan için davacının yaptığı ödeme ile ilgili olarak, yapılan tedavinin Aras Ersan’ın yaralanmasına uygun olup olmadığı hususunda bilirkişiden rapor aldırılması gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
3-Davalı vekili yargılama aşamasındaki beyanlarında, desteğin hatır için taşındığını ve olayda müterafik kusuru bulunduğunu savunmuştur. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda BK.’nun 43. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hâkim, tazminattan mutlaka indirme yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. O halde mahkemece, bu savunma üzerinde durularak, taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartları göz önüne alınarak araştırma ve inceleme yapılması gerekmektedir.
Somut olayda;
Dosya ile ekli ifade tutanaklarının incelenmesine göre, dava dışı Aras Ersan ile davacı sigorta şirketinin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu araç sürücüsü Yunus Kabaş’ın arkadaş oldukları ve olay günü eğlenmek maksadıyla birarada oldukları anlaşılmaktadır. Adli muayene raporuna göre ise, müteveffa sürücü 1.82 promil alkollüdür. Bu durumda, olayda hem hatır taşımasının var olduğu, hem de alkollü olan sürücünün aracına binen Aras Ersan’ın kazanın oluşumunda müterafik kusurlu olduğu hususu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, bu iki husus gözetilerek, hem hatır taşıması hem de müterafik kusur yönünden, belirlenen tazminattan takdir edilecek oranda hakkaniyete uygun olarak ayrı ayrı indirim yapılması gerekirken, yazılı şekilde davalının savunmasına itibar edilmeyerek ve ileri sürülen hususlar karar yerinde tartışılmayarak karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Hüseyin Cenk Doğan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı Hüseyin Cenk Doğan vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.350,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 10.05.2016 günü oybirliğiyle karar verildi.