İcra ve İflas Kanunu
4 Temmuz 2014Türkiye Cumhuriyeti Anayası
4 Temmuz 2014Avukatlık Kanunu
Kanun Numarası: 1136
Kabul Tarihi: 19/03/1969
Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: 07/04/1969
Yayımlandığı Resmi Gazete Sayısı: 13168
BİRİNCİ KISIM: Avukatlık ve Avukat
Avukatlığın mahiyeti:
Avukatlığın amacı:
İKİNCİ KISIM: Avukatlık Meslekine Kabul
Avukatlığa kabul şartları:
İstisnalar:
Avukatlığa kabulde engeller:
Baroya yazılma istemi:
Karar:
Redde veya kovuşturma sonuna kadar beklenmesine dair karara itiraz:
Avukatlık ruhsatnamesi ve yemin:
Ret kararının bildirilmesi:
ÜÇÜNCÜ KISIM: Yasak Haller
Avukatlıkla birleşemiyen işler:
Avukatlıkla birleşebilen işler:
Avukatın hakim veya savcı ile hısımlık veya evlilik münasebeti:
Bazı görevlerden ayrılanların avukatlık edememe yasağı:
DÖRDÜNCÜ KISIM: Staj
Genel olarak:
Aranacak şartlar:
Dilekçeye eklenecek belgeler :
İstemin ilanı:
Rapor:
Karar:
Stajın başlangıcı :
Yanında staj yapılacak avukat:
Stajın yapılması ve stajiyerin ödevleri:
Staj raporları:
Staj süresinin uzatılması:
Stajyerlerin yapabileceği işler(*)
Açıklama:
(*) “Stajiyerlerin vekalet alması:” olan madde başlığı, 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 15. maddesi ile metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
Stajiyerlere barolarca yapılacak yardım:
Sosyal yardım ve dayanışma fonu:
BEŞİNCİ KISIM: Avukatlık Sınavı
Sınav
Sınava gireceklerin tespiti
Sınavın şekli ve konuları
Sınav sonuçları
ALTINCI KISIM: Avukatın Hak ve Ödevleri
Genel olarak:
Yalnız avukatların yapabileceği işler:
Uzlaşma sağlama
Sır saklama:
İşin reddedildiğinin bildirilmesi:
İşin reddi zorunluluğu :
Avukatın dosya saklaması ve hapis hakkı:
Tazminat isteklerinde zamanaşımı:
Avukatın vekaletten çekilmesi:
Bir avukatın geçici olarak görevlendirilmesi:
Büro edinme zorunluluğu:
Avukatların birlikte veya avukatlık ortaklığı şeklinde çalışmaları(*)
Açıklama:
(*) “Ortak avukat bürosu halinde birlikte çalışma:” olan madde başlığı, 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 30. maddesi ile metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
Avukat bürosunda çalışabilecek kişiler:
İşlerin stajiyer veya sekreterle takibi, dava dosyalarının incelenmesi ve dosyadan örnek alma:
Çekişmeli hakları edinme yasağı:
Avukata çıkar karşılığında iş getirme :
Avukatların resmi kılığı:
Baroya ve avukatlara ayrılacak yer:
Danışma yapılması uygun olmıyan yerler:
Dosya tutmak:
Görüşmelere ait tutanak :
Sicil cüzdanları :
Reklam yasağı:
Örnek çıkarabilme ve tebligat yapabilme hakkı:
Avukata karşı işlenen suçlar:
Soruşturmaya yetkili Cumhuriyet Savcısı:
Kovuşturma izni, son soruşturmanın açılması kararı ve duruşmanın yapılacağı mahkeme :
İtiraz hakkı:
Suçüstü hali: (*)
Açıklama:
(*) “Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali” olan madde başlığı, 23/01/2008 kabul tarihli, 08/02/2008 tarih ve 26781 sayılı R.G.de yayımlanan 5728 sayılı Kanunun 332. maddesi ile metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
Görevi kötüye kullanma: (*)
Açıklama:
(*) “Görevi savsaklama ve kötüye kullanma” olan madde başlığı, 23/01/2008 kabul tarihli, 08/02/2008 tarih ve 26781 sayılı R.G.de yayımlanan 5728 sayılı Kanunun 333. maddesi ile metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
Avukatlık yetkilerinin başkaları tarafından kullanılmaması:
Baro yönetim kuruluna karşı özel görevler :
Baro keseneği: (*)
Açıklama:
(*) “Baro keseneğini ödememekte direnme:” olan madde başlığı, 18/02/2009 kabul tarihli, 28/02/2009 tarih ve 27155 (mük.) sayılı R.G.de yayımlanan 5838 sayılı Kanunun 28. maddesi ile metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
YEDİNCİ KISIM: Baro Levhası ve Avukatlar Listesi
Levhaya yazılma yükümlülüğü:
Avukatlığın sürekli olarak başka bölgede yapılması:
Başka baroya nakil:
Nakille ilgili inceleme ve istemin kabulü :
Nakil isteminin reddi:
Levhadan ve avukatlık ortaklığı sicilinden silme(*)
Açıklama:
(*) “Levhadan silinme:” olan kısım başlığı, 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 42. maddesi ile metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
Levhadan silinmeyi gerektiren haller :
Levhaya yeniden yazılma hakkı:
Bir daha yazılmamak üzere levhadan silinme:
Avukatlar listesi:
SEKİZİNCİ KISIM: Barolar
BİRİNCİ BÖLÜM: Genel Hükümler
Baroların kuruluş ve nitelikleri:
Baronun kurulması, organlarının görevden uzaklaştırılması ve görevlerine son verilmesi:(*)
Açıklama:
(*) Bu hükmün uygulanmasında Ek 4 üncü maddeye bakınız.
Görevlerin parasız oluşu ve bir kişide birleşemiyecek görevler:
İKİNCİ BÖLÜM: Baroların Organları (*)
Açıklama:
(*) Bu hükmün uygulanmasında Ek 3 üncü maddeye bakınız.
Organlar:
I – Baro genel kurulu:
Kuruluşu :
Görevleri :
Olağan toplantı:
Olağanüstü toplantı:
Toplantıya çağrı:
Genel kurul başkanlık divanı:
Toplantıya katılma yükümü:
Görüşme ve karar yeter sayısı :
Gündem dışı görüşme yasağı:
II- Baro yönetim kurulu :
Kuruluşu :
Seçilme yeterliği, engelleri ve seçimin şekli:
Seçim dönemi:
Seçim dönemi bitmeden ayrılma:
Toplantılar:
Toplantıya çağrı:
Yönetim kurulunun görevleri:
III – Baro başkanlığı;
Seçim ve seçim dönemi bitmeden ayrılma:
Görevleri:
IV – Baro başkanlık divanı:
Kuruluşu ve seçimi:
Başkanlık divanının görevleri:
Baro başkan yardımcısının görevleri:
Baro genel sekreterinin görevleri:
Baro saymanının görevleri:
V – Baro disiplin kurulu :
Kuruluşu :
Seçilme yeterliği ve engelleri:
Seçim dönemi:
Toplantılar:
Görevi:
VI – Baro denetleme kurulu:
Kuruluş ve görevi:
DOKUZUNCU KISIM: Türkiye Barolar Birliği (*)
Açıklama:
(*) Bu hükmün uygulanmasında Ek 3 üncü maddeye bakınız.
BİRİNCİ BÖLÜM: Genel Hükümler
Birliğin kuruluş ve nitelikleri:
Birliğin görevleri:
Yasaklar, mal edinme, protokoldeki yer, görevden uzaklaştırma ve göreve son verme:
Görevlerin ücretli oluşu:
İKİNCİ BÖLÜM: Birliğin Organları
Organlar:
I – Türkiye Barolar Birliği genel kurulu:
Kuruluşu:
Toplantılar:
Görüşme ve karar yeter sayısı:
Görevleri:
II – Türkiye Barolar Birliği yönetim kurulu:
Kuruluşu:
Seçim dönemi:
Toplantılar:
Görevleri:
III – Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı:
Seçim ve seçim dönemi bitmeden ayrılma:
Görevleri:
IV – Türkiye Barolar Birliği başkanlık divanı:
Kuruluşu ve seçimi:
Birlik başkanlık divanının görevleri:
Türkiye Barolar Birliği Başkan Yardımcılarının görevleri:
Türkiye Barolar Birliği Genel Sekreterinin görevleri:
Türkiye Barolar Birliği Saymanının görevleri:
V – Türkiye Barolar Birliği disiplin kurulu:
Kuruluşu:
Seçim dönemi:
Toplantılar:
Görevi:
VI – Türkiye Barolar Birliği denetleme kurulu:
Kuruluşu ve görevi:
ONUNCU KISIM: Disiplin İşlem ve Cezaları
Disiplin Cezalarının uygulanacağı haller:
Disiplin cezaları:
Cezaların uygulanma şekli:
Savunma hakkı:
Baroya yazılmadan önceki ve meslekten ayrıldıktan sonraki eylem ve davranışlar:
Kovuşturma yetkisi ve eksik üyelerin tamamlanması:
Ceza kovuşturmasının disiplin cezalarına tesiri:
Disiplin kovuşturmasının açılması:
Disiplin kovuşturmasına yer olmadığına dair kararlara itiraz:
Aynı eylemden dolayı yeniden inceleme:
Disiplin kurulunda duruşma:
Gıyapta duruşma:
Delillerin gösterilmesi ve incelenmesi:
Tanık ve bilirkişi dinlenmesi:
Duruşma tutanağı:
İstinabe talimatının yerine getirilmesi:
Tanık ve bilirkişinin çağrılması:
Disiplin kurulu üyelerinin reddi ve istinkafı:
Kararların tebliği:
İşten yasaklanma:
İşten yasaklanmanın zorunlu olduğu haller:
İşten yasaklanmanın hükümleri:
İşten yasaklanma kararının kaldırılması:
Disiplin kurulu kararına karşı itiraz:
Delillerin serbestçe takdiri, ceza vermenin amacı ve cezadan mahsup (*)
Açıklama:
(*) 158 inci maddenin başlığı 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 26 ncı maddesiyle değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
Kovuşturma ve ceza zamanaşımı:
Disiplin kararlarının uygulanması ve cezaların sicilden silinmesi:
Tanık ve bilirkişi gideri:
Para cezası veya giderlerin tahsili:
ONBİRİNCİ KISIM: Avukatlık Sözleşmesi(*)
Açıklama:
(*) “Avukatlık Ücreti” olan kısım başlığı, 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 76. maddesi ile metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
Avukatlık sözleşmesinin kapsamı(*)
Açıklama:
(*) “Avukatlık ücretinin serbestçe kararlaştırılması:” olan madde başlığı, 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 76. maddesi ile metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
Avukatlık ücreti(*)
Açıklama:
(*) “Ücret sözleşmesinin kapsamı:” olan madde başlığı, 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 77. maddesi ile metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
Ücret dolayısiyle müteselsil sorumluluk:
Avukatın hapis hakkı ve avukatlık ücretinin rüçhanlı bulunması:
Anlaşmazlıkların hakem yoluyla çözümü(*)
Açıklama:
(*) “Avukatlar tarafından açılacak avukatlık ücreti davaları:” olan madde başlığı, 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 80. maddesi ile metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
Avukatlık ücret tarifesinin hazırlanması:
Yargı mercilerine karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücretinin miktarı:
İşi sonuna kadar takip etme zorunluluğu ve başkasını tevkil:
İş sahibinin işi başka bir avukata vermesi:
Avukatlık ücretinin belli bir işe hasredilmesi:
Avukatın işi takipten vazgeçmesi, azli ve ücretin gününde ödenmemesi:
İş sahibinin adresi:
ONİKİNCİ KISIM: Adli Müzaheret
Adli yardımın kapsamı:(*)
Açıklama:
(*) “Adli müzaheret bürosu:” olan madde başlığı, 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 84. maddesi ile metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
Adli yardım bürosu:(*)
Açıklama:
(*) “Büronun açılması:” olan madde başlığı, 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 85. maddesi ile metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
Adli yardım istemi:(*)
Açıklama:
(*) “Büronun görevleri ve adli müzaherete memur avukat:” olan madde başlığı, 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 86. maddesi ile metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
Adli yardımın yapılışı:(*)
Açıklama:
(*) “Adli müzaheret için delil gösterme zorunluluğu:” olan madde başlığı, 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 87. maddesi ile metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
Büronun gelir ve giderleri:(*)
Açıklama:
(*) “Gelir ve gider:” olan madde başlığı, 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 88. maddesi ile metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
Yıllık çalışma raporu ve yönetmelik(*)
Açıklama:
(*) “Yıllık çalışma raporu:” olan madde başlığı, 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 89. maddesi ile metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
ONÜÇÜNCÜ KISIM: Çeşitli Hükümler
Yönetmelik:
Cumhuriyet savcılarına yapılacak tebligat:
Avukatlık kıdemine sayılacak hizmetler:
Davavekilleri hakkında uygulanacak hüküm:
Topluluk sigortasına girmeleri mutlak şekilde zorunlu olanlar:
Topluluk sigortasına girme zorunluğu şarta bağlı olanlar:
Topluluk sigortasına giremiyenler:
Prim borcunu ödememenin sonuçları:
Tip sözleşmenin hazırlanması ve topluluk sözleşmesine giriş:
Yürürlükten kaldırılan hükümler:
Değiştirilen kanun hükümleri hakkında:
1086 sayılı kanunun değiştirilen hükmü:
Emekliliğe tabi görevden önceki avukatlığın kıdeme sayılması:
Kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşekküllerinde görevli avukatlar:
Yurt dışında temsil:(*)
Açıklama:
(*) “Yurt dışına çıkma izni:” olan madde başlığı, 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 94. maddesi ile metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
Seçimlerin yapılması:
Denetim:
Geçici hükümler:
Kanunun yürürlük tarihi:
Kanunu yürüten makam:
Kanuna İşlenemeyen Hükümler
1) 22/01/1986 tarihli ve 3256 Sayılı Kanunun geçici maddeleri:
2) 02/05/2001 tarihli ve 4667 Sayılı Kanunun geçici maddeleri:
ÖZET SAYIŞTAY KARARLARI
3. Daire Kararları
Özet : Avukatlık Kanununun 167’nci maddesine göre, ücreti vekaletin limiti aşan kısmının ertesi yılda ödenmemesi konusunda hakem kurulu kararı mevcut olduğundan, bu karara saymanca uyulması gerektiğine ilişkin karar.
Balıkesir Belediyesi Saymanlığı 2003
Avukatlık Kanununun 167’nci maddesine göre, ücreti vekaletin limiti aşan kısmının ertesi yılda (2002’de) ödenmemesi konusunda hakem kurulu kararı mevcut olduğundan, bu karara saymanca uyulması gerektiğinden ve bu konuda sorumlulara sorumluluk yüklenemeyeceğinden ilişik bulunmadığına,
8. Daire Kararları
Özet : Belediye aleyhine hükmedilen avukatlık ücretinin zamanında ödenmemesi nedeniyle hesaplanan gecikme faizi ve icra masraflarının sorumlu memurlarca karşılanması gerekirken Belediye Bütçesinden karşılanması sonucu fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesi hakkında karar.
Bodrum Belediyesi Saymanlığı 2004
657.sayılı Devlet Memurları Kanununun 12 nci maddesinde; “Devlet Memurları, görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmek ve kendilerine teslim edilen Devlet malını korumak ve her an hizmete hazır halde bulundurmak için gerekli tedbirleri almak zorundadır.
Devlet memurunun kasıt, kusur, ihmal ve tedbirsizliği sonucu idare zarara uğratılmışsa, zararın ilgili memur tarafından rayiç bedel üzerinden ödenmesi esastır.” denilmektedir.
Belediye ve (X) İnşaatın taraf olduğu davada Belediye aleyhine hükmedilen avukatlık ücretinin zamanında ödenmemesi nedeniyle ilgilinin icra takibi yoluna başvurması sonucu gecikme faizi ve icra masrafı ödenmesine sebebiyet verilmiştir.
Belediye aleyhine hükmedilen avukatlık ücretinin zamanında ödenmemesi nedeniyle hesaplanan gecikme faizi ve icra masraflarının sorumlu memurlarca karşılanması gerekirken Belediye Bütçesinden karşılanması sonucu fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,
2. Daire Kararları
Özet : Belediye aleyhine sonuçlanan mahkeme kararının gereğini yerine getirmeyip tazminat davası açılmasına ve bunun sonucunda tazminat, faiz ve yargılama gideri ödenmesine sebebiyet verenlerin tespit edilerek haklarında rücu davası açılması gerektiği hakkında karar.
Aydın Belediyesi Saymanlığı 2003:
Otopark alanının imar değişikliği yapılarak ticaret alanına dönüştürülmesine ilişkin belediye meclis kararına karşı açılan davalar iptal ile sonuçlandığı halde, mahkeme kararının gereğini yerine getirmeyip tazminat davası açılmasına ve bunun sonucunda tazminat, faiz ve yargılama gideri ödenmesine sebebiyet verenlerin tespit edilerek haklarında rücu davası açılması için konunun İçişleri Bakanlığına yazılmasına,
4. Daire Kararları
Özet : Avukatlık hizmetlerinin süreklilik arz etmesi nedeniyle 2886 sayılı Kanunun 51/i maddesine göre hizmet alımı şeklinde yaptırılmasının mümkün bulunmadığına ve bu hizmetin 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4’üncü maddesinde belirtildiği üzere memurlar ve sözleşmeli personele gördürülmesinin uygun olacağına ilişkin karar.
Çorum Belediyesi Saymanlığı 1999
Avukatlık hizmetlerinin süreklilik arz etmesi nedeniyle 2886 sayılı Kanunun 51/i maddesine göre hizmet alımı şeklinde yaptırılmasının mümkün bulunmadığına ve bu hizmetin 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4’üncü maddesinde belirtildiği üzere memurlar ve sözleşmeli personele gördürülmesinin uygun olacağına, ayrıca Belediye ile avukatlar arasında düzenlenen sözleşmenin 657 sayılı Kanunun 4/b maddesi kapsamında değerlendirilerek İçişleri Bakanlığından izin alınması gerektiğine ve sözleşmede ödenecek ücretin aylık olarak belirtilmesi nedeniyle bu tutara ayrıca K.D.V. ilave edilemeyeceğinden, ödenen K.D.V. tutarının sorumlulara ödettirilmesine ve sözleşmenin İçişleri Bakanlığı onayı olmaksızın uygulanması nedeniyle konunun İçişleri Bakanlığına yazılmasına,
Özet : Belediyede tahsisli avukatlık kadrosu bulunmadığı gerekçesiyle piyasadan, sözleşme yapılmaksızın ve dolayısıyla İçişleri Bakanlığının izni alınmaksızın encümen kararıyla avukat çalıştırılması ve maaşının belediye bütçesinden ödenmesinin mevzuata aykırı olduğuna dair karar.
Büyükçekmece Kıraç Belediyesi Saymanlığı 2003:
Belediyede tahsisli avukatlık kadrosu bulunmadığı gerekçesiyle piyasadan, sözleşme yapılmaksızın ve dolayısıyla İçişleri Bakanlığının izni alınmaksızın encümen kararıyla avukat çalıştırılması ve maaşının belediye bütçesinden ödenmesinin mevzuata aykırı olduğuna,
7. Daire Kararları
Özet : Kadrolu avukatı bulunan Belediyede, aslî ve süreklilik arzeden avukatlık hizmetinin, 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 51/i maddesine göre hizmet alımı şeklinde yaptırılmasının mümkün bulunmadığına dair karar.
Kocaeli Gebze Belediyesi Saymanlığı 2003:
Kadrolu avukatı bulunan Belediyede, aslî ve süreklilik arzeden avukatlık hizmetinin, 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 51/i maddesine göre hizmet alımı şeklinde yaptırılmasının mümkün bulunmadığına, bu hizmetin 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4″üncü maddesinde öngörüldüğü üzere memurlar ve sözleşmeli personele gördürülmesinin uygun olacağına, Belediye ile avukat arasında düzenlenen sözleşmenin 657 sayılı Kanunun 4’üncü maddesi kapsamında değerlendirilerek 7/15754 sayılı “Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar’ın 14’üncü maddesi hükmü gereğince İçişleri Bakanlığından izin alması gerektiğine, ayrıca söz konusu sözleşmenin 1050 sayılı Muhasebe-î Umumiye Kanununun 50 ve 51’inci maddeleri hükümleri gereğince yıllara sâri olamayacağına ve bu nedenlerle sözleşme ücreti olarak ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,
Özet : Belediyede 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olarak çalışan avukatlara vekâlet ücretlerinin ödenmesinde 657 sayılı Kanunun 146’ncı maddesi ile getirilen, 600 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarının oniki katı sınırlamasına uyulması gerektiği hakkında karar.
Samsun Büyükşehir Belediyesi Saymanlığı 2003:
Belediyede 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olarak çalışan avukatlara vekâlet ücretlerinin ödenmesinde 657 sayılı Kanunun 146’ncı maddesi ile getirilen, 600 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarının oniki katı sınırlamasına uyulmaması sonucu, fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,
TEBLİĞLER
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi
Resmi Gazete Tarihi: 04/12/2001
Resmi Gazete Sayısı: 24603
Türkiye Barolar Birliği Başkanlığından:
GENEL HÜKÜMLER
Konu ve kapsam
Madde 1 – Bütün hukuki yardımlarda, avukat ile iş sahipleri arasında yazılı ücret sözleşmesi yapılmamış olan veya avukatlık ücretinin kanun gereği karşı tarafa yükletilmesi gereken durumlarda, Avukatlık Kanunu ve bu Tarife hükümleri uygulanır. Bu Tarifede belirlenen ücretlerin altında avukatlık ücreti kararlaştırılamaz.
Avukatlık Kanununun 167 nci maddesi gereğince görevlendirilecek Hakem Kurulu ücretlerinin tespitinde bu Tarifenin dördüncü kısmı hükümleri uygulanır.
Barolar
Madde 2 – 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 168 inci maddesine dayanılarak hazırlanan bu Tarife hükümleri bütün barolarda uygulanır.
Avukatlık ücretinin kapsadığı işler
Madde 3 – Bu Tarifede yazılı avukatlık ücreti kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemlerin karşılığıdır. Avukat tarafından takip edilen dava veya işle ilgili olarak düzenlenen dilekçe ve yapılan diğer işlemler ayrı ücreti gerektirmez. Hükümlerin tavzihine ilişkin istemlerin ret veya kabulü halinde de avukatlık ücretine hükmedilemez.
Ancak, icra takipleriyle, Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay ve Sayıştay’da temyizen ve bölge idare mahkemelerinde itirazen görülen işlerin duruşmaları ayrı ücreti gerektirir.
Avukatlık ücretinin aidiyeti, sınırları ve ortak veya değişik sebeple davanın reddinde davalıların avukatlık ücreti
Madde 4 – Yargı yerlerince avukata ait olmak üzere karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, Tarifede yazılı miktardan az ve üç katından çok olamaz. Bu ücretin belirlenmesinde, avukatın emeği, çabası, işin önemi niteliği ve davanın süresi göz önünde tutulur.
Müteselsilen sorumlu olanlar aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.
Birden çok avukat ile temsil
Madde 5 – Aynı hukuki yardımın birden çok avukat tarafından yapılması durumunda, karşı tarafa bir avukatlık ücretinden fazlası yükletilemez.
Ücretin tümünü haketme
Madde 6 – Hangi aşamada olursa olsun, dava ve icra takibini kabul eden avukat, Tarife hükümleri ile belirlenen ücretin tamamına hak kazanır.
Davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulhte ücret
Madde 7 – Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulh nedenleriyle; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonra giderilirse tamamına hükmolunur.
Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret
Madde 8 – Görevsizlik, yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davanın nakline veya davanın açılmamış sayılmasına; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce karar verilmesi durumunda, Tarifede yazılı ücretin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonraki aşamada ise tamamına hükmolunur.
Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti ikinci kısmın ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez.
Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.
Kanunlar gereği gönderme, yeni mahkemeler kurulması nedeniyle görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi durumunda avukatlık ücretine hükmedilmez.
Karşılık davada, davaların birleştirilmesinde ve ayrılmasında ücret
Madde 9 – Bir davanın takibi sırasında karşılık dava açılması, başka bir davanın bu davayla birleştirilmesi veya davaların ayrılması durumunda, her dava için ayrı ücrete hükmolunur.
Nafaka, kira tespiti ve tahliye davalarında ücret
Madde 10 – Tahliye davalarında bir yıllık kira bedeli tutarı, kira tespiti ve nafaka davalarında tespit olunan kira bedeli farkının veya hükmolunan nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden Tarifenin üçüncü kısmı gereğince hesaplanacak miktarın tamamı, vekalet ücreti olarak hükmolunur. Bu miktarlar, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenmiş bulunan ücretten az olamaz.
Nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemez.
Manevi tazminat davalarında ücret
Madde 11 – Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.
Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.
İcra ve iflas müdürlükleri ile tetkik merciinde ücret
Madde 12 – İcra ve iflas müdürlüklerindeki hukuki yardımlara ilişkin avukatlık ücreti, takip sonuçlanıncaya kadar yapılan bütün işlemlerin karşılığıdır. Bu ücret, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde icra dairelerindeki takipler için öngörülen ücretin 1/4’ünden az olamaz.
Aciz belgesi alınması, takibi sonuçlandıran işlemlerden sayılır.
İcra tetkik mercilerinde duruşma yapılırsa Tarife gereğince ayrıca avukatlık ücreti hükmedilir. Şu kadar ki bu ücret, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünün iki ve üç sıra numaralarında gösterilen iş ve davalarla ilgili hukuki yardımlara ilişkin olup, Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenecek avukatlık ücreti bu sıra numaralarında yazılı miktarları geçemez.
Nafaka ve tahliyeye ilişkin icra takiplerinde, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümündeki, tetkik mercilerinde açılan istihkak davalarında ise üçüncü kısımdaki ücretlere hükmedilir.
Borçlu itiraz süresi içerisinde borcunu öderse tarifeye göre belirlenecek ücretin dörtte üçü takdir edilir.
Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret
Madde 13 – Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Belirlenen bu ücret, sekizinci maddenin ikinci fıkrası, onuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onbirinci maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre tespit edilen ücretin 1/2’sinden az olamaz.
Ceza davalarında ücret
Madde 14 – Şahsi davalarda (CMUK 344) beraat kararı verilmesi durumunda, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre sanık vekili yararına avukatlık ücretine hükmolunur.
Şahsi dava veya kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete karar verilmiş ve şahsi hak isteminin bir bölümü kabul edilmiş ise, ret edilen miktar üzerinden sanık vekili yararına hükmedilecek avukatlık ücreti tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
Ceza hükmü taşıyan özel yasa, tüzük ve kararnamelere göre yalnız para cezasına hükmolunan davalarda tarifeye göre belirlenecek avukatlık ücreti hükmolunan para cezası tutarını geçemez.
466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanuna göre tazminat için ağır ceza mahkemelerine yapılan başvurularda, Tarifenin üçüncü kısmı gereğince avukatlık ücretine hükmedilir. Şu kadar ki, hükmedilecek bu ücret ikinci kısmın ikinci bölümünün onuncu sıra numarasındaki ücretten az olamaz.
Şahsi davacı veya davaya katılanın manevi tazminat istemiyle ilgili avukatlık ücretinin tespitinde onbirinci madde hükmü uygulanır.
Çocuk mahkemelerinde, suçun vasfına göre; sulh, asliye, ağır ceza mahkemeleri için, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde öngörülen maktu ücretlere ilişkin hükümler uygulanır.
Danıştay’da, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde görülen dava ve işlerde ücret
Madde 15 – Danıştay’da ilk derecede veya duruşmalı olarak temyiz yoluyla görülen dava ve işlerde, idari ve vergi dava daireleri genel kurulları ile dava dairelerinde, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde davaya cevap verme sürelerinin bitimine kadar anlaşmazlığın feragat ya da kabul nedenleriyle ortadan kalkması veya bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi durumunda tarifede yazılı ücretin yarısına, diğer durumlarda tamamına hükmedilir.
Ancak, yukarıdaki fıkraya göre hükmolunan avukatlık ücreti, davanın reddi dışında, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarı geçemez.
Şu kadar ki, dilekçelerin görevli mercie gönderilmesine veya dilekçenin reddine karar verilmesi durumunda avukatlık ücretine hükmolunmaz.
Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde görülen dava ve işlerde de yukarıdaki fıkralarda belirtilen hükümler uygulanır.
Uzlaşma tutanağının hazırlanmasında ücret
Madde 16 – Avukatlık Kanununun 35/A maddesinde sözü edilen uzlaşma tutanağının hazırlanmasında, konusu itibarıyla görevli mahkemeler için, bu Tarifenin ilgili kısımlarında belirlenen ücretin 1/2’si uygulanır.
Tahkimde ücret
Madde 17 – Hakem önünde yapılan her türlü hukuki yardımlarda da bu Tarife hükümleri uygulanır.
İş takibinde ücret
Madde 18 – Bu tarifeye göre iş takibi; yargı yetkisinin kullanılması ile ilgisi bulunmayan iş ve işlemlerin yapılabilmesi için, iş sahibi veya temsilci tarafından yerine getirilmesi kanunlara göre zorunlu olan iş ve işlemlerdir.
Tarifede yazılı iş takibi ücreti bir veya birden çok resmi daire, kurum veya kuruluşça yapılan çeşitli işlemleri içine alsa bile, o işin sonuçlanmasına kadar yapılan bütün hukuki yardımların karşılığıdır.
Dava vekili eliyle takip olunan işlerde ücret
Madde 19 – Dava vekilleri tarafından takip olunan dava ve işlerde de bu Tarife uygulanır.
Tarifede yazılı olmayan işlerde ücret
Madde 20 – Tarifede yazılı olmayan hukuki yardımlar için, işin niteliği göz önünde tutularak, Tarifedeki benzeri işlere göre ücret belirlenir.
Uygulanacak tarife
Madde 21 – Avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır.
Yürürlük
Madde 22 – Bu Tarife yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yeni Tarife yürürlüğe girinceye kadar bu Tarife hükümlerinin uygulanmasına devam edilir.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi
Resmi Gazete Tarihi: 28/11/2002
Resmi Gazete Sayısı: 24950
Türkiye Barolar Birliği Başkanlığından:
GENEL HÜKÜMLER
Konu ve kapsam
Madde 1 – Bütün hukuki yardımlarda avukat ile iş sahipleri arasında yazılı ücret sözleşmesi yapılmamış olan veya avukatlık ücretinin kanun gereği karşı tarafa yükletilmesi gereken durumlarda, Avukatlık Kanunu ve bu Tarife hükümleri uygulanır. Bu Tarifede belirlenen ücretlerin altında avukatlık ücreti kararlaştırılamaz.
Avukatlık Kanunu’nun 167 inci maddesi gereğince görevlendirilecek Hakem Kurulu ücretlerinin tespitinde bu tarifenin dördüncü kısmı hükümleri uygulanır.
Avukatlık ücretinin kapsadığı işler
Madde 2 – Bu Tarifede yazılı avukatlık ücreti kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemlerin karşılığıdır. Avukat tarafından takip edilen dava veya işle ilgili olarak düzenlenen dilekçe ve yapılan diğer işlemler ayrı ücreti gerektirmez. Hükümlerin tavzihine ilişkin istemlerin ret veya kabulü halinde de avukatlık ücretine hükmedilemez.
Ancak, icra takipleriyle, Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay ve Sayıştay’da temyizen ve bölge idare mahkemelerinde itirazen görülen işlerin duruşmaları ayrı ücreti gerektirir.
Avukatlık ücretinin aidiyeti, sınırları ve ortak veya değişik sebeple davanın reddinde davalıların avukatlık ücreti
Madde 3 – Yargı yerlerince avukata ait olmak üzere karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, ekli Tarifede yazılı miktardan az ve üç katından çok olamaz. Bu ücretin belirlenmesinde, avukatın emeği, çabası, işin önemi niteliği ve davanın süresi göz önünde tutulur.
Müteselsilen sorumlu olanlar aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.
Birden çok avukat ile temsil
Madde 4 – Aynı hukuki yardımın birden çok avukat tarafından yapılması durumunda, karşı tarafa bir avukatlık ücretinden fazlası yükletilemez.
Ücretin tümünü haketme
Madde 5 – Hangi aşamada olursa olsun, dava ve icra takibini kabul eden avukat, Tarife hükümleri ile belirlenen ücretin tamamına hak kazanır.
Davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulhte ücret
Madde 6 – Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulh nedenleriyle; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonra giderilirse tamamına hükmolunur.
Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret
Madde 7 – Görevsizlik, yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davanın nakline veya davanın açılmamış sayılmasına; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce karar verilmesi durumunda, Tarifede yazılı ücretin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonraki aşamada ise tamamına hükmolunur.
Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti ikinci kısmın ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez.
Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.
Kanunlar gereği gönderme, yeni mahkemeler kurulması nedeniyle görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi durumunda avukatlık ücretine hükmedilmez.
Karşılık davada, davaların birleştirilmesinde ve ayrılmasında ücret
Madde 8- Bir davanın takibi sırasında karşılık dava açılması, başka bir davanın bu davayla birleştirilmesi veya davaların ayrılması durumunda, her dava için ayrı ücrete hükmolunur.
Nafaka, kira tespiti ve tahliye davalarında ücret
Madde 9 – Tahliye davalarında bir yıllık kira bedeli tutarı, kira tespiti ve nafaka davalarında tespit olunan kira bedeli farkının veya hükmolunan nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden Tarifenin üçüncü kısmı gereğince hesaplanacak miktarın tamamı, vekalet ücreti olarak hükmolunur. Bu miktarlar, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenmiş bulunan ücretten az olamaz.
Nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemez.
Manevi tazminat davalarında ücret
Madde 10 – Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.
Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.
İcra ve iflas müdürlükleri ile tetkik merciinde ücret
Madde 11 – İcra ve İflas Müdürlüklerindeki hukuki yardımlara ilişkin avukatlık ücreti, takip sonuçlanıncaya kadar yapılan bütün işlemlerin karşılığıdır. Konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise Avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde icra dairelerindeki takipler için öngörülen ücretin 1/2 sinden az olamaz.
Aciz belgesi alınması, takibi sonuçlandıran işlemlerden sayılır.
İcra tetkik mercilerinde duruşma yapılırsa Tarife gereğince ayrıca avukatlık ücreti hükmedilir. Şu kadar ki bu ücret, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünün iki ve üç sıra numaralarında gösterilen iş ve davalarla ilgili hukuki yardımlara ilişkin olup, Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenecek avukatlık ücreti bu sıra numaralarında yazılı miktarları geçemez.
Nafaka ve tahliyeye ilişkin icra takiplerinde, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümündeki tetkik mercilerinde açılan istihkak davalarında ise üçüncü kısımdaki ücretlere hükmedilir.
Borçlu itiraz süresi içerisinde borcunu öderse tarifeye göre belirlenecek ücretin dörtte üçü taktir edilir.
Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret
Madde 12 – (Değişik madde: 30/12/2002 – 24979 s. R.G. Tarife/1. md)(*) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Belirlenen bu ücret, yedinci maddenin 2 inci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre tespit edilen ücretin 1/2’sinden az olamaz.
Ceza davalarında ücret
Madde 13 – Şahsi davalarda (CMUK 344) beraat kararı verilmesi durumunda, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre sanık vekili yararına avukatlık ücretine hükmolunur.
Şahsi dava veya kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete karar verilmiş ve şahsi hak isteminin bir bölümü kabul edilmiş ise, ret edilen miktar üzerinden sanık vekili yararına hükmedilecek avukatlık ücreti Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
Ceza hükmü taşıyan özel yasa, tüzük ve kararnamelere göre yalnız para cezasına hükmolunan davalarda tarifeye göre belirlenecek avukatlık ücreti hükmolunan para cezası tutarını geçemez.
466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanuna göre tazminat için Ağır Ceza Mahkemelerine yapılan başvurularda, Tarifenin üçüncü kısmı gereğince avukatlık ücretine hükmedilir. Şu kadar ki, hükmedilecek bu ücret ikinci kısmın ikinci bölümünün onuncu sıra numarasındaki ücretten az olamaz.
Şahsi davacı veya davaya katılanın manevi tazminat istemiyle ilgili avukatlık ücretinin tespitinde onbirinci madde hükmü uygulanır.
Çocuk mahkemelerinde, suçun vasfına göre; sulh, asliye, ağır ceza mahkemeleri için, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde öngörülen maktu ücretlere ilişkin hükümler uygulanır.
Danıştay’da, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde görülen dava ve işlerde ücret
Madde 14 – Danıştay’da ilk derecede veya duruşmalı olarak temyiz yoluyla görülen dava ve işlerde, idari ve vergi dava daireleri genel kurulları ile dava dairelerinde, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde davaya cevap verme sürelerinin bitimine kadar anlaşmazlığın feragat ya da kabul nedenleriyle ortadan kalkması veya bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi durumunda tarifede yazılı ücretin yarısına, diğer durumlarda tamamına hükmedilir.
Ancak, yukarıdaki fıkraya göre hükmolunan avukatlık ücreti, davanın reddi dışında, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarı geçemez.
Şu kadar ki, dilekçelerin görevli mercie gönderilmesine veya dilekçenin reddine karar verilmesi durumunda avukatlık ücretine hükmolunmaz.
Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde görülen dava ve işlerde de yukarıdaki fıkralarda belirtilen hükümler uygulanır.
Uzlaşma tutanağının hazırlanmasında ücret
Madde 15 – Avukatlık Kanununun 35/A maddesinde sözü edilen uzlaşma tutanağının hazırlanmasında, konusu itibarıyla görevli mahkemeler için, bu Tarifenin ilgili kısımlarında belirlenen ücretin 1/2 si uygulanır.
Tahkimde ücret
Madde 16 – Hakem önünde yapılan her türlü hukuki yardımlarda da bu Tarife hükümleri uygulanır.
İş takibinde ücret
Madde 17 – Bu tarifeye göre iş takibi; yargı yetkisinin kullanılması ile ilgisi bulunmayan iş ve işlemlerin yapılabilmesi için, iş sahibi veya temsilci tarafından yerine getirilmesi kanunlara göre zorunlu olan iş ve işlemlerdir.
Tarifede yazılı iş takibi ücreti bir veya birden çok resmi daire, kurum veya kuruluşça yapılan çeşitli işlemleri içine alsa bile, o işin sonuçlanmasına kadar yapılan bütün hukuki yardımların karşılığıdır.
Dava vekili eliyle takip olunan işlerde ücret
Madde 18 – Dava vekilleri tarafından takip olunan dava ve işlerde de bu Tarife uygulanır.
Tarifede yazılı olmayan işlerde ücret
Madde 19 – Tarifede yazılı olmayan hukuki yardımlar için, işin niteliği göz önünde tutularak, Tarifedeki benzeri işlere göre ücret belirlenir.
Uygulanacak tarife
Madde 20 – Avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır.
Katma değer vergisi
Madde 21 – Bu Tarifede yer alan ücretlere 3065 sayılı kanun hükümleri gereği Katma Değer Vergisi ayrıca ilave edilir.
Yürürlük
Madde 22 – Bu Tarife 04/12/2002 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Açıklama:
(*) 30/12/2002 tarih ve 24979 sayılı R.G.de yayımlanan “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tarife”nin 1. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 30/12/2002 tarih ve 24979 sayılı R.G.de yayımlanan “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tarife”nin 1. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 12 – Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Belirlenen bu ücret, sekizinci maddenin ikinci fıkrası, onuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onbirinci maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre tespit edilen ücretin 1/2’sinden az olamaz.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi
Resmi Gazete Tarihi: 04/12/2003
Resmi Gazete Sayısı: 25306
Türkiye Barolar Birliği Başkanlığından:
GENEL HÜKÜMLER
Konu ve Kapsam
Madde 1 – Bütün hukuki yardımlarda avukat ile iş sahipleri arasında yazılı ücret sözleşmesi yapılmamış olan veya avukatlık ücretinin kanun gereği karşı tarafa yükletilmesi gereken durumlarda, Avukatlık Kanunu ve bu Tarife hükümleri uygulanır. Bu Tarifede belirlenen ücretlerin altında avukatlık ücreti kararlaştırılamaz. Aksine yapılan sözleşmelerin ücrete ilişkin hükümleri geçersizdir.
Avukatlık Kanunu’nun 167 nci maddesi gereğince görevlendirilecek Hakem Kurulu ücretlerinin tespitinde bu tarifenin dördüncü kısmı hükümleri uygulanır.
Avukatlık ücretinin kapsadığı işler
Madde 2 – Bu Tarifede yazılı avukatlık ücreti kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemlerin karşılığıdır. Avukat tarafından takip edilen dava veya işle ilgili olarak düzenlenen dilekçe ve yapılan diğer işlemler ayrı ücreti gerektirmez. Hükümlerin tavzihine ilişkin istemlerin ret veya kabulü halinde de avukatlık ücretine hükmedilemez.
Ancak, icra takipleriyle, Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay ve Sayıştay’da temyizen ve bölge idare mahkemelerinde itirazen görülen işlerin duruşmaları ayrı ücreti gerektirir.
Avukatlık ücretinin aidiyeti, sınırları ve ortak veya değişik sebeple davanın reddinde davalıların avukatlık ücreti
Madde 3 – Yargı yerlerince avukata ait olmak üzere karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, ekli Tarifede yazılı miktardan az ve üç katından çok olamaz. Bu ücretin belirlenmesinde, avukatın emeği, çabası, işin önemi niteliği ve davanın süresi göz önünde tutulur.
Müteselsilen sorumlu olanlar aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.
Birden çok avukat ile temsil
Madde 4 – Aynı hukuki yardımın birden çok avukat tarafından yapılması durumunda, karşı tarafa bir avukatlık ücretinden fazlası yükletilemez.
Ücretin tümünü haketme
Madde 5 – Hangi aşamada olursa olsun, dava ve icra takibini kabul eden avukat, Tarife hükümleri ile belirlenen ücretin tamamına hak kazanır.
Davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulhte ücret
Madde 6 – Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulh nedenleriyle; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonra giderilirse tamamına hükmolunur.
Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret
Madde 7 – Görevsizlik, yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davanın nakline veya davanın açılmamış sayılmasına; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce karar verilmesi durumunda, Tarifede yazılı ücretin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonraki aşamada ise tamamına hükmolunur.
Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti ikinci kısmın ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez.
Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.
Kanunlar gereği gönderme, yeni mahkemeler kurulması nedeniyle görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi durumunda avukatlık ücretine hükmedilmez.
Karşılık davada, davaların birleştirilmesinde ve ayrılmasında ücret
Madde 8 – Bir davanın takibi sırasında karşılık dava açılması, başka bir davanın bu davayla birleştirilmesi veya davaların ayrılması durumunda, her dava için ayrı ücrete hükmolunur.
Nafaka, kira tespiti ve tahliye davalarında ücret
Madde 9 – Tahliye davalarında bir yıllık kira bedeli tutarı, kira tespiti ve nafaka davalarında tespit olunan kira bedeli farkının veya hükmolunan nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden Tarifenin üçüncü kısmı gereğince hesaplanacak miktarın tamamı, vekalet ücreti olarak hükmolunur. Bu miktarlar, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenmiş bulunan ücretten az olamaz.
Nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemez.
Manevi tazminat davalarında ücret
Madde 10 – Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.
Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.
İcra ve iflas müdürlükleri ile tetkik merciinde ücret
Madde 11 – İcra ve İflas Müdürlüklerindeki hukuki yardımlara ilişkin avukatlık ücreti, takip sonuçlanıncaya kadar yapılan bütün işlemlerin karşılığıdır. Konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde icra dairelerindeki takipler için öngörülen ücretin 1/2 sinden az olamaz.
Aciz belgesi alınması, takibi sonuçlandıran işlemlerden sayılır.
İcra tetkik mercilerinde duruşma yapılırsa Tarife gereğince ayrıca avukatlık ücreti hükmedilir. Şu kadar ki bu ücret, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünün iki ve üç sıra numaralarında gösterilen iş ve davalarla ilgili hukuki yardımlara ilişkin olup, Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenecek avukatlık ücreti bu sıra numaralarında yazılı miktarları geçemez.
Nafaka ve tahliyeye ilişkin icra takiplerinde, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümündeki tetkik mercilerinde açılan istihkak davalarında ise üçüncü kısımdaki ücretlere hükmedilir.
Borçlu itiraz süresi içerisinde borcunu öderse tarifeye göre belirlenecek ücretin dörtte üçü takdir edilir.
Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret
Madde 12 – Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Belirlenen bu ücret, yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre tespit edilen ücretten az olamaz.
Ceza davalarında ücret
Madde 13 – Şahsi davalarda (CMUK 344) beraat kararı verilmesi durumunda, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre sanık vekili yararına avukatlık ücretine hükmolunur.
Şahsi dava veya kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete karar verilmiş ve şahsi hak isteminin bir bölümü kabul edilmiş ise, ret edilen miktar üzerinden sanık vekili yararına hükmedilecek avukatlık ücreti Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
Ceza hükmü taşıyan özel yasa, tüzük ve kararnamelere göre yalnız para cezasına hükmolunan davalarda tarifeye göre belirlenecek avukatlık ücreti hükmolunan para cezası tutarını geçemez.
466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanuna göre tazminat için Ağır Ceza Mahkemelerine yapılan başvurularda, Tarifenin üçüncü kısmı gereğince avukatlık ücretine hükmedilir. Şu kadar ki, hükmedilecek bu ücret ikinci kısmın ikinci bölümünün onuncu sıra numarasındaki ücretten az olamaz.
Şahsi davacı veya davaya katılanın manevi tazminat istemiyle ilgili avukatlık ücretinin tespitinde onuncu madde hükmü uygulanır.
Çocuk mahkemelerinde, suçun vasfına göre; sulh, asliye, ağır ceza mahkemeleri için, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde öngörülen maktu ücretlere ilişkin hükümler uygulanır.
Danıştay’da, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde görülen dava ve işlerde ücret
Madde 14 – Danıştay’da ilk derecede veya duruşmalı olarak temyiz yoluyla görülen dava ve işlerde, idari ve vergi dava daireleri genel kurulları ile dava dairelerinde, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde davaya cevap verme sürelerinin bitimine kadar anlaşmazlığın feragat ya da kabul nedenleriyle ortadan kalkması veya bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi durumunda tarifede yazılı ücretin yarısına, diğer durumlarda tamamına hükmedilir.
Şu kadar ki, dilekçelerin görevli mercie gönderilmesine veya dilekçenin reddine karar verilmesi durumunda avukatlık ücretine hükmolunmaz.
Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde görülen dava ve işlerde de yukarıdaki fıkralarda belirtilen hükümler uygulanır.
Uzlaşma tutanağının hazırlanmasında ücret
Madde 15 – Avukatlık Kanununun 35/A maddesinde sözü edilen uzlaşma tutanağının hazırlanmasında, konusu itibarıyla görevli mahkemeler için, bu Tarifenin ilgili kısımlarında belirlenen ücretin 1/2 si uygulanır.
Tahkimde ücret
Madde 16 – Hakem önünde yapılan her türlü hukuki yardımlarda da bu Tarife hükümleri uygulanır.
İş takibinde ücret
Madde 17 – Bu tarifeye göre iş takibi; yargı yetkisinin kullanılması ile ilgisi bulunmayan iş ve işlemlerin yapılabilmesi için, iş sahibi veya temsilci tarafından yerine getirilmesi kanunlara göre zorunlu olan iş ve işlemlerdir.
Tarifede yazılı iş takibi ücreti bir veya birden çok resmi daire, kurum veya kuruluşça yapılan çeşitli işlemleri içine alsa bile, o işin sonuçlanmasına kadar yapılan bütün hukuki yardımların karşılığıdır.
Dava vekili eliyle takip olunan işlerde ücret
Madde 18 – Dava vekilleri tarafından takip olunan dava ve işlerde de bu Tarife uygulanır.
Tarifede yazılı olmayan işlerde ücret
Madde 19 – Tarifede yazılı olmayan hukuki yardımlar için, işin niteliği göz önünde tutularak, Tarifedeki benzeri işlere göre ücret belirlenir.
Uygulanacak tarife
Madde 20 – Avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır.
Yürürlük
Madde 21 – Bu Tarife yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi
Resmi Gazete Tarihi: 04/12/2004
Resmi Gazete Sayısı: 25660
Türkiye Barolar Birliği Başkanlığından
Genel Hükümler
Konu ve kapsam
Madde 1 – Bütün hukuki yardımlarda avukat ile iş sahipleri arasında yazılı ücret sözleşmesi yapılmamış olan veya avukatlık ücretinin kanun gereği karşı tarafa yükletilmesi gereken durumlarda, Avukatlık Kanunu ve bu Tarife hükümleri uygulanır. Bu Tarifede belirlenen ücretlerin altında avukatlık ücreti kararlaştırılamaz. Aksine yapılan sözleşmelerin ücrete ilişkin hükümleri geçersiz olup, ücrete ilişkin olarak bu tarife hükümleri uygulanır.
Avukatlık ücretinin kapsadığı işler
Madde 2 – Bu Tarifede yazılı avukatlık ücreti kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemlerin karşılığıdır. Avukat tarafından takip edilen dava veya işle ilgili olarak düzenlenen dilekçe ve yapılan diğer işlemler ayrı ücreti gerektirmez. Hükümlerin tavzihine ilişkin istemlerin ret veya kabulü halinde de avukatlık ücretine hükmedilemez.
Buna karşılık, icra takipleriyle, Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay ve Sayıştay’da temyizen ve bölge idare mahkemelerinde itirazen görülen işlerin duruşmaları ayrı ücreti gerektirir.
Avukatlık ücretinin aidiyeti, sınırları ve ortak veya değişik sebeple davanın reddinde davalıların avukatlık ücreti
Madde 3 – Yargı yerlerince avukata ait olmak üzere karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, ekli Tarifede yazılı miktardan az ve üç katından çok olamaz. Bu ücretin belirlenmesinde, avukatın emeği, çabası, işin önemi, niteliği ve davanın süresi göz önünde tutulur.
Müteselsilen sorumlu olanlar aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.
Birden çok avukat ile temsil
Madde 4 – Aynı hukuki yardımın birden çok avukat tarafından yapılması durumunda, karşı tarafa bir avukatlık ücretinden fazlası yükletilemez.
Ücretin tümünü haketme
Madde 5 – Hangi aşamada olursa olsun, dava ve icra takibini kabul eden avukat, Tarife hükümleri ile belirlenen ücretin tamamına hak kazanır.
Davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulhte ücret
Madde 6 – Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulh nedenleriyle; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonra giderilirse tamamına hükmolunur.
Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret
Madde 7 – Görevsizlik, yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davanın nakline veya davanın açılmamış sayılmasına; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce karar verilmesi durumunda, Tarifede yazılı ücretin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonraki aşamada ise tamamına hükmolunur.
Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti ikinci kısmın ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez.
Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.
Kanunlar gereği gönderme, yeni mahkemeler kurulması nedeniyle görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi durumunda avukatlık ücretine hükmedilmez.
Karşılık davada, davaların birleştirilmesinde ve ayrılmasında ücret
Madde 8 – Bir davanın takibi sırasında karşılık dava açılması, başka bir davanın bu davayla birleştirilmesi veya davaların ayrılması durumunda, her dava için ayrı ücrete hükmolunur.
Nafaka, kira tespiti ve tahliye davalarında ücret
Madde 9 – Tahliye davalarında bir yıllık kira bedeli tutarı, kira tespiti ve nafaka davalarında tespit olunan kira bedeli farkının veya hükmolunan nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden Tarifenin üçüncü kısmı gereğince hesaplanacak miktarın tamamı, vekalet ücreti olarak hükmolunur. Bu miktarlar, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenmiş bulunan ücretten az olamaz.
Nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemez.
Manevi tazminat davalarında ücret
Madde 10 – Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.
Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.
İcra ve iflas müdürlükleri ile icra mahkemelerinde ücret
Madde 11 – İcra ve iflas Müdürlüklerindeki hukuki yardımlara ilişkin avukatlık ücreti, takip sonuçlanıncaya kadar yapılan bütün işlemlerin karşılığıdır. Konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde icra dairelerindeki takipler için öngörülen ücretten az olamaz.
Aciz belgesi alınması, takibi sonuçlandıran işlemlerden sayılır.
İcra mahkemelerinde duruşma yapılırsa Tarife gereğince ayrıca avukatlık ücreti hükmedilir. Şu kadar ki bu ücret, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünün iki ve üç sıra numaralarında gösterilen iş ve davalarla ilgili hukuki yardımlara ilişkin olup, Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenecek avukatlık ücreti bu sıra numaralarında yazılı miktarları geçemez.
Nafaka ve tahliyeye ilişkin icra takiplerinde, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümündeki, icra mahkemelerinde açılan istihkak davalarında ise üçüncü kısımdaki ücretlere hükmedilir.
Borçlu itiraz süresi içerisinde borcunu öderse tarifeye göre belirlenecek ücretin dörtte üçü takdir edilir.
Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret
Madde 12 – Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Belirlenen bu ücret, yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre tespit edilen ücretten az olamaz.
Ceza davalarında ücret
Madde 13 – Şahsi davalarda (CMUK 344) beraat kararı verilmesi durumunda, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre sanık vekili yararına avukatlık ücretine hükmolunur.
Şahsi dava veya kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete karar verilmiş ve şahsi hak isteminin bir bölümü kabul edilmiş ise, ret edilen miktar üzerinden sanık vekili yararına hükmedilecek avukatlık ücreti Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
Ceza hükmü taşıyan özel yasa, tüzük ve kararnamelere göre yalnız para cezasına hükmolunan davalarda tarifeye göre belirlenecek avukatlık ücreti hükmolunan para cezası tutarını geçemez.
466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanuna göre tazminat için Ağır Ceza Mahkemelerine yapılan başvurularda, Tarifenin üçüncü kısmı gereğince avukatlık ücretine hükmedilir. Şu kadar ki, hükmedilecek bu ücret ikinci kısmın ikinci bölümünün onuncu sıra numarasındaki ücretten az olamaz.
Şahsi davacı veya davaya katılanın manevi tazminat istemiyle ilgili avukatlık ücretinin tespitinde onuncu madde hükmü uygulanır.
Çocuk mahkemelerinde, suçun vasfına göre; sulh, asliye, ağır ceza mahkemeleri için, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde öngörülen maktu ücretlere ilişkin hükümler uygulanır.(*)
Danıştayda, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde görülen dava ve işlerde ücret
Madde 14 – Danıştay’da ilk derecede veya duruşmalı olarak temyiz yoluyla görülen dava ve işlerde, idari ve vergi dava daireleri genel kurulları ile dava dairelerinde, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde davaya cevap verme sürelerinin bitimine kadar anlaşmazlığın feragat ya da kabul nedenleriyle ortadan kalkması veya bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi durumunda tarifede yazılı ücretin yarısına, diğer durumlarda tamamına hükmedilir.
Şu kadar ki, dilekçelerin görevli mercie gönderilmesine veya dilekçenin reddine karar verilmesi durumunda avukatlık ücretine hükmolunmaz.
Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde görülen dava ve işlerde de yukarıdaki fıkralarda belirtilen hükümler uygulanır.
Uzlaşma tutanağının hazırlanmasında ücret
Madde 15 – Avukatlık Kanununun 35/A maddesinde sözü edilen uzlaşma tutanağının hazırlanmasında, konusu itibarıyla görevli mahkemeler için, bu Tarifenin ilgili kısımlarında belirlenen ücretin 1/2 si uygulanır.
Tahkimde ücret
Madde 16 – Hakem önünde yapılan her türlü hukuki yardımlarda da bu Tarife hükümleri uygulanır.
İş takibinde ücret
Madde 17 – Bu tarifeye göre iş takibi; yargı yetkisinin kullanılması ile ilgisi bulunmayan iş ve işlemlerin yapılabilmesi için, iş sahibi veya temsilci tarafından yerine getirilmesi kanunlara göre zorunlu olan iş ve işlemlerdir.
Tarifede yazılı iş takibi ücreti bir veya birden çok resmi daire, kurum veya kuruluşça yapılan çeşitli işlemleri içine alsa bile, o işin sonuçlanmasına kadar yapılan bütün hukuki yardımların karşılığıdır.
Dava vekili eliyle takip olunan işlerde ücret
Madde 18 – Dava vekilleri tarafından takip olunan dava ve işlerde de bu Tarife uygulanır.
Tarifede yazılı olmayan işlerde ücret
Madde 19 – Tarifede yazılı olmayan hukuki yardımlar için, işin niteliği göz önünde tutularak, Tarifedeki benzeri işlere göre ücret belirlenir.
Uygulanacak tarife
Madde 20 – Avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır.
Yürürlük
Madde 21 – Bu Tarife yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
TARİFE’yi Word Formatında İndirmek İçin Tıklayınız…
Açıklama:
(*) 03/07/2005 kabul tarihli, 15/07/2005 tarih ve 25876 sayılı R.G.de yayımlanan 5395 sayılı Kanunun 48. maddesi gereğince, mevzuatta 2253 sayılı Kanuna yapılmış olan atıflar, 5395 sayılı “Çocuk Koruma Kanunu”na yapılmış sayılır.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi
Resmi Gazete Tarihi: 04/12/2005
Resmi Gazete Sayısı: 26013
Türkiye Barolar Birliği Başkanlığından:
GENEL HÜKÜMLER
Konu ve kapsam
Madde 1 – Bütün hukuki yardımlarda avukat ile iş sahipleri arasında yazılı ücret sözleşmesi yapılmamış olan veya avukatlık ücretinin kanun gereği karşı tarafa yükletilmesi gereken durumlarda, Avukatlık Kanunu ve bu Tarife hükümleri uygulanır. Bu Tarifede belirlenen ücretlerin altında avukatlık ücreti kararlaştırılamaz. Aksine yapılan sözleşmelerin ücrete ilişkin hükümleri geçersiz olup, ücrete ilişkin olarak bu tarife hükümleri uygulanır.
Avukatlık ücretinin kapsadığı işler
Madde 2 – Bu Tarifede yazılı avukatlık ücreti kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemler ile uzlaştırıcılık ücreti karşılığıdır. Avukat tarafından takip edilen dava veya işle ilgili olarak düzenlenen dilekçe ve yapılan diğer işlemler ayrı ücreti gerektirmez. Hükümlerin tavzihine ilişkin istemlerin ret veya kabulü halinde de avukatlık ücretine hükmedilemez.
Buna karşılık, icra takipleriyle, Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay ve Sayıştay’da temyizen ve bölge idare mahkemelerinde itirazen görülen işlerin duruşmaları ayrı ücreti gerektirir.
Avukatlık ücretinin aidiyeti, sınırları ve ortak veya değişik sebeple davanın reddinde davalıların avukatlık ücreti
Madde 3 – Yargı yerlerince avukata ait olmak üzere karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, ekli Tarifede yazılı miktardan az ve üç katından çok olamaz. Bu ücretin belirlenmesinde, avukatın emeği, çabası, işin önemi niteliği ve davanın süresi göz önünde tutulur.
Müteselsilen sorumlu olanlar aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.
Birden çok avukat ile temsil
Madde 4 – Aynı hukuki yardımın birden çok avukat tarafından yapılması durumunda, karşı tarafa bir avukatlık ücretinden fazlası yükletilemez.
Ücretin tümünü haketme
Madde 5 – Hangi aşamada olursa olsun, dava ve icra takibini kabul eden avukat, Tarife hükümleri ile belirlenen ücretin tamamına hak kazanır.
Davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulhte ücret
Madde 6 – Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulh nedenleriyle; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonra giderilirse tamamına hükmolunur.
Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret
Madde 7 – Görevsizlik, yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davanın nakline veya davanın açılmamış sayılmasına; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce karar verilmesi durumunda, Tarifede yazılı ücretin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonraki aşamada ise tamamına hükmolunur.
Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti ikinci kısmın ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez.
Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen şartının yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.
Kanunlar gereği gönderme, yeni mahkemeler kurulması nedeniyle görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi durumunda avukatlık ücretine hükmedilmez.
Karşılık davada, davaların birleştirilmesinde ve ayrılmasında ücret
Madde 8 – Bir davanın takibi sırasında karşılık dava açılması, başka bir davanın bu davayla birleştirilmesi veya davaların ayrılması durumunda, her dava için ayrı ücrete hükmolunur.
Nafaka, kira tespiti ve tahliye davalarında ücret
Madde 9 – Tahliye davalarında bir yıllık kira bedeli tutarı, kira tespiti ve nafaka davalarında tespit olunan kira bedeli farkının veya hükmolunan nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden Tarifenin üçüncü kısmı gereğince hesaplanacak miktarın tamamı, vekalet ücreti olarak hükmolunur. Bu miktarlar, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenmiş bulunan ücretten az olamaz.
Nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemez.
Manevi tazminat davalarında ücret
Madde 10 – Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.
Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.
İcra ve iflas müdürlükleri ile icra mahkemelerinde ücret
Madde 11 – İcra ve İflas Müdürlüklerindeki hukuki yardımlara ilişkin avukatlık ücreti, takip sonuçlanıncaya kadar yapılan bütün işlemlerin karşılığıdır. Konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde icra dairelerindeki takipler için öngörülen ücretten az olamaz.
Aciz belgesi alınması, takibi sonuçlandıran işlemlerden sayılır.
İcra mahkemelerinde duruşma yapılırsa Tarife gereğince ayrıca avukatlık ücreti hükmedilir. Şu kadar ki bu ücret, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünün iki ve üç sıra numaralarında gösterilen iş ve davalarla ilgili hukuki yardımlara ilişkin olup, Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenecek avukatlık ücreti bu sıra numaralarında yazılı miktarları geçemez.
Nafaka ve tahliyeye ilişkin icra takiplerinde, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümündeki, icra mahkemelerinde açılan istihkak davalarında ise üçüncü kısımdaki ücretlere hükmedilir.
Borçlu itiraz süresi içerisinde borcunu öderse tarifeye göre belirlenecek ücretin dörtte üçü takdir edilir.
Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret
Madde 12 – Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Belirlenen bu ücret, yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre tespit edilen ücretten az olamaz.
Ceza davalarında ücret
Madde 13 – Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete karar verilmiş ve şahsi hak isteminin bir bölümü kabul edilmiş ise, ret edilen miktar üzerinden sanık vekili yararına hükmedilecek avukatlık ücreti Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
Ceza hükmü taşıyan özel yasa, tüzük ve kararnamelere göre yalnız para cezasına hükmolunan davalarda tarifeye göre belirlenecek avukatlık ücreti hükmolunan para cezası tutarını geçemez.
CMK 141 ve devamı maddelerine göre tazminat için Ağır Ceza Mahkemelerine yapılan başvurularda, Tarifenin üçüncü kısmı gereğince avukatlık ücretine hükmedilir. Şu kadar ki, hükmedilecek bu ücret ikinci kısmın ikinci bölümünün onuncu sıra numarasındaki ücretten az olamaz.
Davaya katılanın manevi tazminat istemiyle ilgili avukatlık ücretinin tespitinde onuncu madde hükmü uygulanır.
Çocuk mahkemelerinde, suçun vasfına göre; sulh, asliye, ağır ceza mahkemeleri için, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde öngörülen maktu ücretlere ilişkin hükümler uygulanır.
Danıştayda, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde görülen dava ve işlerde ücret
Madde 14 – Danıştay’da ilk derecede veya duruşmalı olarak temyiz yoluyla görülen dava ve işlerde, idari ve vergi dava daireleri genel kurulları ile dava dairelerinde, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde davaya cevap verme sürelerinin bitimine kadar anlaşmazlığın feragat ya da kabul nedenleriyle ortadan kalkması veya bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi durumunda tarifede yazılı ücretin yarısına, diğer durumlarda tamamına hükmedilir.
Şu kadar ki, dilekçelerin görevli mercie gönderilmesine veya dilekçenin reddine karar verilmesi durumunda avukatlık ücretine hükmolunmaz.
Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde görülen dava ve işlerde de yukarıdaki fıkralarda belirtilen hükümler uygulanır.
Uzlaşma tutanağının hazırlanmasında ücret
Madde 15 – Avukatlık Kanununun 35/A maddesinde sözü edilen uzlaşma tutanağının hazırlanmasında, konusu itibarıyla görevli mahkemeler için, bu Tarifenin ilgili kısımlarında belirlenen ücretin 1/2 si uygulanır.
Tahkimde ücret
Madde 16 – Hakem önünde yapılan her türlü hukuki yardımlarda da bu Tarife hükümleri uygulanır.
İş takibinde ücret
Madde 17 – Bu tarifeye göre iş takibi; yargı yetkisinin kullanılması ile ilgisi bulunmayan iş ve işlemlerin yapılabilmesi için, iş sahibi veya temsilci tarafından yerine getirilmesi kanunlara göre zorunlu olan iş ve işlemlerdir.
Tarifede yazılı iş takibi ücreti bir veya birden çok resmi daire, kurum veya kuruluşça yapılan çeşitli işlemleri içine alsa bile, o işin sonuçlanmasına kadar yapılan bütün hukuki yardımların karşılığıdır.
Dava vekili eliyle takip olunan işlerde ücret
Madde 18 – Dava vekilleri tarafından takip olunan dava ve işlerde de bu Tarife uygulanır.
Tarifede yazılı olmayan işlerde ücret
Madde 19 – Tarifede yazılı olmayan hukuki yardımlar için, işin niteliği göz önünde tutularak, Tarifedeki benzeri işlere göre ücret belirlenir.
Uygulanacak tarife
Madde 20 – Avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır.
Yürürlük
Madde 21 – Bu Tarife yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
TARİFE’yi Word Formatında İndirmek İçin Tıklayınız…
Açıklama:
(*) Danıştay 8. Dairesinin 03/12/2006 tarih ve 2006/76 Esas, 2006/4896 Karar Sayılı kararıyla, tarifenin Dördüncü Bölümünün 2. maddesi iptal edilmiştir.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi
Resmi Gazete Tarihi: 13/12/2006
Resmi Gazete Sayısı: 26375
Türkiye Barolar Birliği Başkanlığından
GENEL HÜKÜMLER
Konu ve kapsam
Madde 1 – (1) Bütün hukuki yardımlarda avukat ile iş sahipleri arasında geçerli ücret sözleşmesi yapılmamış olan veya avukatlık ücretinin kanun gereği karşı tarafa yükletilmesi gereken durumlarda, Avukatlık Kanunu ve bu Tarife hükümleri uygulanır. Bu Tarifede belirlenen ücretlerin altında avukatlık ücreti kararlaştırılamaz. Aksine yapılan sözleşmelerin ücrete ilişkin hükümleri geçersiz olup, ücrete ilişkin olarak bu tarife hükümleri uygulanır.
Avukatlık ücretinin kapsadığı işler
Madde 2 – (1) Bu Tarifede yazılı avukatlık ücreti kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemler ücreti karşılığıdır. Avukat tarafından takip edilen dava veya işle ilgili olarak düzenlenen dilekçe ve yapılan diğer işlemler ayrı ücreti gerektirmez. Hükümlerin tavzihine ilişkin istemlerin ret veya kabulü halinde de avukatlık ücretine hükmedilemez.
(2) Buna karşılık, icra takipleriyle, Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay ve Sayıştay’da temyizen ve bölge idare mahkemelerinde itirazen görülen işlerin duruşmaları ayrı ücreti gerektirir.
Avukatlık ücretinin aidiyeti, sınırları ve ortak veya değişik sebeple davanın reddinde davalıların avukatlık ücreti
Madde 3 – (1) Yargı yerlerince avukata ait olmak üzere karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, ekli Tarifede yazılı miktardan az ve üç katından çok olamaz. Bu ücretin belirlenmesinde, avukatın emeği, çabası, işin önemi niteliği ve davanın süresi göz önünde tutulur.
(2) Müteselsilen sorumlu olanlar aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.
Birden çok avukat ile temsil
Madde 4 – (1) Aynı hukuki yardımın birden çok avukat tarafından yapılması durumunda, karşı tarafa bir avukatlık ücretinden fazlası yükletilemez.
Ücretin tümünü haketme
Madde 5 – (1) Hangi aşamada olursa olsun, dava ve icra takibini kabul eden avukat, Tarife hükümleri ile belirlenen ücretin tamamına hak kazanır.
Davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulhte ücret
Madde 6 – (1) Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulh nedenleriyle; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonra giderilirse tamamına hükmolunur.
Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret
Madde 7 – (1) Görevsizlik, yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davanın nakline veya davanın açılmamış sayılmasına; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce karar verilmesi durumunda, Tarifede yazılı ücretin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonraki aşamada ise tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti ikinci kısmın ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez.
(2) Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.
(3) Kanunlar gereği gönderme, yeni mahkemeler kurulması nedeniyle görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi durumunda avukatlık ücretine hükmedilmez.
Karşılık davada, davaların birleştirilmesinde ve ayrılmasında ücret
Madde 8 – (1) Bir davanın takibi sırasında karşılık dava açılması, başka bir davanın bu davayla birleştirilmesi veya davaların ayrılması durumunda, her dava için ayrı ücrete hükmolunur.
Nafaka, kira tespiti ve tahliye davalarında ücret
Madde 9 – (1) Tahliye davalarında bir yıllık kira bedeli tutarı, kira tespiti ve nafaka davalarında tespit olunan kira bedeli farkının veya hükmolunan nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden Tarifenin üçüncü kısmı gereğince hesaplanacak miktarın tamamı, vekalet ücreti olarak hükmolunur. Bu miktarlar, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenmiş bulunan ücretten az olamaz.
(2) Nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemez.
Manevi tazminat davalarında ücret
Madde 10 – (1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.
(3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.
İcra ve iflas müdürlükleri ile icra mahkemelerinde ücret
Madde 11 – (1) İcra ve İflas Müdürlüklerindeki hukuki yardımlara ilişkin avukatlık ücreti, takip sonuçlanıncaya kadar yapılan bütün işlemlerin karşılığıdır. Konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Şu kadar ki asıl alacak miktarı 1.250,00 YTL’ye kadar olan icra takiplerinde avukatlık ücreti Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde icra dairelerindeki takipler için öngörülen maktu ücrettir. Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez.
(2) Aciz belgesi alınması, takibi sonuçlandıran işlemlerden sayılır. Bu durumda avukata tam ücret ödenir.
(3) İcra mahkemelerinde duruşma yapılırsa Tarife gereğince ayrıca avukatlık ücreti hükmedilir. Şu kadar ki bu ücret, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünün iki ve üç sıra numaralarında gösterilen iş ve davalarla ilgili hukuki yardımlara ilişkin olup, Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenecek avukatlık ücreti bu sıra numaralarında yazılı miktarları geçemez.
(4) Nafaka ve tahliyeye ilişkin icra takiplerinde, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümündeki, icra mahkemelerinde açılan istihkak davalarında ise üçüncü kısımdaki ücretlere hükmedilir.
(5) Borçlu itiraz süresi içerisinde borcunu öderse tarifeye göre belirlenecek ücretin dörtte üçü takdir edilir.
Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret
Madde 12 – (1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Belirlenen bu ücret Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre tespit edilen ücretten az olamaz.
Ceza davalarında ücret
Madde 13 – (1) Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine Tarifenin ikinci kısım ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir.
(2) Ceza hükmü taşıyan özel yasa, tüzük ve kararnamelere göre yalnız para cezasına hükmolunan davalarda tarifeye göre belirlenecek avukatlık ücreti hükmolunan para cezası tutarını geçemez.
(3) CMK 141 ve devamı maddelerine göre tazminat için Ağır Ceza Mahkemelerine yapılan başvurularda, Tarifenin üçüncü kısmı gereğince avukatlık ücretine hükmedilir. Şu kadar ki, hükmedilecek bu ücret ikinci kısmın ikinci bölümünün onuncu sıra numarasındaki ücretten az olamaz.
(4) Çocuk mahkemelerinde görülen davalarda, asliye ceza; çocuk ağır ceza mahkemelerinde görülen davalarda da ağır ceza mahkemeleri için Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde öngörülen maktu ücretlere ilişkin hükümler uygulanır.
(5) Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir.
Danıştayda, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde görülen dava ve işlerde ücret
Madde 14 – (1) Danıştay’da ilk derecede veya duruşmalı olarak temyiz yoluyla görülen dava ve işlerde, idari ve vergi dava daireleri genel kurulları ile dava dairelerinde, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde davaya cevap verme sürelerinin bitimine kadar anlaşmazlığın feragat ya da kabul nedenleriyle ortadan kalkması veya bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi durumunda tarifede yazılı ücretin yarısına, diğer durumlarda tamamına hükmedilir.
(2) Şu kadar ki, dilekçelerin görevli mercie gönderilmesine veya dilekçenin reddine karar verilmesi durumunda avukatlık ücretine hükmolunmaz.
(3) Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde görülen dava ve işlerde de yukarıdaki fıkralarda belirtilen hükümler uygulanır.
Uzlaşma tutanağının hazırlanmasında ücret
Madde 15 – (1) Avukatlık Kanununun 35/A maddesinde sözü edilen uzlaşma tutanağının hazırlanmasında, konusu itibarıyla görevli mahkemeler için, bu Tarifenin ilgili kısımlarında belirlenen ücretin ½ si uygulanır.
Tahkimde ücret
Madde 16 – (1) Hakem önünde yapılan her türlü hukuki yardımlarda da bu Tarife hükümleri uygulanır.
İş takibinde ücret
Madde 17 – (1) Bu tarifeye göre iş takibi; yargı yetkisinin kullanılması ile ilgisi bulunmayan iş ve işlemlerin yapılabilmesi için, iş sahibi veya temsilci tarafından yerine getirilmesi kanunlara göre zorunlu olan iş ve işlemlerdir.
(2) Tarifede yazılı iş takibi ücreti bir veya birden çok resmi daire, kurum veya kuruluşça yapılan çeşitli işlemleri içine alsa bile, o işin sonuçlanmasına kadar yapılan bütün hukuki yardımların karşılığıdır.
Dava vekili ve dava takipçileri eliyle takip olunan işlerde ücret
Madde 18 – (1) Dava vekilleri tarafından takip olunan dava ve işlerde de bu Tarife uygulanır.
(2) Dava takipçileri tarafından takip olunan dava ve işlerde bu Tarifede belirtilen ücretin ¼ ü uygulanır.
Tarifede yazılı olmayan işlerde ücret
Madde 19 – (1) Tarifede yazılı olmayan hukuki yardımlar için, işin niteliği göz önünde tutularak, Tarifedeki benzeri işlere göre ücret belirlenir.
Uygulanacak tarife
Madde 20 – (1) Avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır.
Yürürlük
Madde 21 – (1) Bu Tarife yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi
Resmi Gazete Tarihi : 13/12/2007
Resmi Gazete Sayısı : 26729
Türkiye Barolar Birliği Başkanlığından
GENEL HÜKÜMLER
Konu ve kapsam
Madde 1 – (1) Bütün hukuki yardımlarda avukat ile iş sahipleri arasında geçerli ücret sözleşmesi yapılmamış olan veya avukatlık ücretinin kanun gereği karşı tarafa yükletilmesi gereken durumlarda, Avukatlık Kanunu ve bu Tarife hükümleri uygulanır. Bu Tarifede belirlenen ücretlerin altında avukatlık ücreti kararlaştırılamaz. Aksine yapılan sözleşmelerin ücrete ilişkin hükümleri geçersiz olup, ücrete ilişkin olarak bu tarife hükümleri uygulanır.
Avukatlık ücretinin kapsadığı işler
Madde 2 – (1) Bu Tarifede yazılı avukatlık ücreti kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemler ücreti karşılığıdır. Avukat tarafından takip edilen dava veya işle ilgili olarak düzenlenen dilekçe ve yapılan diğer işlemler ayrı ücreti gerektirmez. Hükümlerin tavzihine ilişkin istemlerin ret veya kabulü halinde de avukatlık ücretine hükmedilemez.
(2) Buna karşılık, icra takipleriyle, Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay ve Sayıştay’da temyizen ve bölge idare mahkemelerinde itirazen görülen işlerin duruşmaları ayrı ücreti gerektirir.
Avukatlık ücretinin aidiyeti, sınırları ve ortak veya değişik sebeple davanın reddinde davalıların avukatlık ücreti
Madde 3 – (1) Yargı yerlerince avukata ait olmak üzere karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, ekli Tarifede yazılı miktardan az ve üç katından çok olamaz. Bu ücretin belirlenmesinde, avukatın emeği, çabası, işin önemi niteliği ve davanın süresi göz önünde tutulur.
(2) Müteselsilen sorumlu olanlar aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.
Birden çok avukat ile temsil
Madde 4 – (1) Aynı hukuki yardımın birden çok avukat tarafından yapılması durumunda, karşı tarafa bir avukatlık ücretinden fazlası yükletilemez.
Ücretin tümünü hak etme
Madde 5 – (1) Hangi aşamada olursa olsun, dava ve icra takibini kabul eden avukat, Tarife hükümleri ile belirlenen ücretin tamamına hak kazanır.
Davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulhte ücret
Madde 6 – (1) Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulh nedenleriyle; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonra giderilirse tamamına hükmolunur.
Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret
Madde 7 – (1) Görevsizlik, yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davanın nakline veya davanın açılmamış sayılmasına; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce karar verilmesi durumunda, Tarifede yazılı ücretin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonraki aşamada ise tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti ikinci kısmın ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez.
(2) Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.
(3) Kanunlar gereği gönderme, yeni mahkemeler kurulması nedeniyle görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi durumunda avukatlık ücretine hükmedilmez.
Karşılık davada, davaların birleştirilmesinde ve ayrılmasında ücret
Madde 8 – (1) Bir davanın takibi sırasında karşılık dava açılması, başka bir davanın bu davayla birleştirilmesi veya davaların ayrılması durumunda, her dava için ayrı ücrete hükmolunur.
Nafaka, kira tespiti ve tahliye davalarında ücret
Madde 9 – (1) Tahliye davalarında bir yıllık kira bedeli tutarı, kira tespiti ve nafaka davalarında tespit olunan kira bedeli farkının veya hükmolunan nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden Tarifenin üçüncü kısmı gereğince hesaplanacak miktarın tamamı, vekalet ücreti olarak hükmolunur. Bu miktarlar, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenmiş bulunan ücretten az olamaz.
(2) Nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemez.
Manevi tazminat davalarında ücret
Madde 10 – (1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.
(3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.
İcra ve iflas müdürlükleri ile icra mahkemelerinde ücret
Madde 11 – (1) (Değişik fıkra: 23/05/2008 – 26884 S. R.G. Tarife./1. md.)(**) İcra ve İflas Müdürlüklerindeki hukuki yardımlara ilişkin avukatlık ücreti, takip sonuçlanıncaya kadar yapılan bütün işlemlerin karşılığıdır. Konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Aciz belgesi alınması, takibi sonuçlandıran işlemlerden sayılır. Bu durumda avukata tam ücret ödenir.
(3) İcra mahkemelerinde duruşma yapılırsa Tarife gereğince ayrıca avukatlık ücreti hükmedilir. Şu kadar ki bu ücret, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünün iki ve üç sıra numaralarında gösterilen iş ve davalarla ilgili hukuki yardımlara ilişkin olup, Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenecek avukatlık ücreti bu sıra numaralarında yazılı miktarları geçemez.
(4) Nafaka ve tahliyeye ilişkin icra takiplerinde, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümündeki, icra mahkemelerinde açılan istihkak davalarında ise üçüncü kısımdaki ücretlere hükmedilir.
(5) Borçlu itiraz süresi içerisinde borcunu öderse tarifeye göre belirlenecek ücretin dörtte üçü takdir edilir.
Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret
Madde 12 – (Değişik madde: 23/05/2008 – 26884 S. R.G. Tarife./2. md.)(**)
Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Belirlenen bu ücret Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre tespit edilen ücretten az olamaz.
Ceza davalarında ücret
Madde 13 – (1) Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine Tarifenin ikinci kısım ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir.
(2) Ceza hükmü taşıyan özel yasa, tüzük ve kararnamelere göre yalnız para cezasına hükmolunan davalarda tarifeye göre belirlenecek avukatlık ücreti hükmolunan para cezası tutarını geçemez.
(3) CMK 141 ve devamı maddelerine göre tazminat için Ağır Ceza Mahkemelerine yapılan başvurularda, Tarifenin üçüncü kısmı gereğince avukatlık ücretine hükmedilir. Şu kadar ki, hükmedilecek bu ücret ikinci kısmın ikinci bölümünün onuncu sıra numarasındaki ücretten az olamaz.
(4) Çocuk mahkemelerinde görülen davalarda, asliye ceza; çocuk ağır ceza mahkemelerinde görülen davalarda da ağır ceza mahkemeleri için Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde öngörülen maktu ücretlere ilişkin hükümler uygulanır.
(5) Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir.
Danıştayda, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde görülen dava ve işlerde ücret
Madde 14 – (1) Danıştay’da ilk derecede veya duruşmalı olarak temyiz yoluyla görülen dava ve işlerde, idari ve vergi dava daireleri genel kurulları ile dava dairelerinde, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde davaya cevap verme sürelerinin bitimine kadar anlaşmazlığın feragat ya da kabul nedenleriyle ortadan kalkması veya bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi durumunda tarifede yazılı ücretin yarısına, diğer durumlarda tamamına hükmedilir.
(2) Şu kadar ki, dilekçelerin görevli mercie gönderilmesine veya dilekçenin reddine karar verilmesi durumunda avukatlık ücretine hükmolunmaz.
(3) Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde görülen dava ve işlerde de yukarıdaki fıkralarda belirtilen hükümler uygulanır.
Uzlaşma tutanağının hazırlanmasında ücret
Madde 15 – (1) Avukatlık Kanununun 35/A maddesinde sözü edilen uzlaşma tutanağının hazırlanmasında, konusu itibarıyla görevli mahkemeler için, bu Tarifenin ilgili kısımlarında belirlenen ücretin 1/2 si uygulanır.
Tahkimde ücret
Madde 16 – (1) Hakem önünde yapılan her türlü hukuki yardımlarda da bu Tarife hükümleri uygulanır.
İş takibinde ücret
Madde 17 – (1) Bu Tarifeye göre iş takibi; yargı yetkisinin kullanılması ile ilgisi bulunmayan iş ve işlemlerin yapılabilmesi için, iş sahibi veya temsilci tarafından yerine getirilmesi kanunlara göre zorunlu olan iş ve işlemlerdir.
(2) Tarifede yazılı iş takibi ücreti bir veya birden çok resmi daire, kurum veya kuruluşça yapılan çeşitli işlemleri içine alsa bile, o işin sonuçlanmasına kadar yapılan bütün hukuki yardımların karşılığıdır.
Dava vekili ve dava takipçileri eliyle takip olunan işlerde ücret
Madde 18 – (1) Dava vekilleri tarafından takip olunan dava ve işlerde de bu Tarife uygulanır.
(2) Dava takipçileri tarafından takip olunan dava ve işlerde bu Tarifede belirtilen ücretin 1/4 ü uygulanır.
Tarifede yazılı olmayan işlerde ücret
Madde 19 – (1) Tarifede yazılı olmayan hukuki yardımlar için, işin niteliği göz önünde tutularak, Tarifedeki benzeri işlere göre ücret belirlenir.
Uygulanacak tarife
Madde 20 – (1) Avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır.
Yürürlük
Madde 21 – (1) Bu Tarife yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
AVUKATLIK ÜCRET TARİFESİ
BİRİNCİ KISIM : BİRİNCİ BÖLÜM
Dava ve Takiplerin Dışındaki Hukuki Yardımlarda Ödenecek Ücret
1.Büroda sözlü danışma (ilk bir saate kadar) 110,00 YTL
takip eden her saat için 55,00 YTL
2.Çağrı üzerine gidilen yerde sözlü danışma (ilk bir saate kadar) 220,00 YTL
takip eden her saat için 110,00 YTL
3.Yazılı danışma için 230,00 YTL
4.Her türlü dilekçe yazılması, ihbarname, ihtarname, protesto düzenlenmesinde 130.00 YTL
5.Sözleşmeler ve benzeri belgelerin hazırlanması
a) Kira sözleşmesi ve benzeri 220,00 YTL
b) Tüzük, yönetmelik, miras sözleşmesi, vasiyetname, vakıf senedi ve benzeri belgelerin hazırlanması 650,00 YTL
c) Şirket ana sözleşmesi, şirketlerin devir ve birleşmesi vb. ticari işlerle ilgili sözleşmeler 650,00 YTL
İKİNCİ BÖLÜM : İş Takibi Konusundaki Hukuki Yardımlarda Ödenecek Ücret
1.Bir durumun belgelendirilmesi, ödeme aşamasındaki paranın tahsili veya bir belgenin örneğinin çıkarılması gibi işlerin takibi için 160,00 YTL
2.Bir hakkın doğumu, tespiti, tescili, nakli, değiştirilmesi, sona erdirilmesi veya korunması gibi amaçlarla yapılan işler için 270,00 YTL
3.Tüzel kişi tacirlerin ana sözleşmelerinin onanması, bu tacirlerin çalışma konuları ile ilgili ruhsat ve imtiyazların alınması, devri ve Türk vatandaşlığına kabul edilme gibi işlerin takibi için 1.100,00 YTL
4.Vergi uzlaşma komisyonlarında takip edilen işler için 500,00 YTL
5.Uluslararası yargı yerlerinde takip edilen işlerde
a) Duruşmasız ise 2.200,00 YTL
b) Duruşmalı ise 3.850,00 YTL
c) Konusu para olan işlerde ise ücret Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM : Avukatlık Kanununun 35 inci Maddesi Gereğince Bulundurulması Zorunlu Sözleşmeli
Avukatlara Aylık Ödenecek Ücret
1.Yapı kooperatiflerinde 400,00 YTL
2.Anonim şirketlerde 660,00 YTL
Takip edilen dava, takip ve işlerde tarifeye göre hesaplanacak vekalet ücreti yıllık avukatlık ücretinin üzerinde olduğu takdirde aradaki eksik miktar avukata ayrıca ödenir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
1.Kamu Kurum ve Kuruluşlarıyla Özel Kişi ve Tüzel Kişilerin Sözleşmeli Avukatlarına Ödeyecekleri Aylık Avukatlık Ücreti 660,00 YTL
Takip edilen dava, takip ve işlerde tarifeye göre hesaplanacak vekalet ücreti yıllık avukatlık ücretinin üzerinde olduğu takdirde aradaki eksik miktar avukata ayrıca ödenir.
İKİNCİ KISIM : BİRİNCİ BÖLÜM
Yargı Yerlerinde, İcra ve İflas Dairelerinde Yapılan ve Konusu Para Olsa veya Para ile Değerlendirilebilse Bile Maktu Ücrete Bağlı Hukuki Yardımlara Ödenecek Ücret
1. Görülmekte olan bir dava içinde olmamak koşulu ile ihtiyati haciz, ihtiyati tedbir, delillerin tespiti, icranın geri bırakılması, ödeme ve tevdi yeri belirlenmesi işleri için:
a) Duruşmasız ise 140,00 YTL
b) Duruşmalı ise 190,00 YTL
2. Ortaklığın giderilmesi için satış memurluğunda yapılacak işlerin takibi için 250,00 YTL
3. Ortaklığın giderilmesi ve taksim davaları için 440,00 YTL
4. (Mülga bent: 23/05/2008 – 26884 S. R.G. Tarife./3. md.)(**)
(Şu kadarki, davanın ilişkin bulunduğu vergi miktarı duruşmasızlarda 3.250,00 YTL, duruşmalılarda 4.580,00 YTL’ sine kadar olan işlerde yukarıdaki maktu ücretlerin 1/2’sinden az olmayacak şekilde tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücreti belirlenir.)
İKİNCİ BÖLÜM
Yargı Yerleri ile İcra ve İflas Dairelerinde Yapılan ve Konusu Para Olmayan veya Para ile Değerlendirilemeyen Hukuki Yardımlara Ödenecek Ücret
1. İcra dairelerinde yapılan takipler için 140,00 YTL
2. İcra Mahkemelerinde takip edilen işler için 140,00 YTL
3. İcra Mahkemelerinde takip edilen dava ve duruşmalı işler için 250,00 YTL
4. İcra mahkemelerinde takip edilen ceza işleri için 140,00 YTL
5. Ceza soruşturma evresinde takip edilen işler için 220,00 YTL
6. Sulh mahkemelerinde takip edilen davalar için 275,00 YTL
7. Asliye mahkemelerinde takip edilen davalar için 500,00 YTL
8. Tüketici mahkemelerinde takip edilen davalar için 220,00 YTL
(Şu kadarki müddeabihi 1850,00 YTL geçen işlerde, bu tarifenin üçüncü kısmına göre Avukatlık ücreti belirlenir.)
9. Fikri ve sınai haklar mahkemelerinde takip edilen davalar için 1.200,00 YTL
(Şu kadarki, konusu para ile ölçülebilen işlerde, müddeabihin 10000,00 YTL geçmesi halinde, bu tarifenin üçüncü kısmına göre Avukatlık ücreti belirlenir)
10. Ağır Ceza Mahkemelerinde takip edilen davalar için 1.100,00 YTL
11. Çocuk Mahkemelerinde takip edilen davalar için 500,00 YTL
12. Çocuk Ağır Ceza Mahkemelerinde takip edilen davalar için 1.100,00 YTL
13. Askeri mahkemelerde takip edilen davalar için 550,00 YTL
14. İdare ve vergi mahkemelerinde takip edilen davalar için
a) Duruşmasız ise 350,00 YTL
b) Duruşmalı ise 450,00 YTL
15. Yargıtay’da ilk derecede görülen davalar için 1.100,00 YTL
16. Danıştay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde ilk derecede görülen davalar için
a) Duruşmasız ise 500,00 YTL
b) Duruşmalı ise 1.100,00 YTL
17. Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay ve Sayıştay’da temyiz yolu ile görülen işlerin duruşması için 550,00 YTL
18. Uyuşmazlık Mahkemesindeki davalar için 550,00 YTL
19. Anayasa Mahkemesinde görülen dava ve işler için
a) Yüce Divan sıfatı ile bakılan davalar 1.650,00 YTL
b) Diğer dava ve işler 900,00 YTL
ÜÇÜNCÜ KISIM : Yargı Yerleri ile İcra ve İflas Dairelerinde Yapılan ve Konusu Para Olan veya Para ile Değerlendirilebilen Hukuki Yardımlara Ödenecek Ücret
1. İlk 15.000,00 YTL için % 12
2. Sonra gelen 25.000,00 YTL için % 10
3. Sonra gelen 50.000,00 YTL için % 8
4. Sonra gelen 140.000,00 YTL için % 6
5. Sonra gelen 370.000,00 YTL için % 4
6. Sonra gelen 550.000,00 YTL için % 2
7. Sonra gelen 950.000,00 YTL için % 1
8. 2.100.000,00 YTL’dan yukarısı için % 0,1 (*)
Açıklama:
(*) “2.000.000,00 YTL’dan yukarısı için % 0,1” şeklindeki bend, 05/01/2008 tarih ve 26747 sayılı R.G.de yayımlanan “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tarife” ile “2.100.000,00-YTL’den yukarısı için % 0,1” şeklinde değiştirilmiş ve değişiklik metne işlenmiştir.
(**) 23/05/2008 tarih ve 26884 sayılı R.G.de yayımlanan Tarifenin 1. maddesi ile değiştirilen 11. maddenin 1. fıkrası ile 2. maddesi ile değiştirilen 12. madde ve 3. maddesi ile yürürlükten kaldırılan ikinci kısmın birinci bölümünün (4) numaralı bendi için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 23/05/2008 tarih ve 26884 sayılı R.G.de yayımlanan Tarifenin 1. maddesi ile değiştirilen 11. maddenin 1. fıkrası ile 2. maddesi ile değiştirilen 12. madde ve 3. maddesi ile yürülükten kaldırılan ikinci kısmın birinci bölümünün (4) numaralı bendi:
— (1) İcra ve İflas Müdürlüklerindeki hukuki yardımlara ilişkin avukatlık ücreti, takip sonuçlanıncaya kadar yapılan bütün işlemlerin karşılığıdır. Konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Şu kadar ki asıl alacak miktarı 1.250,00 YTL’ye kadar olan icra takiplerinde avukatlık ücreti Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde icra dairelerindeki takipler için öngörülen maktu ücrettir. Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez.
— Madde 12 – (1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi, onuncu maddenin son fıkrası ile onbirinci maddenin ilk fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Belirlenen bu ücret Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre tespit edilen ücretten az olamaz.
— 4.Vergi mahkemelerinde takip edilen dava ve işler için
a) Duruşmasız ise 390,00 YTL
b) Duruşmalı ise 550,00 YTL
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi
Resmi Gazete Tarihi: 19/12/2008
Resmi Gazete Sayısı: 27085
Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı
GENEL HÜKÜMLER
Konu ve kapsam
Madde 1 – (1) Bütün hukuki yardımlarda avukat ile iş sahipleri arasında geçerli ücret sözleşmesi yapılmamış olan veya avukatlık ücretinin kanun gereği karşı tarafa yükletilmesi gereken durumlarda, Avukatlık Kanunu ve bu Tarife hükümleri uygulanır. Bu Tarifede belirlenen ücretlerin altında avukatlık ücreti kararlaştırılamaz. Aksine yapılan sözleşmelerin ücrete ilişkin hükümleri geçersiz olup, ücrete ilişkin olarak bu tarife hükümleri uygulanır.
Avukatlık ücretinin kapsadığı işler
Madde 2 – (1) Bu Tarifede yazılı avukatlık ücreti kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemler ücreti karşılığıdır. Avukat tarafından takip edilen dava veya işle ilgili olarak düzenlenen dilekçe ve yapılan diğer işlemler ayrı ücreti gerektirmez. Hükümlerin tavzihine ilişkin istemlerin ret veya kabulü halinde de avukatlık ücretine hükmedilemez.
(2) Buna karşılık, icra takipleriyle, Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay ve Sayıştay’da temyizen ve bölge idare mahkemelerinde itirazen görülen işlerin duruşmaları ayrı ücreti gerektirir.
Avukatlık ücretinin aidiyeti, sınırları ve ortak veya değişik sebeple davanın reddinde davalıların avukatlık ücreti
Madde 3 – (1) Yargı yerlerince avukata ait olmak üzere karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, ekli Tarifede yazılı miktardan az ve üç katından çok olamaz. Bu ücretin belirlenmesinde, avukatın emeği, çabası, işin önemi niteliği ve davanın süresi göz önünde tutulur.
(2) Müteselsilen sorumlu olanlar aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.
Birden çok avukat ile temsil
Madde 4 – (1) Aynı hukuki yardımın birden çok avukat tarafından yapılması durumunda, karşı tarafa bir avukatlık ücretinden fazlası yükletilemez.
Ücretin tümünü hak etme
Madde 5 – (1) Hangi aşamada olursa olsun, dava ve icra takibini kabul eden avukat, Tarife hükümleri ile belirlenen ücretin tamamına hak kazanır.
Davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulhte ücret
Madde 6 – (1) Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulh nedenleriyle; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonra giderilirse tamamına hükmolunur.
Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret
Madde 7 – (1) Görevsizlik, yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davanın nakline veya davanın açılmamış sayılmasına; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce karar verilmesi durumunda, Tarifede yazılı ücretin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonraki aşamada ise tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti ikinci kısmın ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez.
(2) Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.
(3) Kanunlar gereği gönderme, yeni mahkemeler kurulması nedeniyle görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi durumunda avukatlık ücretine hükmedilmez.
Karşılık davada, davaların birleştirilmesinde ve ayrılmasında ücret
Madde 8 – (1) Bir davanın takibi sırasında karşılık dava açılması, başka bir davanın bu davayla birleştirilmesi veya davaların ayrılması durumunda, her dava için ayrı ücrete hükmolunur.
Nafaka, kira tespiti ve tahliye davalarında ücret
Madde 9 – (1) Tahliye davalarında bir yıllık kira bedeli tutarı, kira tespiti ve nafaka davalarında tespit olunan kira bedeli farkının veya hükmolunan nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden Tarifenin üçüncü kısmı gereğince hesaplanacak miktarın tamamı, vekalet ücreti olarak hükmolunur. Bu miktarlar, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenmiş bulunan ücretten az olamaz.
(2) Nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemez.
Manevi tazminat davalarında ücret
Madde 10 – (1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.
(3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.
İcra ve iflas müdürlükleri ile icra mahkemelerinde ücret
Madde 11 – (1) İcra ve İflas Müdürlüklerindeki hukuki yardımlara ilişkin avukatlık ücreti, takip sonuçlanıncaya kadar yapılan bütün işlemlerin karşılığıdır. Konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Aciz belgesi alınması, takibi sonuçlandıran işlemlerden sayılır. Bu durumda avukata tam ücret ödenir.
(3) İcra mahkemelerinde duruşma yapılırsa Tarife gereğince ayrıca avukatlık ücreti hükmedilir. Şu kadar ki bu ücret, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünün iki ve üç sıra numaralarında gösterilen iş ve davalarla ilgili hukuki yardımlara ilişkin olup, Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenecek avukatlık ücreti bu sıra numaralarında yazılı miktarları geçemez.
(4) Nafaka ve tahliyeye ilişkin icra takiplerinde, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümündeki, icra mahkemelerinde açılan istihkak davalarında da üçüncü kısımdaki ücretlere hükmolunur.
(5) Borçlu itiraz süresi içerisinde borcunu öderse tarifeye göre belirlenecek ücretin dörtte üçü takdir edilir.
Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret
Madde 12 – (1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Belirlenen bu ücret Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre tespit edilen ücretten az olamaz.
Ceza davalarında ücret
Madde 13 – (1) Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine Tarifenin ikinci kısım ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir.
(2) Ceza hükmü taşıyan özel yasa, tüzük ve kararnamelere göre yalnız para cezasına hükmolunan davalarda tarifeye göre belirlenecek avukatlık ücreti hükmolunan para cezası tutarını geçemez.
(3) CMK 141 ve devamı maddelerine göre tazminat için Ağır Ceza Mahkemelerine yapılan başvurularda, Tarifenin üçüncü kısmı gereğince avukatlık ücretine hükmedilir. Şu kadar ki, hükmedilecek bu ücret ikinci kısmın ikinci bölümünün onuncu sıra numarasındaki ücretten az olamaz.
(4) Çocuk mahkemelerinde görülen davalarda, asliye ceza; çocuk ağır ceza mahkemelerinde görülen davalarda da ağır ceza mahkemeleri için Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde öngörülen maktu ücretlere ilişkin hükümler uygulanır.
(5) Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir.
Danıştayda, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde görülen dava ve işlerde ücret
Madde 14 – (1) Danıştay’da ilk derecede veya duruşmalı olarak temyiz yoluyla görülen dava ve işlerde, idari ve vergi dava daireleri genel kurulları ile dava dairelerinde, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde davaya cevap verme sürelerinin bitimine kadar anlaşmazlığın feragat ya da kabul nedenleriyle ortadan kalkması veya bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi durumunda tarifede yazılı ücretin yarısına, diğer durumlarda tamamına hükmedilir.
(2) Şu kadar ki, dilekçelerin görevli mercie gönderilmesine veya dilekçenin reddine karar verilmesi durumunda avukatlık ücretine hükmolunmaz.
(3) Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde görülen dava ve işlerde de yukarıdaki fıkralarda belirtilen hükümler uygulanır.
Uzlaşma tutanağının hazırlanmasında ücret
Madde 15 – (1) Avukatlık Kanununun 35/A maddesinde sözü edilen uzlaşma tutanağının hazırlanmasında, konusu itibarıyla görevli mahkemeler için, bu Tarifenin ilgili kısımlarında belirlenen ücretin 1/2 si uygulanır.
Tahkimde ücret
Madde 16 – (1) Hakem önünde yapılan her türlü hukuki yardımlarda da bu Tarife hükümleri uygulanır.
İş takibinde ücret
Madde 17 – (1) Bu Tarifeye göre iş takibi; yargı yetkisinin kullanılması ile ilgisi bulunmayan iş ve işlemlerin yapılabilmesi için, iş sahibi veya temsilci tarafından yerine getirilmesi kanunlara göre zorunlu olan iş ve işlemlerdir.
(2) Tarifede yazılı iş takibi ücreti bir veya birden çok resmi daire, kurum veya kuruluşça yapılan çeşitli işlemleri içine alsa bile, o işin sonuçlanmasına kadar yapılan bütün hukuki yardımların karşılığıdır.
Dava vekili ve dava takipçileri eliyle takip olunan işlerde ücret
Madde 18 – (1) Dava vekilleri tarafından takip olunan dava ve işlerde de bu Tarife uygulanır.
(2) Dava takipçileri tarafından takip olunan dava ve işlerde bu Tarifede belirtilen ücretin 1/4 ü uygulanır.
Tarifede yazılı olmayan işlerde ücret
Madde 19 – (1) Tarifede yazılı olmayan hukuki yardımlar için, işin niteliği göz önünde tutularak, Tarifedeki benzeri işlere göre ücret belirlenir.
Uygulanacak tarife
Madde 20 – (1) Avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır.
Yürürlük
Madde 21 – (1) Bu Tarife yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
AVUKATLIK ÜCRET TARİFESİ
BİRİNCİ KISIM
BİRİNCİ BÖLÜM
Dava ve Takiplerin Dışındaki Hukuki Yardımlarda Ödenecek Ücret
1. Büroda sözlü danışma (ilk bir saate kadar) 125,00 YTL
takip eden her saat için 60,00 YTL
2. Çağrı üzerine gidilen yerde sözlü danışma (ilk bir saate kadar) 250,00 YTL
takip eden her saat için 125,00 YTL
3. Yazılı danışma için 250,00 YTL
4. Her türlü dilekçe yazılması, ihbarname, ihtarname, protesto düzenlenmesinde 150,00 YTL
5. Sözleşmeler ve benzeri belgelerin hazırlanması
a) Kira sözleşmesi ve benzeri 250,00 YTL
b) Tüzük, yönetmelik, miras sözleşmesi, vasiyetname, vakıf senedi ve benzeri belgelerin hazırlanması 750,00 YTL
c) Şirket ana sözleşmesi, şirketlerin devir ve birleşmesi vb. ticari işlerle ilgili sözleşmeler 750,00 YTL
İKİNCİ BÖLÜM
İş Takibi Konusundaki Hukuki Yardımlarda Ödenecek Ücret
1. Bir durumun belgelendirilmesi, ödeme aşamasındaki paranın tahsili veya bir belgenin örneğinin çıkarılması gibi işlerin takibi için 180,00 YTL
2. Bir hakkın doğumu, tespiti, tescili, nakli, değiştirilmesi, sona erdirilmesi veya korunması gibi amaçlarla yapılan işler için 300,00 YTL
3. Tüzel kişi tacirlerin ana sözleşmelerinin onanması, bu tacirlerin çalışma konuları ile ilgili ruhsat ve imtiyazların alınması, devri ve Türk vatandaşlığına kabul edilme gibi işlerin takibi için 1.250,00 YTL
4. Vergi uzlaşma komisyonlarında takip edilen işler için 575,00 YTL
5. Uluslararası yargı yerlerinde takip edilen işlerde
a) Duruşmasız ise 2.500,00 YTL
b) Duruşmalı ise 4.350,00 YTL
c) Konusu para olan işlerde ise ücret Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Avukatlık Kanununun 35 inci Maddesi Gereğince Bulundurulması Zorunlu Sözleşmeli Avukatlara Aylık Ödenecek Ücret
1. Yapı kooperatiflerinde 460,00 YTL
2. Anonim şirketlerde 775,00 YTL
Takip edilen dava, takip ve işlerde tarifeye göre hesaplanacak vekalet ücreti yıllık avukatlık ücretinin üzerinde olduğu takdirde aradaki eksik miktar avukata ayrıca ödenir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
1. Kamu Kurum ve Kuruluşlarıyla Özel Kişi ve Tüzel Kişilerin Sözleşmeli Avukatlarına Ödeyecekleri Aylık Avukatlık Ücreti 775,00 YTL
Takip edilen dava, takip ve işlerde tarifeye göre hesaplanacak vekalet ücreti yıllık avukatlık ücretinin üzerinde olduğu takdirde aradaki eksik miktar avukata ayrıca ödenir.
İKİNCİ KISIM
BİRİNCİ BÖLÜM
Yargı Yerlerinde, İcra ve İflas Dairelerinde Yapılan ve Konusu Para Olsa veya Para ile Değerlendirilebilse Bile Maktu Ücrete Bağlı Hukuki Yardımlara Ödenecek Ücret
1. Görülmekte olan bir dava içinde olmamak koşulu ile ihtiyati haciz, ihtiyati tedbir, delillerin tespiti, icranın geri bırakılması, ödeme ve tevdi yeri belirlenmesi işleri için:
a) Duruşmasız ise 160,00 YTL
b) Duruşmalı ise 220,00 YTL
2. Ortaklığın giderilmesi için satış memurluğunda yapılacak işlerin takibi için 285,00 YTL
3. Ortaklığın giderilmesi ve taksim davaları için 500,00 YTL
İKİNCİ BÖLÜM
Yargı Yerleri ile İcra ve İflas Dairelerinde Yapılan ve Konusu Para Olmayan veya Para ile Değerlendirilemeyen Hukuki Yardımlara Ödenecek Ücret
1. İcra dairelerinde yapılan takipler için 160,00 YTL
2. İcra Mahkemelerinde takip edilen işler için 160,00 YTL
3. İcra Mahkemelerinde takip edilen dava ve duruşmalı işler için 285,00 YTL
4. İcra mahkemelerinde takip edilen ceza işleri için 160,00 YTL
5. Ceza soruşturma evresinde takip edilen işler için 250,00 YTL
6. Sulh mahkemelerinde takip edilen davalar için 310,00 YTL
7. Asliye mahkemelerinde takip edilen davalar için 575,00 YTL
8. Tüketici mahkemelerinde takip edilen davalar için 250,00 YTL
9. Fikri ve sınai haklar mahkemelerinde takip edilen davalar için 1.350,00 YTL
10. Ağır Ceza Mahkemelerinde takip edilen davalar için 1.250,00 YTL
11. Çocuk Mahkemelerinde takip edilen davalar için 575,00 YTL
12. Çocuk Ağır Ceza Mahkemelerinde takip edilen davalar için 1.250,00 YTL
13. Askeri mahkemelerde takip edilen davalar için 625,00 YTL
14. İdare ve vergi mahkemelerinde takip edilen davalar için
a) Duruşmasız ise 400,00 YTL
b) Duruşmalı ise 500,00 YTL
15. Yargıtay’da ilk derecede görülen davalar için 1.250,00 YTL
16. Danıştay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde ilk derecede görülen davalar için
a) Duruşmasız ise 575,00 YTL
b) Duruşmalı ise 1.250,00 YTL
17. Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay ve Sayıştay’da temyiz yolu ile görülen işlerin duruşması için 625,00 YTL
18. Uyuşmazlık Mahkemesindeki davalar için 625,00 YTL
19. Anayasa Mahkemesinde görülen dava ve işler için
a) Yüce Divan sıfatı ile bakılan davalar 1.850,00 YTL
b) Diğer dava ve işler 1.000,00 YTL
ÜÇÜNCÜ KISIM
Yargı Yerleri ile İcra ve İflas Dairelerinde Yapılan ve Konusu Para Olan veya Para ile Değerlendirilebilen Hukuki Yardımlara Ödenecek Ücret
1. İlk 20.000,00 YTL için %12
2. Sonra gelen 30.000,00 YTL için %10
3. Sonra gelen 50.000,00 YTL için %8
4. Sonra gelen 150.000,00 YTL için % 6
5. Sonra gelen 400.000,00 YTL için % 4
6. Sonra gelen 600.000,00 YTL için % 2
7. Sonra gelen 1.000.000,00 YTL için %1
8. 2.250.000,00 YTL’dan yukarısı için %0,1
———————————————————————————————-
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tarife
Resmi Gazete Tarihi: 28/10/2009
Resmi Gazete Sayısı: 27390
Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı
MADDE 1 – 19/12/2008 tarihli ve 27085 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin ikinci kısım birinci bölümüne (4) numaralı bend eklenmiştir.
“4. Vergi Mahkemelerinde takip edilen dava ve işler için
a) Duruşmasız ise 500,00-TL.
b) Duruşmalı ise 750,00-TL.”
MADDE 2 – Bu Tarife yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi
Resmi Gazete Tarihi: 24/12/2009
Resmi Gazete Sayısı: 27442
Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı
GENEL HÜKÜMLER
Konu ve kapsam
Madde 1 – (1) Bütün hukuki yardımlarda avukat ile iş sahipleri arasında geçerli ücret sözleşmesi yapılmamış olan veya avukatlık ücretinin kanun gereği karşı tarafa yükletilmesi gereken durumlarda, Avukatlık Kanunu ve bu Tarife hükümleri uygulanır. Bu Tarifede belirlenen ücretlerin altında avukatlık ücreti kararlaştırılamaz. Aksine yapılan sözleşmelerin ücrete ilişkin hükümleri geçersiz olup, ücrete ilişkin olarak bu Tarife hükümleri uygulanır.
Avukatlık ücretinin kapsadığı işler
Madde 2 – (1) Bu Tarifede yazılı avukatlık ücreti kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemler ücreti karşılığıdır. Avukat tarafından takip edilen dava veya işle ilgili olarak düzenlenen dilekçe ve yapılan diğer işlemler ayrı ücreti gerektirmez. Hükümlerin tavzihine ilişkin istemlerin ret veya kabulü halinde de avukatlık ücretine hükmedilemez.
(2) Buna karşılık, icra takipleriyle, Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay ve Sayıştay’da temyizen ve bölge idare ve bölge adliye mahkemelerinde itirazen görülen işlerin duruşmaları ayrı ücreti gerektirir.
Avukatlık ücretinin aidiyeti, sınırları ve ortak veya değişik sebeple davanın reddinde davalıların avukatlık ücreti
Madde 3 – (1) Yargı yerlerince avukata ait olmak üzere karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, ekli Tarifede yazılı miktardan az ve üç katından çok olamaz. Bu ücretin belirlenmesinde, avukatın emeği, çabası, işin önemi niteliği ve davanın süresi göz önünde tutulur.
(2) Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.
Birden çok avukat ile temsil
Madde 4 – (1) Aynı hukuki yardımın birden çok avukat tarafından yapılması durumunda, karşı tarafa bir avukatlık ücretinden fazlası yükletilemez.
Ücretin tümünü hak etme
Madde 5 – (1) Hangi aşamada olursa olsun, dava ve icra takibini kabul eden avukat, Tarife hükümleri ile belirlenen ücretin tamamına hak kazanır.
Davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulhte ücret
Madde 6 – (1) Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulh nedenleriyle; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonra giderilirse tamamına hükmolunur.
Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret
Madde 7 – (1) Görevsizlik, yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davanın nakline veya davanın açılmamış sayılmasına; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce karar verilmesi durumunda, Tarifede yazılı ücretin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonraki aşamada ise tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti ikinci kısmın ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez.
(2) Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.
(3) Kanunlar gereği gönderme, yeni mahkemeler kurulması, işbölümü itirazı nedeniyle verilen gönderme kararları nedeniyle görevsizlik, gönderme veya yetkisizlik kararı verilmesi durumunda avukatlık ücretine hükmedilmez.
Karşılık davada, davaların birleştirilmesinde ve ayrılmasında ücret
Madde 8 – (1) Bir davanın takibi sırasında karşılık dava açılması, başka bir davanın bu davayla birleştirilmesi veya davaların ayrılması durumunda, her dava için ayrı ücrete hükmolunur.
Nafaka, kira tespiti ve tahliye davalarında ücret
Madde 9 – (1) Tahliye davalarında bir yıllık kira bedeli tutarı, kira tespiti ve nafaka davalarında tespit olunan kira bedeli farkının veya hükmolunan nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden Tarifenin üçüncü kısmı gereğince hesaplanacak miktarın tamamı, vekalet ücreti olarak hükmolunur. Bu miktarlar, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenmiş bulunan ücretten az olamaz.
(2) Nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemez.
Manevi tazminat davalarında ücret
Madde 10 – (1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.
(3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.
(4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından vekalet ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.
İcra ve iflas müdürlükleri ile icra mahkemelerinde ücret
Madde 11 – (1) (Değişik fıkra: 04/06/2010 – 27601 S. R.G. Tarife/1. md.)(*) İcra ve İflas Müdürlüklerindeki hukuki yardımlara ilişkin avukatlık ücreti, takip sonuçlanıncaya kadar yapılan bütün işlemlerin karşılığıdır. Konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Şu kadar ki asıl alacak miktarı 1.333,33 TL’ye kadar olan icra takiplerinde avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra dairelerindeki takipler için öngörülen maktu ücrettir. Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez.
(2) Aciz belgesi alınması, takibi sonuçlandıran işlemlerden sayılır. Bu durumda avukata tam ücret ödenir.
(3) İcra mahkemelerinde duruşma yapılırsa Tarife gereğince ayrıca avukatlık ücreti hükmedilir. Şu kadar ki bu ücret, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünün iki ve üç sıra numaralarında gösterilen iş ve davalarla ilgili hukuki yardımlara ilişkin olup, Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenecek avukatlık ücreti bu sıra numaralarında yazılı miktarları geçemez.
(4) Tahliyeye ilişkin icra takiplerinde bir yıllık kira bedeli tutarı, Nafakaya ilişkin icra takiplerinde nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden, icra mahkemelerinde açılan istihkak davalarında üçüncü kısım gereğince hesaplanacak ücretlere hükmolunur.
(5) Borçlu itiraz süresi içerisinde borcunu öderse tarifeye göre belirlenecek ücretin dörtte üçü takdir edilir. Maktu ücreti gerektiren işlerde de bu hüküm uygulanır.
(6) (Mülga fıkra: 02/09/2010 – 27690 S. R.G. Tarife./1. md.)(**)
Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret
Madde 12 – (1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Belirlenen bu ücret Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre tespit edilen ücretten az olamaz.
Ceza davalarında ücret
Madde 13 – (1) Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine Tarifenin ikinci kısım ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir.
(2) Ceza hükmü taşıyan özel yasa, tüzük ve kararnamelere göre yalnız para cezasına hükmolunan davalarda tarifeye göre belirlenecek avukatlık ücreti hükmolunan para cezası tutarını geçemez.
(3) CMK 141 ve devamı maddelerine göre tazminat için Ağır Ceza Mahkemelerine yapılan başvurularda, Tarifenin üçüncü kısmı gereğince avukatlık ücretine hükmedilir. Şu kadar ki, hükmedilecek bu ücret ikinci kısmın ikinci bölümünün onuncu sıra numarasındaki ücretten az olamaz.
(4) Çocuk mahkemelerinde görülen davalarda, asliye ceza; çocuk ağır ceza mahkemelerinde görülen davalarda da ağır ceza mahkemeleri için Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde öngörülen maktu ücretlere ilişkin hükümler uygulanır.
(5) Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir.
Danıştay’da, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde görülen dava ve işlerde ücret
Madde 14 – (1) Danıştay’da ilk derecede veya duruşmalı olarak temyiz yoluyla görülen dava ve işlerde, idari ve vergi dava daireleri genel kurulları ile dava dairelerinde, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde davaya cevap verme sürelerinin bitimine kadar anlaşmazlığın feragat ya da kabul nedenleriyle ortadan kalkması veya bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi durumunda Tarifede yazılı ücretin yarısına, diğer durumlarda tamamına hükmedilir.
(2) Şu kadar ki, dilekçelerin görevli mercie gönderilmesine veya dilekçenin reddine karar verilmesi durumunda avukatlık ücretine hükmolunmaz.
(3) Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde görülen dava ve işlerde de yukarıdaki fıkralarda belirtilen hükümler uygulanır.
Uzlaşma tutanağının hazırlanmasında ücret
Madde 15 – (1) Avukatlık Kanununun 35/A maddesinde sözü edilen uzlaşma tutanağının hazırlanmasında, konusu itibarıyla görevli mahkemeler için, bu Tarifenin ilgili kısımlarında belirlenen ücretin 1/2 si uygulanır.
Tahkimde ücret
Madde 16 – (1) Hakem önünde yapılan her türlü hukuki yardımlarda da bu Tarife hükümleri uygulanır.
İş takibinde ücret
Madde 17 – (1) Bu Tarifeye göre iş takibi; yargı yetkisinin kullanılması ile ilgisi bulunmayan iş ve işlemlerin yapılabilmesi için, iş sahibi veya temsilci tarafından yerine getirilmesi kanunlara göre zorunlu olan iş ve işlemlerdir.
(2) Tarifede yazılı iş takibi ücreti bir veya birden çok resmi daire, kurum veya kuruluşça yapılan çeşitli işlemleri içine alsa bile, o işin sonuçlanmasına kadar yapılan bütün hukuki yardımların karşılığıdır.
Dava vekili ve dava takipçileri eliyle takip olunan işlerde ücret
Madde 18 – (1) Dava vekilleri tarafından takip olunan dava ve işlerde de bu Tarife uygulanır.
(2) Dava takipçileri tarafından takip olunan dava ve işlerde bu Tarifede belirtilen ücretin 1/4 ü uygulanır.
Tarifede yazılı olmayan işlerde ücret
Madde 19 – (1) Tarifede yazılı olmayan hukuki yardımlar için, işin niteliği göz önünde tutularak, Tarifedeki benzeri işlere göre ücret belirlenir.
Uygulanacak tarife
Madde 20 – (1) Avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır.
Yürürlük
Madde 21 – (1) Bu Tarife yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
AVUKATLIK ÜCRET TARİFESİ
BİRİNCİ KISIM
BİRİNCİ BÖLÜM : Dava ve Takiplerin Dışındaki Hukuki Yardımlarda Ödenecek Ücret
1. Büroda sözlü danışma (ilk bir saate kadar) 140,00 TL
takip eden her saat için 70,00 TL
2. Çağrı üzerine gidilen yerde sözlü danışma (ilk bir saate kadar) 275,00 TL
takip eden her saat için 140,00 TL
3. Yazılı danışma için 275,00 TL
4. Her türlü dilekçe yazılması, ihbarname, ihtarname, protesto düzenlenmesinde 175.00 TL
5. Sözleşmeler ve benzeri belgelerin hazırlanması
a) Kira sözleşmesi ve benzeri 275,00 TL
b) Tüzük, yönetmelik, miras sözleşmesi, vasiyetname, vakıf senedi ve benzeri belgelerin hazırlanması 825,00 TL
c) Şirket ana sözleşmesi, şirketlerin devir ve birleşmesi vb. ticari işlerle ilgili sözleşmeler 825,00 TL
İKİNCİ BÖLÜM : İş Takibi Konusundaki Hukuki Yardımlarda Ödenecek Ücret
1. Bir durumun belgelendirilmesi, ödeme aşamasındaki paranın tahsili veya bir belgenin örneğinin çıkarılması gibi işlerin takibi için 200,00 TL
2. Bir hakkın doğumu, tespiti, tescili, nakli, değiştirilmesi, sona erdirilmesi veya korunması gibi amaçlarla yapılan işler için 350,00 TL
3. Tüzel kişi tacirlerin ana sözleşmelerinin onanması, bu tacirlerin çalışma konuları ile ilgili ruhsat ve imtiyazların alınması, devri ve Türk vatandaşlığına kabul edilme gibi işlerin takibi için 1.500,00 TL
4. Vergi uzlaşma komisyonlarında takip edilen işler için 650,00 TL
5. Uluslararası yargı yerlerinde takip edilen işlerde
a) Duruşmasız ise 3.000,00 TL
b) Duruşmalı ise 5.000,00 TL
c) Konusu para olan işlerde ise ücret Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM : Avukatlık Kanununun 35 inci Maddesi Gereğince Bulundurulması Zorunlu Sözleşmeli Avukatlara Aylık Ödenecek Ücret
1. Yapı kooperatiflerinde 500,00 TL
2. Anonim şirketlerde 850,00 TL
Takip edilen dava, takip ve işlerde tarifeye göre hesaplanacak vekalet ücreti yıllık avukatlık ücretinin üzerinde olduğu takdirde aradaki eksik miktar avukata ayrıca ödenir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM : 1. Kamu Kurum ve Kuruluşlarıyla Özel Kişi ve Tüzel Kişilerin Sözleşmeli Avukatlarına Ödeyecekleri Aylık Avukatlık Ücreti 850,00 TL
Takip edilen dava, takip ve işlerde tarifeye göre hesaplanacak vekalet ücreti yıllık avukatlık ücretinin üzerinde olduğu takdirde aradaki eksik miktar avukata ayrıca ödenir.
İKİNCİ KISIM
BİRİNCİ BÖLÜM : Yargı Yerlerinde, İcra ve İflas Dairelerinde Yapılan ve Konusu Para Olsa veya Para ile Değerlendirilebilse Bile Maktu Ücrete Bağlı Hukuki Yardımlara Ödenecek Ücret
1. Görülmekte olan bir dava içinde olmamak koşulu ile ihtiyati haciz, ihtiyati tedbir, delillerin tespiti, icranın geri bırakılması, ödeme ve tevdi yeri belirlenmesi işleri için:
a) Duruşmasız ise 175,00 TL
b) Duruşmalı ise 250,00 TL
2. Ortaklığın giderilmesi için satış memurluğunda yapılacak işlerin takibi için 350,00 TL
3. Ortaklığın giderilmesi ve taksim davaları için 750,00 TL
4. Vergi Mahkemelerinde takip edilen dava ve işler için
c) Duruşmasız ise 500,00 TL
d) Duruşmalı ise 750,00 TL
İKİNCİ BÖLÜM : Yargı Yerleri ile İcra ve İflas Dairelerinde Yapılan ve Konusu Para Olmayan veya Para ile Değerlendirilemeyen Hukuki Yardımlara Ödenecek Ücret
1. İcra Dairelerinde yapılan takipler için 160,00 TL
2. İcra Mahkemelerinde takip edilen işler için 175,00 TL
3. İcra Mahkemelerinde takip edilen dava ve duruşmalı işler için 330,00 TL
4. İcra Mahkemelerinde takip edilen ceza işleri için 175,00 TL
5. Ceza soruşturma evresinde takip edilen işler için 300,00 TL
6. Sulh Mahkemelerinde takip edilen davalar için 500,00 TL
7. Asliye Mahkemelerinde takip edilen davalar için 1.000,00 TL
8. Tüketici Mahkemelerinde takip edilen davalar için 500,00 TL
9. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemelerinde takip edilen davalar için 1.500,00 TL
10. Ağır Ceza Mahkemelerinde takip edilen davalar için 2.000,00 TL
11. Çocuk Mahkemelerinde takip edilen davalar için 750,00 TL
12. Çocuk Ağır Ceza Mahkemelerinde takip edilen davalar için 2.000,00 TL
13. Askeri Mahkemelerde takip edilen davalar için 750,00 TL
14. İdare ve Vergi Mahkemelerinde takip edilen davalar için
a) Duruşmasız ise 500,00 TL
b) Duruşmalı ise 1.000,00 TL
15. Bölge Adliye Mahkemelerinde takip edilen istinaf yolu ile görülen işlerin takipleri için
a) Bir duruşması olan işler için 500,00 TL
b) Birden fazla duruşması ve keşif gibi avukatın da bulunması gereken sair işlemleri olan işler için 1.000,00 TL
16. Yargıtay’da ilk derecede görülen davalar için 2.000,00 TL
17. Danıştay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde ilk derecede görülen davalar için
a) Duruşmasız ise 1.000,00 TL
b) Duruşmalı ise 2.000,00 TL
18. Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay ve Sayıştay’da temyiz yolu ile görülen işlerin duruşması için 750,00 TL
19. Uyuşmazlık Mahkemesindeki davalar için 750,00 TL
20. Anayasa Mahkemesinde görülen dava ve işler için
a) Yüce Divan sıfatı ile bakılan davalar 2.500,00 TL
b) Diğer dava ve işler 2.000,00 TL
ÜÇÜNCÜ KISIM
Yargı Yerleri ile İcra ve İflas Dairelerinde Yapılan ve Konusu Para Olan veya Para ile Değerlendirilebilen Hukuki Yardımlara Ödenecek Ücret
1. İlk 20.000,00 TL için % 12
2. Sonra gelen 30.000,00 TL için % 11
3. Sonra gelen 50.000,00 TL için % 8
4. Sonra gelen 150.000,00 TL için % 6
5. Sonra gelen 400.000,00 TL için % 4
6. Sonra gelen 600.000,00 TL için % 3
7. Sonra gelen 1.000.000,00 TL için % 1,5
8. 2.250.000,00 TL’dan yukarısı için % 0,1
———————————————————————————————-
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tarife
Resmi Gazete Tarihi: 04/06/2010
Resmi Gazete Sayısı: 27601
Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı
MADDE 1 – 24/12/2009 tarihli ve 27442 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 11 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“İcra ve İflas Müdürlüklerindeki hukuki yardımlara ilişkin avukatlık ücreti, takip sonuçlanıncaya kadar yapılan bütün işlemlerin karşılığıdır. Konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Şu kadar ki asıl alacak miktarı 1.333,33 TL’ye kadar olan icra takiplerinde avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra dairelerindeki takipler için öngörülen maktu ücrettir. Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez.”
MADDE 2 – Bu Tarife yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
———————————————————————————————-
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tarife
Resmi Gazete Tarihi: 02/09/2010
Resmi Gazete Sayısı: 27690
Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı
MADDE 1 – 24/12/2009 tarihli ve 27442 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 11 inci maddesinin altıncı fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 2 – Bu Tarife yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Açıklama:
(*) 04/06/2010 tarih ve 27601 sayılı R.G.de yayımlanan Tarifenin 1. maddesi ile değiştirilen fıkra için Tarihçeye bakınız.
(**) 02/09/2010 tarih ve 27690 sayılı R.G.de yayımlanan Tarifenin 1. maddesi ile yürürlükten kaldırılan fıkra için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 04/06/2010 tarih ve 27601 sayılı R.G.de yayımlanan Tarifenin 1. maddesi ile değiştirilen fıkra:
(1) İcra ve İflas Müdürlüklerindeki hukuki yardımlara ilişkin avukatlık ücreti, takip sonuçlanıncaya kadar yapılan bütün işlemlerin karşılığıdır. Konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
————————————————-
2 – 02/09/2010 tarih ve 27690 sayılı R.G.de yayımlanan Tarifenin 1. maddesi ile yürürlükten kaldırılan fıkra:
(6) İtiraz üzerine duran icra takiplerine ilişkin alacaklı tarafından icra mahkemesi veya diğer mahkemelerde itiraza konu duran işlem aleyhine dava açılması ve bu davanın borçlu lehine sonuçlanması halinde borçlu lehine itiraz ile duran icra dosyasındaki vekil işlemi sebebiyle bu Tarifenin ikinci kısım, ikinci bölümünün (1.) bendine göre ayrıca vekalet ücretine hükmolunur.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi
Resmi Gazete Tarihi: 03/12/2010
Resmi Gazete Sayısı: 27774
Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı
GENEL HÜKÜMLER
Konu ve kapsam
Madde 1 – (1) Bütün hukuki yardımlarda avukat ile iş sahipleri arasında geçerli ücret sözleşmesi yapılmamış olan veya avukatlık ücretinin kanun gereği karşı tarafa yükletilmesi gereken durumlarda, Avukatlık Kanunu ve bu Tarife hükümleri uygulanır. Bu Tarifede belirlenen ücretlerin altında avukatlık ücreti kararlaştırılamaz. Aksine yapılan sözleşmelerin ücrete ilişkin hükümleri geçersiz olup, ücrete ilişkin olarak bu Tarife hükümleri uygulanır.
Avukatlık ücretinin kapsadığı işler
Madde 2 – (1) Bu Tarifede yazılı avukatlık ücreti kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemler ücreti karşılığıdır. Avukat tarafından takip edilen dava veya işle ilgili olarak düzenlenen dilekçe ve yapılan diğer işlemler ayrı ücreti gerektirmez. Hükümlerin tavzihine ilişkin istemlerin ret veya kabulü halinde de avukatlık ücretine hükmedilemez.
(2) Buna karşılık, icra takipleriyle, Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay ve Sayıştay’da temyizen ve bölge idare ve bölge adliye mahkemelerinde itirazen görülen işlerin duruşmaları ayrı ücreti gerektirir.
Avukatlık ücretinin aidiyeti, sınırları ve ortak veya değişik sebeple davanın reddinde davalıların avukatlık ücreti
Madde 3 – (1) Yargı yerlerince avukata ait olmak üzere karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, ekli Tarifede yazılı miktardan az ve üç katından çok olamaz. Bu ücretin belirlenmesinde, avukatın emeği, çabası, işin önemi niteliği ve davanın süresi göz önünde tutulur.
(2) Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.
Birden çok avukat ile temsil
Madde 4 – (1) Aynı hukuki yardımın birden çok avukat tarafından yapılması durumunda, karşı tarafa bir avukatlık ücretinden fazlası yükletilemez.
Ücretin tümünü hak etme
Madde 5 – (1) Hangi aşamada olursa olsun, dava ve icra takibini kabul eden avukat, Tarife hükümleri ile belirlenen ücretin tamamına hak kazanır.
Davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulhte ücret
Madde 6 – (1) Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulh nedenleriyle; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonra giderilirse tamamına hükmolunur.
Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret
Madde 7 – (1) Görevsizlik, yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davanın nakline veya davanın açılmamış sayılmasına; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce karar verilmesi durumunda, Tarifede yazılı ücretin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonraki aşamada ise tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti ikinci kısmın ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez.
(2) Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.
(3) Kanunlar gereği gönderme, yeni mahkemeler kurulması, işbölümü itirazı nedeniyle verilen tüm gönderme kararları nedeniyle görevsizlik, gönderme veya yetkisizlik kararı verilmesi durumunda avukatlık ücretine hükmedilmez.
Karşılık davada, davaların birleştirilmesinde ve ayrılmasında ücret
Madde 8 – (1) Bir davanın takibi sırasında karşılık dava açılması, başka bir davanın bu davayla birleştirilmesi veya davaların ayrılması durumunda, her dava için ayrı ücrete hükmolunur.
Nafaka, kira tespiti ve tahliye davalarında ücret
Madde 9 – (1) Tahliye davalarında bir yıllık kira bedeli tutarı, kira tespiti ve nafaka davalarında tespit olunan kira bedeli farkının veya hükmolunan nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden Tarifenin üçüncü kısmı gereğince hesaplanacak miktarın tamamı, vekalet ücreti olarak hükmolunur. Bu miktarlar, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenmiş bulunan ücretten az olamaz.
(2) Nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemez.
Manevi tazminat davalarında ücret
Madde 10 – (1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.
(3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.
(4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından vekalet ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.
İcra ve iflas müdürlükleri ile icra mahkemelerinde ücret
Madde 11 – (1) İcra ve İflas Müdürlüklerindeki hukuki yardımlara ilişkin avukatlık ücreti, takip sonuçlanıncaya kadar yapılan bütün işlemlerin karşılığıdır. Konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (Değişik cümle: 31/12/2010 – 27802 S. R.G. Tarife/1. md.)(*) Şu kadar ki asıl alacak miktarı 1.500,00 TL’ye kadar olan icra takiplerinde avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra dairelerindeki takipler için öngörülen maktu ücrettir. Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez.
(2) Aciz belgesi alınması, takibi sonuçlandıran işlemlerden sayılır. Bu durumda avukata tam ücret ödenir.
(3) İcra mahkemelerinde duruşma yapılırsa Tarife gereğince ayrıca avukatlık ücreti hükmedilir. Şu kadar ki bu ücret, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünün iki ve üç sıra numaralarında gösterilen iş ve davalarla ilgili hukuki yardımlara ilişkin olup, Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenecek avukatlık ücreti bu sıra numaralarında yazılı miktarları geçemez.
(4) Tahliyeye ilişkin icra takiplerinde bir yıllık kira bedeli tutarı, Nafakaya ilişkin icra takiplerinde nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden, icra mahkemelerinde açılan istihkak davalarında üçüncü kısım gereğince hesaplanacak ücretlere hükmolunur.
(5) Borçlu itiraz süresi içerisinde borcunu öderse tarifeye göre belirlenecek ücretin dörtte üçü takdir edilir. Maktu ücreti gerektiren işlerde de bu hüküm uygulanır.
Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret
Madde 12 – (1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Belirlenen bu ücret Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre tespit edilen ücretten az olamaz.
Ceza davalarında ücret
Madde 13 – (1) Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine Tarifenin ikinci kısım ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir.
(2) Ceza hükmü taşıyan özel yasa, tüzük ve kararnamelere göre yalnız para cezasına hükmolunan davalarda tarifeye göre belirlenecek avukatlık ücreti hükmolunan para cezası tutarını geçemez.
(3) CMK 141 ve devamı maddelerine göre tazminat için Ağır Ceza Mahkemelerine yapılan başvurularda, Tarifenin üçüncü kısmı gereğince avukatlık ücretine hükmedilir. Şu kadar ki, hükmedilecek bu ücret ikinci kısmın ikinci bölümünün onuncu sıra numarasındaki ücretten az olamaz.
(4) Çocuk mahkemelerinde görülen davalarda, asliye ceza; çocuk ağır ceza mahkemelerinde görülen davalarda da ağır ceza mahkemeleri için Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde öngörülen maktu ücretlere ilişkin hükümler uygulanır.
(5) Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir.
Danıştay’da, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde görülen dava ve işlerde ücret
Madde 14 – (1) Danıştay’da ilk derecede veya duruşmalı olarak temyiz yoluyla görülen dava ve işlerde, idari ve vergi dava daireleri genel kurulları ile dava dairelerinde, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde davaya cevap verme sürelerinin bitimine kadar anlaşmazlığın feragat ya da kabul nedenleriyle ortadan kalkması veya bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi durumunda Tarifede yazılı ücretin yarısına, diğer durumlarda tamamına hükmedilir.
(2) Şu kadar ki, dilekçelerin görevli mercie gönderilmesine veya dilekçenin reddine karar verilmesi durumunda avukatlık ücretine hükmolunmaz.
(3) Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde görülen dava ve işlerde de yukarıdaki fıkralarda belirtilen hükümler uygulanır.
Uzlaşma tutanağının hazırlanmasında ücret
Madde 15 – (1) Avukatlık Kanununun 35/A maddesinde sözü edilen uzlaşma tutanağının hazırlanmasında, konusu itibarıyla görevli mahkemeler için, bu Tarifenin ilgili kısımlarında belirlenen ücretin 1/2 si uygulanır.
Tahkimde ücret
Madde 16 – (1) Hakem önünde yapılan her türlü hukuki yardımlarda da bu Tarife hükümleri uygulanır.
İş takibinde ücret
Madde 17 – (1) Bu Tarifeye göre iş takibi; yargı yetkisinin kullanılması ile ilgisi bulunmayan iş ve işlemlerin yapılabilmesi için, iş sahibi veya temsilci tarafından yerine getirilmesi kanunlara göre zorunlu olan iş ve işlemlerdir.
(2) Tarifede yazılı iş takibi ücreti bir veya birden çok resmi daire, kurum veya kuruluşça yapılan çeşitli işlemleri içine alsa bile, o işin sonuçlanmasına kadar yapılan bütün hukuki yardımların karşılığıdır.
Dava vekili ve dava takipçileri eliyle takip olunan işlerde ücret
Madde 18 – (1) Dava vekilleri tarafından takip olunan dava ve işlerde de bu Tarife uygulanır.
(2) Dava takipçileri tarafından takip olunan dava ve işlerde bu Tarifede belirtilen ücretin 1/4 ü uygulanır.
Tarifede yazılı olmayan işlerde ücret
Madde 19 – (1) Tarifede yazılı olmayan hukuki yardımlar için, işin niteliği göz önünde tutularak, Tarifedeki benzeri işlere göre ücret belirlenir.
Uygulanacak tarife
Madde 20 – (1) Avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır.
Yürürlük
Madde 21 – (1) Bu Tarife yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
TARİFE’yi Word Formatında İndirmek İçin Tıklayınız…
———————————————————————————————-
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tarife
Resmi Gazete Tarihi: 31/12/2010
Resmi Gazete Sayısı: 27802
Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı
MADDE 1 – 3/12/2010 tarihli ve 27774 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 11 inci maddesinin birinci fıkrasının üçüncü cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Şu kadar ki asıl alacak miktarı 1.500,00 TL’ye kadar olan icra takiplerinde avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra dairelerindeki takipler için öngörülen maktu ücrettir.”
MADDE 2 – Bu Tarife 3/12/2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Açıklama:
(*) 31/12/2010 tarih ve 27802 sayılı R.G.de yayımlanan Tarifenin 1. maddesi ile değiştirilen cümle için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 31/12/2010 tarih ve 27802 sayılı R.G.de yayımlanan Tarifenin 1. maddesi ile değiştirilen cümle:
Şu kadar ki asıl alacak miktarı 1.333,33 TL’ye kadar olan icra takiplerinde avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra dairelerindeki takipler için öngörülen maktu ücrettir.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi
Resmi Gazete Tarihi: 21/12/2011
Resmi Gazete Sayısı: 28149
Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı
Konu ve kapsam
Madde 1 – (1) Bütün hukuki yardımlarda avukat ile iş sahipleri arasında geçerli ücret sözleşmesi yapılmamış olan veya avukatlık ücretinin kanun gereği karşı tarafa yükletilmesi gereken durumlarda, Avukatlık Kanunu ve bu Tarife hükümleri uygulanır. Bu Tarifede belirlenen ücretlerin altında avukatlık ücreti kararlaştırılamaz. Aksine yapılan sözleşmelerin ücrete ilişkin hükümleri geçersiz olup, ücrete ilişkin olarak bu Tarife hükümleri uygulanır.
Avukatlık ücretinin kapsadığı işler
Madde 2 – (1) Bu Tarifede yazılı avukatlık ücreti kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemler ücreti karşılığıdır. Avukat tarafından takip edilen dava veya işle ilgili olarak düzenlenen dilekçe ve yapılan diğer işlemler ayrı ücreti gerektirmez. Hükümlerin tavzihine ilişkin istemlerin ret veya kabulü halinde de avukatlık ücretine hükmedilemez.
(2) Buna karşılık, icra takipleriyle, Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay ve Sayıştay’da temyizen ve bölge idare ve bölge adliye mahkemelerinde itirazen görülen işlerin duruşmaları ayrı ücreti gerektirir.
Avukatlık ücretinin aidiyeti, sınırları ve ortak veya değişik sebeple davanın reddinde davalıların avukatlık ücreti
Madde 3 – (1) Yargı yerlerince avukata ait olmak üzere karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, ekli Tarifede yazılı miktardan az ve üç katından çok olamaz. Bu ücretin belirlenmesinde, avukatın emeği, çabası, işin önemi niteliği ve davanın süresi göz önünde tutulur.
(2) Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.
Birden çok avukat ile temsil
Madde 4 – (1) Aynı hukuki yardımın birden çok avukat tarafından yapılması durumunda, karşı tarafa bir avukatlık ücretinden fazlası yükletilemez.
Ücretin tümünü hak etme
Madde 5 – (1) Hangi aşamada olursa olsun, dava ve icra takibini kabul eden avukat, Tarife hükümleri ile belirlenen ücretin tamamına hak kazanır.
Davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulhte ücret
Madde 6 – (1) Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulh nedenleriyle; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonra giderilirse tamamına hükmolunur.
Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret
Madde 7 – (1) Görevsizlik, yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davanın nakline veya davanın açılmamış sayılmasına; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce karar verilmesi durumunda, Tarifede yazılı ücretin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonraki aşamada ise tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti ikinci kısmın ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez.
(2) Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.
(3) Kanunlar gereği gönderme, yeni mahkemeler kurulması, işbölümü itirazı nedeniyle verilen tüm gönderme kararları nedeniyle görevsizlik, gönderme veya yetkisizlik kararı verilmesi durumunda avukatlık ücretine hükmedilmez.
Karşılık davada, davaların birleştirilmesinde ve ayrılmasında ücret
Madde 8 – (1) Bir davanın takibi sırasında karşılık dava açılması, başka bir davanın bu davayla birleştirilmesi veya davaların ayrılması durumunda, her dava için ayrı ücrete hükmolunur.
Nafaka, kira tespiti ve tahliye davalarında ücret
Madde 9 – (1) Tahliye davalarında bir yıllık kira bedeli tutarı, kira tespiti ve nafaka davalarında tespit olunan kira bedeli farkının veya hükmolunan nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden Tarifenin üçüncü kısmı gereğince hesaplanacak miktarın tamamı, vekalet ücreti olarak hükmolunur. Bu miktarlar, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenmiş bulunan ücretten az olamaz.
(2) Nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemez.
Manevi tazminat davalarında ücret
Madde 10 – (1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.
(3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.
(4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından vekalet ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.
İcra ve iflas müdürlükleri ile icra mahkemelerinde ücret
Madde 11 – (1) İcra ve İflas Müdürlüklerindeki hukuki yardımlara ilişkin avukatlık ücreti, takip sonuçlanıncaya kadar yapılan bütün işlemlerin karşılığıdır. Konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Şu kadar ki asıl alacak miktarı 1.666,66 TL’ye kadar olan icra takiplerinde avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra dairelerindeki takipler için öngörülen maktu ücrettir. Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez.
(2) Aciz belgesi alınması, takibi sonuçlandıran işlemlerden sayılır. Bu durumda avukata tam ücret ödenir.
(3) İcra mahkemelerinde duruşma yapılırsa Tarife gereğince ayrıca avukatlık ücreti hükmedilir. Şu kadar ki bu ücret, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünün iki ve üç sıra numaralarında gösterilen iş ve davalarla ilgili hukuki yardımlara ilişkin olup, Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenecek avukatlık ücreti bu sıra numaralarında yazılı miktarları geçemez.
(4) Tahliyeye ilişkin icra takiplerinde bir yıllık kira bedeli tutarı, Nafakaya ilişkin icra takiplerinde nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden, icra mahkemelerinde açılan istihkak davalarında üçüncü kısım gereğince hesaplanacak ücretlere hükmolunur.
(5) Borçlu itiraz süresi içerisinde borcunu öderse tarifeye göre belirlenecek ücretin dörtte üçü takdir edilir. Maktu ücreti gerektiren işlerde de bu hüküm uygulanır.
Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret
Madde 12 – (1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Şu kadar ki asıl alacak miktarı 3.333,33 TL’ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrettir. Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez.
Ceza davalarında ücret
Madde 13 – (1) Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine Tarifenin ikinci kısım ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir.
(2) Ceza hükmü taşıyan özel yasa, tüzük ve kararnamelere göre yalnız para cezasına hükmolunan davalarda tarifeye göre belirlenecek avukatlık ücreti hükmolunan para cezası tutarını geçemez.
(3) CMK 141 ve devamı maddelerine göre tazminat için Ağır Ceza Mahkemelerine yapılan başvurularda, Tarifenin üçüncü kısmı gereğince avukatlık ücretine hükmedilir. Şu kadar ki, hükmedilecek bu ücret ikinci kısmın ikinci bölümünün onuncu sıra numarasındaki ücretten az olamaz.
(4) Çocuk mahkemelerinde görülen davalarda, asliye ceza; çocuk ağır ceza mahkemelerinde görülen davalarda da ağır ceza mahkemeleri için Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde öngörülen maktu ücretlere ilişkin hükümler uygulanır.
(5) Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir.
Danıştay’da, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde görülen dava ve işlerde ücret
Madde 14 – (1) Danıştay’da ilk derecede veya duruşmalı olarak temyiz yoluyla görülen dava ve işlerde, idari ve vergi dava daireleri genel kurulları ile dava dairelerinde, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde davaya cevap verme sürelerinin bitimine kadar anlaşmazlığın feragat ya da kabul nedenleriyle ortadan kalkması veya bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi durumunda Tarifede yazılı ücretin yarısına, diğer durumlarda tamamına hükmedilir.
(2) Şu kadar ki, dilekçelerin görevli mercie gönderilmesine veya dilekçenin reddine karar verilmesi durumunda avukatlık ücretine hükmolunmaz.
(3) Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde görülen dava ve işlerde de yukarıdaki fıkralarda belirtilen hükümler uygulanır.
Uzlaşma tutanağının hazırlanmasında ücret
Madde 15 – (1) Avukatlık Kanununun 35/A maddesinde sözü edilen uzlaşma tutanağının hazırlanmasında, konusu itibarıyla görevli mahkemeler için, bu Tarifenin ilgili kısımlarında belirlenen ücretin 1/2 si uygulanır.
Tahkimde ücret
Madde 16 – (1) Hakem önünde yapılan her türlü hukuki yardımlarda da bu Tarife hükümleri uygulanır.
İş takibinde ücret
Madde 17 – (1) Bu Tarifeye göre iş takibi; yargı yetkisinin kullanılması ile ilgisi bulunmayan iş ve işlemlerin yapılabilmesi için, iş sahibi veya temsilci tarafından yerine getirilmesi kanunlara göre zorunlu olan iş ve işlemlerdir.
(2) Tarifede yazılı iş takibi ücreti bir veya birden çok resmi daire, kurum veya kuruluşça yapılan çeşitli işlemleri içine alsa bile, o işin sonuçlanmasına kadar yapılan bütün hukuki yardımların karşılığıdır.
Dava vekili ve dava takipçileri eliyle takip olunan işlerde ücret
Madde 18 – (1) Dava vekilleri tarafından takip olunan dava ve işlerde de bu Tarife uygulanır.
(2) Dava takipçileri tarafından takip olunan dava ve işlerde bu Tarifede belirtilen ücretin 1/4 ü uygulanır.
Tarifede yazılı olmayan işlerde ücret
Madde 19 – (1) Tarifede yazılı olmayan hukuki yardımlar için, işin niteliği göz önünde tutularak, Tarifedeki benzeri işlere göre ücret belirlenir.
Uygulanacak tarife
Madde 20 – (1) Avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır.
Yürürlük
Madde 21 – (1) Bu Tarife yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
TARİFE’yi Word Formatında İndirmek İçin Tıklayınız…
Açıklama:
(*) (14) numaralı bent, 02.05.2012 tarih ve 28280 sayılı R.G.de yayımlanan Tarifenin 1. maddesiyle eklenmiş, daha sonraki bentler buna göre teselsül ettirilmiştir.
TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ
TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ MESLEK KURALLARI
TBB’nin 8-9 Ocak 1971 tarihli IV. Genel Kurulu’nda kabul edilmiş ve 26 Ocak 1971 tarihli ve 5 sayılı TBB Bülteni’nde yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
I – GENEL KURALLAR
1 – Türk avukatları baroların ve Türkiye Barolar Birliği’nin bağımsızlığı gereğine inanmışlar ve bu konuda kendilerine gerek kişi, gerek kuruluş olarak düşen görevleri başarma kararına varmışlardır.
2 – Mesleki çalışmasında avukat bağımsızlığını korur; bu bağımsızlığı zedeleyecek iş kabulünden kaçınır.
3 – Avukat mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlıyacak biçimde ve işini tam bir sadakatle yürütür.
4 – Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır. Avukat özel yaşantısında da buna özenmekle yükümlüdür.
5 – Avukat yazarken de, konuşurken de düşüncelerini olgun ve objektif bir biçimde açıklamalıdır. Mesleki çalışmasında avukat hukukla ve yasalarla ilgisiz açıklamalardan kaçınmalıdır.
6 – Avukat iddia ve savunmanın hukuki yönü ile ilgilidir. Taraflar arasında anlaşmazlığın doğurduğu düşmanlıkların dışında kalmalıdır.
7 – Avukat salt ün kazandırmağa yönelen her türlü gereksiz davranıştan titizlikle kaçınmalıdır.
a – Avukat, yalnız adres değişikliğini reklam niteliğini taşımayacak biçimde ilan yolu ile duyurabilir.
b – Avukatın başlıklı kağıtları, kartvizitleri büro levhaları reklam niteliği taşıyabilecek aşırılıkta olamaz.
c – Avukat telefon rehberinde meslekler kısmında adres yazdırabilir. Bunun dışında faklı büyüklükte harflere, ya da ilan niteliğinde yazılara yer verdiremez.
ç – Ortak büro kuran avukatlar büronun reklam aracı olmamasına, hukuk bürosu olma niteliğini yitirmemesine dikkat ederler.
8 – Avukat kendine iş sağlama niteliğindeki her davranıştan çekinir.
9 – Avukat, kanunen bulunduğu başkaca mevki ve olanaklarının mesleki çalışmalarına etkili olmamasına dikkat eder.
Avukat mesleki çalışma dışında kişisel anlaşmazlıklarda avukatlık sıfatının özelliklerinden yararlanamaz.
10 – Avukat, aynı dava için birbirine karşıt isteklerde bulunamaz.
11 – Avukat, Türkiye Barolar Birliğince kabul olunan meslek dayanışma ve düzen gereklerine uygun davranmak zorundadır.
12 – Avukat, barosunun görevin vakarına uygun biçimde tutulmasına çaba gösterir.
13 – Uzunca bir süre bürosundan uzak kalmak zorunda bulunan avukat, işlerine bakacak, müvekkillerini kabul edecek meslektaşının adını barosuna bildirir.
14 – Avukat meslek kuruluşlarınca verilen görevleri haklı sebepler dışında, kabul etmek zorundadır.
15 – Mesleki çalışmasından ötürü aleyhine açılan dava layihasının bir örneğini avukat barosuna verir. Baronun hukuki anlaşmazlıklardaki arabuluculuk teklifini kabul etmek zorundadır.
16 – Avukat kendisiyle ilgili her türlü belgeleri baroda görmek hakkını haizdir.
II – YARGI ORGANLARIYLA VE ADLİ MERCİİLERLE İLİŞKİLER
17 – Hakim ve savcılarla ilişkilerinde avukat hizmetin özelliklerinden gelen ölçülere uygun davranmak zorundadır. Bu ilişkilerde karşılıklı saygı esastır.
18 – Avukat daha önce hakim, savcı, hakem ya da başka resmi bir sıfatla incelediği işte görev alamaz.
19 – Hakim ve savcı ile hısımlık ya da evlilikten gelen engelleri gösteren kanun hükmünde yazılı derece dışında kalan hısımlıklar ve başkaca yakınlıklarda avukat meslek onuruna en uygun biçimde takdirini kullanır.
20 – Avukatlar ve Avukat Stajyerleri mesleğe yaraşır bir kılık ve kıyafetle başları açık olarak mahkemelerde görev yaparlar. Duruşmalara Türkiye Barolar Birliğince şekli saptanmış cübbe ile ve temiz bir kıyafetle çıkarlar. Erkek Avukatlar iklim ve mevsim koşullarının elverdiği ölçüde kravat takarlar.(*)
21 – Avukat duruşmayı terkedemez. Ancak kişisel veya meslek onurunun zorunlu kıldığı hallerde duruşmalardan ayrılabilir. Bu durumda avukat derhal baroya bilgi verir.
22 – Avukat savunma için zorunlu olmadıkça davanın uzaması sonucuna varacak isteklerden kaçınır.
23 – Hakimin reddi, savcıların ve başkaca adalet görevlilerinin reddi veya şikayet edilmesi konusunda ve genellikle konuşmalarında ve yazılarında avukat, kanunun gerektirdiği gerekçeleri amacı aşmıyacak biçimde açıklar.
Red veya şikayet dileklerinin bir örneği de baroya verilir.
24 – Avukat ilerde tanık olarak dinlenecek kimselerden istisnai olarak bazı hususları öğrenmek mecburiyetinde kalmış olursa onları etkilemiş olma şüphesi altına düşmekten kaçınmalıdır. Avukat tanıklara tavsiyelerde bulunamaz, ne şekilde tanıklık edecekleri veya hakim önünde nasıl hareket edecekleri hakkında talimat veremez.
25 – Avukat, mahkeme kalemlerinde, icra dairelerinde ve her türlü merciilerde çalışan görevlilerle olan ilişkilerinde de meslek onuruna ve ağırbaşlılığına uygun tutum ve davranışlarını korur.
III – MESLEKTAŞLAR ARASI DAYANIŞMA VE İLİŞKİLER
26 – Hiçbir avukat, bir meslektaşının mesleki tutum ve davranışları hakkındaki düşüncelerini kamuoyuna açıklayamaz. Bu yoldaki şikayetlerin merci’i yalnız barolardır.
27 – Hiçbir avukat, herhangi bir meslektaşı özellikle hasım vekili meslektaşı hakkında küçük düşürücü nitelikteki kişisel görüşlerini ve düşüncelerini açıkça belirtemez.
Bir avukat başka bir avukata karşı asil ya da vekil sıfatıyla takip edeceği davayı kendi barosuna bir yazı ile bildirir. Bu kural, bilgi verme yükümlülüğü ile bağlı olarak baroların ve Türkiye Barolar Birliğinin üçüncü şahısları aleyhine veya üçüncü şahısları Barolar ve TBB aleyhine açacağı davalar içinde geçerlidir.(**)
Resmi ya da özel kuruluşlarda bağımlı olarak birlikte çalışan avukatlar, kadro görevleri ne olursa olsun, adalet ve eşitlik ilkelerinden ayrılmamağa ve iş dağıtımı, denetimi ve her türlü iş ilişkilerinde meslek dayanışmasına ve onuruna uymayan davranışlardan kaçınmaya özen göstermekle yükümlüdürler.(***)
28 – Bir başka baro bölgesinde ilk kez bir davaya giden avukat o yer baro başkanına nezaket ziyaretinde bulunmaya gayret eder.
29 – Bir meslektaşının ölümü veya başkaca nedenlerle baro başkanınca görevlendirilen avukat kabul edilebilir bir neden göstermeksizin bu görevi reddedemez.
30 – Mesleki çalışmada avukatlar arasında usule ilişkin işlemlerde ve dosya incelemelerinde dayanışma gereği sayılabilecek yardımlar ve kolaylıkları esirgemezler.
Duruşmaya geç kaldığı için hakkında gıyap kararı alınan avukat hemen gelmişse, diğer taraf vekili olan avukat gıyap kararının kaldırılmasını veya düzeltilmesini istemek zorundadır.
Bir başka yerdeki duruşmasına mazereti nedeniyle gidemeyen avukat, karşı taraf avukatı bir başka yerden geliyorsa mazeretini önceden meslektaşına bildirmelidir.
Avukatlar arasında “özeldir” kaydı taşıyan yazışmalar yazanın rızası alınmadan açıklanamaz.
31 – Avukat hasım tarafından ancak avukatı ile görüşebilir.
(Hasmının avukatı yok ise) avukatın hasımla teması zorunlu sınırlar içinde kalır. Hasım tarafla her temasından sonra avukat müvekkiline bilgi verir.
32 – Avukat, dava türü ve usulü ne olursa olsun mahkemeye verdiği layiha ve önemli belgelerin birer örneğini (istenmese de) karşı taraf vekili meslektaşına verir.
33 – Yanına stajyer almayı kabul eden avukat, stajyerlerin iyi yetişmesi için gerekli dikkati ve ilgiliyi gösterir ve olanaklarını hazırlar.
IV – İŞ SAHİPLERİYLE İLİŞKİLER
34 – Avukat müvekkiline davanın sonucu ile ilgili hukuki görüşünü açıklayabilir. Fakat bunun bir teminat olmadığını özellikle belirtir.
35 – Avukat aynı davada birinin savunması öbürünün savunmasına zarar verebilecek durumda olan iki kişinin birden vekaletini kabul etmez.
36 – Bir anlaşmazlıkta taraflardan birine hukuki yardımda bulunan avukat yararı çatışan öbür tarafın vekaletini alamaz, hiçbir hukuki yardımda bulunamaz.
Ortak büroda çalışan avukatlar da, yararları çatışan kimseleri temsil etmemek kuralı ile bağlıdırlar.
37 – Avukat meslek sırrı ile bağlıdır.
a – Tanıklıktan çekinmede de bu ölçüyü esas tutar.
Avukat davasını almadığı kimselerin başvurması nedeniyle öğrendiği bilgileri de sır sayar. Avukatlık sırrının tutulması süresizdir, meslekten ayrılmak bu yükümü kaldırmaz.
b – Avukat, yardımcılarının, stajyerlerinin ve çalıştırdığı kimselerin de meslek sırrına aykırı davranışlarını engelleyecek tedbirler alır.
38 – Avukat kendisine teklif edilen işi gerekçe göstermeden de reddedebilir. Takdirine esas olan nedenleri açıklamak zorunda bırakılamaz.
Avukat zamanının ve yeteneklerinin erişemediği bir işi kabul etmez.
Avukat davayı almaktan ve kovuşturmaktan çekinme hakkını müvekkiline zarar vermeyecek biçimde kullanmağa dikkat edecektir.
39 – İş sahibi anlaşmayı yaptığı avukattan sonra ikinci bir avukata da vekalet vermek isterse ikinci avukat işi kabul etmeden önce ilk vekalet verilen avukata yazıyla bilgi vermelidir.
40 – Avukat kesin olarak zorunlu bulunmadıkça müvekkili adına açıklamada bulunamaz. Açıklamalarda adalete etkili olmak amacı güdülemez.
41 – Avukat baktığı davada görevini savsıyarak, ya da kötüye kullanarak, müvekkili zararına kendisine bir yarar sağlayamaz.
42 – Avukat işle ilgili giderleri karşılamak üzere avans isteyebilir. Avansın işin gereğini çok aşmamasına, avanstan yapılan harcamaların müvekkile zaman zaman bildirilmesine ve işin sonunda avanstan kalan paranın müvekkile geri verilmesine dikkat edilir.
43 – Müvekkil adına alınan paralar ve başkaca değerler geciktirilmeksizin müvekkile duyurulur ve verilir.
Müvekkille ilgili bir hesap varsa uygun sürelerde durum yazıyla bildirilir.
44 – Avukat müvekkilinden meslektaşlarına yönelecek sataşmaları önlemeye çalışır; gerekirse vekillikten çekilebilir.
45 – Avukat “hapis hakkı”nı alacağı ile oranlı olarak kullanabilir.
46 – Adli Müzaheretle görülen işler, başkaca işlere gösterilen özenle yürütülür.
47 – Ücret davası açacak avukat önce baro yönetim kuruluna bilgi verir. Bu konuda baro yönetim kurulunun görüşünü bildirme yetkisi vardır.
V – AVUKATLARIN BAROLARLA VE TBB İLE İLİŞKİLERİ
48 – Baro Başkanlığı, Baro Yönetim ve Disiplin Kurulu üyelikleri ile Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı, Yönetim Kurulu üyeliği, Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu Başkanlığı ve üyeliği görevleri bir kişide birleşemez.
VI – YÜRÜRLÜK, UYGULAMA ALANI
49 – Yukarıdaki meslek kurallarının sürekli gelişimini sağlamak üzere Barolar, Türkiye Barolar Birliği Genel Kuruluna gündeme ilişkin hükümlere uyma şartı ile yeni teklifler getirebilir.
50 – Yukarıda yazılı meslek kuralları Türkiye Barolar birliğinin 8-9 Ocak 1971 tarihli IV Genel Kurul Toplantısında kabul edilmiş ve Türkiye Barolar Birliğini 8-9 Ocak 1971 tarihli IV Genel Kurul Toplantısında kabul edilmiş ve Türkiye Barolar Birliği Bülteninde yayımı tarihinde yürürlüğe girmesine karar verilmiştir.
Açıklama:
(*) Türkiye Barolar Birliği’nin 27-28 Mayıs 1989 tarihinde Giresun’da yapılan XX. Olağan Genel Kurul kararıyla değişik metin.
(**) Türkiye Barolar Birliği’nin 12-13-14 Ocak 1978 tarihinde Ankara’da yapılan XI. Genel Kurulu’nda kabul edilmiştir.
(***) Türkiye Barolar Birliği’nin 10-11-12 Ocak 1980 tarihinde Ankara’da yapılan XIII. Genel Kurulu’nda kabul edilmiş
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi
Resmi Gazete Tarihi: 29/12/2012
Resmi Gazete Sayısı: 28512
Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı
Konu ve kapsam
Madde 1 – (1) Bütün hukuki yardımlarda avukat ile iş sahipleri arasında geçerli ücret sözleşmesi yapılmamış olan veya avukatlık ücretinin kanun gereği karşı tarafa yükletilmesi gereken durumlarda, Avukatlık Kanunu ve bu Tarife hükümleri uygulanır. Bu Tarifede belirlenen ücretlerin altında avukatlık ücreti kararlaştırılamaz. Aksine yapılan sözleşmelerin ücrete ilişkin hükümleri geçersiz olup, ücrete ilişkin olarak bu Tarife hükümleri uygulanır.
Avukatlık ücretinin kapsadığı işler
Madde 2 – (1) Bu Tarifede yazılı avukatlık ücreti kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemler ücreti karşılığıdır. Avukat tarafından takip edilen dava veya işle ilgili olarak düzenlenen dilekçe ve yapılan diğer işlemler ayrı ücreti gerektirmez. Hükümlerin tavzihine ilişkin istemlerin ret veya kabulü halinde de avukatlık ücretine hükmedilemez.
(2) Buna karşılık, icra takipleriyle, Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay ve Sayıştay’da temyizen ve bölge idare ve bölge adliye mahkemelerinde itirazen görülen işlerin duruşmaları ayrı ücreti gerektirir.
Avukatlık ücretinin aidiyeti, sınırları ve ortak veya değişik sebeple davanın reddinde davalıların avukatlık ücreti
Madde 3 – (1) Yargı yerlerince avukata ait olmak üzere karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, ekli Tarifede yazılı miktardan az ve üç katından çok olamaz. Bu ücretin belirlenmesinde, avukatın emeği, çabası, işin önemi niteliği ve davanın süresi göz önünde tutulur.
(2) Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.
Birden çok avukat ile temsil
Madde 4 – (1) Aynı hukuki yardımın birden çok avukat tarafından yapılması durumunda, karşı tarafa bir avukatlık ücretinden fazlası yükletilemez.
Ücretin tümünü hak etme
Madde 5 – (1) Hangi aşamada olursa olsun, dava ve icra takibini kabul eden avukat, Tarife hükümleri ile belirlenen ücretin tamamına hak kazanır.
Davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulhte ücret
Madde 6 – (1) Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulh nedenleriyle; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonra giderilirse tamamına hükmolunur.
Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret
Madde 7 – (1) Görevsizlik, yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davanın nakline veya davanın açılmamış sayılmasına; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce karar verilmesi durumunda, Tarifede yazılı ücretin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonraki aşamada ise tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti ikinci kısmın ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez.
(2) Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.
(3) Kanunlar gereği gönderme, yeni mahkemeler kurulması, işbölümü itirazı nedeniyle verilen tüm gönderme kararları nedeniyle görevsizlik, gönderme veya yetkisizlik kararı verilmesi durumunda avukatlık ücretine hükmedilmez.
Karşılık davada, davaların birleştirilmesinde ve ayrılmasında ücret
Madde 8 – (1) Bir davanın takibi sırasında karşılık dava açılması, başka bir davanın bu davayla birleştirilmesi veya davaların ayrılması durumunda, her dava için ayrı ücrete hükmolunur.
Nafaka, kira tespiti ve tahliye davalarında ücret
Madde 9 – (1) Tahliye davalarında bir yıllık kira bedeli tutarı, kira tespiti ve nafaka davalarında tespit olunan kira bedeli farkının veya hükmolunan nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden Tarifenin üçüncü kısmı gereğince hesaplanacak miktarın tamamı, vekalet ücreti olarak hükmolunur. Bu miktarlar, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenmiş bulunan ücretten az olamaz.
(2) Nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemez.
Manevi tazminat davalarında ücret
Madde 10 – (1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.
(3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.
(4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından vekalet ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.
İcra ve iflas müdürlükleri ile icra mahkemelerinde ücret
Madde 11 – (1) İcra ve İflas Müdürlüklerindeki hukuki yardımlara ilişkin avukatlık ücreti, takip sonuçlanıncaya kadar yapılan bütün işlemlerin karşılığıdır. Konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Şu kadar ki takip miktarı 1.833,33 TL’ye kadar olan icra takiplerinde avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra dairelerindeki takipler için öngörülen maktu ücrettir. Ancak bu ücret takip miktarını geçemez.
(2) Aciz belgesi alınması, takibi sonuçlandıran işlemlerden sayılır. Bu durumda avukata tam ücret ödenir.
(3) İcra mahkemelerinde duruşma yapılırsa Tarife gereğince ayrıca avukatlık ücreti hükmedilir. Şu kadar ki bu ücret, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünün iki ve üç sıra numaralarında gösterilen iş ve davalarla ilgili hukuki yardımlara ilişkin olup, Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenecek avukatlık ücreti bu sıra numaralarında yazılı miktarları geçemez.
(4) Tahliyeye ilişkin icra takiplerinde bir yıllık kira bedeli tutarı, Nafakaya ilişkin icra takiplerinde nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden, icra mahkemelerinde açılan istihkak davalarında üçüncü kısım gereğince hesaplanacak ücretlere hükmolunur.
(5) Borçlu itiraz süresi içerisinde borcunu öderse tarifeye göre belirlenecek ücretin dörtte üçü takdir edilir. Maktu ücreti gerektiren işlerde de bu hüküm uygulanır.
Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret
Madde 12 – (1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Şu kadar ki asıl alacak miktarı 3.666,66 TL’ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrettir. Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez.
Ceza davalarında ücret
Madde 13 – (1) Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine Tarifenin ikinci kısım ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir.
(2) Ceza hükmü taşıyan özel yasa, tüzük ve kararnamelere göre yalnız para cezasına hükmolunan davalarda tarifeye göre belirlenecek avukatlık ücreti hükmolunan para cezası tutarını geçemez.
(3) CMK 141 ve devamı maddelerine göre tazminat için Ağır Ceza Mahkemelerine yapılan başvurularda, Tarifenin üçüncü kısmı gereğince avukatlık ücretine hükmedilir. Şu kadar ki, hükmedilecek bu ücret ikinci kısmın ikinci bölümünün onuncu sıra numarasındaki ücretten az olamaz.
(4) Çocuk mahkemelerinde görülen davalarda, asliye ceza; çocuk ağır ceza mahkemelerinde görülen davalarda da ağır ceza mahkemeleri için Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde öngörülen maktu ücretlere ilişkin hükümler uygulanır.
(5) Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir.
Danıştay’da, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde görülen dava ve işlerde ücret
Madde 14 – (1) Danıştay’da ilk derecede veya duruşmalı olarak temyiz yoluyla görülen dava ve işlerde, idari ve vergi dava daireleri genel kurulları ile dava dairelerinde, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde davaya cevap verme sürelerinin bitimine kadar anlaşmazlığın feragat ya da kabul nedenleriyle ortadan kalkması veya bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi durumunda Tarifede yazılı ücretin yarısına, diğer durumlarda tamamına hükmedilir.
(2) Şu kadar ki, dilekçelerin görevli mercie gönderilmesine veya dilekçenin reddine karar verilmesi durumunda avukatlık ücretine hükmolunmaz.
(3) Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde görülen dava ve işlerde de yukarıdaki fıkralarda belirtilen hükümler uygulanır.
Uzlaşma tutanağının hazırlanmasında ücret
Madde 15 – (1) Avukatlık Kanununun 35/A maddesinde sözü edilen uzlaşma tutanağının hazırlanmasında, konusu itibarıyla görevli mahkemeler için, bu Tarifenin ilgili kısımlarında belirlenen ücretin 1/2 si uygulanır.
Tahkimde ücret
Madde 16 – (1) Hakem önünde yapılan her türlü hukuki yardımlarda da bu Tarife hükümleri uygulanır.
İş takibinde ücret
Madde 17 – (1) Bu Tarifeye göre iş takibi; yargı yetkisinin kullanılması ile ilgisi bulunmayan iş ve işlemlerin yapılabilmesi için, iş sahibi veya temsilci tarafından yerine getirilmesi kanunlara göre zorunlu olan iş ve işlemlerdir.
(2) Tarifede yazılı iş takibi ücreti bir veya birden çok resmi daire, kurum veya kuruluşça yapılan çeşitli işlemleri içine alsa bile, o işin sonuçlanmasına kadar yapılan bütün hukuki yardımların karşılığıdır.
Dava vekili ve dava takipçileri eliyle takip olunan işlerde ücret
Madde 18 – (1) Dava vekilleri tarafından takip olunan dava ve işlerde de bu Tarife uygulanır.
(2) Dava takipçileri tarafından takip olunan dava ve işlerde bu Tarifede belirtilen ücretin 1/4 ü uygulanır.
Tarifede yazılı olmayan işlerde ücret
Madde 19 – (1) Tarifede yazılı olmayan hukuki yardımlar için, işin niteliği göz önünde tutularak, Tarifedeki benzeri işlere göre ücret belirlenir.
Uygulanacak tarife
Madde 20 – (1) Avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır.
Yürürlük
Madde 21 – (1) Bu Tarife yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
TARİFE’yi Word Formatında İndirmek İçin Tıklayınız…
Madde 1 – Avukatlık, kamu hizmeti ve serbest bir meslektir.
(Değişik fıkra: 02/05/2001 – 4667/1. md.)(*) Avukat, yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil eder.
Açıklama:
(*) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değiştirilen fıkra için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değiştirilen fıkra metni:
Avukat, görevini yerine getirmede bağımsızdır.
Madde 2 – (Değişik fıkra: 02/05/2001 – 4667/2. md.)(*) Avukatlığın amacı; hukuki münasebetlerin düzenlenmesini, her türlü hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını her derecede yargı organları, hakemler, resmi ve özel kişi, kurul ve kurumlar nezdinde sağlamaktır.
Avukat bu amaçla hukuki bilgi ve tecrübelerini adalet hizmetine ve kişilerin yararlanmasına tahsis eder.
(Değişik fıkra: 02/05/2001 – 4667/2. md.)(*) Yargı organları, emniyet makamları, diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüsleri, özel ve kamuya ait bankalar, noterler, sigorta şirketleri ve vakıflar avukatlara görevlerinin yerine getirilmesinde yardımcı olmak zorundadır. Kanunlarındaki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu kurumlar avukatın gerek duyduğu bilgi ve belgeleri incelemesine sunmakla yükümlüdür. Bu belgelerden örnek alınması vekaletname ibrazına bağlıdır. Derdest davalarda müzekkereler duruşma günü beklenmeksizin mahkemeden alınabilir.
Açıklama:
(*) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değiştirilen birinci ve üçüncü fıkralar için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değiştirilen birinci ve üçüncü fıkralar:
– Avukatlığın amacı, hukuki münasebetlerin düzenlenmesine, her türlü hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesine ve genellikle hukuk kurallarının tam olarak uygulanması hususunda yargı organları ve hakemlerle resmi ve özel kurul ve kurumlara yardım etmektir.
– Adli merciler ve diğer resmi daireler, avukatlara görevlerinin yerine getirilmesinde yardımcı olmakla yükümlüdürler.
Madde 3 – (Değişik madde: 30/01/1979 – 2178/1 md.)(*)
Avukatlık mesleğine kabul edilebilmek için :
a) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak,
b) Türk hukuk fakültelerinden birinden mezun olmak veya yabancı memleket hukuk fakültesinden mezun olup da Türkiye hukuk fakülteleri programlarına göre noksan kalan derslerden başarılı sınav vermiş bulunmak,
c) Avukatlık stajını tamamlayarak staj bitim belgesi almış bulunmak,
d) (Mülga bent: 28/11/2006 – 5558 S.K./1. md.)(**)
e) Levhasına yazılmak istenen baro bölgesinde ikametgahı bulunmak,
f) Bu Kanuna göre avukatlığa engel bir hali olmamak gerekir.
Açıklama:
(*) 30/01/1979 tarih ve 2178 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
(**) 28/11/2006 kabul tarihli, 14/12/2006 tarih ve 26376 sayılı R.G.de yayımlanan 5558 sayılı Kanunun 1. maddesi ile yürürlükten kaldırılan (d) bendi için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 30/01/1979 tarih ve 2178 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 3 – Avukatlık meslekine kabul edilebilmek için;
a) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak,
b) Türk hukuk fakültelerinin birinden mezun olmak veya yabancı bir memleket hukuk fakültesinden mezun olup da Türkiye hukuk fakülteleri programlarına göre noksan kalan derslerden başarılı sınav vermiş bulunmak,
c) Avukatlık stajını tamamlıyarak staj bitim belgesi almış bulunmak,
d) Avukatlık sınavını başarmış olmak,
e) Levhasına yazılmak istenilen baro bölgesinde ikametgahı bulunmak,
f) Bu kanuna göre avukatlığa engel bir hali olmamak, gerektir.
———————————-
2 – 28/11/2006 kabul tarihli, 14/12/2006 tarih ve 26376 sayılı R.G.de yayımlanan 5558 sayılı Kanunun 1. maddesi ile yürürlükten kaldırılan (d) bendi:
d) (Ek bend: 02/05/2001 – 4667/1. md.) Avukatlık sınavını başarmış olmak.
Madde 4 – (Değişik madde: 02/05/2001 – 4667/4. md.)(*)
Adli, idari ve askeri yargı hakimlik ve savcılıklarında, Anayasa Mahkemesi raportörlüklerinde, Danıştay üyeliklerinde, üniversiteye bağlı fakültelerin hukuk bilimi dersleri dalında profesörlük, doçentlik, yardımcı doçentlik görevlerinde dört yıl, kamu kurum ve kuruluşlarının hukuk müşavirliği görevinde on yıl süre ile hizmet etmiş olanlarda 3 üncü maddenin (c) ve (d) bentlerinde yazılı koşullar aranmaz.
Türk vatandaşları ve Türk uyruğuna kabul olunanlardan yabancı hukuk fakültelerinden mezun olup da, geldikleri yerde dört yıl süreyle mahkemelerin her derecesinde hakimlik, savcılık veya avukatlık yapmış ve avukatlığı meslek edinmiş bulunanlar, 3 üncü maddenin (b) bendinde yazılı olduğu biçimde Türk hukuk fakülteleri programlarına göre noksan kalan derslerden usulüne uygun olarak yapılan sınavlarda başarı göstermiş ve ayrıca Türkçe’yi iyi bilir oldukları da bir sınavla anlaşılmış olmak kaydıyla, 3 üncü maddenin (c) ve (d) bentlerinde yazılı koşulların dışında tutulurlar.
Birinci ve ikinci fıkrada gösterilenlerin baro levhasına yazılmasında, 17 nci maddenin (1) ve (2) numaralı bentlerinde yazılı belgelerden başka sicil özetlerinin onanmış bir örneğinin de verilmesi gereklidir.
Açıklama:
(*) Maddede meydana gelen değişiklikler için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 30/01/1979 tarih ve 2178 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 4 – Adli ve Askeri Hakimlik ve Savcılıkta, Anayasa Mahkemesi asli ve geçici raportörlüklerinde ve Danıştay dava daireleri başkan ve üyelikleriyle başkanın sözcülüğü,kanun sözcülüğü ve bu daireler başyardımcılıkları ve yardımcılıklarında veya kuruluşlarında avukat bulunan bakanlıklar ve katma bütçe ile yönetilen genel müdürlükler hukuk müşavirliği görevlerinde veyahut üniversiteye bağlı fakülteler hukuk ilmi dersleri profesörlük veya doçentliklerinde yahut Hakimler kanununa göre hakimlik veya savcılık sınıflarından sayılan hizmetlerde en az dört yıl süre ile hizmet etmiş olanlar 3 üncü maddenin (c) ve (d) bentlerinde yazılı kayıtlardan vareste tutulurlar.
Yabancılardan Türk uyruğuna kabul olunanlardan yabancı bir hukuk fakültesinden mezun olup da geldikleri yerlerde beş yıl süre ile mahkemelerin her derecesinde avukatlık etmiş ve avukatlığı meslek edinmiş bulunanlar, 3 üncü maddenin (b) bendinde yazılı olduğu şekilde Türkiye hukuk fakülteleri programlarına göre noksan kalan derslerden usulüne uygun olarak yapılan sınavı başarı ile vererek tasdikname almış ve ayrıca Türkçe’yi iyi bilir oldukları da bir sınavla anlaşılmış bulunursa, 3 üncü maddenin (c) ve (d) bentlerinde yazılı kayıtlardan vareste tutulurlar. Birinci fıkrada gösterilenlerin baro levhasına yazılmasında, 17 nci maddenin (1) ve (2) bentlerinde yazılı belgelerden başka sicil özetlerinin onanmış bir örneğinin de verilmesi gereklidir.
————————-
2 – 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değiştirilen fıkra metni:
Adli ve askeri hakimlik ve savcılıkta, Anayasa Mahkemesi asli ve geçici raportörlüklerinde ve Danıştay dava daireleri başkan ve üyelikleri ile başkanın sözcülüğü,kanun sözlüğü ve bu daireler başyardımcılıkları ve yardımcılıklarında veya kuruluşlarında avukat bulunan bakanlıklar ve katma bütçe ile yürütülen genel müdürlükler hukuk müşavirliği görevlerinde veyahut üniversitelerdeki veya diğer yükseköğretim kurumlarındaki hukuk ilmi dersleri profesörlük veya doçentliklerinde veya doktor asistanlıklarında yahut Hakimler Kanununa göre hakimlik veya savcılık sınıflarından sayılan hizmetlerde,en az dört yıl süre ile hizmet etmiş olanlar,3 üncü maddenin (c) bendinde yazılı kayıttan vareste tutulurlar.
————————-
3 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 4. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 4 – (Değişik madde: 30/01/1979 – 2178/2 md.)
(Değişik fıkra: 22/01/1986 – 3256/1 md.) Adli idari ve askeri yargı hakimlik ve savcılıklarında, Anayasa Mahkemesi raportörlüklerinde, Danıştay üyeliklerinde, kuruluşlarında, avukat bulunan bakanlıklar ve katma bütçe ile yönetilen genel müdürlükler hukuk müşavirliği görevlerinde veya üniversiteye bağlı fakülteler hukuk ilmi dersleri profesörlük, doçentlik, yardımcı doçentlik veya doktor araştırma görevliliğinde en az 4 yıl süre ile hizmet etmiş olanlar 3 üncü maddenin (c) bendinde yazılı kayıttan vareste tutulurlar.
Yabancılardan Türk uyruğuna kabul olunanlardan, yabancı bir hukuk fakültesinden mezun olup da, geldikleri yerlerde, beş yıl süre ile mahkemelerin her derecesinde avukatlık etmiş ve avukatlığı meslek edinmiş bulunanlar 3 üncü maddenin (b) bendinde yazılı olduğu şekilde Türk hukuk fakülteleri programlarına göre noksan kalan derslerden, usulüne uygun olarak yapılan sınavı başarıyla vererek tasdikname almış ve ayrıca Türkçe’yi iyi bilir oldukları da bir sınavla anlaşılmış bulunursa, 3 üncü maddenin (c) bendinde yazılı kayıttan vareste tutulurlar.
Birinci fıkrada gösterilenlerin baro levhasına yazılmasında, 17 nci maddenin (1) ve (2) nci bendlerinde yazılı belgelerden başka sicil özetlerinin onanmış bir örneğinin de verilmesi gereklidir.
Madde 5 – Aşağıda yazılı durumlardan birinin varlığı halinde, avukatlık meslekine kabul istemi reddolunur :
a) (Değişik bent: 23/01/2008 – 5728 S.K./326. md.)(**) Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı iki yıldan fazla süreyle hapis cezasına ya da Devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, (…)(***) zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkum olmak,
b) (Değişik bent: 22/01/1986 – 3256/2 md.)(*) Kesinleşmiş bir disiplin kararı sonucunda hakim, memur veya avukat olma niteliğini kaybetmiş olmak,
c) (İptal bent: Anayasa Mah. 28.02.2013 tarih ve E. 2012/116, K. 2013/32)(*4*)
d) Avukatlık mesleki ile birleşemiyen bir işle uğraşmak,
e) Mahkeme kararı ile kısıtlanmış olmak,
f) İflas etmiş olup da itibarı iade edilmemiş bulunmak (Taksiratlı ve hileli müflisler itibarları iade edilmiş olsa dahi kabul olunmazlar),
g) Hakkında aciz vesikası verilmiş olup da bunu kaldırmamış bulunmak,
h) Avukatlığı sürekli olarak gereği gibi yapmaya engel vücut veya akılca malul olmak.
(Değişik bend: 02/05/2001 – 4667/5. md.)(**) Birinci fıkranın (a) bendinde sayılan yüz kızartıcı suçlardan biri ile hüküm giymiş olanların cezası ertelenmiş, paraya çevrilmiş veya affa uğramış olsa da avukatlığa kabul edilmezler.
(Değişik fıkra: 22/01/1986 – 3256/2 md.)(*) Adayın birinci fıkranın (a) bendinde yazılı cezalardan birini gerektiren bir suçtan kovuşturma altında bulunması halinde, avukatlığa alınması isteği hakkındaki kararın bu kovuşturmanın sonuna kadar bekletilmesine karar verilebilir.
Şu kadar ki, ceza kovuşturmasının sonucu ne olursa olsun avukatlığa kabul isteğinin geri çevrilmesi gereken hallerde, sonuç beklenmeden istek karara bağlanır.
Açıklama:
(*) 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değiştirilen birinci fıkranın (b) bendi, ikinci fıkra ve üçüncü fıkra için Tarihçeye bakınız.
(**) (a) bendinin değiştirilen metinleri için Tarihçeye bakınız.
(***) Burada yeralan “milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk,” bölümü, Anayasa Mahkemesinin 01/12/2010 tarih ve 27772 sayılı R.G.de yayımlanan, 25/02/2010 karar günlü ve E. 2008/17, K. 2010/44 sayılı kararı ile iptal edilmiş olup, iptal hükmü kararın Resmi Gazetede yayımlanmasından 1 yıl sonra (01.12.2011) yürürlüğe girer.
(*4*) Anayasa Mahkemesinin 28.02.2013 Karar Günlü, 2012/116 Esas, 2012/116 Karar Sayılı, 13.08.2013 tarih ve 28734 sayılı R.G.de yayımlanan kararıyla iptal edilen (c) bendi için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değiştirilen birinci fıkranın (b) bendi, ikinci fıkra ve üçüncü fıkra:
– b) Kesinleşmiş bir ceza veya disiplin kararı sonucunda hakim,memur yahut avukat olma niteliğini kaybetmiş bulunmak,
– Beş yıldan fazla hapis veya ağır hapis cezası ile veya zimmet,ihtilas,irtikap,rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık,sahtecilik,inancı kötüye kullanma ve dolanlı iflas suçlarından biri ile kesin olarak hüküm giymiş olanlar, affa uğramış olsalar da avukatlığa kabul edilemezler.
– Adayın birinci fıkranın (a) bendinde yazılı cezalardan birini gerektiren bir suçtan kovuşturma altında bulunması halinde, avukatlığa alınma isteği hakkındaki kararın bu kovuşturmanın sonuna kadar bekletilmesine karar verilebilir. Aday hakkında kamu görevlerinden yasaklanmayı gerekli kılabilecek bir suçtan ötürü kamu davası açılmış bulunuyorsa avukatlığa kabul isteği yerine getirilmeyip dava sonucunun beklenmesi zorunludur.
——————————–
2 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen (a) bendi ile ikinci fıkra:
a) Kesinleşmiş bir kararla yüz kızartıcı bir suçtan veya ağır hapsi gerektiren bir cürümden mutlak olarak yahut kasdi bir cürümden bir sene veya daha ziyade hapis cezası ile hüküm giymek,
(Değişik fıkra: 22/01/1986 – 3256/2 md.) Taksirli suçlar hariç olmak üzere beş yıldan fazla hapis veya ağır hapis cezasıyla veya zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanmak ve dolanlı iflas suçlarından biri ile kesin olarak hüküm giymiş olanlar affa uğramış olsalar da avukatlığa kabuledilmezler.
——————————–
3 – 23/01/2008 kabul tarihli, 08/02/2008 tarih ve 26781 sayılı R.G.de yayımlanan 5728 sayılı Kanunun 326. maddesi ile değiştirilen (a) bendi:
a) (Değişik bend: 02/05/2001 – 4667/5. md.) Taksirli suçlar hariç kesinleşmiş bir kararla iki yıldan fazla hapis veya bir yıldan fazla hapis cezasıyla veya basit ve nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanmak ve dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlarla istimal ve istihlak kaçakçılığı hariç kaçakçılık, ihaleye fesat karıştırmak suçlarından biri ile hüküm giymiş olmak,
———————————————–
4 – Anayasa Mahkemesinin 28.02.2013 Karar Günlü, 2012/116 Esas, 2012/116 Karar Sayılı, 13.08.2013 tarih ve 28734 sayılı R.G.de yayımlanan kararıyla iptal edilen (c) bendi:
c) Avukatlık meslekine yaraşmayacak tutum ve davranışları çevresince bilinmiş olmak,
Madde 6 – (Değişik madde: 02/05/2001 – 4667/6. md.)(*)
(…)(**) 4 üncü maddedeki koşulları taşıyanlar başvurdukları yer barosu levhasına yazılmalarını dilekçe ile isteyebilirler.
Açıklama:
(*) Maddede meydana gelen değişiklikler için Tarihçeye bakınız.
(**) Burada yer alan “Avukatlık sınavını başarmış olanlar veya” ibaresi, 28/11/2006 kabul tarihli, 14/12/2006 tarih ve 26376 sayılı R.G.de yayımlanan 5558 sayılı Kanunun 1. maddesi ile madde metninden çıkartılmıştır.
Tarihçe:
1 – 30/01/1979 tarih ve 2178 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 6 – Avukatlık sınavını başarmış olanlar veya 4 üncü maddedeki şartları haiz bulunanlar, başvurdukları yer barosuna ait levhaya yazılmalarını dilekçe ile isteyebilirler.
————————————
2 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 6 – (Değişik madde: 30/01/1979 – 2178/3 md.)
Mahkemeler ve avukat yanındaki stajlarını bitirdiklerine dair belge alanlar veya 4 üncü maddedeki şartları haiz bulunanlar, başvurdukları yer barosuna ait levhaya yazılmalarını dilekçe ile isteyebilirler.
Madde 7 – Baro yönetim kurulu, levhaya yazılma istemi hakkında başvurma dilekçesinin varış tarihinden itibaren bir ay içinde gerekçeli olarak karar vermekle ödevlidir.
Süresi içinde karar verilmediği takdirde, adayın avukatlığa kabul istemi reddedilmiş sayılır. Bu halde aday bir aylık sürenin bitiminden itibaren onbeş gün içinde Türkiye Barolar Birliğine itiraz edebilir. İtiraz üzerine 8 inci madde hükmü kıyas yolu ile uygulanır.
Madde 8 – Baro Yönetim Kurulu, avukatlığa kabul istemini reddettiği veya kovuşturma sonuna kadar beklenmesine karar verdiği takdirde bunun gerekçesini kararında gösterir. Gerekçeli karar adaya tebliğ olunur.
Aday, bu karara karşı, tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde, kararı veren baro vasıtasiyle Türkiye Barolar Birliğine itiraz edebilir. Baro tarafından adaya, itiraz tarihini tesbit eden bir belge verilir. Bu belge hiçbir vergi, harç ve resme tabi değildir.
Türkiye Barolar Birliği, itiraz üzerine dosya üzerinde gerekli incelemeleri yaptıktan sonra, itirazı kabul veya reddeder. Türkiye Barolar Birliği itiraz tarihinden itibaren bir ay içinde bir karar vermezse, itiraz reddedilmiş sayılır.
(Değişik fıkra: 02/05/2001 – 4667/7. md.)(*) Baro yönetim kurullarının adayın levhaya yazılması hakkındaki kararları, karar tarihinden itibaren onbeş gün içinde Türkiye Barolar Birliğine gönderilir. Türkiye Barolar Birliği kararın kendisine ulaştığı tarihten itibaren bir ay içinde uygun bulma veya bulmama kararını ve itirazın kabul veya reddi hakkındaki kararlarını onaylamak üzere karar tarihinden itibaren bir ay içinde Adalet Bakanlığına gönderir. Bu kararlar Adalet Bakanlığına ulaştığı tarihten itibaren iki ay içinde Bakanlıkça karar verilmediği veya karar onaylandığı takdirde kesinleşir. Ancak Adalet Bakanlığı uygun bulmadığı kararları bir daha görüşülmek üzere, gösterdiği gerekçesiyle birlikte Türkiye Barolar Birliğine geri gönderir. Geri gönderilen bu kararlar, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca üçte iki çoğunlukla aynen kabul edildiği takdirde onaylanmış, aksi halde onaylanmamış sayılır; sonuç Türkiye Barolar Birliği tarafından Adalet Bakanlığına bildirilir.
Baro yönetim kurulunun, avukatlığı kabul isteminin reddi vaya kovuşturma sonuna kadar beklenmesi hakkındaki kararları, süresi içinde itiraz edilmediği takdirde kesinleşir.
(Değişik fıkra: 02/05/2001 – 4667/7. md.)(*) Adalet Bakanlığının dördüncü fıkra uyarınca verdiği kararlara karşı, Türkiye Barolar Birliği, aday ve ilgili baro; Adalet Bakanlığının uygun bulmayıp bir daha görüşülmek üzere geri göndermesi üzerine Türkiye Barolar Birliğince verilen kararlara karşı ise, Adalet Bakanlığı, aday ve ilgili baro idari yargı merciine başvurabilir.
Barolar, kesinleşen kararları derhal yerine getirmeye mecburdurlar.
Açıklama:
(*) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 7. maddesi ile değiştirilen dördüncü ve altıncı fıkralar için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 7. maddesi ile değiştirilen dördüncü ve altıncı fıkralar:
– Adayın levhaya yazılması hakkındaki Baro Yönetim Kurulu kararı ile itirazın kabul veya reddi hakkındaki Türkiye Barolar Birliği kararları, onaylanmak üzere, karar tarihinden itibaren bir ay içinde Adalet Bakanlığına gönderilir. Bu kararlar Adalet Bakanlığının onaylaması ile kesinleşir.
– Adalet Bakanlığının dördüncü fıkra uyarınca verilecek kararları kesin olup, aday, ilgili baro ve Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu bu kararlar aleyhine İdari Yargı Merciine başvurabilirler. (*)
(*) Bu fıkrada geçen “Danıştaya” ibaresi, 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 28 inci maddesi ile “İdari Yargı Merciine” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
Madde 9 – Avukatlık meslekine kabul edilen adaya, ilgili baro tarafından bir ruhsatname verilir.
Avukatlığa kabul, ruhsatnamenin verildiği andan itibaren hüküm ifade eder.
Aday böylece avukatlığa kabul edildikten sonra (Avukat) unvanını kullanmak hakkını kazanır. Durum Türkiye Barolar Birliğine bildirilir.
(Değişik fıkra: 13/01/2004 – 5043 S.K./1. md.)(*)(**) Ruhsatnameler ve avukat kimlikleri Türkiye Barolar Birliği tarafından tek tip olarak bastırılır ve düzenlenir. 8 inci maddenin dördüncü fıkrasında belirtilen şekilde Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca uygun bulma kararı verildiğinde ruhsatnameler Birlik Başkanı ve ilgili Baro Başkanı tarafından imzalanır. Avukat kimlikleri, tüm resmi ve özel kuruluşlar tarafından kabul edilecek resmi kimlik hükmündedir.
Mesleğe kabul edilen avukata ruhsatname verilirken, baro yönetim kurulu önünde aşağıdaki şekilde andiçtirilir:
(Değişik fıkra: 02/05/2001 – 4667/8. md.)(*) “Hukuka, ahlaka, mesleğin onuruna ve kurallarına uygun davranacağıma namusum ve vicdanım üzerine andiçerim.
Avukatın andiçtirildiği, andın metnini de kapsıyan bir tutanağa bağlanır ve ilgilinin dosyasında saklanır. Tutanak baro yönetim kurulu üyeleri ile birlikte andiçen avukat tarafından imzalanır.
Açıklama:
(*) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değiştirilen dördüncü ve altıncı fıkralar için Tarihçeye bakınız.
(**) 13/01/2004 kabul tarihli, 20/01/2004 tarih ve 25352 sayılı R.G.de yayımlanan 5043 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değiştirilen 4. fıkra için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değiştirilen dördüncü ve altıncı fıkralar:
– Ruhsatnameler, Türkiye Barolar Birliği tarafından tek tip olarak bastırılır.
– “Kanuna, ahlaka, meslekin onuruna ve kurallarına uygun davranacağıma namusum ve vicdanım üzerine andiçerim.”
——————————
2 – 13/01/2004 kabul tarihli, 20/01/2004 tarih ve 25352 sayılı R.G.de yayımlanan 5043 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değiştirilen 4. fıkra metni:
(Değişik fıkra: 02/05/2001 – 4667/8. md.) Ruhsatnameler ve avukat kimlikleri, Türkiye Barolar Birliği tarafından tek tip olarak bastırılır. Avukat kimliği resmi belge niteliğindedir.
Madde 10 – Avukatlık meslekine kabul edilmek için baroya başvuran bir adayın bu isteminin reddine veya kovuşturma sonuna kadar beklenmesine dair kararlar kesinleşince, ilgili baro, adayın adını diğer barolara ve Türkiye Barolar Birliğine bildirir. Bu halde, ret ve bekleme sebepleri ortadan kalkmadıkça, hiçbir baro o kimseyi levhasına yazamaz.
Madde 11 – Aylık, ücret, gündelik veya kesenek gibi ödemeler karşılığında görülen hiçbir hizmet ve görev, sigorta prodüktörlüğü, tacirlik ve esnaflık veya meslekin onuru ile bağdaşması mümkün olmıyan her türlü iş avukatlıkla birleşemez.
Madde 12 – (Değişik madde: 22/01/1986 – 3256/3 md.)(*)
Aşağıda, sayılan işler 11 inci madde hükmü dışındadır:
a) Milletvekilliği, il genel meclisi ve belediye meclisi üyeliği,
b) (Değişik bend: 02/05/2001 – 4667/9. md.)(*)(**) Hukuk alanında profesör ve doçentlik,
c) Özel hukuk tüzelkişilerinin hukuk müşavirliği ve sürekli avukatlığı ile bir avukat yazıhanesinde ücret karşılığında avukatlık,
d) Hakemlik, arabuluculuk, tasfiye memurluğu, yargı mercilerinin veya adli bir dairenin verdiği herhangi bir görev veya hizmet,(***)
e) Kamu iktisadi Teşebbüsleri Hakkında 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede başka iş veya hizmetle uğraşmaları yasaklanmamış bulunmak şartıyla; bu Kanun Hükmünde Kararnamenin kapsamına giren İktisadi Devlet Teşekkülleri, kamu iktisadi kuruluşları ve bunların müesseseleri, bağlı ortaklıkları ve iştirakleri ve iktisadi Devlet Teşekkülleri ile Kamu İktisadi kuruluşları dışında kalıp sermayesi Devlete ve diğer kamu tüzelkişilerine ait bulunan kuruluşların yönetim kurulu başkanlığı, üyeliği, denetçiliği,
f) Anonim, limited, kooperatif şirketlerin ortaklığı, yönetim kurulu başkanlığı, üyeliği ve denetçiliği ve komandit şirketlerde komanditer ortaklık,
g) Hayri, ilmi ve siyasi kuruluşların yönetim kurulu başkanlığı, üyeliği ve denetçiliği,
h) Gazete ve dergi sahipliği veya bunların yayım müdürlüğü,
Milletvekilleri hakkında, 3069 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyeliği ile Bağdaşmayan İşler Hakkında Kanun hükümleri saklıdır.
(Değişik fıkra: 02/05/2001 – 4667/9. md.)(*)(**) (e) bendinde gösterilenlerin, Hazinenin, belediye ve özel idarelerin, il ve belediyelerin yönetimi ve denetimi altında bulunan daire ve kurumların, köy tüzel kişiliklerinin ve kamunun hissedar olduğu şirket ve kuruluşların aleyhinde; il genel meclisi ve belediye meclisi üyelerinin de bağlı bulundukları tüzel kişilerin ve yüksek öğretimde görevli profesör ve doçentlerin yüksek öğretim kurum ve kuruluşları aleyhindeki dava ve işleri takip etmeleri yasaktır.
Bu yasak, avukatların ortaklarını ve yanlarında çalıştırdıkları avukatları da kapsar.
Bir kadroya bağlı olarak aylık veya ücreti Devlet, il veya belediye bütçelerinden yahut Devlet, il veya belediyelerin yönetimi ve denetimi altındaki daire ve müessese yahut şirketlerden verilen müşavir ve avukatlar, yalnız bu daire, müessese ve şirketlere ait işlerde avukatlık yapabilirler.
Açıklama:
(*) Maddede yapılan değişiklikler için Tarihçeye bakınız.
(**) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 97. maddesi gereğince (b) bendi ile üçüncü fıkrada yapılan değişiklikler, maddenin yayım tarihinden bir yıl sonra (10/05/2002) yürürlüğe girer.
(***) Bentte yer alan “arabuluculuk,” ibaresi, 07.06.2012 kabul tarihli, 22.06.2012 tarih ve 28331 sayılı R.G.de yayımlanan 6325 sayılı Kanunun 35. maddesiyle, 22.06.2013 tarihinde yürürlüğe girmek üzere eklenmiştir.
Tarihçe:
1 – 08/05/1984 tarih ve 3003 sayılı Kanunla değiştirilen son fıkra:
Son fıkra – Mahkeme veya yargı mercilerinde bağlı oldukları daireyi temsil eden hukuk müşaviri veya yardımcıları baroya yazılmak zorunluğundadırlar.
————————-
2 – 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 12 – a) Cumhuriyet Senatosu Üyeliği,milletvekilliği, il genel meclisi ve belediye meclisi üyeliği,
b) Üniversite, yüksek veya orta öğretim profesör, doçent, asistan ve öğretmenliği,
c) Özel hukuk tüzel kişilerinin hukuk müşavirliği ve sürekli avukatlığı ile bir avukat yazıhanesinde ücret karşılığında avukatlık,
d) Hakemlik,tasfiye memurluğu,yargı mercilerinin veya adli bir dairenin verdiği herhangi görev veya hizmet,
e) İktisadi Devlet Teşekkülleri ile müesseseleri ve iştirakleri hakkındaki 12 Mart 1964 tarih ve 440 sayılı Kanunda başka bir iş veya hizmetle uğraşmaları yasaklanmamış bulunmak şartı ile; bu kanunun kapsamına giren teşekkül, müessese ve iştiraklerin ve İktisadi Devlet Teşekkülleri dışında kalıp sermayesi Devlete ve diğer kamu tüzel kişilerine ait bulunan kuruluşların yönetim kurulu başkanlığı, üyeliği denetçiliği,
f) Anonim, limited, kooperatif şirketler ile hayri,ilmi,siyasi kuruluşların yönetim kurulu başkanlığı,üyeliği ve denetçiliği ve komandit şirketlerde komanditer ortaklık,
g) Gazete ve dergi sahipliği veya bunların yayın müdürlüğü,
11 inci madde hükmü dışındadır.
Şu kadar ki, bunlardan Cumhuriyet Senatosu Üyeleri ile milletvekilleri ve (e) bendinde gösterilenlerin Hazinenin, belediye ve özel idarelerin, il ve belediyelerin yönetim ve denetimi altında bulunan daire ve kurumların, köy tüzelkişiliklerinin ve sermayesinin yarıdan fazlası Devlete ait şirket ve kuruluşların aleyhinde; İl genel meclisi ve belediye meclisi üyelerinin de bağlı bulundukları tüzelkişilerin aleyhindeki dava ve işleri takip etmeleri yasaktır.
Bu yasak, avukatların ortaklarını ve yanlarında çalıştırdıkları avukatları da kapsar.
Bir kadroya bağlı olarak aylık veya ücreti Devlet, il veya belediye bütçelerinden yahut Devlet, il veya belediyelerinin yönetim ve denetimi altındaki daire ve müessese yahut şirketlerden verilen müşavir ve avukatlar, yalnız bu daire, müessese veya şirketlere ait işlerde avukatlık edebilirler.
————————-
3 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değiştirilen (b) bendi ve üçüncü fıkra:
– b) Yüksek, orta ve ilköğretimde profesör, doçent, yardımcı doçent ve öğretmenlik,
– (e) bendinde gösterilenlerin, Hazinenin, belediye ve özel idarelerin, il ve belediyelerin yönetimi ve denetimi altında bulunan daire ve kurumların, köy tüzelkişiliklerinin ve sermayesinin yarıdan fazlası Devlete ait şirket ve kuruluşların aleyhinde; il genel meclisi ve belediye meclisi üyelerinin de, bağlı bulundukları tüzelkişilerin aleyhindeki dava ve işleri takip etmeleri yasaktır.
Madde 13 – Bir hakim veya Cumhuriyet Savcısının eşi, sebep veya nesep itibariyle usul ve füruundan veya ikinci dereceye kadar (Bu derece dahil) hısımlarından olan avukat, o hakim veya Cumhuriyet Savcısının baktığı dava ve işlerde avukatlık edemez.
Madde 14 – (İptal fıkra: Anayasa Mah. 15/10/2002 tarih ve E. 2001/309, K. 2002/91; Yeniden düzenlenen fıkra: 23/01/2008 – 5728 S.K./327. md.; İptal fıkra: Anayasa Mah. 01/10/2009 tarih ve E. 2009/67, K. 2009/119)(**)
Yukarıki fıkra hükmü Anayasa Mahkemesi üyeleri ve Yüksek Mahkemeler hakimleri hakkında da uygulanır.
(Değişik fıkra: 22/01/1986 – 3256/4 md.)(*) Devlet, belediye, il özel idare ve Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin kapsamına giren iktisadi Devlet Teşekkülleri ile kamu iktisadi kuruluşları ve bunların müessese, bağlı ortaklık ve iştiraklerinde çalışanlar, buralardan ayrıldıkları tarihten itibaren iki yıl geçmeden ayrıldıkları idare aleyhine dava alamaz ve takipte bulunamazlar.
(Ek fıkra: 01/04/1981 – 2442/1 md.) Askeri Yargıtay Başkanı, Başsavcısı, İkinci Başkanı, Daire Başkanları ve Üyeleri, Milli Savunma Bakanlığı Askeri Adalet İşleri Başkanı, Askeri Adalet Teftiş Kurulu Başkanı, Genelkurmay Adli Müşaviri, sıkıyönetim adli müşavirleri ve sıkıyönetim askeri mahkemelerinde görevli hakim ve savcılar ile yardımcıları, başka hizmetlere atanmış olsalar bile anılan görevlerden ayrıldıkları tarihten itibaren üç yıl süre ile sıkıyönetim askeri mahkemelerinde avukatlık yapamazlar.
Açıklama:
(*) Maddede meydana gelen değişiklikler için Tarihçeye bakınız.
(**) Anayasa Mahkemesinin 06/11/2010 tarih ve 27751 sayılı R.G.de yayımlanan, 01/10/2009 karar günlü ve E. 2009/67, K. 2009/119 sayılı kararı ile iptal edilen 1. fıkra için Tarihçeye bakınız. İptal edilen fıkranın doğuracağı hukuksal boşluk kamu yararını ihlal edici nitelikte görüldüğünden, İPTAL HÜKMÜ, KARARIN RESMİ GAZETE’DE YAYIMLANMASINDAN BAŞLAYARAK ALTI AY SONRA (06.05.2011) YÜRÜRLÜĞE GİRER.
Tarihçe:
1 – 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 4. maddesi ile değiştirilen 1. ve 3. fıkralar:
– Emeklilik ve istifa gibi sebeplerle görevlerinden ayrılan hakimler,Cumhuriyet Savcıları, Anayasa Mahkemesi asli ve geçici raportörleri,kanun sözcüleri,Danıştay Dava Daireleri Başyardımcıları ile yardımcılarının,hizmet gördükleri mahkeme veya dairelerde,buralardan ayrılmaları tarihinden itibaren iki yıl süre ile avukatlık yapmaları yasaktır.
– Devlet,belediye,il,özel idare ve 12 Mart 1964 tarih ve 440 sayılı Kanunun kapsamına giren teşekkül,müessese ve iştiraklerde çalışanlar,buralardan ayrıldıkları tarihten itibaren iki yıl geçmeden, ayrıldıkları idare aleyhine dava alamaz ve takipte bulunamazlar.
—————————
2 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 10. maddesi ile değiştirilen 1. fıkra:
(Değişik fıkra: 22/01/1986 – 3256/4. md.) Emeklilik ve istifa gibi sebeplerle görevlerinden ayrılan adli, idari ve askeri yargı hakim ve savcıları ile Anayasa Mahkemesi raportörlerinin münhasıran hizmet gördükleri mahkeme veya dairelerde buralardan ayrılma tarihinden itibaren iki yıl süre ile avukatlık yapmaları yasaktır.
—————————
3 – Anayasa Mahkemesinin 12/12/2003 tarih ve 25314 sayılı R.G.de yayımlanan, 15/10/2002 karar günlü ve E. 2001/309, K. 2002/91 sayılı kararı ile iptal edilen 1. fıkra:
(Değişik fıkra: 02/05/2001 – 4667/10. md.) Emeklilik veya istifa gibi sebeplerle görevlerinden ayrılan adli, idari ve askeri yargı hakim ve savcılarının son beş yıl içinde hizmet gördükleri mahkeme veya dairelerin yargı çevresinde, görevden ayrılma tarihinden itibaren iki yıl süre ile avukatlık yapmaları yasaktır.
—————————
4 – Anayasa Mahkemesinin 06/11/2010 tarih ve 27751 sayılı R.G.de yayımlanan, 01/10/2009 karar günlü ve E. 2009/67, K. 2009/119 sayılı kararı ile iptal edilen 1. fıkra:
(İptal fıkra: Anayasa Mah. 15/10/2002 tarih ve E. 2001/309, K. 2002/91; Yeniden düzenlenen fıkra: 23/01/2008 – 5728 S.K./327. md.) Emeklilik ve istifa gibi sebeplerle görevlerinden ayrılan adli, idari ve askeri yargı hakim ve savcıların son beş yıl içinde hizmet gördükleri mahkeme veya dairelerin yargı çevresinde görevden ayrılma tarihinden itibaren iki yıl süre ile avukatlık yapmaları yasaktır. Yüksek yargı ve bölge mahkemeleri hakim ve savcıları ile raportörlerinin son beş yıl içinde münhasıran hizmet gördükleri mahkeme veya dairelerde, buralardan ayrılma tarihinden itibaren iki yıl süre ile avukatlık yapmaları yasaktır.
Madde 15 – (Değişik madde: 30/01/1979 – 2178/4 md.)(*)
Avukatlık stajı bir yıldır. Stajın bu kısmında yer alan hükümler uyarınca ilk altı ayı mahkemelerde ve kalan altı ayı da en az beş yıl kıdemi olan (bu beş yıllık kıdem hesabına Kanunun 4 üncü maddesinde yazılı hizmette geçen süreler de dahildir.) bir avukat yanında yapılır.
Stajın hangi mahkeme ve adalet dairelerinde, ne surette yapılacağı yönetmelikte gösterilir.
Açıklama:
(*) 30/01/1979 tarih ve 2178 sayılı Kanunun 4. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 30/01/1979 tarih ve 2178 sayılı Kanunun 4. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 15 – Avukatlık stajı birbuçuk yıldır. Stajın,bu kısımda yer alan hükümler uyarınca,ilk altı ayı mahkemelerde ve kalan bir yılı da en az beş yıl kıdemi olan bir avukat yanında yapılır.
Stajın hangi mahkeme ve adalet dairelerinde, ne suretle yapılacağı yönetmelikte gösterilir.
Madde 16 – (Değişik madde: 02/05/2001 – 4667/11. md.)(*)
3 üncü maddenin (a), (b) ve (f) bentlerinde yazılı koşulları taşıyanlardan, stajyer olarak sürekli staj yapmalarına engel işleri ve 5 inci maddede yazılı engelleri bulunmayanlar, staj yapacakları yer barosuna bir dilekçe ile başvururlar.
Açıklama:
(*) Maddede meydana gelen değişiklikler için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 26/02/1970 tarih ve 1238 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 16 – Bu kanunun 3 üncü maddesinin (a), (b), (e) ve (f) bentlerinde yazılı şartları haiz olanlardan stajın devamlılığına engel işleri ve 5 inci maddede yazılı engelleri bulunmıyanlar staj yapacakları yer barosuna bir dilekçe ile başvururlar.
—————————
2 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 11. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 16 – (Değişik madde: 26/02/1970 – 1238/1 md.)
Bu kanunun 3 üncü maddesinin (a), (b) ve (e) bentlerinde yazılı şartları haiz olanlar ve 5 inci maddede gösterilen engeli bulunmıyanlar staj yapacakları yer barosuna bir dilekçe ile başvururlar.
Madde 17 – 16 ncı madde gereğince verilecek dilekçeye, aşağıda gösterilen belgeler eklenir.
1. Kanunun aradığı şartlara ilişkin belgelerin asılları ile onanmış ikişer örneği,
2. Adayın 3 üncü maddenin (f) ve 5 inci maddenin (a) bendlerinde yazılı halleri bulunmadığını gösteren bildiri kağıdı,(**)
3. Yanında staj göreceği avukatın yazılı muvafakati,
4. Adayın ahlak durumu hakkında, o baroya yazılı iki avukat tarafından düzenlenmiş tanıtma kağıdı.
Bu belgelerin birer örneği baro başkanı tarafından onaylanarak Türkiye Barolar Birliğine gönderilir. Diğer örnek veya asılları barodaki dosyasında saklanır. 22 nci maddenin 2 ve 3 üncü fıkralarında yazılı hallerde, adayın yanında staj göreceği avukatın yazılı muvafakatine ait belge aranmaz.
(Değişik fıkra: 23/01/2008 – 5728 S.K./328. md.)(*) Staj isteminde bulunan tarafından verilen bildiri kağıdının hilafı ortaya çıktığı takdirde adaya Cumhuriyet savcısı tarafından ikiyüz Türk Lirası idari para cezası verilir.
Açıklama:
(*) 3. fıkranın değiştirilen metinleri için Tarihçeye bakınız.
(**) 30/01/1979 tarih ve 2178 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değiştirilen 3. maddede (f) bendi bulunmamaktadır. 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 3. maddesi ile (c) bendinden sonra gelmek üzere (d) bendi eklenmiş, (d) ve (e) bentlerinin harfleri sırasıyla (e) ve (f) olarak değiştirilmiştir.
Tarihçe:
1 – 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen 3. fıkra metni:
Staj isteminde bulunan tarafından verilen bildiri kağıdının hilafı ortaya çıktığı takdirde, aday hakkında resmi mercilere yalan beyanda bulunmak suçundan dolayı cezai kovuşturma yapılır.
——————————–
2 – 23/01/2008 kabul tarihli, 08/02/2008 tarih ve 26781 sayılı R.G.de yayımlanan 5728 sayılı Kanunun 328. maddesi ile değiştirilen 3. fıkra:
(Değişik fıkra: 22/01/1986 – 3256/5 md.) Staj isteminde bulunan tarafından verilen bildiri kağıdının hilafı ortaya çıktığı takdirde; aday hakkında Türk Ceza Kanununun 528 inci maddesine göre ceza tayin olunur.
Madde 18 – Adayın istemi, yukarıdaki maddede yazılı hususlarla birlikte, istem tarihinden itibaren on gün içinde baronun ve adalet dairesinin uygun bir yerinde onbeş gün süre ile asılarak ilan olunur.
Her avukat veya stajyer yahut diğer ilgililer, bu süre içinde, adayın stajyer listesine yazılmasına itirazda bulunabilirler. Şu kadar ki, itirazın incelenebilmesi, açık delil veya vakıaların gösterilmiş olmasına bağlıdır.
Madde 19 – Baro başkanı, istemin ilanından önce, baroya bağlı avukatlardan birini adayın gerekli nitelikleri taşıyıp taşımadığını ve avukatlıkla birleşmiyen bir işle uğraşıp uğraşmadığını araştırarak bir rapor düzenlemek üzere görevlendirir.
Görevlendirilen avukat, raporu en geç onbeş gün içinde baroya vermekle yükümlüdür.
Madde 20 – Baro yönetim kurulu, itiraz süresinin bitmesinden itibaren bir ay içinde, 19 uncu maddede yazılı raporu da göz önünde tutarak, adayın stajyer listesine yazılıp yazılmaması hakkında gerekçeli bir karar verir. Karar ilgiliye tebliğ edilmekle beraber, bir örneği de incelenmek üzere dosyası ile birlikte o yer Cumhuriyet Savcılığına verilir.
Bu karar aleyhine baro yönetim kurulu üyeleri karar tarihinden, o yer Cumhuriyet savcısı kararın kendisine verildiği, ilgili ise kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde Türkiye Barolar Birliğine itiraz edebilirler.
Birinci fıkrada yazılı süre içinde bir karar verilmemiş olması halinde talep reddedilmiş sayılır. Bu takdirde, bir aylık sürenin bitiminden itibaren onbeş gün içinde aday Türkiye Barolar Birliğine itiraz edebilir.
(Değişik fıkra: 02/05/2001 – 4667/12. md.)(*) Türkiye Barolar Birliğinin itiraz üzerine verdiği kararlar Adalet Bakanlığına ulaştığı tarihten itibaren iki ay içinde Bakanlıkça karar verilmediği veya karar onaylandığı takdirde kesinleşir. Ancak Adalet Bakanlığı uygun bulmadığı kararları bir daha görüşülmek üzere, gösterdiği gerekçesiyle birlikte Türkiye Barolar Birliğine geri gönderir. Geri gönderilen bu kararlar, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca üçte iki çoğunlukla aynen kabul edildiği takdirde onaylanmış, aksi halde onaylanmamış sayılır; sonuç Türkiye Barolar Birliği tarafından Adalet Bakanlığına bildirilir.
(Ek fıkra: 02/05/2001 – 4667/12. md.) Adalet Bakanlığının yukarıdaki fıkra uyarınca verdiği kararlara karşı, Türkiye Barolar Birliği, aday ve ilgili baro; Adalet Bakanlığının onaylamayıp geri göndermesi üzerine Türkiye Barolar Birliğinin verdiği kararlara karşı ise, Adalet Bakanlığı, aday ve ilgili baro idari yargı merciine başvurabilir.
Açıklama:
(*) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 12. maddesi ile değiştirilen fıkra için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 12. maddesi ile değiştirilen fıkra metni:
Türkiye Barolar Birliğinin itiraz üzerine verdiği karar Adalet Bakanlığının onayı ile kesinleşir. Adalet Bakanlığının kararı aleyhine stajyer adayı ve Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu İdari Yargı Merciine başvurabilir. (*)
(*) Bu fıkrada geçen “Danıştaya” ibaresi, 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 28 inci maddesi ile “İdari Yargı Merciine” şeklinde değiştirilmiştir.
Madde 21 – Avukatlık stajı listeye yazılma ile başlar. İtiraz yazılmayı durdurur.
Madde 22 – Avukat yanında staja başlıyabilecekleri Cumhuriyet savcılığınca baroya bildirilenler, evvelce dilekçelerinde gösterdikleri ve muvafakatini aldıkları avukat yanında staja başlarlar.
Baro başkanının isteği veya ilgililerin başvurması üzerine, baro yönetim kurulu, stajın dilekçede gösterilenden başka bir avukat yanında yapılmasına karar verebilir.
17 nci maddenin 3 üncü bendinde yazılı belgeyi almak imkanını bulamıyan adayların hangi avukat yanında staj göreceğini baro başkanı tayin eder.
Avukat, ikinci ve üçüncü fıkralardaki hallerde stajiyeri kabul zorunluluğundadır.
Madde 23 – (Değişik madde: 02/05/2001 – 4667/13. md.)(*)
Staj kesintisiz olarak yapılır. Stajyerin haklı nedenlere dayanarak devam etmediği günler, engelin kalkmasından sonraki bir ay içinde başvurduğu takdirde, mahkeme stajı sırasında Adalet Komisyonu, avukat yanındaki staj sırasında ise baro yönetim kurulu kararı ile tamamlattırılır. Stajın yapıldığı yere göre adalet komisyonu başkanı ve baro başkanı, haklı bir engelin bulunması halinde yanında staj yaptığı avukatın da görüşünü alarak stajyere otuz günü aşmamak üzere izin verebilir.
Stajyer, avukatla birlikte duruşmalara girmek, avukatın mahkemeler ve idari makamlardaki işlerini yapmak, dava dosyaları ve yazışmaları düzenlemek, baroca düzenlenen eğitim çalışmalarına katılmak, baro yönetim kurulunca verilen ve yönetmelikte gösterilecek diğer ödevleri yerine getirmekle yükümlüdür. Stajyerler, meslek kurallarına ve yönetmeliklerde belirlenen esaslara uymak zorundadırlar.
Açıklama:
(*) Maddede meydana gelen değişiklikler için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değiştirilen fıkra metni:
Staj kesintisiz olarak yapılır. Stajyerin haklı sebeplere dayanarak devam edemediği günler,engelin kalkmasından sonraki bir ay içinde başvurduğu takdirde, mahkeme stajı sırasında adalet komisyonu, avukat yanındaki staj sırasında ise baro yönetim kurulunca tamamlattırılır. Baro başkanı,haklı engeller halinde stajyerlere,stajın avukat yanında geçen kısmında 30 günden fazla olmamak üzere izin verebilir.
———————————-
2 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 13. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 23 – (Değişik fıkra: 22/01/1986 – 3256/6 md.)(*) Staj kesintisiz olarak yapılır. Stajyerin askerlik görevi ile kendisinin veya bakmaya mecbur olduğu veya refakat etmediği takdirde hayatı tehlikeye girecek ana, baba, eş ve çocukları ile kardeşlerinden birinin ağır bir kaza geçirmesi veya önemli bir hastalığa tutulmuş olması gibi elinde olmayan haklı sebeplere dayalı engeller sonucu staja devam edememesi halinde ve bu hallerin belgelendirilmesi şartıyla, engelin ortadan kalkmasından sonraki bir ay içinde başvurduğu takdirde devam edemediği günler; mahkeme stajı sırasında, Adalet Komisyonu, avukat yanındaki stajı sırasında ise baro yönetim kurulu kararı ile tamamlattırılır. Stajın yapıldığı yere göre Adalet Komisyonu başkanı ve baro başkanı, haklı engeller halinde stajyerlere otuz günden fazla olmamak üzere izin verebilir.
Stajyer, staj süresi içinde duruşmalara avukatla birlikte girmek, staj konferanslarına devam etmek, baro yönetim kurulu ve yanında çalıştığı avukat tarafından verilen işleri yapmak, dava evrakını düzenlemek ve yönetmelikte gösterilecek diğer ödevleri yerine getirmekle yükümlüdür.
(Ek fıkra: 22/01/1986 – 3256/6 md.) Hakimlik stajında geçen süreler, avukatlık stajında nazara alınmaz.
Madde 24 – (Değişik madde: 30/01/1979 – 2178/5 md.)(*)
Staj, Adalet Komisyonunun, baronun ve yanında çalışılan avukatın gözetimi altında yapılır.
Stajiyer hakkında, yanında staj gördüğü hakimler, Cumhuriyet savcıları tarafından staj durumu, mesleki ilgisi ve ahlaki durumunu belirten bir belge verilir.
Yanında staj görülen avukat tarafından, ilk üç ayın bitiminde ve staj süresinin sonunda da kesin olarak, staj durumunu ve adayın mesleki ilgisi ile ahlaki durumunu da kapsayan bir rapor verir.
Açıklama:
(*) 30/01/1979 tarih ve 2178 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 30/01/1979 tarih ve 2178 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 24 – Staj, Adalet Komisyonunun,baronun ve yanında çalışılan avukatın gözetimi altında yapılır.
Stajiyer hakkında,yanında staj gördüğü hakimler,Cumhuriyet savcıları tarafından,staj durumu,mesleki ilgisi ve ahlaki durumunu belirten bir belge verilir.
Yanında staj görülen avukat tarafından,ilk altı ayın bitiminde ve staj süresinin sonunda da kesin olarak staj durumu ve adayın mesleki ilgisi ile ahlaki durumunu da kapsıyan birer rapor verilir.
Madde 25 – (Değişik madde: 02/05/2001 – 4667/14. md.)(*)
Baro yönetim kurulu, stajyer hakkında verilen raporları değerlendirir, gerektiğinde kurul üyelerinden birini görevlendirmek suretiyle yapılacak inceleme sonuçlarını da göz önünde tutarak staj bitim belgesinin verilmesine veya staj süresinin altı aya kadar uzatılmasına karar verebilir.
Yönetim kurulunun bu kararı kesindir.
Açıklama:
(*) Maddede meydana gelen değişiklikler için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 30/01/1979 tarih ve 2178 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 25 – Baro Yönetim Kurulu, staj hakkındaki kesin rapor üzerine,staj bitim belgesinin verilmesine veya staj süresinin altı ay uzatılmasına karar verir.
Yönetim Kurulunun bu kararları kesindir.
————————————
2 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 14. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 25 – (Değişik madde: 30/01/1979 – 2178/6 md.)(*)
Baro yönetim kurulu, staj hakkındaki kesin rapor üzerine, staj bitim belgesinin verilmesine veya staj süresinin azami 6 ay uzatılmasına karar verir. Yönetim kurulunun bu kararları kesindir.
Madde 26 – (Değişik madde: 02/05/2001 – 4667/15. md.)(*)
Stajyerler, avukat yanında staja başladıktan sonra, avukatın yazılı muvafakati ile ve onun gözetimi ve sorumluluğu altında, sulh hukuk mahkemeleri, sulh ceza mahkemeleri ile icra tetkik mercilerinde avukatın takip ettiği dava ve işlerle ilgili duruşmalara girebilir ve icra müdürlüklerindeki işleri yürütebilirler.(**)
Bu yetki, staj bitim belgesinin verilmesi veya staj listesinden silinme ile sona erer.
Açıklama:
(*) Maddede meydana gelen değişiklikler için Tarihçeye bakınız.
(**) 12/02/2004 kabul tarihli, 21/02/2004 tarih ve 25380 sayılı R.G.de yayımlanan 5092 sayılı Kanunun 11. maddesi gereğince, mevzuatta icra tetkik mercii ve hakimine yapılmış bulunan atıflar icra mahkemesi ve hakimine yapılmış sayılır.
Tarihçe:
1 – 30/01/1979 tarih ve 2178 sayılı Kanunun 7. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 26 – Stajiyerler, avukat yanında staja başladıktan üç ay sonra, avukatın yazılı muvafakati ile ve onun gözetimi altında icra tetkik mercii hakimlikleri ile sulh mahkemelerinde ve icra ve iflas dairelerinde görülen dava ve işlerde vekalet alabilirler.
Stajiyerin bu yetkisi, 31 inci maddenin ikinci fıkrası gereğince son sınavda da başarı gösterememesi veya aynı maddenin son fıkrasında yazılı süreyi başarı gösteremeden geçirmesi halinde sona erer.
—————————-
2 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 15. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 26 – (Değişik madde: 30/01/1979 – 2178/7 md.)(*)
Stajiyerler, avukat yanında staja başladıktan üç ay sonra, avukatın yazılı muvafakatı ile ve onun gözetimi altında, icra tetkik mercii hakimlikleri ile sulh mahkemelerinde ve icra ve iflas dairelerinde görülen dava ve işlerde vekalet alabilirler.
Stajiyerlerin bu yetkisi, stajiyere baro yönetim kurulunca, staj bitim belgesi verilmesi isteğinin reddi kararının kesinleşmesi halinde sona erer.
Madde 27 – (Değişik madde: 02/05/2001 – 4667/16. md.)(*)
Staj süresince stajyerlere Türkiye Barolar Birliğince kredi verilir.
Ödenecek kredinin kaynağı; avukatların yetkili mercilere sunduğu vekaletnamelere avukatın yapıştıracağı pul bedelleri ile geri ödemeden gelen paralar ve bunların gelirleridir. Bu pullar, Türkiye Barolar Birliğince bastırılır. (Değişik cümle: 13/01/2004 – 5043 S.K./2. md.)(**) Yapıştırılacak pulun değeri; 02/07/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun Yargı Harçları bölümünde yer alan vekaletname örnekleri için kullanılan harç tarifesinin yüzde elli fazlası kadarıdır. (Ek 4 adet cümle: 13/02/2011 – 6111 S.K./195. md.) Her yıl yenilenen vekalet pulu bedeline ayrıca yüzde beş oranında ilave yapılır. Bu suretle elde edilecek kaynak avukat stajyerlerinin genel sağlık sigortası primlerinin ödenmesinde kullanılır. Kaynağın yetersizliği durumunda staj kredi fonundan aktarım yapılarak prim ödemesi yapılır. Bu primler Türkiye Barolar Birliği tarafından ödenir. (Ek cümle: 13/01/2004 – 5043 S.K./2. md.) Bu şekilde toplanan tüm pul bedelleri mali yönden Sayıştay denetimine tabidir.
Avukatlarca vekaletname sunulan merciler, pul yapıştırılmamış veya pulu noksan olan vekaletname ve örneklerini kabul edemez. Gerektiğinde ilgiliye on günlük süre verilerek bu süre içinde pul tamamlanmadıkça vekaletname işleme konulamaz.
Kredi ödemelerinden arta kalan miktar, meslektaşlara destek ve meslekte gelişmeyi sağlamakta kullanılır.
Bu kredinin ilke ve koşulları, kimlere verileceği, miktarı, geri ödeme şekli, geri ödemeden gelen paralar ile kredi ödemelerinden sonra arta kalan miktarın barolar ve Türkiye Barolar Birliği arasında dağıtım ve sarf esasları ve diğer hususlar Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca hazırlanacak ve Adalet Bakanlığınca onaylanacak yönetmelikte gösterilir.
Pul bedelleri ile geri ödemeden gelen paralar ve bunların gelirleri, kredi ödemelerinden arta kalan miktarın dağıtımı ve sarfı, her yıl Adalet Bakanlığı tarafından ek 4 üncü maddedeki esas ve usullere göre denetlenir.
Açıklama:
(*) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 16. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
(**) 13/01/2004 kabul tarihli, 20/01/2004 tarih ve 25352 sayılı R.G.de yayımlanan 5043 sayılı Kanunun 2. maddesi ile, 01/01/2004 tarihinden geçerli olmak üzere değiştirilen cümle için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 16. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 27 – Stajiyerlere barolarca yardım yapılabilir. Bu yardımın şekil ve şartları Türkiye Barolar Birliğince belirtilir.
—————————–
2 – 13/01/2004 kabul tarihli, 20/01/2004 tarih ve 25352 sayılı R.G.de yayımlanan 5043 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değiştirilen cümle metni:
Yapıştırılacak pulun değeri; 02/07/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun Yargı Harçları bölümünde yer alan vekaletname örnekleri için kullanılan harç tarifesi kadardır.
Madde 27/A – (Ek madde: 13/01/2004 – 5043 S.K./3. md.)(*)
Türkiye Barolar Birliği nezdinde sosyal güvenlik, sosyal yardım ve dayanışma hizmetlerinde kullanılmak üzere kaynağı bu Kanunun 27 nci maddesinin ikinci fıkrasında gösterilen gelirlerin yarısı olan “Sosyal Yardım ve Dayanışma Fonu” kurulmuştur.
Bu fondan yapılacak harcamaların esas ve usulleri ile diğer hususlar Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca hazırlanacak ve Adalet Bakanlığınca onaylanacak yönetmelikte gösterilir.
Fon gelirleri ile harcamaları her yıl Adalet Bakanlığı tarafından ek 4 üncü maddedeki esas ve usullere göre denetlenir.
Açıklama:
(*) 13/01/2004 kabul tarihli, 20/01/2004 tarih ve 25352 sayılı R.G.de yayımlanan 5043 sayılı Kanunun 3. maddesi ile Kanun metnine eklenen madde, 01/01/2004 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe girmiştir.
Madde 28 – (Mülga madde: 28/11/2006 – 5558 S.K./1. md.)(*)
Açıklama:
(*) Maddenin değiştirilen metinleri için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 30/01/1979 tarih ve 2178 sayılı Kanunun 8. maddesi ile yürürlükten kaldırılan madde metni:
Madde 28 – Avukatlık sınavı Türkiye Barolar Birliğinde yapılır. Staj bitim belgesi almamış olanlar sınava kabul edilmezler.
————————-
2 – 28/11/2006 kabul tarihli, 14/12/2006 tarih ve 26376 sayılı R.G.de yayımlanan 5558 sayılı Kanunun 1. maddesi ile yürürlükten kaldırılan madde:
Madde 28 – (Mülga madde: 30/01/1979 – 2178/8 md.; Yeniden düzenlenen madde: 02/05/2001 – 4667/17. md.)
Avukatlık sınavı Türkiye Barolar Birliğince, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezine yaptırılır. Staj bitim belgesi almamış olanlar sınava kabul edilmezler.
Madde 29 – (Mülga madde: 28/11/2006 – 5558 S.K./1. md.)(*)
Açıklama:
(*) Maddenin değiştirilen metinleri için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 30/01/1979 tarih ve 2178 sayılı Kanunun 8. maddesi ile yürürlükten kaldırılan madde metni:
Madde 29 – Sınav kurulu,biri hukuk,diğeri ceza dairelerinden olmak üzere iki Yargıtay Daire Başkanı ve üç avukattan kurulur. Yargıtay daire başkanlarından kıdemlisi kurula başkanlık eder.
Kurulun görev süresi iki yıldır. Yeni kurul seçilinceye kadar eski kurulun görevi devam eder. Üyelerin engeli halinde,başkan o üyenin mensup olduğu kurumca seçilmiş bulunan yedek üyelerle noksanı tamamlar. Başkanın engeli halinde,görevleri,kurula katılan kıdemli Yargıtay Daire Başkanı tarafından yerine getirilir.
Sınav kurulu üyelerine her sınav için ödenecek ücretlerin miktarı ile ödeme şekilleri Türkiye Barolar Birliği Genel Kurulunca tespit edilerek Türkiye Barolar Birliği Bütçesinden ödenir.
—————————-
2 – 28/11/2006 kabul tarihli, 14/12/2006 tarih ve 26376 sayılı R.G.de yayımlanan 5558 sayılı Kanunun 1. maddesi ile yürürlükten kaldırılan madde:
Madde 29 – (Mülga madde: 30/01/1979 – 2178/8 md.; Yeniden düzenlenen madde: 02/05/2001 – 4667/18. md.)
Sınava girecek olanlara, stajyer listesinde yazılı oldukları baro yönetim kurulunca sınav başvuru belgesi verilir ve bunların listesi Türkiye Barolar Birliğine bildirilir.
Avukatlık sınavında altı defa başarısızlığa uğrayan stajyer bir daha sınava giremez.
Stajyer, haklı ve geçerli bir mazereti olduğunun Türkiye Barolar Birliğince kabulü dışında staj bitim belgesinin verildiği tarihten itibaren dört yıl içinde sınava giriş haklarının tamamını kullanmak zorundadır.
Madde 30 – (Mülga madde: 28/11/2006 – 5558 S.K./1. md.)(*)
Açıklama:
(*) Maddenin değiştirilen metinleri için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 30/01/1979 tarih ve 2178 sayılı Kanunun 8. maddesi ile yürürlükten kaldırılan madde metni:
Madde 30 – Sınav kuruluna katılacak olan;
a) İki asil ve iki yedek üye Yargıtay Büyük Genel Kurulu tarafından hukuk ve ceza daireleri başkanları arasından,
b) Üç asil ve üç yedek üye Türkiye Barolar Birliğince,en az onbeş yıl fiilen avukatlık yapmış olanlar arasından, seçilir.
(a) bendindeki seçimin sonucu Yargıtay Başkanlığı tarafından Türkiye Barolar Birliğine bildirilir.
—————————–
2 – 28/11/2006 kabul tarihli, 14/12/2006 tarih ve 26376 sayılı R.G.de yayımlanan 5558 sayılı Kanunun 1. maddesi ile yürürlükten kaldırılan madde:
Madde 30 – (Mülga madde: 30/01/1979 – 2178/8 md.; Yeniden düzenlenen madde: 02/05/2001 – 4667/19. md.)
Avukatlık sınavının amacı, stajyerin meslek kuralları bilgisi ile hukuk ilkelerini ve mevzuat hükümlerini olaylara uygulayabilme yeterliliğini değerlendirmektir.
Sınav her yıl iki defa yapılır. Sınav tarihleri bir yılın imkan nispetinde iki eşit kısmına bölünmesi suretiyle tespit edilir.
Sınav tarihlerinin tespiti ve duyurulması, sınav konuları, başarı puanı, giderleri gibi konular Türkiye Barolar Birliğince çıkartılacak yönetmelikte gösterilir.
Madde 31 – (Mülga madde: 28/11/2006 – 5558 S.K./1. md.)(*)
Açıklama:
(*) Maddenin değiştirilen metinleri için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 30/01/1979 tarih ve 2178 sayılı Kanunun 8. maddesi ile yürürlükten kaldırılan madde metni:
Madde 31 – Sınava girecek adayları, stajiyer listesine yazılı oldukları baronun yönetim kurulu tespit eder ve kendilerine sınava giriş belgesi verir.
Avukatlık sınavında beş defa başarısızlığa uğrıyan aday bir daha sınava giremez.
Aday,staj bitim belgesinin verildiği tarihten itibaren iki yıl içinde sınava giriş haklarının tamamını kullanmak zorundadır.
————————–
2 – 28/11/2006 kabul tarihli, 14/12/2006 tarih ve 26376 sayılı R.G.de yayımlanan 5558 sayılı Kanunun 1. maddesi ile yürürlükten kaldırılan madde:
Madde 31 – (Mülga madde: 30/01/1979 – 2178/8 md.; Yeniden düzenlenen madde: 02/05/2001 – 4667/20. md.)
Sınav sonuçları, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından Türkiye Barolar Birliğine, ilgilinin barosuna ve stajyerlere bildirilir.
Madde 32 – (Mülga madde: 30/01/1979 – 2178/8 md.)(*)
Açıklama:
(*) 30/01/1979 tarih ve 2178 sayılı Kanunun 8. maddesi ile yürürlükten kaldırılan madde için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 30/01/1979 tarih ve 2178 sayılı Kanunun 8. maddesi ile yürürlükten kaldırılan madde metni:
Madde 32 – Sınav her yıl beş defa yapılır. Sınav tarihleri,bir yılın imkan nispetinde beş eşit kısma bölünmesi suretiyle tespit edilir.
Sınavın amacı, adayın hukuk tatbikatı yönünden,hukuk prensiplerini ve mevzuat hükümlerini olaylara uygulıyabilme yeterliğini değerlendirmektedir.
Sınav yazılı olarak yapılır. Ancak, adayın yeterli olmadığına karar verilebilmesi için,yazılı sınavdan sonra yapılacak mülakat sonunda da aynı kanıya varılması gereklidir.
Sınav tarihlerinin tespiti ve duyurulması,sınavın yapılış şekli ile konuları yönetmelikte gösterilir.
Madde 33 – (Mülga madde: 30/01/1979 – 2178/8 md.)(*)
Açıklama:
(*) 30/01/1979 tarih ve 2178 sayılı Kanunun 8. maddesi ile yürürlükten kaldırılan madde için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 30/01/1979 tarih ve 2178 sayılı Kanunun 8. maddesi ile yürürlükten kaldırılan madde metni:
Madde 33 – Sınav kurulu,her aday için ayrı ayrı ve üçer nüsha olarak düzenliyeceği belgelerde sınav sonuçlarını açıklar ve bu belgelerden birer nüshasını alıkoyarak diğer ikişer nüshayı Türkiye Barolar Birliğine gönderir. Belgelerde adayın aldığı notlar gösterilir ve başarı sağlayıp sağlıyamadığı ayrıca belirtilir.
Türkiye Barolar Birliği,sınav kurulundan aldığı belgelerden bir nüshasını derhal ilgili baroya gönderir.
Madde 34 – (Değişik madde: 02/05/2001 – 4667/21. md.)(*)
Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.
Açıklama:
(*) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 34 – Avukatlar, yüklendikleri görevleri, bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene yakışır bir şekilde hareket etmekle yükümlüdürler.
Madde 35 – (Değişik madde: 26/02/1970 – 1238/1 md.)(*)
Kanun işlerinde ve hukuki meselelerde mütalaa vermek, mahkeme, hakem veya yargı yetkisini haiz bulunan diğer organlar huzurunda gerçek ve tüzel kişilere ait hakları dava etmek ve savunmak, adli işlemleri takip etmek, bu işlere ait bütün evrakı düzenlemek, yalnız baroda yazılı avukatlara aittir.
Baroda yazılı avukatlar birinci fıkradakiler dışında kalan resmi dairelerdeki bütün işleri de takip edebilirler.
(Değişik fıkra: 23/01/2008 – 5728 S.K./329. md.)(*) Dava açmaya yeteneği olan herkes kendi davasına ait evrakı düzenleyebilir, davasını bizzat açabilir ve işini takip edebilir. Ancak, Türk Ticaret Kanununun 272 nci maddesinde ön görülen esas sermaye miktarının beş katı veya daha fazla esas sermayesi bulunan anonim şirketler ile üye sayısı yüz veya daha fazla olan yapı kooperatifleri sözleşmeli bir avukat bulundurmak zorundadır. Bu fıkra hükmüne aykırı davranan kuruluşlara Cumhuriyet savcısı tarafından sözleşmeli avukat tayin etmedikleri her ay için, sanayi sektöründe çalışan onaltı yaşından büyük işçiler için suç tarihinde yürürlükte bulunan, asgari ücretin iki aylık brüt tutarı kadar idari para cezası verilir.
Hukuk ve Ceza Muhakemeleri Usulleri kanunları ile diğer kanun hükümleri saklıdır.
Açıklama:
(*) Maddenin değiştirilen metinleri için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 26/02/1970 tarih ve 1238 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 35 – Kanun işlerinde ve hukuki meselelerde mütalaa vermek, mahkeme, hakem veya yargı yetkisini haiz bulunan diğer organlar huzurunda özel ve tüzel kişilere ait hakları dava etmek ve savunmak, bu işlere ait bütün evrakı düzenlemek, adli işlemleri ve resmi dairelerde çekişmeli ve çekişmesiz işleri takip etmek, yalnız baroda yazılı avukatlara aittir.
Dava açmaya yeteneği olan herkes kendi davasını bizzat açabilir ve işini takip edebilir.
Usul ve füru ile nesep ve sebepten ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) civar hısımları ve eşler birbirlerinin yargı mercileri ve adalet daireleri dışında kalan resmi dairelerdeki işlerini vekaleten takip edebilirler.
Hukuk ve Ceza Muhakemeleri Usulleri kanunları ile diğer kanun hükümleri saklıdır.
—————————-
2 – 23/01/2008 kabul tarihli, 08/02/2008 tarih ve 26781 sayılı R.G.de yayımlanan 5728 sayılı Kanunun 329. maddesi ile değiştirilen fıkra:
Dava açmaya yeteneği olan herkes kendi davasına ait evrakı düzenliyebilir, davasını bizzat açabilir ve işini takip edebilir. (Ek hükümler: 02/05/2001 – 4667/22. md.)(*) Ancak, 29/06/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 272 nci maddesinde ön görülen esas sermaye miktarının beş katı veya daha fazla esas sermayesi bulunan anonim şirketler ile üye sayısı yüz veya daha fazla olan yapı kooperatifleri sözleşmeli bir avukat bulundurmak zorundadır. Bu fıkra hükmüne aykırı davranan kuruluşlara mahallin en büyük mülki idare amiri tarafından sözleşmeli avukat tayin etmedikleri her ay için, sanayi sektöründe çalışan onaltı yaşından büyük işçiler için suç tarihinde yürürlükte bulunan, asgari ücretin bir aylık brüt tutarı kadar para cezası verilir. Verilen para cezalarına dair kararlar ilgililere Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilir. Bu cezalara karşı tebliğ tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde yetkili sulh ceza mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz üzerine verilen karar kesindir. Bu cezalar 21/07/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre tahsil edilir ve Hazineye gelir kaydedilir.
(*) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 97. maddesi gereğince üçüncü fıkraya eklenen hükümler, maddenin yayım tarihinden altı ay sonra (10/11/2001) yürürlüğe girer.
Madde 35/A – (Ek madde: 02/05/2001 – 4667/23. md.)
Avukatlar dava açılmadan veya dava açılmış olup da henüz duruşma başlamadan önce kendilerine intikal eden iş ve davalarda, tarafların kendi iradeleriyle istem sonucu elde edebilecekleri konulara inhisar etmek kaydıyla, müvekkilleriyle birlikte karşı tarafı uzlaşmaya davet edebilirler. Karşı taraf bu davete icabet eder ve uzlaşma sağlanırsa, uzlaşma konusunu, yerini, tarihini, karşılıklı yerine getirmeleri gereken hususları içeren tutanak, avukatlar ile müvekkilleri tarafından birlikte imza altına alınır. Bu tutanaklar 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesi anlamında ilam niteliğindedir.
Madde 36 – Avukatların, kendilerine tevdi edilen veya gerek avukatlık görevi, gerekse, Türkiye Barolar Birliği ve barolar organlarındaki görevleri dolayısiyle öğrendikleri hususları açığa vurmaları yasaktır.
Avukatların birinci fıkrada yazılı hususlar hakkında tanıklık edebilmeleri, iş sahibinin muvafakatini almış olmalarına bağlıdır. Ancak, bu halde dahi avukat tanıklık etmekten çekinebilir. (Ek cümle: 02/05/2001 – 4667/24. md.) Çekinme hakkının kullanılması hukuki ve cezai sorumluluk doğurmaz.
Yukarıki hükümler, Türkiye Barolar Birliği ve baroların memurları hakkında da uygulanır.
Madde 37 – Avukat, kendisine teklif olunan işi sebep göstermeden reddedebilir. Reddin, iş sahibine gecikmeden bildirilmesi zorunludur.
İşi iki avukat tarafından reddolunan kimse, kendisine bir avukat tayinini baro başkanından isteyebilir.
(Değişik fıkra: 02/05/2001 – 4667/25. md.)(*) Tayin olunan avukat, baro başkanı tarafından belirlenen ücret karşılığında işi takip etmek zorundadır.
Açıklama:
(*) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 25. maddesi ile değiştirilen fıkra için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 25. maddesi ile değiştirilen fıkra metni:
Baro başkanı tarafından tayin olunan avukat, işi ücret karşılığında takip etmek zorundadır.
Madde 38 – Avukat;
a) Kendisine yapılan teklifi yolsuz veya haksız görür yahut sonradan yolsuz veya haksız olduğu kanısına varırsa,
b) Aynı işte menfaati zıt bir tarafa avukatlık etmiş veya mütalaa vermiş olursa,
c) (Değişik bend: 02/05/2001 – 4667/26. md.)(***) Evvelce hakim, hakem, Cumhuriyet savcısı, bilirkişi veya memur olarak o işte görev yapmış olursa,
d) Kendisinin düzenlediği bir senet veya sözleşmenin hükümsüzlüğünü ileri sürmek durumu ortaya çıkmışsa,
e) (İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 02/06/1977 tarihli ve E. 1977/43, K. 1977/84 sayılı kararı ile)(**)
f) Görmesi istenilen iş, Türkiye Barolar Birliği tarafından tespit edilen mesleki dayanışma ve düzen gereklerine uygun değilse,
Teklifi reddetmek zorunluğundadır.
Bu zorunluluk, avukatların ortaklarını ve yanlarında çalıştırdıkları avukatları da kapsar.
(Üçüncü fıkra İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 21/01/1971 tarihli ve E.1970/19, K.1971/9 sayılı kararı ile)(*)
(Son fıkra İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 02/06/1977 tarihli ve E. 1977/43, K. 1977/84 sayılı kararı ile)(**)
Açıklama:
(*) 21/01/1971 tarih ve E. 1970/19, K.1971/9 sayılı Anayasa Mahkemesi Kararı ile iptal edilen üçüncü fıkra için Tarihçeye bakınız.
(**) 02/06/1977 tarih ve E.1977/43,K.1977/84 sayılı Anayasa Mahkemesi Kararı ile iptal edilen (e) bendi ve dördüncü fıkra için Tarihçeye bakınız.
(***) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 26. maddesi ile değiştirilen bend için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 21/01/1971 tarih ve E. 1970/19, K.1971/9 sayılı Anayasa Mahkemesi Kararı ile iptal edilen üçüncü fıkra metni:
Avukatlar, baro yönetim kurulunun iznini almadan başka bir avukat aleyhine dava açamazlar. Acele durumlarda,baro yönetim kuruluna önceden bildiride bulunarak, izin verilmesini davayı açtıktan sonra da isteyebilirler.
————————-
2 – 02/06/1977 tarih ve E.1977/43,K.1977/84 sayılı Anayasa Mahkemesi Kararı ile iptal edilen (e) bendi ve dördüncü fıkra metni:
– e) İş sahibi,meslek görevini yapan bir avukata karşı bir suç işlemiş ise.
– (Fıkra dört) (e) bendinde gösterilen hallerde,baro başkanı,iş sahibinin başvurması üzerine kendisine bir avukatı vekil olarak tayin eder.
————————-
3 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 26. maddesi ile değiştirilen bend metni:
c) İşe evvelce hakim, hakem, Cumhuriyet Savcısı veya memur olarak elkoymuş bulunursa,
Madde 39 – Avukat, kendisine tevdi olunan evrakı, vekaletin sona ermesinden itibaren üç yıl süre ile saklamakla yükümlüdür. Şu kadar ki, evrakın geri alınması müvekkile yazı ile bildirilmiş olduğu hallerde saklama yükümlülüğü, bildirme tarihinden itibaren üç ayın sonunda sona erer.
Avukat, ücreti ve yapmış olduğu giderleri kendisine ödenmedikçe, elinde bulunan evrakı geri vermekle yükümlü değildir.
Madde 40 – (Değişik madde: 02/05/2001 – 4667/27. md.)(*)
İş sahibi tarafından sözleşmeye dayanılarak avukata karşı ileri sürülen tazminat istekleri, bu hakkın doğumunun öğrenildiği tarihten itibaren bir yıl ve her halde zararı doğuran olaydan itibaren beş yıl geçmekle düşer.
Açıklama:
(*) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 27. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 27. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 40 – İş sahibi tarafından sözleşmeye dayanarak avukata karşı ileri sürülen tazminat istekleri, bu hakkın doğumundan sonra beş yıl ve her halde o işin sona ermesinden başlıyarak bir yıl sonra zamanaşımına uğrar.
Madde 41 – Belli bir işi takipten veya savunmadan isteği ile çekilen avukatın o işe ait vekalet görevi, durumu müvekkiline tebliğinden itibaren onbeş gün süre ile devam eder.
Şu kadar ki, adli müzaharet bürosu yahut baro başkanı tarafından tayin edilen avukat, kaçınılmaz bir sebep veya haklı bir özürü olmadıkça, görevi yerine getirmekten çekinemez. Kaçınılmaz sebebin veya haklı özürün takdiri avukatı tayin eden makama aittir.
Madde 42 – Bir avukatın ölümü veya meslekten yahut işten çıkarılması veya işten yasaklanması yahut geçici olarak iş yapamaz duruma gelmesi hallerinde, baro başkanı, ilgililerin yazılı istemi üzerine veya iş sahiplerinin yazılı muvafakatini almak şartiyle, işleri geçici olarak takip etmek ve yürütmek için bir avukatı görevlendirir ve dosyaları kendisine devir ve teslim eder. (Ek cümle: 02/05/2001 – 4667/28. md.) Ayrıca durumu mahkemelere ve gerekli göreceği yerlere bildirir. Bu hükümler avukatlık ortaklığı hakkında da kıyasen uygulanır.
Yukarıki fıkrada yazılı işlere ait kanuni süreler, dosyaların devir ve teslimine kadar işlemez. Şu kadar ki, bu süre üç ayı geçemez.
(Mülga fıkra: 02/05/2001 – 4667/28. md.)(*)
Kendisine görev verilen avukat haklı sebepler göstererek bunu reddedebilir.
Ret sebeplerinin yerinde olup olmadığına baro yönetim kurulu karar verir.
Vekalet görevi, temsil edilen avukatın talimatına bağlı olmaksızın, bu görevi yapan avukatın sorumluluğu altında yürür. Yapılan işlerin ücretini, kendisine vekalet olunan avukat öder. Anlaşmazlık halinde ücretin miktarı baro yönetim kurulu tarafından belirtilir.
Açıklama:
(*) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 28. maddesi ile yürürlükten kaldırılan fıkra için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 28. maddesi ile yürürlükten kaldırılan fıkra metni:
İşin yeni avukata verilmesi durumu, baro başkanının mahkemelere yapacağı tebliğ ile tespit olunur.
Madde 43 – Her avukat, levhaya yazıldığı tarihten itibaren üç ay içinde baro bölgesinde bir büro kurmak zorundadır. (Ek iki adet cümle: 17.04.2013 – 6460 S.K./3. md.) 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa göre anagayrimenkulün mesken olarak gösterilen bağımsız bölümlerinde kat maliklerinin izni ve benzeri şartlar aranmaksızın avukatlık büroları faaliyet gösterebilir. Bu konuda, yönetim planındaki aksine hükümler uygulanmaz. Büronun niteliklerini barolar belirtir.
Bir avukatın birden fazla bürosu olamaz. Birlikte çalışan avukatlar ayrı büro edinemezler. (Ek cümleler: 02/05/2001 – 4667/29. md.) Avukatlık ortaklığı yurt içinde şube açamaz. Milletvekilleri, milletvekilliği süresince avukatlık yapamazlar.
Bürosunu veya konutunu değiştiren avukat yenilerinin adreslerini bir hafta içinde baroya bildirmek zorundadır.
Madde 44 – (Değişik madde: 02/05/2001 – 4667/30. md.)(*)
Avukatlar, mesleki çalışmalarını aynı büroda birlikte veya avukatlık ortaklığı şeklinde de yürütebilirler.
A) Aynı büroda birlikte çalışma
Birlikte çalışma, aynı baroya kayıtlı birden çok avukatın mesleki çalışmalarını bir büroda yürütmeleridir. Bu birlikteliğin tüzel kişiliği yoktur, yapılan iş ticari sayılmaz.
Birlikte çalışan avukatlardan biri ya da birkaçının ad ve/veya soyadının yanında (Avukatlık Bürosu) ibaresinin kullanılması zorunludur. Karşılıklı hak ve yükümlülükler, gelir ve giderlerin paylaşılması, büro yönetimi, birlikteliğin sona ermesi birlikte çalışanlarca belirlenir ve yazılı olarak kayıtlı oldukları baroya bildirilir.
B) Avukatlık ortaklığı
Avukatlık ortaklığı, aynı baroya kayıtlı birden çok avukatın bu Kanuna göre mesleklerini yürütmek için oluşturdukları tüzel kişiliktir. Avukatlık ortaklığının çalışması meslek çalışması olup, ticari sayılmaz ve vergilendirme bakımından şahıs şirketlerine ilişkin hükümler uygulanır. Avukatlık ortaklığının adı, bir ya da birkaç ortağın ad ve/veya soyadlarına (Avukatlık Ortaklığı) ibaresi eklenerek belirlenir. Yabancı sermayeyi teşvik mevzuatı çerçevesinde Türkiye’de faaliyet göstermek isteyen yabancı avukatlık ortaklıkları, bu Kanuna ve avukatlık ortaklığı düzenlemesine uygun olarak kurulmak koşuluyla, yalnızca yabancı hukuklar ve milletlerarası hukuk konularında danışmanlık hizmeti verebilirler. Bu sınırlama yabancı avukatlık ortaklığında çalışan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ya da yabancı avukatları da kapsar. Bu nevi avukatlık ortaklıkları için ortakların baroya kayıtlı olması şartı aranmaz. Bu kuralın uygulanması mütekabiliyet esasına bağlıdır.
Ana sözleşmesi tip ana sözleşmeye uygun olarak düzenlenen avukatlık ortaklığı, kurucularının kayıtlı bulunduğu baro yönetim kurulu tarafından Baro Avukatlık Ortaklığı Siciline yazılmasıyla tüzel kişilik kazanır. Yazılma istemi, ancak Kanuna ve tip ana sözleşmeye aykırılık gerekçesiyle reddedilebilir. Bu durumda 8 inci madde hükümleri kıyasen uygulanır. Ana sözleşmenin bir örneği Türkiye Barolar Birliğine gönderilir.
a) Ortakların hak ve borçları
1. Ortaklık payları ve oranları serbestçe belirlenir. Ortakların payı, ancak ortaklara veya avukat olan üçüncü kişilere devredilebilir. Ortakların pay devrinin sözleşme ile yasaklanması veya ortakların pay devrine onay vermemeleri, mirasçının avukat olmaması ya da ortaklığı kabul etmemesi, ortağın emeklilik veya sağlık nedenleri ile avukatlığı bırakması, baro levhasından silinmesi, meslekten çıkması veya çıkarılması, ortaklıktaki payına haciz konulması halinde ortaklık payı gerçek değeri üzerinden diğer ortaklar tarafından payları oranında alınır. Bu işlemlerin üç ay içerisinde sonuçlandırılmaması halinde, yönetmelikteki tasfiye hükümleri uygulanır.
2. Vekaletnameler ortaklık adına düzenlenir. Ortaklık iş veya davayı takip edecek avukatlara yetki belgesi verir.
3. Avukatlık ortaklığı, amacın dışında hak ve mal edinemez, üçüncü kişilerle ortaklık kuramaz, tüzel kişilerin paylarını alamaz. Ortaklar; birden fazla avukatlık ortaklığının ortağı olamaz, ortaklığın bürosu dışında büro edinemez ve bağımsız olarak dava ve iş takip edemezler.
4. Avukatlık ortaklığı; ortaklarının ve çalışan avukatların ortaklık ile ilgili her türlü işlem, eylem ve borçlarından dolayı bunlarla birlikte müştereken ve müteselsilen sınırsız sorumludur. Ortakların ve ortaklıkta çalışan avukatların mesleki görevlerinden dolayı Avukatlık Kanunu ve meslek kurallarına göre sorumlulukları saklıdır. Avukatlık ortaklıkları hakkında da bu Kanundaki disiplin işlem ve cezaları uygulanır.
5. Defter ve kayıtların tutulmasından ortaklığın yönetim ve temsili ile görevli ortak sorumludur. Avukatlık ortaklığı; iş ve dava defteri, pay defteri, karar defteri, gelir-gider defteri ve demirbaş defteri tutmak zorundadır.
b) Uyuşmazlıkların çözümü
Avukatların birlikte çalışmalarından veya avukatlık ortaklığında; ortakların kendi aralarında ve ortaklıkla ilgili her türlü uyuşmazlıklar ile ortaklık pay devir ve intikalinde bedele ilişkin olarak üçüncü şahıslarla aralarında çıkacak anlaşmazlıklar, bu Kanunun 167 nci maddesinde tanımlanan hakem kurulu tarafından, bu Kanun ve yönetmelik hükümlerine göre çözümlenir.
c) Avukatlık ortaklığı tip ana sözleşmesinde bulunması gereken; ortakların kimlik bilgileri, ortaklığın unvanı ve adresi, ortaklık payları, ortaklar arasındaki ilişkiler, iş ve davalarla ilgili iş bölümü, yönetici ortakların yetkileri, ortaklığın yönetimi ve temsili, ortaklar kurulu, kurulun görev ve yetkileri, gelir ve giderin paylaşılması, denetim, ortaklıktan çıkma, çıkarılma, pay devri, ortaklığın sona ermesi, fesih, infisah ve tasfiye gibi hususların esas, şekil ve şartları Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca hazırlanıp Adalet Bakanlığınca onaylanarak Resmi Gazetede ilan edilen yönetmelikte düzenlenir.
Açıklama:
(*) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 30. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 30. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 44 – Birden çok avukat, çalışmalarını bir (ortak avukat bürosu) şeklinde birleştirebilirler. Bu halde birlikte çalışan avukatlardan birinin veya birkaçının öz ve soyadlarının yanında (ortak avukat bürosu) ibaresi kullanılabilir. Bu büro tüzel kişiliğe sahip olmadığı gibi, yapılan iş serbest meslek çalışması olup, ticari sayılamaz. Ortak avukat bürosu halinde birlikte çalışan avukatlar kendi aralarındaki durumu, ücretleri kararlaştırılacak oranlara göre paylaşmak veya bazılarının sadece belli ücret alması şeklinde düzenlemekte serbesttirler.
Madde 45 – (Değişik fıkra: 02/05/2001 – 4667/31 md.)(*) Avukatlar ve avukatlık ortaklıkları, bürolarında yalnız avukatlık mesleği için gerekli olan yardımcı elemanları çalıştırabilirler.
Hakimliğe ve avukatlığa engel suçlardan biri ile hükümlü olanlar veya avukatlıktan yasaklananlarla her ne şekilde olursa olsun işbirliği edilemez veya bu gibiler büroda çalıştırılamaz.
(Değişik fıkra: 02/05/2001 – 4667/31 md.)(*) Yukarıdaki hükümlere aykırı hareket eden avukat, ilk defasında işten, tekrarında meslekten çıkarma; avukatlık ortaklığı ilk defasında işten çıkarma, tekrarında ise avukatlık ortaklığı sicilinden silinme cezası ile cezalandırılır.
Açıklama:
(*) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 31. maddesi ile değiştirilen birinci ve üçüncü fıkralar için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 31. maddesi ile değiştirilen birinci ve üçüncü fıkralar:
– Avukatlar, bürolarında yalnız avukatlık mesleki için gerekli olan yardımcı elemanları çalıştırabilirler.
– Yukarıki hükümlere aykırı hareket eden avukat ilk defasında işten, tekrarında meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılır.
Madde 46 – (Değişik madde: 02/05/2001 – 4667/32 md.)(*)
Avukat, işlerini kendi sorumluluğu altındaki stajyeri veya yanında çalışan sekreteri eliyle de takip ettirebilir, fotokopi veya benzeri yollarla örnek aldırabilir. Avukatın onanmasını istemediği örnekler harca tabi değildir.
Avukat veya stajyer, vekaletname olmaksızın dava ve takip dosyalarını inceleyebilir. Bu inceleme isteğinin ilgililerce yerine getirilmesi zorunludur. Vekaletname ibraz etmeyen avukata dosyadaki kağıt veya belgelerin örneği veya fotokopisi verilmez.
Açıklama:
(*) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 32. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 32. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 46 – Avukat, bürosuna ait işleri, kendi sorumluluğu altında, yanında çalışan stajiyer veya sekreter eliyle de takip ettirebilir ve örnek aldırabilir. Adalet dairesi içinde imkan bulunduğu ve gerekli giderler de ödendiği takdirde, fotokopi yoliyle örnek çıkartılabilir.
Dava ve takip dosyaları, yalnız avukatlar veya stajiyerleri yahut taraflarca mahkeme ve icra kalemlerinde incelenebilir.
Avukat, dava ve takip dosyalarını, vekaletname ibraz etmeden inceliyebilir. Şu kadar ki, vekaletname ibraz etmiyen avukata dosyadaki kağıt ve belgelerin örneği verilmez.
Madde 47 – Avukat el koyduğu işlere ait çekişmeli hakları edinmekten veya bunların edinilmesine aracılıktan yasaklıdır. Bu yasak, işin sona ermesinden itibaren bir yıl sürer.
Birinci fıkra hükmü, avukatın ortaklarını ve yanında çalıştırdığı avukatları da kapsar.
(Ek fıkra: 02/05/2001 – 4667/33 md.) Ancak, 164 üncü madde hükmü saklıdır.
Madde 48 – Avukat veya iş sahibi tarafından vadolunan veya verilen bir ücret yahut da herhangi bir çıkar karşılığında avukata iş getirmeye aracılık edenler ve aracı kullanan avukatlar altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Bu eylemi yapanlar memur iseler, verilecek hapis cezası bir yıldan aşağı olamaz.
Madde 49 – Avukatlar, mahkemelere, Türkiye Barolar Birliğinin belirteceği resmi kılıkla çıkmak zorundadırlar.
Madde 50 – Her adalet dairesinde, bölgesinde bulunduğu baro için, her mahkeme salonunda ve icra dairesinde ise avukatlar için ihtiyaca yetecek nitelikte yer ayrılması zorunludur.
(Ek fıkra: 02/05/2001 – 4667/34. md.) Ayrıca her cezaevinde ve kolluk biriminde mesleğin onuruna ve önemine uygun bir görüşme yeri ayrılır. Bu yerlerin bakım ve onarımı ilgisine göre Adalet ve İçişleri Bakanlıklarınca yaptırılır.
Madde 51 – Avukatlar, baroda yazılı olan bürolarından başka yerlerde, mahkeme salonunda veya adalet binasının başka bir yerinde iş sahipleri ile hukuki danışmada bulunmaktan ve iş kabul etmekten yasaklıdırlar.
Yukarıki fıkra hükmü, avukatın özel olarak çağrıldığı hallerde uygulanmaz.
Madde 52 – Avukat, üzerine aldığı her iş yahut yazılı mütalasına baş vurulan her husus hakkında düzenli dosya tutmak zorundadır.
Avukat, kendisi tarafından yazılan veya taslağı yapılan her belgeyi imzalamakla yükümlüdür.
Madde 53 – Avukat, iş için yaptığı görüşmelerden gerekli saydıklarını bir tutanakla tespit eder. Tutanağın altı, görüşmede bulunanlar tarafından imzalanır.
Madde 54 – Levhada yazılı olan her avukatın bağlı olduğu baroda, Türkiye Barolar Birliğinden gönderilen örneğe göre düzenlenecek bir sicil cüzdanı bulunur. Bu cüzdan gizlidir; ancak sahibi veya vekalet vereceği başka bir avukat tarafından her zaman görülebilir ve gerekli not alınabilir.
Bir barodan diğerine nakil halinde, cüzdan, nakledilen baro başkanlığına gönderilir.
Madde 55 – Avukatların iş elde etmek için, reklam sayılabilecek her türlü teşebbüs ve harekette bulunmaları ve özellikle tabelalarında ve basılı kağıtlarında avukat unvanı ile akademik unvanlarından başka sıfat kullanmaları yasaktır.
(Ek fıkra: 02/05/2001 – 4667/35. md.) Bu yasak, ortak avukatlık bürosu ve avukatlık ortaklığı hakkında da uygulanır.
(Ek fıkra: 02/05/2001 – 4667/35. md.) Yukarıdaki yasaklara ilişkin esaslar Türkiye Barolar Birliğince düzenlenecek yönetmelikle belirlenir.
Madde 56 – Usulüne uygun olarak düzenlenen ve avukata verilmiş olan vekaletname 52 nci maddede yazılı dosyada saklanır. Avukat, bu vekaletnamenin örneğini çıkarıp aslına uygunluğunu imzası ile onaylayarak kullanabilir. Avukatın çıkardığı vekaletname örnekleri bütün yargı mercileri, resmi daire ve kurumlar ile gerçek ve tüzel kişiler için resmi örnek hükmündedir.
Asıllarının verilmesi kanunda açıkça gösterilmiyen hallerde avukatlar, takibettikleri işlerde, aslı kendilerinde bulunan her türlü kağıt ve belgelerin örneklerini kendileri onaylıyarak yargı mercileri ile diğer adalet dairelerine verebilirler.
(Değişik fıkra: 23/01/2008 – 5728 S.K./330. md.)(*) Aslı olmayan vekaletname veya diğer kağıt ve belgelerin örneğini onaylayan yahut aslına aykırı örnek veren avukat, üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Avukatlar, vekalet aldıkları işlerde, ilgili yargı mercii aracılığı ile ve bu yargı merciinin tebligat konusunda bir kararı olmaksızın, diğer tarafa adli kağıt ve belge tebliğ edebilirler. Tebliğ edilen kağıt ve belgelerin birer nüshası, gerekli harç, vergi ve resim ödenmek şartiyle, ilgili yargı merciinin dosyasına konur.
(Ek fıkra: 02/05/2001 – 4667/36. md.) Avukatlar veya avukatlık ortaklığı başkasını tevkil etme yetkisini haiz oldukları bütün vekaletnamelerini kapsayacak şekilde bir başka avukata veya avukatlık ortaklığına vekaletname yerine geçen yetki belgesi verebilir. Bu yetki belgesi vekaletname hükmündedir.
(Ek fıkra: 02/05/2001 – 4667/36. md.) Vekaletnameler Türkiye için tek tip olup, vekaletnamenin biçim ve içeriği Türkiye Barolar Birliği ile Türkiye Noterler Birliği tarafından hazırlanır.
Açıklama:
(*) 23/01/2008 kabul tarihli, 08/02/2008 tarih ve 26781 sayılı R.G.de yayımlanan 5728 sayılı Kanunun 330. maddesi ile değiştirilen fıkra için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 23/01/2008 kabul tarihli, 08/02/2008 tarih ve 26781 sayılı R.G.de yayımlanan 5728 sayılı Kanunun 330. maddesi ile değiştirilen fıkra:
Aslı olmayan vekaletname veya diğer kağıt ve belgelerin örneğini onaylıyan yahut aslına aykırı örnek veren avukat üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Madde 57 – Görev Sırasında veya yaptığı görevden dolayı avukata karşı işlenen suçlar hakkında, bu suçların hakimlere karşı işlenmesine ilişkin hükümler uygulanır.
Madde 58 – (Değişik madde: 23/01/2008 – 5728 S.K./331. md.)(*)
Avukatların avukatlık veya Türkiye Barolar Birliği ya da baroların organlarındaki görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlardan dolayı haklarında soruşturma, Adalet Bakanlığının vereceği izin üzerine, suçun işlendiği yer Cumhuriyet savcısı tarafından yapılır. Avukat yazıhaneleri ve konutları ancak mahkeme kararı ile ve kararda belirtilen olayla ilgili olarak Cumhuriyet savcısı denetiminde ve baro temsilcisinin katılımı ile aranabilir. Ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren bir suçtan dolayı suçüstü hali dışında avukatın üzeri aranamaz.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile Ceza Muhakemesi Kanununun duruşmanın inzibatına ilişkin hükümleri saklıdır. Şu kadar ki, bu hükümlere göre avukatlar tutuklanamayacağı gibi, haklarında disiplin hapsi veya para cezası da verilemez.
Açıklama:
(*) Maddenin değiştirilen metinleri için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 37. maddesi ile değiştirilen fıkra metni:
Avukatların görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlardan dolayı haklarında soruşturma, Adalet Bakanlığının vereceği izin üzerine, suçun işlendiği yer Cumhuriyet Savcısı tarafından yapılır.
————————————
2 – 23/01/2008 kabul tarihli, 08/02/2008 tarih ve 26781 sayılı R.G.de yayımlanan 5728 sayılı Kanunun 331. maddesi ile değiştirilen madde:
Madde 58 – (Değişik fıkra: 02/05/2001 – 4667/37. md.) Avukatların avukatlık veya Türkiye Barolar Birliği ya da baroların organlarındaki görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlardan dolayı haklarında soruşturma, Adalet Bakanlığının vereceği izin üzerine, suçun işlendiği yer Cumhuriyet savcısı tarafından yapılır. Avukat yazıhaneleri ve konutları ancak mahkeme kararı ile ve kararda belirtilen olayla ilgili olarak Cumhuriyet savcısı denetiminde ve baro temsilcisinin katılımı ile aranabilir. Ağır cezayı gerektiren suçüstü halleri dışında avukatın üzeri aranamaz.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun duruşmanın inzibatına ilişkin hükümleri sakıdır. Şu kadar ki, bu hükümlere göre avukatlar tutuklanamıyacağı gibi, haklarında hafif hapis veya hafif para cezası da verilemez.
Madde 59 – 58 inci maddeye göre yapılan soruşturmaya ait dosya Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne tevdi olunur. İnceleme sonunda kovuşturma yapılması gerekli görüldüğü takdirde dosya, suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesine en yakın bulunan ağır ceza mahkemesi Cumhuriyet Savcılığına gönderilir.
Cumhuriyet Savcısı beş gün içinde, iddianamesini düzenliyerek dosyayı son soruşturmanın açılmasına veya açılmasına yer olmadığına karar verilmek üzere ağır ceza mahkemesine verir.
İddianamenin bir örneği, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun hükümleri uyarınca, hakkında kovuşturma yapılan avukata tebliğ olunur. Bu tebliğ üzerine avukat, kanunda yazılı süre içinde bazı delillerin toplanmasını ister veya kabule değer bir istemde bulunursa nazara alınır, gerekirse soruşturma başkan tarafından derinleştirilir.(*)
Haklarında son soruşturmanın açılmasına karar verilen avukatların duruşmaları, suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesinde yapılır.(Ek cümle: 02/05/2001 – 4667/38. md.) Durum avukatın kayıtlı olduğu baroya bildirilir.
Açıklama:
(*) 31/03/2005 tarih ve 25772 mükerrer sayılı R.G.de yayımlanan, 23/03/2005 kabul tarihli ve 5320 sayılı kanunun 3. maddesi gereğince mevzuatta 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununa yapılan yollamalar, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanuna yapılmış sayılır.
Madde 60 – 59 uncu maddede yazılı mahkemelerin tutuklama veya salıverilmeye yahut son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına dair kararlarına karşı Cumhuriyet Savcısı veya sanık tarafından genel hükümler uyarınca itiraz olunabilir.
Bu itiraz, suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesi hariç olmak üzere, itiraz edilen kararı veren mahkemeye en yakın ağır ceza mahkemesinde incelenir.
Madde 61 – (Değişik madde: 23/01/2008 – 5728 S.K./332. md.)(*)
Ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren bir suçtan dolayı suçüstü halinde soruşturma, bizzat Cumhuriyet savcısı tarafından genel hükümlere göre yapılır.
Açıklama:
(*) Maddenin değiştirilen metinleri için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 39. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 61 – Ağır cezayı gerektiren suçüstü halinde hazırlık ve ilk soruşturma genel hükümlere göre yapılır.
———————————
2 – 23/01/2008 kabul tarihli, 08/02/2008 tarih ve 26781 sayılı R.G.de yayımlanan 5728 sayılı Kanunun 332. maddesi ile değiştirilen madde:
Madde 61 – (Değişik madde: 02/05/2001 – 4667/39. md.)
Ağır cezayı gerektiren suçüstü halinde hazırlık soruşturması, bizzat Cumhuriyet savcısı tarafından genel hükümlere göre yapılır.
Madde 62 – (Değişik madde: 23/01/2008 – 5728 S.K./333. md.)(*)
Bu Kanun ve diğer kanunlar gereğince avukat sıfatı ile veya Türkiye Barolar Birliğinin yahut baroların organlarında görevli olarak kendisine verilmiş bulunan görev ve yetkiyi kötüye kullanan avukat Türk Ceza Kanununun 257 nci maddesi hükümlerine göre cezalandırılır.
Açıklama:
(*) 23/01/2008 kabul tarihli, 08/02/2008 tarih ve 26781 sayılı R.G.de yayımlanan 5728 sayılı Kanunun 333. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 23/01/2008 kabul tarihli, 08/02/2008 tarih ve 26781 sayılı R.G.de yayımlanan 5728 sayılı Kanunun 333. maddesi ile değiştirilen madde:
Madde 62 – Türk Ceza Kanununun 294 ve 295 inci maddelerinde yazılı hallerden başka (Her ne şekilde olursa olsun) bu kanun ve diğer kanunlar gereğince avukat sıfatı ile veya Türkiye Barolar Birliğinin yahut baroların organlarında görevli olarak kendisine verilmiş bulunan görev ve yetkiyi ihmal veya kötüye kullanan avukat Türk Ceza Kanunun 230 ve 240 ıncı maddeleri gereğince cezalandırılır.
Madde 63 – Baro levhasında yazılı bulunmıyanlar ve işten yasaklanmış olan avukatlar, şahıslarına ait olmıyan dava evrakını düzenliyemez, icra işlemlerini takip edemez ve avukatlara ait diğer yetkileri kullanamazlar. Baro levhasında yazılı bulunmıyanlar avukatlık unvanını da taşıyamazlar.(*) (Ek cümle: 02/05/2001 – 4667/40. md.) Şu kadar ki, baro levhasındaki kaydı yirmi yılı dolanlardan, bürosunu kapatarak vergi kaydını sildiren avukatlar durumları hakkında bilgi vermek ve baroya karşı görev ve yükümlülüklerini yerine getirmek koşuluyla sadece avukat unvanını kullanabilirler.
(Değişik fıkra: 23/01/2008 – 5728 S.K./334. md.)(*) Birinci fıkra hükmüne aykırı eylemde bulunanlara Cumhuriyet savcısı tarafından beşyüz Türk Lirasından ikibin Türk Lirasına kadar idari para cezası verilir.
(Değişik fıkra: 23/01/2008 – 5728 S.K./334. md.)(*) Avukatlık yapmak yetkisini taşımadıkları halde muvazaalı yoldan alacak devralarak ve kanunların tanıdığı başka hakları kötüye kullanarak avukatlara ait yetkileri kullananlar bir yıldan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılırlar.
Mahkemeler, icra ve iflas daireleri ve barolar, bu maddenin kapsamına giren bir olayı öğrenince Cumhuriyet Savcılığına bildirmek zorundadırlar. Yapılacak kovuşturma sonucu Cumhuriyet Savcısı tarafından baroya bildirilir.
Açıklama:
(*) Bu hükmün uygulanmasında ek 1 inci maddeye bakınız.
(**) İkinci ve üçüncü fıkraların değiştirilen metinleri için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 7. maddesi ile değiştirilen ikinci ve üçüncü fıkra metni:
– Birinci fıkra hükmüne aykırı eylemde bulunanlar yüz liradan bin liraya kadar ağır para cezasına ve tekerrürü halinde altı aydan bir yıla kadar hapis cezasına mahkum edilirler.
– Avukatlık yapmak yetkisini taşımadıkları halde muvazaalı yoldan alacak devralarak ve kanunların tanıdığı başka hakları kötüye kullanarak avukatlara ait yetkileri kullananlar üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile birlikte beşyüz liradan beşbin liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılırlar.
————————–
2 – 23/01/2008 kabul tarihli, 08/02/2008 tarih ve 26781 sayılı R.G.de yayımlanan 5728 sayılı Kanunun 334. maddesi ile değiştirilen ikinci ve üçüncü fıkralar:
– (Değişik fıkra: 22/01/1986 – 3256/7 md.) Birinci fıkra hükmüne aykırı eylemde bulunanlar yüzbin liradan birmilyon liraya kadar adli para cezasına ve altı aydan bir yıla kadar hapis cezasına mahkum edilirler.
– (Değişik fıkra: 22/01/1986 – 3256/7 md.) Avukatlık yapmak yetkisini taşımadıkları halde muvazalı yoldan alacak devralarak ve kanunların tanıdığı başka hakları kötüye kullanarak avukatlara ait yetkileri kullananlar bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş yüzbin liradan beşmilyon liraya kadar adli para cezasiyle cezalandırılırlar.
Madde 64 – Denetleme ve şikayetle ilgili meselelerde avukat, bu kanunda gösterilen meslek sırrını saklama yükümlülüğüne aykırı düşmedikçe, baro başkanına veya yönetim kuruluna yahut bunlar tarafından görevlendirilen üyelerden birine bilgi vermek ve istek üzerine dosyaları göndermek, dinlenmek üzere çağırıldığı hallerde baro başkanı, yönetim kurulu veya bu kurul üyelerinden birinin davetine uymak zorundadır.
(Değişik fıkra: 22/01/1986 – 3256/8 md.)(*) Birinci fıkrada yazılı zorunluğa uymayan avukat hakkında, baro yönetim kurulu, onbin liradan yüzbin liraya kadar para cezası verebilir. Bu ceza her davet ve isteğe uymama halinde yeniden verilebilir. Ancak, gönderilen yazıda, davet ve isteğe uymama halinde para cezası verileceğinin belirtilmiş olması şarttır.
Bu para cezasına karşı, tebliğinden itibaren onbeş gün içinde, baro disiplin kuruluna itiraz olunabilir. Baro disiplin kurulunun kararı kesindir.
Yukarıki fıkralar gereğince hükmedilen para cezaları, bu kanunun disiplin cezalarına ilişkin hükümlerine göre tahsil edilir ve baroya irat yazılır.
Açıklama:
(*) 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değiştirilen fıkra için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değiştirilen fıkra metni:
Birinci fıkrada yazılı zorunluğa uymıyan avukat hakkında,baro başkanı, yüz liradan beşyüz liraya kadar para cezasına hükmedebilir. Bu ceza her davet ve isteğe uymama halinde yeniden verilebilir. Ancak gönderilen yazıda davet ve isteğe uymama halinde para cezası verileceğinin belirtilmiş olması şarttır.
Madde 65 – (Değişik madde: 18/02/2009 – 5838 S.K./28. md.)(*)
Baro keseneğinin yıllık miktarı, genel kurulca belirlenir ve her yılın ocak ve temmuz aylarında iki eşit taksitte ödenir. Vadesinde ödenmeyen keseneğe T.C. Merkez Bankası reeskont işlemlerinde uygulanan faiz oranında yıllık temerrüt faizi uygulanır.
Avukatlık Kanununun 72 ve 73 üncü madde hükümleri saklıdır.
Açıklama:
(*) Maddenin değiştirilen metinleri için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 41. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 65 – Baro yıllık keseneğini, tebligata rağmen, kabule değer bir sebep olmaksızın ödememekte direnenlerin adları, yönetim kurul kararı ile borçlarını ödeyinceye kadar baro levhasından silinir ve durum ilgili yerlere bildirilir.
———————————-
2 – 14/07/2004 kabul tarihli, 21/07/2004 tarih ve 25529 sayılı R.G.de yayımlanan 5218 sayılı Kanunun 2. maddesi ile yürürlükten kaldırılan fıkra metni:
Yıllık kesenek borcu ödenmedikçe avukat baro genel kuruluna katılamaz, seçme ve seçilme haklarını kullanamaz.
———————————-
3 – 18/02/2009 kabul tarihli, 28/02/2009 tarih ve 27155 (mük.) sayılı R.G.de yayımlanan 5838 sayılı Kanunun 28. maddesi ile değiştirilen madde:
Madde 65 – (Değişik madde: 02/05/2001 – 4667/41. md.)
Genel kurulca belirlenen yıllık kesenek, her yılın Ocak ve Temmuz aylarında iki eşit taksitte ödenir. Süresi içinde ödenmeyen yıllık keseneğe aylık yüzde beş gecikme zammı uygulanır.
(Mülga fıkra: 14/07/2004 – 5218 S.K./2. md.)
Yıllık keseneği, tebligata rağmen, kabule değer bir sebep olmaksızın ödememekte direnen avukatların ve avukatlık ortaklıklarının adları, yönetim kurulu kararıyla borçlarını gecikme zammıyla ödeyinceye kadar levha ve sicilden silinir ve durum ilgili yerlere bildirilir. Bu durumda olan avukat ve avukatlık ortaklıklarının borçları yasal yollardan alınır.
Madde 66 – Her avukat, bölgesi içinde sürekli olarak avukatlık edeceği yerin baro levhasına yazılmakla, yükümlüdür.(*)
Bir baro levhasına yazılmış olan avukat, sürekli olmamak şartiyle, memleketin her yerinde avukatlık yapmaya yetkilidir.
Açıklama:
(*) Bu hükmün uygulanmasında ek 1 inci maddeye bakınız.
Madde 67 – Bir avukat, levhasında yazılı bulunduğu baro bölgesi dışında sürekli olarak avukatlık eder veya disiplin cezası gerektiren bir eylemde bulunursa, o yer barosu yönetim kurulu tarafından bu konuda düzenlenecek tutanak, gereken işlem yapılmak üzere, avukatın levhasında yazılı olduğu baroya gönderilir.
Madde 68 – Bir barodan diğer baroya nakil hakkındaki istekler, levhasına yazılmak istenen baro yönetim kuruluna yazı ile yapılır.
Nakil dilekçelerine hangi belgelerin ekleneceği ve nakilde ne gibi usullerin uygulanacağı yönetmelikte gösterilir.
Madde 69 – Nakil isteği ile baş vurulan baronun yönetim kurulu, istekte bulunan avukat hakkında gerekli gördüğü her türlü inceleme ve işlemleri yapar ve özellikle avukatın disiplin kovuşturması altında olup olmadığını, ödenecek borcu bulunup bulunmadığını levhasına yazılı olduğu barodan sorar. (…)(*) avukatın baroya borçlarını ödemesinden evvel hiçbir işlem yapılamaz.
Nakil isteminin kabulü halinde verilecek karar, nakledilen baro yönetim kurulu tarafından Türkiye Barolar Birliğine ve avukatın ayrıldığı baroya derhal bildirilir.
Açıklama:
(*) Burada yer alan “Disiplin kovuşturmasının sonuçlanmasından veya” ibaresi, 22/06/2010 tarih ve 27619 sayılı R.G.de yayımlanan, 01/10/2009 karar günlü, E: 2008/73, K. 2009/120 sayılı Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edilmiştir.
Madde 70 – Nakil isteminin, levhasına yazılmak için başvurulan baroca reddi halinde, nakil isteğinde bulunan avukat, bu kararın kendisine tebliğinden itibaren onbeş gün içinde Türkiye Barolar Birliğine itiraz edebilir.
Baro yönetim kurulu, nakil isteminin baroya varışı tarihinden itibaren bir ay içinde bir karar vermezse istem reddedilmiş sayılır. Bu halde bir aylık sürenin bitiminden itibaren onbeş gün içinde ilgili, Türkiye Barolar Birliğine itiraz edebilir.
Türkiye Barolar Birliğinin itiraz üzerine vereceği kararlar kesin olup bu kararlara karşı ilgili tarafından İdari Yargı Merciine başvurulabilir.(*)
Türkiye Barolar Birliği itiraz dilekçesinin varışı tarihinden itibaren üç ay içinde bir karar vermezse itiraz reddedilmiş sayılır.
Türkiye Barolar Birliği itirazın kabulü hakkındaki kararını, avukatın naklettiği ve ayrıldığı barolara derhal bildirir.
Açıklama:
(*) Bu fıkrada geçen “Danıştaya” ibaresi, 22/01/1886 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 28 inci maddesi ile “İdari Yargı Merciine” şeklinde değiştirilmiştir.
Madde 71 – (Değişik madde: 02/05/2001 – 4667/42. md.)(*)
Levhadan silme ve avukatlık ortaklığı sicilinden silme kararını avukatın veya avukatlık ortaklığının kayıtlı olduğu baronun yönetim kurulu verir.
Bu karardan önce avukatın yazılı cevabı istenmekle birlikte kendisinin dinlenmesi veya dinlenmek üzere yapılan çağrıya süresi içinde uymamış olması şarttır. Avukatlık ortaklığı hakkında da karar verilmesi için ortaklık tarafından görevlendirilecek bir ortağın dinlenmesi veya yapılan çağrıya uyulmamış olması gereklidir.
Levhadan ve avukatlık ortaklığı sicilinden silme kararı gerekçeli olarak verilir. Bu karara karşı avukat veya avukatlık ortaklığı tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Türkiye Barolar Birliğine itiraz edebilir. Türkiye Barolar Birliğinin itiraz üzerine verdiği kararlar Adalet Bakanlığına ulaştığı tarihten itibaren iki ay içinde Bakanlıkça karar verilmediği veya karar onaylandığı takdirde kesinleşir. Ancak Adalet Bakanlığı uygun bulmadığı kararları bir daha görüşülmek üzere, gösterdiği gerekçesiyle birlikte Türkiye Barolar Birliğine geri gönderir. Geri gönderilen bu kararlar, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca üçte iki çoğunlukla aynen kabul edildiği takdirde onaylanmış, aksi halde onaylanmamış sayılır; sonuç Türkiye Barolar Birliği tarafından Adalet Bakanlığına bildirilir. 8 inci maddenin altıncı ve yedinci fıkraları hükümleri burada da kıyasen uygulanır.
Levhadan ve avukatlık ortaklığı sicilinden silme kararı kesinleşinceye kadar ilgili avukat veya avukatlık ortaklığı avukatlık faaliyetini devam ettirme hakkına sahiptir. Şu kadar ki; levhadan silme ve avukatlık ortaklığı sicilinden silme kararı kesinleşinceye kadar avukatın veya avukatlık ortaklığının görevini sürdürmesinde sakınca görülmesi halinde baro yönetim kurulunun istemi ile baro disiplin kurulu avukatı veya avukatlık ortaklığını geçici olarak işten yasaklayabilir.
Açıklama:
(*) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 42. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 42. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 71 – Levhadan silme kararını, avukatın yazılı olduğu baronun yönetim kurulu verir.
Bu karardan önce avukatın yazılı cevabı istenmekle beraber, kendisinin dinlenmesi veya dinlemek üzere yapılan çağrıya süresi içinde uymamış olması şarttır.
Levhadan silme kararı gerekçeli olarak verilir. Bu karara karşı avukat, kendisine tebliği tarihinden itibaren onbeş gün içinde Türkiye Barolar Birliğine itiraz edebilir, Türkiye Barolar Birliğinin itiraz üzerine verdiği kararlar Adalet Bakanlığının onaylaması ile kesinleşir. Sekizinci maddenin 6 ncı fıkrası burada da uygulanır.
İlgili, levhadan silme kararı kesinleşinceye kadar avukatlık yapmak hakkına sahiptir. Şu kadar ki, baro disiplin kurulu, kamu yararı bakımından gerekli gördüğü hallerde, yönetim kurulunun levhadan silme kararı üzerine, avukatı geçici olarak işten yasaklıyabilir.
Madde 72 – Aşağıdaki hallerde avukatın adı levhadan silinir:
a) Avukatlığa kabul için bu kanunun aradığı şartların sonradan kaybedilmiş olması,
b) Ruhsatnamenin verildiği tarihte onun verilmemesini gerekli kılan sebeplerin varlığının sonradan tespit edilmiş bulunması,
c) (Değişik bend: 02/05/2001 – 4667/43. md.)(*) Üç ay içinde baro bölgesinde bir büro açılmamış olması veya büronun kapatılmış yahut baro bölgesi dışına nakledilmiş bulunması, uyarıya rağmen kayıtlı olduğu baro dışında sürekli olarak avukatlık yapan avukatın çalışmasını sürdürdüğü baroya kaydını yaptırmaması,
d) (Değişik bend: 02/05/2001 – 4667/43. md.)(*) Baro ve Türkiye Barolar Birliği yıllık keseneklerinin veya staj kredilerinin tebligata rağmen geri ödenmemesi,
e) Avukatın, meslekten isteği ile ayrılmış olması,
f) Topluluk sigortası primlerinin topluluk sözleşmesinde gösterilen zamanlarda ödenmemesi,
g) (Ek bent: 22/01/1986 – 3256/9 md.) 10 uncu maddedeki engele rağmen levhaya yazılmış olması.
(Ek fıkra: 22/01/1986 – 3256/9 md.) Şu kadar ki, staj sırasında mesleğin onuru ile bağdaşması mümkün olmayan işler müstesna olmak üzere, 11 inci maddede sayılan işlerden biri ile uğraştığı, ruhsatnamenin verildiği tarihten itibaren 5 yıl geçtikten sonra anlaşılan avukat, staj süresi içinde elde ettiği ödemelerin veya gelirlerin tutarının üç katını Baroya ödediği takdirde levhaya yeniden yazılır.
(Ek fıkra: 22/01/1986 – 3256/9 md.) Baroya bildirilen büro terk edilmiş ve yenisi bildirilmemiş ise, 71 inci maddeye göre avukatın dinlenmek üzere çağırılmasından vazgeçilebilir.
Açıklama:
(*) (c) ve (d) bendlerinde meydana gelen değişiklikler için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 9. maddesi ile değiştirilen (d) bendi:
d) Baro yıllık keseneğini, tebligata rağmen ödememekte direnilmesi,
—————————-
2 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 43. maddesi ile değiştirilen (c) ve (d) bentleri:
c) Üç ay içinde baro bölgesinde bir büro açılmamış olması veya büronun kapatılmış yahut baro bölgesi dışına nakledilmiş bulunması,
d) (Değişik bent: 22/01/1986 – 3256/9 md.) Baro ve Türkiye Barolar Birliği yıllık keseneklerinin, tebligata rağmen ödememekte direnilmesi,
Madde 73 – 72 nci maddeye göre levhadan silinmeyi gerektiren hallerin sona erdiğini ispat eden avukat, levhaya yeniden yazılmak hakkını kazanır. Şu kadar ki, baro yönetim kurulu, gerekli gördüğü hallerde, sebeplerini de açıklamak suretiyle, levhaya yeniden yazılma talebinde bulunanı, ilk yazılmaya esas olan şartların hepsinin veya bir kısmının varlığını ispatla zorunlu tutabilir.
Ruhsatname verilmesi hükmü ayrık olmak üzere, bu kanunun 7, 8 ve 9 uncu maddeleri levhaya yeniden yazılma istemlerinde de kıyas yolu ile uygulanır.
Levhaya yeniden yazılmasına evvelce dahil olduğu baro tarafından karar verilen avukattan yeniden giriş keseneği alınmaz.
Madde 74 – Cezai veya disipline ilişkin bir karar sonunda meslekten çıkarılanlarla 5 inci maddenin (a) bendinde yazılı suçlardan kesin olarak hüküm giyenlerin ruhsatnamesi baro yönetim kurulunca geri alınarak iptal ve adları bir daha yazılmamak üzere levhadan silinir.
Bu işlerin uygulanması, kararın kesinleşmiş olmasına bağlıdır.
(Değişik fıkra: 02/05/2001 – 4667/44. md.)(*) Baro yönetim kurullarının bu maddeye dayanarak verdiği karara karşı avukat, kararın kendisine tebliği tarihinden itibaren onbeş gün içinde Türkiye Barolar Birliğine itiraz edebilir. Türkiye Barolar Birliğinin itiraz üzerine verdiği kararlar Adalet Bakanlığına ulaştığı tarihten itibaren iki ay içinde Bakanlıkça karar verilmediği veya karar onaylandığı takdirde kesinleşir. Ancak Adalet Bakanlığı uygun bulmadığı kararları bir daha görüşülmek üzere, gösterdiği gerekçesiyle birlikte Türkiye Barolar Birliğine geri gönderir. Geri gönderilen bu kararlar, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca üçte iki çoğunlukla aynen kabul edildiği takdirde onaylanmış, aksi halde onaylanmamış sayılır; sonuç Türkiye Barolar Birliği tarafından Adalet Bakanlığına bildirilir. 8 inci maddenin altıncı ve yedinci fıkraları hükümleri burada da kıyasen uygulanır.
Açıklama:
(*) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 44. maddesi ile değiştirilen fıkra için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 44. maddesi ile değiştirilen fıkra metni:
Baro yönetim kurullarının bu maddeye dayanarak verdiği kararlara karşı avukat, kararın kendisine tebliği tarihinden itibaren 15 gün içinde Türkiye Barolar Birliğine itiraz edebilir. Türkiye Barolar Birliğinin itiraz üzerine verdiği kararlar Adalet Bakanlığının onaylaması ile kesinleşir. 8 inci maddenin altıncı ve yedinci fıkraları hükümleri burada da uygulanır.
Madde 75 – (Değişik fıkra: 22/01/1986 – 3256/10 md.)(*) Baro yönetim kurulu üç yılda bir bölgesi içinde bulunan ve baro levhasında yazılı olan bütün avukatların bir listesini son yılın 31 Aralık tarihine kadar düzenler. Listeye her avukatın alfabe sırasıyla adı, soyadı, büro ve konut adresi yazılır. (Değişik cümle: 02/05/2001 – 4667/45. md.)(**) Birlikte çalışan avukatların büroları ve avukatlık ortaklıkları listede ayrıca belirtilir.
Bu listenin düzenlenme şekli Türkiye Barolar Birliğince tespit edilir.
Listenin düzenlenmesinden sonra baro levhasına yazılanlara yeni listenin düzenlenmesine kadar kullanılacak geçici bir belge verilir.
Listeden Anayasa Mahkemesine, Yüksek Mahkemelere, Adalet Bakanlığına, Türkiye Barolar Birliğine, diğer barolara, baronun bölgesi içinde bulunan mahkemelerle Cumhuriyet Savcılıklarına, en büyük idare amirine, diğer yargı mercilerine, noterlere ve icra ve iflas dairelerine yeteri kadar gönderilir.
Açıklama:
(*) 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 10. maddesi ile değiştirilen fıkra için Tarihçeye bakınız.
(**) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 45. maddesi ile değiştirilen cümle için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 10. maddesi ile değiştirilen fıkra:
Baro yönetim kurulu,her adli yılın başlangıcında bölgesi içinde bulunan ve baro levhasında yazılı olan bütün avukatların bir listesini o yılın 31 Aralık tarihine kadar düzenler. Listeye,her avukatın alfabe sırasiyle adı ve soyadı ile büro ve konut adresi yazılır. Ortak avukat bürosu niteliğindeki bürolar listede ayrıca belirtilir.
——————————–
2 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 45. maddesi ile değiştirilen cümle metni:
Ortak avukat bürosu niteliğinde ki bürolar listede ayrıca belirtilir. Levhadaki değişiklikler her yıl sonunda düzenlenecek ek listede gösterilir.
Madde 76 – (Değişik fıkra: 02/05/2001 – 4667/46. md.)(*) Barolar; avukatlık mesleğini geliştirmek, meslek mensuplarının birbirleri ve iş sahipleri ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni sağlamak; meslek düzenini, ahlakını, saygınlığını, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak, avukatların ortak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla tüm çalışmaları yürüten, tüzel kişiliği bulunan, çalışmalarını demokratik ilkelere göre sürdüren kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır.
(Değişik fıkra: 18/06/1997 – 4276/3 md.)(*) Barolar, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamazlar.
(Değişik fıkra: 02/05/2001 – 4667/46. md.)(*) Protokolde barolar, İl Cumhuriyet Başsavcısının yanında yer alır.
Açıklama:
(*) Maddede meydana gelen değişiklikler için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 08/05/1984 tarih ve 3003 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değiştirilen birinci fıkra:
Barolar,bu kanunda yazılı esaslar uyarınca meslek hizmetleri görmek,mesleki ahlak ve dayanışmayı korumak, avukatlığın genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak amaciyle kurulan tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır.
————————-
2 – 08/05/1984 tarih ve 3003 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değiştirilen ikinci fıkra:
Barolar,kanunda belirtilenler dışında herhangi bir işle ve siyasetle uğraşamazlar.
————————-
3 – 18/06/1997 tarih ve 4276 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değiştirilen ikinci fıkra:
Barolar, kuruluş amaçları ve Kanunda belirtilenler dışında hiçbir faaliyet gösteremezler; kendilerine kanunla verilen görevlerin yerine getirilmesiyle ilgili olmayan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleyemezler; siyasetle uğraşamazlar; siyasi partiler, sendikalar ve derneklerle ortak hareket edemezler; siyasi partilere maddi yardım yapamazlar; onlarla siyasi ilişki ve işbirliği içinde bulunamazlar; milletvekili ve mahalli idarelerin seçimlerinde belli adayları destekleyemezler.
————————–
4 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 46. maddesi ile değiştirilen birinci ve üçüncü fıkra:
– (Değişik fıkra: 08/05/1984 – 3003/1 md.) Barolar, bu Kanunda yazılı esaslar uyarınca avukatlık mesleğine mensup olanların; müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, avukatlık mesleğinin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve iş sahipleri ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kurulan tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır.
– Resmi törenlerde barolar İl Cumhuriyet Savcısının yanında yer alırlar.
Madde 77 – (Değişik madde: 08/05/1984 – 3003/2 md.)(*)
(Değişik fıkra: 02/05/2001 – 4667/47. md.)(****) Bölgesi içinde en az otuz avukat bulunan her il merkezinde bir baro kurulur. Kurulmuş olan barolarda avukat sayısının otuzun altına düşmesi halinde de ikinci fıkra hükmü uygulanır.
(Değişik fıkra: 02/05/2001 – 4667/47. md.)(****) Baro kurulmayan yerlerin en yakın baroya bağlanmasına veya bunların birleştirilerek bir baro kurulmasına ve merkezlerinin belirlenmesine Türkiye Barolar Birliği karar verir. Türkiye Barolar Birliği yeni kurulacak baro bölgesinde bürosu bulunan levhaya kayıtlı avukatların listesini düzenleyerek bunlardan en kıdemli avukatı, yeni baroyu kurmakla görevlendirir. Görevli avukatın seçeceği ve başkanlığını yapacağı dört kişilik kurucu kurul en geç altı ay içinde yeni baronun kuruluşunu tamamlar ve Türkiye Barolar Birliğine bildirir. Baro yönetim kurulunun yedekleri ile birlikte istifa etmesi halinde baroyu üç ay içinde seçime götürmek kaydıyla aynı kurul oluşturulur.
(Değişik fıkra: 02/05/2001 – 4667/47. md.)(****) Barolar, kuruluşlarını Türkiye Barolar Birliğine bildirmekle tüzel kişilik kazanırlar.
(Değişik fıkra: 02/05/2001 – 4667/47. md.)(****) Türkiye Barolar Birliği, kuruluşu Adalet Bakanlığına bildirir.
(Değişik fıkra: 18/06/1997 – 4276/4 md.)(***)(*****) Amaçları dışında faaliyet gösteren barolar ile Türkiye Barolar Birliği sorumlu organlarının görevlerine son verilmesine ve yerlerine yenilerinin seçilmesine, Adalet Bakanlığının veya bulundukları yer Cumhuriyet Başsavcılığının istemi üzerine, o yerdeki asliye hukuk mahkemesince basit usule göre yargılama yapılarak karar verilir ve dava en geç üç ay içinde sonuçlandırılır.
Görevlerine son verilen organların yerine en geç bir ay içerisinde yenileri seçilir. Yeni seçilenler eskilerin süresini tamamlarlar.
Adalet Bakanlığının bu Kanun uyarınca baro organlarının işlemleri hakkında onay mercii olarak verdiği kararları görevli baro organları aynen yerine getirmekle yükümlüdürler. Bakanlık kararını idari yargı merciinin yürütmenin durdurulmasına veya esasına ilişkin kararı veya kanuni bir sebep olmaksızın yerine getirmeyen veya eski kararda direnme niteliğinde yeni bir karar veren veya kanunun zorunlu kıldığı işlemleri Bakanlığın uyarısına rağmen yerine getirmeyen baro organları hakkında da yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanır.
Görevlerine son verilen organ üyelerinin kanunda yazılı ceza sorumlulukları saklıdır. Bu organların yukarıdaki fıkra gereğince görevlerine son verilmesine neden olan tasarrufları hükümsüzdür.
(Değişik fıkra: 18/06/1997 – 4276/4 md.) Ancak, milli güvenliğin, kamu düzeninin, suç işlenmesini veya suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği hallerde gecikmede sakınca varsa, barolar ile Türkiye Barolar Birliği, vali tarafından faaliyetten men edilebilir. Faaliyetten men kararı, yirmidört saat içinde görevli hakimin onayına sunulur. Hakim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar, aksi halde, bu idari karar kendiliğinden yürürlükten kalkar.(**)(***)
Göreve son verme ve görevden uzaklaştırma hükümleri Baro Genel Kurulu hakkında uygulanmaz.
Açıklama:
(*) 08/05/1984 tarih ve 3003 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
(**) Bu fıkra 18/06/1997 tarih ve 4276 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle dokuzuncu ve onuncu fıkraların birleştirilmesiyle dokuzuncu fıkra olarak düzenlenmiş ve metne işlenmiştir.
(***) 18/06/1997 tarih ve 4276 sayılı Kanunun 4. maddesi ile değiştirilen beşinci, dokuzuncu ve onuncu fıkralar için Tarihçeye bakınız.
(****) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 47. maddesi ile değiştirilen birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralar için Tarihçeye bakınız.
(*****) Bu fıkranın uygulanmasında Ek 4 üncü maddeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 08/05/1984 tarih ve 3003 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 77 – Bölgesi içinde en az onbeş avukat bulunan her il merkezinde bir baro kurulur.
Baro kurulamıyan yerlerin en yakın baroya bağlanmasına veya bunların birleştirilerek bir baro kurulmasına ve merkezlerinin belirtilmesine Türkiye Barolar Birliği karar verir.
Barolar,kuruluşlarını Türkiye Barolar Birliğine bildirirler.
Türkiye Barolar Birliği de keyfiyeti derhal Adalet Bakanlığına bildirir ve barolar bu bildirme ile tüzel kişilik kazanırlar.
Adalet Bakanlığının bu kanun uyarınca baro organlarının işlemleri hakkında onay mercii olarak verdiği kararları,görevli baro organları aynen yerine getirmekle yükümlüdür. Bakanlık kararı aleyhine süresi içinde Danıştay’a baş vurulmamış olmasına rağmen bu kararın baronun görevli organınca,kanuni bir sebep bulunmaksızın yerine getirilmemesi veya eski kararda direnme niteliğinde yeni bir karar verilmesi halinde,Bakanlık,o baro organının feshine karar verilmesi için keyfiyeti Danıştay’a bildirir. Danıştay,bildirme tarihinden itibaren en geç üç ay içinde karar verir. Feshi istenen organ üyelerinin bu kanunun 62 nci maddesinde yazılı cezai sorumlulukları saklıdır.
Danıştay’ın fesih kararı vermesi halinde,feshedilen organın yerine en geç bir ay içinde yenisi seçilir. Yeni seçilen üyeler eskilerin süresini tamamlarlar.
Feshedilen organın Adalet Bakanlığının kararına aykırı olarak yaptığı tasarruflar hükümsüzdür.
Fesih hükümleri baro genel kurulu hakkında uygulanmaz.
————————–
2 – 18/06/1997 tarih ve 4276 sayılı Kanunun 4. maddesi ile değiştirilen beşinci, dokuzuncu ve onuncu fıkralar
– Bu Kanunun 76 ncı maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen yasaklamalara uymayan baro sorumlu organlarının görevlerine son verilmesine ve yerlerine yenilerinin seçilmesine Adalet Bakanlığının isteği uyarınca bulundukları İl Cumhuriyet Savcılığının açacağı dava üzerine o yerdeki Asliye Hukuk Mahkemesince karar verilir. Yargılama basit usule göre yapılır ve en geç üç ay içinde sonuçlandırılır.
– Türk Devletinin varlık ve bağımsızlığının ülkenin ve milletin bölünmez bütünlüğünün, toplumun huzurunun korunması ve Devletin Anayasada belirtilen temel niteliklerini tehdit edici faaliyetlerin önlenmesi bakımından gecikmesinde sakınca bulunan hallerde valiler, seçilmiş baro organlarını geçici olarak görevden uzaklaştırabilirler.
– Görevden uzaklaştırma kararı, dayanaklarıyla birlikte üç gün içinde beşinci fıkrada sözü edilen mahkemeye bildirilir. Mahkeme, görevden uzaklaştırma kararının yerinde olup olmadığını dosya üzerinde inceleyerek bu konudaki kesin kararını en geç on gün içinde verir. Görevden uzaklaştırmanın yerinde olduğuna mahkemece karar verilmesi halinde altıncı fıkra hükümleri uygulanır.
————————–
3 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 47. maddesi ile değiştirilen birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralar:
– Bölgesi içinde en az onbeş Avukat bulunan her il merkezinde bir baro kurulur.
– Baro kurulmayan yerlerin en yakın baroya bağlanmasına veya bunların birleştirilerek bir baro kurulmasına ve merkezlerinin belirtilmesine Türkiye Barolar Birliği karar verir.
– Barolar, kuruluşlarını Türkiye Barolar Birliğine bildirirler.
– Türkiye Barolar Birliği de keyfiyeti derhal Adalet Bakanlığına bildirir ve barolar bu bildirme ile tüzelkişilik kazanırlar.
Madde 78 – Baro başkanlığı, başkanlık divanı, yönetim, denetleme ve disiplin kurulları üyelikleri ile baro menfaatlerini gözetme, temsil ve savunma hususunda avukatlara verilen işler ücretsiz görülür.
Yolculuk ve ikamet giderleriyle diğer zaruri giderler baro kasasından ödenir.
Baro başkanlığı, baro yönetim ve disiplin kurulu üyelikleri ve denetçilik bir kişide birleşemez.
(Değişik fıkra: 02/05/2001 – 4667/48. md.)(*) Şu kadar ki, levhada yazılı avukat sayısı kırktan az olan barolarda disiplin kurulu üyeliği ile denetçilik bir kişide birleşebilir.
Açıklama:
(*) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 48. maddesi ile değiştirilen fıkra için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 48. maddesi ile değiştirilen fıkra metni:
Şu kadar ki, levhada, yazılı avukat sayısı 20 den az olan barolarda disiplin kurulu üyeleriyle denetçilik bir kişide birleşebilir.
Madde 79 – Baroların organları şunlardır:(*)
1. Baro genel kurulu,
2. Baro yönetim kurulu,
3. Baro başkanlığı,
4. Baro başkanlık divanı,
5. Baro disiplin kurulu,
6. Baro denetleme kurulu,
Açıklama:
(*) Maddeyle ilgili olarak Ek 3 üncü maddeye bakınız.
Madde 80 – Baro genel kurulu, baronun en yüksek organı olup levhada yazılı bulunan bütün avukatlardan kurulur.
Madde 81 – Genel Kurulun görevleri şunlardır :
1. Yönetim, disiplin ve denetleme kurulları üyeleri ile baro başkanını ve Türkiye Barolar Birliği delegelerini seçmek,
2. (Değişik bend: 02/05/2001 – 4667/49. md.)(*) Levhaya, avukatlık ortaklığı siciline yazılacakların giriş keseneğini avukatlar için en az ikibin en çok sekizbin, avukatlık ortaklıkları için en az yirmibin en çok seksenbin; yıllık keseneğini de, avukatlar için en az bin en çok dörtbin, avukatlık ortaklıkları için en az onbin en çok kırkbin gösterge rakamının her yıl bütçe kanununda Devlet memurları için belirlenen maaş katsayısının çarpımı ile elde edilecek miktar oranında tespit etmek ve bunların ödeneceği tarihleri belirlemek.
3. Yönetim kurulunun, baronun gelir ve giderleri ile mallarının yönetimi hakkında vereceği hesapları incelemek ve yönetim kurulunun ibra edilip edilmiyeceği hakkında karar vermek,
4. Baro bütçesini onaylamak,
5. Yönetim kurulunca hazırlanacak iç yönetmeliği inceliyerek onaylamak,
6. Mevcut mevzuatın baro yönetim kuruluna verdiği yetkinin dışında, muhtaç avukatlarla bunların ölümlerinde geride bıraktıkları kimselere yapılacak yardımın şekil ve miktarını tespit etmek,
7. Mesleğe ait istekleri görüşüp karara bağlamak,
8. Avukat bürolarının niteliklerini belirtmek,
9. Kanunlarla verilen diğer yetkileri kullanmak.
Açıklama:
(*) Bendin değiştirilen metinleri için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/11/1978 tarih ve 2174 sayılı Kanunla değiştirilen bent metni:
2. Levhada yazılı avukatlardan alınacak giriş keseneği ile yıllık keseneğin miktarı ve bunların ödeneceği tarihleri belirtmek,
————————-
2 – 14/04/1982 tarih ve 2652 sayılı Kanunla değiştirilen bent metni:
2. Levhaya yazılacak avukat adaylarının giriş keseneğini, adaylar arasında ayırım yapılmaksızın,en az bin,en çok üçbin; levhada yazılı avukatların yıllık keseneğini en az altıyüz,en çok binsekizyüz lira arasında tespit etmek ve bunların ödeneceği tarihleri belirtmek.
————————-
3 – 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 11. maddesi ile değiştirilen bent metni:
2. Levhaya yazılacak avukat adaylarının giriş keseneğini, adaylar arasında ayırım yapılmaksızın,en az üçbin,en çok onbin;levhada yazılı avukatların yıllık keseneğini en az binikiyüz en çok altıbin lira arasında tespit etmek ve bunların ödeneceği tarihleri belirtmek,
————————-
4 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 49. maddesi ile değiştirilen bend metni:
2. (Değişik bent: 22/01/1986 – 3256/11 md.) Levhaya yazılacakların giriş keseneğini, aralarında ayrım yapılmaksızın, en az ikiyüz, en çok sekizyüz, levhada yazılı avukatların yıllık keseneğini de en az yüz, en çok dörtyüz gösterge rakamının her yıl bütçe kanununda Devlet memurları için belirlenen maaş katsayısının çarpımıyla elde edilecek miktarlar arasında tespit etmek ve bunların ödeneceği tarihleri belirlemek,
Madde 82 – (Değişik madde: 22/01/1986 – 3256/12 md.)(*)
Genel kurul iki yılda bir Ekim ayının ilk haftası içinde baro başkanının daveti üzerine gündemindeki maddeleri görüşmek üzere toplanır.
Açıklama:
(*) 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 12. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 12. maddesi ile değiştirilen madde:
Madde 82 – Genel kurul,her yıl Aralık ayının ilk haftası içinde,baro başkanının çağrısı üzerine,bütçeyi ve gündemdeki diğer maddeleri görüşmek ve gereken seçimleri yapmak üzere toplanır.
Madde 83 – Türkiye Barolar Birliği, baro başkanı, yönetim veya denetleme kurulu gerekli gördükleri hallerde genel kurulu olağanüstü toplantıya çağırabilirler. Baro başkanı, levhada yazılı avukatların beşte birinin, görüşme konularını belirten yazılı istemi ile, en geç onbeş gün içinde genel kurulu olağanüstü toplantıya çağırmak zorundadır.
Madde 84 – (Değişik madde: 02/05/2001 – 4667/50. md.)(*)
Genel Kurulun olağan toplantısının yeri, saati ve gündemi ile ilk toplantıda yeterli çoğunluk sağlanamadığı takdirde ikinci toplantının günü, saati ve toplantı yeri, baro çevresi adalet dairelerinde ve baronun uygun bir yerinde en az otuz gün önceden başlamak üzere, genel kurulun toplanacağı tarihe kadar duyurulur. Bu duyuru, tebligat hükmündedir.
Açıklama:
(*) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 50. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 50. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 84 – Genel kurul toplantısına, levhada yazılı her avukat yazı ile çağırılır. Çağrı mektubunun toplantı gününden en az on gün önce taahhütlü olarak postaya verilmiş veya avukata tevdi edilmiş olması gereklidir. Çağrı mektubunda toplantının yeri, günü ve saati ile gündemi ve ilk toplantıda yeterli çoğunluk olmadığı takdirde yapılacak ikinci toplantının yeri, günü ve saati yazılır.
Madde 85 – Gerek olağan, gerekse olağanüstü genel kurul toplantılarında ilk iş olarak toplantıya bir başkan, bir başkanvekili ile iki üyeden kurulu bir başkanlık divanı seçilir. Seçim ayrı ayrı ve genel kurulca aksine karar alınmadıkça işari oyla yapılır ve kullanılan oyların en çoğunu alanlar seçilir.
Baro başkanı ve yönetim ve denetleme kurulu üyeleri başkanlık divanına seçilemezler.
Madde 86 – (Değişik madde: 08/05/1984 – 3003/3 md.)(*)
(Değişik fıkra: 02/05/2001 – 4667/51. md.)(**) Baro levhasında yazılı avukat; gerek olağan, gerek olağanüstü genel kurul toplantılarına katılmak ve oy kullanmakla yükümlüdür. Bu toplantılara haklı bir neden olmaksızın gelmeyenlere veya oy kullanmayanlara ilçe seçim kurulu başkanı tarafından, o baroya kayıtlı avukatların yıllık keseneğinin üçte biri miktarında para cezası verilir. Bu para cezaları ilgili baro başkanlığınca tahsil edilir ve baro bütçesine gelir kaydedilir.
64 üncü maddenin üçüncü ve dördüncü fıkraları, bu maddeye göre verilen para cezaları hakkında da uygulanır.
Açıklama:
(*) 08/05/1984 tarih ve 3003 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
(**) Fıkranın değişen metinleri için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 08/05/1984 tarih ve 3003 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 86 – Baro levhasında yazılı her avukat gerek olağan,gerekse olağanüstü genel kurul toplantılarına katılmakla yükümlüdür. Haklı bir engele dayanmış olmadıkça, bu toplantılara gelmiyen avukatlara baro başkanı tarafından ilk defasında uyarma,tekerrüründe 100 liradan 500 liraya kadar para cezası verilebilir. Ancak,para cezası verilebilmesi için,uyarma cezasının tebliğ edildiği yazıda,engeli olmadan genel kurula tekrar katılmama halinde para cezası verileceğinin açıklanmış olması gerekir.
64 üncü maddenin 3 ve 4 üncü fıkraları,bu maddeye göre verilen uyarma ve para cezaları hakkında da uygulanır.
—————————
2 – 28/05/1988 tarih ve 3464 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değiştirilen fıkra metni:
Baro levhasında yazılı her avukat gerek olağan gerekse olağanüstü genel kurul toplantılarına katılmak ve oy kullanmakla yükümlüdür. Haklı bir engele dayanmış olmadıkça bu toplantılara gelmeyen veya oy kullanmayanlara Baro başkanı tarafından 1 500 liradan 7 500 liraya kadar para cezası verilir.
—————————
3 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 51. maddesi ile değiştirilen fıkra metni:
(Değişik fıkra: 28/05/1988 – 3464/1 md.) Baro levhasında yazılı her avukat gerek olağan, gerek olağanüstü genel kurul toplantılarına katılmak ve oy kullanmakla yükümlüdür. Haklı bir engele dayanmış olmadıkça bu toplantılara gelmeyen veya oy kullanmayanlara yetkili ilçe şeçim kurulu başkanı tarafından yirmibin lira para cezası verilir. Bu para cezaları ilgili baro başkanlığınca tahsil edilir ve gelir kaydedilir.
Madde 87 – Genel kurul, levhada yazılı avukatların yarıdan bir fazlasının katılmasiyle toplanır.
(Değişik fıkra: 02/05/2001 – 4667/52. md.)(**) Birinci fıkrada yazılı çoğunluk sağlanamazsa, toplantı zorunlu bir neden olmadıkça bir hafta sonraya bırakılır. Şu kadar ki, bu erteleme onbeş günü aşamaz. Bu toplantıda, üye sayısı altmışa kadar (altmış dahil) olan barolarda en az üçte bir, dörtyüze kadar olanlarda (dörtyüz dahil) beşte bir ve dörtyüzden fazla olanlarda onda bir üye katılmadıkça toplantı ve görüşme yapılamaz.
Yukarıdaki hükümlere göre yetersayı bulunmak şartiyle, kararlar, tekliflerden en çok oy alanın kabul edilmiş sayılması suretiyle verilir. Oyların eşitliği halinde genel kurul başkanının bulunduğu taraf üstün sayılır.
(Mülga fıkra: 02/05/2001 – 4667/52. md.)(**)
Bir üye kendini ilgilendiren özel işinde oy veremez. Seçimlerde bu esas uygulanmaz.
(Değişik fıkra: 08/05/1984 – 3003/4 md.)(*) Genel kurulun kararları, bir tutanakla tespit edilir. Tutanak, genel kurul başkanlık divanı tarafından imzalanır ve Türkiye Barolar Birliğine gönderilir.
Açıklama:
(*) 08/05/1984 tarih ve 3003 sayılı Kanunun 4. maddesi ile değiştirilen altıncı fıkra için Tarihçeye bakınız.
(**) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 52. maddesi ile değiştirilen ikinci fıkra ve yürürlükten kaldırılan dördüncü fıkra için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 08/05/1984 tarih ve 3003 sayılı Kanunun 4. maddesi ile değiştirilen altıncı fıkra metni:
Genel Kurulun kararları ve seçimlerin sonuçları bir tutanakla tespit edilir. Tutanak,genel kurul başkanlık divanı tarafından imzalanır ve Türkiye Barolar Birliğine gönderilir.
———————————–
2 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 52. maddesi ile değiştirilen ikinci fıkra ve yürürlükten kaldırılan dördüncü fıkra:
– Birinci fıkrada yazılı çoğunluk olmadığı hallerde, toplantı 15 günü geçmemek üzere başka bir güne bırakılır. Bu toplantıda, üye sayısı, 30 a kadar (30 dahil) olan barolarda en az üçte bir, yüze kadar olanlarda (100 dahil) beşte bir ve yüzden fazla olanlarda onda bir üye katılmadıkça toplantı ve görüşme yapılamaz.
– Seçimlerde de, adayların aldıkları oylar bakımından aynı çoğunluğa bakılır.
Madde 88 – Genel kurul toplantısında, görüşüleceği gündemde belirtilmemiş konular hakkında karar verilemez. Yeni bir toplantı kararı bu hükmün dışındadır.
Madde 89 – Her baronun yönetim kurulu, baro başkanı ile en az dört üyeden kurulur.
Avukat sayısı elliden yüze kadar olan barolarda altı, yüzbirden ikiyüzelliye kadar olan barolarda 8, 251 den fazla olan barolarda 10 asıl üye ve her baroda asıl üye sayısınca yedek üye bulunur.
Baro başkanı, yönetim kurulunun başkanıdır.
Madde 90 – (Değişik madde: 26/02/1970 – 1238/1 md.)(*)
Yönetim Kurulu üyeleri levhada yazılı ve avukatlıkta en az beş yıl kıdemli olan avukatlar arasından seçilir. Üye sayısı yüzden az olan barolarda beş yıllık kıdem şartı aranmaz.
Haklarında avukatlığa engel bir suçtan dolayı son soruşturma açılmasına karar verilmiş veya geçmiş beş yıl içinde disiplin kurulunca verilecek kesinleşmiş bir kararla kınama, para veya işten çıkarılma cezalarıyla tecziye edilmiş olanlar Yönetim Kurulu Üyesi seçilemezler. (Ek cümle: 02/05/2001 – 4667/53. md.) 77 nci madde hükmüne dayanılarak görevine son verilenler, yapılacak ilk genel kurulda baro organlarına aday olamazlar.
(Üçüncü fıkra Mülga: 08/05/1984 – 3003/9 md.)(**)
Yönetim Kurulu üyeleri gizli oy ile seçilirler. Oy pusulasına seçilecek asıl üye tamsayısının yarısından en az bir fazla isim yazılması zorunludur. Bundan noksan isim yazılmış oy pusulaları geçerli değildir. Oy pusulasına seçilecek asıl üye sayısından fazla ad yazıldığı takdirde, sondan başlanarak fazla adlar hesaba katılmaz.
Adaylar aldıkları oyların sayısına göre sıralanır ve en çok oy alandan başlanmak üzere önce asıl, sonra yedek üye seçilmiş olanlar bu sıraya göre tespit edilir. Adayların aldıkları oylarda eşitlik halinde meslek kıdemi fazla olan, kıdemleri de eşitse, adayların yaşlısı sırada önalır. Yedek üyeler aldıkları oy sayısına göre bulundukları sıra gözönünde tutularak Kurulda göreve çağırılır.
Seçim yeterliğini kaybeden Yönetim Kurulu üyelerinin görevi kendiliğinden sona erer.
Açıklama:
(*) 26/02/1970 tarih ve 1238 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
(**) 08/05/1984 tarih ve 3003 sayılı Kanunun 9. maddesi ile yürürlükten kaldırılan fıkra için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 26/02/1970 tarih ve 1238 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 90 – Yönetim Kurulu üyeleri levhada yazılı ve avukatlıkta en az on yıl kıdemli olan avukatlar arasından seçilir. Üye sayısı elliden az olan barolarda on yıllık kıdem şartı aranmaz.
Haklarında avukatlığa engel bir suçtan dolayı son soruşturma açılmasına karar verilmiş veya geçmiş beş yıl içinde Disiplin Kurulunca verilerek kesinleşmiş bir kararla kınama, para veya işten çıkarılma cezalariyle tecziye edilmiş olanlar Yönetim Kurulu üyesi seçilemezler.
Oyların tasnifi, Baro Genel Kurulundan ad çekme ile ayrılan üç veya beş avukat tarafından açık olarak yapılır. Adaylığını koymuş olanlar Tasnif Kuruluna ayrılamazlar.
Yönetim Kurulu üyeleri gizli oy ile seçilirler. Oy puslasına, seçilecek asıl üye tam sayısının yarısından en az bir fazla isim yazılması zorunludur. Bundan noksan isim yazılmış oy puslaları geçerli değildir. Oy puslasına seçilecek asıl üye sayısından fazla ad yazıldığı takdirde, sondan başlanarak fazla adlar hesaba katılmaz.
Adaylar aldıkları oyların sayısına göre sıralanır ve en çok oy alandan başlanmak üzere önce asıl, sonra yedek üye seçilmiş olanlar bu sıraya göre tesbit edilir. Yedek üyeler aldıkları oy sayısına göre bulundukları sıra göz önünde tutularak Kurulda göreve çağırılır.
Seçim yeterliğini kaybeden Yönetim Kurulu üyelerinin görevi kendiliğinden sona erer.
————————-
2 – 08/05/1984 tarih ve 3003 sayılı Kanunun 9. maddesi ile yürürlükten kaldırılan fıkra metni:
Madde 90 fıkra üç – (26/2/1970 tarih ve 1238 sayılı Kanunun hükmüdür.)
Oyların tasnifi,Baro Genel Kurulundan ad çekme ile ayrılan üç veya beş avukat tarafından açık olarak yapılır. Adaylığını koymuş olanlar Tasnif Kuruluna ayrılamazlar.
Madde 91 – (Değişik madde: 14/11/1984 – 3079/1 md.)(*)
Yönetim Kurulunun görev süresi iki yıldır. Süresi dolan Yönetim Kuruluna mensup üyeler yeniden seçilebilirler.
Açıklama:
(*) 14/11/1984 tarih ve 3079 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 14/11/1984 tarih ve 3079 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 91 – Yönetim kurulu üyelerinin görev süresi iki yıldır. Süresi dolan üye yeniden seçilebilir. Şu kadar ki, asıl ve yedek üyelerin yarısı her yıl yenilenir. İlk seçimden bir yıl sonra ayrılacak üyeler ad çekme ile belli olur.
Yeni seçilen yedek üyeler aldıkları oy sayısına göre sıralanarak eski yedek üyelerin altına ilave edilir.
Madde 92 – (Değişik fıkra: 22/01/1986 – 3256/13 md.)(*) Seçim dönemi bitmeden önce ayrılan yönetim kurulu üyesinin yeri, en çok oy almış yedek üye ile doldurulur.
Yönetim Kurulu üyelerinden biri hakkında 90 ıncı maddeye göre seçilmeye engel bir suçtan dolayı kamu davası açılmış ise, dava sonuna kadar bu üye Yönetim Kuruluna katılamaz; yeri yedek üye ile doldurulur.
Açıklama:
(*) 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 13. maddesi ile değiştirilen fıkra için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 13. maddesi ile değiştirilen fıkra metni:
Seçim dönemi bitmeden önce ayrılan Yönetim Kurulu üyesinin yeri,ilk Genel Kurul toplantısında yeni bir üye seçilmek üzere,en çok oy almış olan yedek üye ile doldurulur.
Madde 93 – Yönetim Kurulu, Baro Başkanı tarafından, doğrudan doğruya veya üyelerden birinin görüşme konusunu taşıyan yazılı isteği üzerine toplantıya çağırılır.
Yönetim Kurulu salt çoğunlukla toplanır ve üye tam sayısının salt çoğunluğu ile karar verir. Oylarda eşitlik halinde, başkanın bulunduğu taraf üstün tutulur. Baro Başkanı veya Yönetim Kurulu üyeleri, ilgili oldukları işlerin görüşülmesine katılamazlar.
Yönetim Kurulu kararları hakkında düzenlenen tutanak başkan ve üyeler tarafından imzalanır.
Madde 94 – (Değişik fıkra: 02/05/2001 – 4667/54. md.)(*) Yönetim kurulu üyeleri, baro başkanının çağrısı üzerine toplanır. Ardı ardına üç toplantıya özürsüz olarak katılmamış olan üyenin yönetim kurulu kararı ile üyeliği düşürülür.
Bu karara karşı, tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Türkiye Barolar Birliğine itiraz olunabilir. (Ek cümle: 02/05/2001 – 4667/54. md.) İtiraz, kararın uygulanmasını durdurmaz.
Açıklama:
(*) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 54. maddesi ile değiştirilen fıkra için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 54. maddesi ile değiştirilen fıkra metni:
Yönetim kurulu üyeleri çağrı mektup ve listeleriyle toplantıya çağırılır. Ardı ardına üç toplantıya özürsüz olarak katılmamış olan üye, yönetim kurulu kararı ile istifa etmiş sayılır.
Madde 95 – Yönetim kurulu, kendisine kanunen verilen görevleri yerine getirmekle yükümlü olup, baronun işlerini kovuşturur ve menfaatlerini korur.
Yönetim kurulunun başlıca görevleri şunlardır :
1. Avukatlık onurunun ve meslek düzeninin korunmasını, meslekin adalet amaçlarına uygun olarak bağlılık ve onurla yapılmasını sağlamak,
2. Stajiyer ve avukatların baroya kabul ve levhaya yazılma veya nakil işleri hakkında karar vermek,
3. (Değişik bend: 02/05/2001 – 4667/55. md.)(*) Baro levhasını düzenlemek, avukatların listesini ve avukatlık ortaklığı sicilini tutmak,
4. (Değişik bend: 02/05/2001 – 4667/55. md.)(*) Mesleki ödevler hususunda baro mensuplarına yol göstermek ve onlara bilgi vermek ve mesleki görevlerin yapılıp yapılmadığını denetlemek, mesleğe ve meslek mensuplarına yönelik hak ihlallerine karşı avukatlık mesleğini ve meslektaşlarını savunmak, bu konularda her türlü yasal ve idari girişimde bulunmak,
5. (Değişik bend: 02/05/2001 – 4667/55. md.)(*) Levhaya yazılı avukatlar arasında, avukatlarla avukatlık ortaklıkları, avukatlık ortaklığının ortakları arasında ve bunlarla iş sahipleri arasında çıkan anlaşmazlıklarda istek üzerine aracılık etmek ve arabulmak, ücret uyuşmazlıklarında sulha davet etmek,
6. Baro mallarını idare ve muhtaç avukatlara yapılacak yardımı şeklini tespit etmek,
7. (Değişik bend: 02/05/2001 – 4667/55. md.)(*) Baro mallarının idaresi hakkında raporlar hazırlayarak genel kurula hesap vermek ve bütçeyi hazırlayıp genel kurulun onayına sunmak,
8. Baro adına menkul ve gayrimenkul almak, satmak, ipotek etmek ve bu mallar üzerinde her türlü ayni haklar tesis eylemek ve kaldırmak, bu hususlarda baro başkanına özel yetki vermek,
9. Staj işlerini düzenlemek ve denetlemek,
10. Yönetim kurulu üyelerinin istifaları hakkında karar vermek,
11. Adli müzaharet bürosu kurup yönetmek,
12. Genel kurul gündemini hazırlamak,
13. Genel kurul kararlarını yerine getirmek,
14. Baronun ücretli memurlarının özlük işlerini düzenlemek ve yürütmek,
15. (Değişik bend: 02/05/2001 – 4667/55. md.)(*) İç yönetime ait bütün işleri görmek, yönergeleri düzenlemek,
16. Adalet Bakanlığı, Türkiye Barolar Birliği ve disiplin kurulu kararlarını yerine getirmek,
17. Bakanlıkların yahut mahkeme veya resmi kurumların istediği konularda görüşünü bildirmek,
18. Kanunlarla verilen diğer yetkileri kullanmak.
19. (Ek bend: 02/05/2001 – 4667/55. md.) Baro bölgesindeki adliye merkezlerinde temsilcilikler kurmak,
20. (Ek bend: 02/05/2001 – 4667/55. md.) 167 nci maddede belirtilen Hakem Kuruluna katılacak avukat hakemleri seçmek,
21. (Ek bend: 02/05/2001 – 4667/55. md.) Hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak, korumak ve bu kavramlara işlerlik kazandırmak,
22. (Ek bend: 02/05/2001 – 4667/55. md.) Avukatlık ortaklığı anasözleşmesinin, tip anasözleşmeye uygunluğunu incelemek ve avukatlık ortaklığı siciline tesciline karar vermek.
Yönetim kurulu, ikinci fıkranın 4 ve 5 numaralı bentlerinde yazılı görevleri bazı üyelerine devredebilir.
Açıklama:
(*) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 55. maddesi ile değiştirilen (3), (4), (5), (7) ve (15) numaralı bentler için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 55. maddesi ile değiştirilen (3), (4), (5), (7) ve (15) numaralı bentler:
3. Baro levhasını ve avukatlar listesini düzenlemek,
4. Mesleki ödevler hususunda baro mensuplarına yol göstermek ve onlara bilgi vermek ve mesleki görevlerin yapılıp yapılmadığını denetlemek,
5. Levhaya yazılı avukatlar arasında ve avukatla iş sahibi arasında çıkan anlaşmazlıklarda istek üzerine aracılık etmek ve ara bulmak ve ücret uyuşmazlıklarında hakemlik etmek,
7. Baro mallarının idaresi hakkında her sene bir rapor hazırlayarak genel kurula hesap vermek ve senelik bütçeyi hazırlayıp genel kurulun onayına sunmak,
15. İç yönetime ait bütün işleri görmek, iç yönetmelikleri düzenlemek,
Madde 96 – Baro başkanı iki yıllık bir görev süresi için seçilir. Yeniden seçilmek caizdir. (Mülga cümle: 29/06/2006 – 5533 S.K./1. md.)(**)
(Değişik fıkra: 02/05/2001 – 4667/56. md.)(*) Baro başkanı, levhada yazılı ve avukatlıkta en az on yıl kıdemli avukatlar arasından gizli oyla seçilir. Üye sayısı yüzden az olan barolarda kıdem şartı aranmaz.
(Değişik fıkra: 02/05/2001 – 4667/56. md.)(*) 90 ıncı maddenin ikinci ve altıncı fıkraları hükümleri, baro başkanının seçimi hakkında da kıyasen uygulanır.
Seçim döneminin bitmesinden önce ayrılan baro başkanının yerine seçilen, geri kalan süreyi tamamlar.
Açıklama:
(*) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 56. maddesi ile değiştirilen ikinci ve üçüncü fıkralar için Tarihçeye bakınız.
(**) 29/06/2006 kabul tarihli, 05/07/2006 tarih ve 26219 sayılı R.G.de yayımlanan 5533 sayılı Kanunun 1. maddesi ile yürürlükten kaldırılan cümle için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 56. maddesi ile değiştirilen ikinci ve üçüncü fıkralar:
– Baro başkanı levhada yazılı ve avukatlıkta en az onbeş yıl kıdemli olan avukatlar arasından gizli oyla seçilir. Üye sayısı 50 den az olan barolarda kıdem şartı aranmaz.
– 90 ıncı maddenin 2, 3 ve 6 ncı fıkraları hükümleri baro başkanının seçimi hakkında da kıyasen uygulanır.
—————————
2 – 29/06/2006 kabul tarihli, 05/07/2006 tarih ve 26219 sayılı R.G.de yayımlanan 5533 sayılı Kanunun 1. maddesi ile yürürlükten kaldırılan cümle:
(Ek cümle: 02/05/2001 – 4667/56. md.) Ancak, görev süresi iki dönemden fazla olamaz.
Madde 97 – Baro başkanının görevleri şunlardır:
1. Baroyu temsil ve yönetim kuruluna başkanlık etmek,
2. Genel kurul, yönetim kurulu ve disiplin kurulu kararlarını yerine getirmek ve günlük işlemleri yürütmek,
3. 95 inci madde gereğince verilen izin ve yetki dairesinde baro adına iltizam ve iktisapta bulunmak, yüklenmelere girişmek, baroya yapılan bağışları kabul etmek ve bütçeyi uygulamak,
4. Mahkeme ve resmi dairelerde baroyu temsil edecek ve savunacak avukatları tayin etmek,
5. Avukat sicillerinin Türkiye Barolar Birliği tarafından gönderilen örneğine uygun olarak düzenlenmesini ve korunmasını sağlamak,
6. Meslek onuru ve bağımsızlığı ile ilgili işlerde kanunlar ve meslek kurallarının gereğini her türlü organlara karşı savunmak ve bu konuda doğrudan doğruya veya dolayısiyle kendisini göreve zorlıyan hususları yapmak,
7. Baronun ve yönetim kurulunun çalışmaları hakkında her yıl Türkiye Barolar Birliğine yazılı bir rapor vermek,
8. Başkanlık Divanı olmıyan barolarda, divanın diğer üyelerine ait görevleri yerine getirmek ve yetkileri kullanmak,
9. Kanunlarla verilen diğer yetkileri kullanmak.
Madde 98 – Başkanlık divanı:
1. Baro Başkanı,
2. Baro Başkan Yardımcısı,
3. Baro Genel Sekreteri,
4. Baro Saymanından,
İbarettir.
Başkanlık divanı kurulması, 50 den fazla üyesi bulunan barolar için zorunludur.
Divanın başkan dışındaki üyeleri, yönetim kurulu için yapılan her seçimden sonraki ilk toplantıda bu kurul tarafından kendi üyeleri arasından gizli oyla seçilir.
Başkanlık divan, üyelerinden biri süresi dolmadan önce ayrılırsa, kalan görev süresi için en geç bir ay içinde yenisi seçilir.
Madde 99 – Başkanlık Divanı, kanunla veya yönetim kurulu kararı ile kendisine verilen görevleri yerine getirir.
Divan, baro mallarının yönetimi hakkında gerekli kararları alır ve aynı konuda yönetim kurulunun isteğine göre, bu kurula yazılı veya sözlü bilgi verir.
Madde 100 – Baro Başkan yardımcısı, baro başkanının bulunmadığı zamanlarda veya baro başkanlığı herhangi bir sebeple boşalmışsa yenisi işe başlayıncaya kadar başkana ait yetkileri kullanır ve görevleri yerine getirir.
Baro başkan yardımcısının da yokluğunda başkana ait yetkilerin kullanılması ve görevlerin yerine getirilmesi yönetim kurulunun meslekte en kıdemli üyesine aittir.
Madde 101 – Baro genel sekreteri, yönetim kurulu toplantılarına ait tutanak ları düzenler, baronun iç çalışmalariyle yazı işlerini yönetir, baro kalemine gerekli direktifleri verir ve kalemin çalışmasını denetler.
Madde 102 – Baro saymanı, baronun mallarını başkanlık divanı kararları gereğince yönetmeye ve para alıp vermeye, keseneklerin toplanmasına, baroya gelir yazılacak para cezalarının tahsiline ve bütçenin uygulanmasına dair her türlü gözetimi yapmaya yetkilidir.
(Değişik fıkra: 22/01/1986 – 3256/14 md.)(*) Baro saymanı, para alma ve vermede düzenlenen kağıtları baro başkanı yokluğunda baro başkan yardımcısı veya baro genel sekreteriyle birlikte imzalar.
Açıklama:
(*) 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 14. maddesi ile değiştirilen fıkra için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 13. maddesi ile değiştirilen fıkra metni:
Baro saymanı,para alma ve vermede düzenlenen kağıtları baro başkanı ile birlikte imzalar.
Madde 103 – Disiplin kurulu, avukat sayısı iki yüz elliye kadar olan barolarda 3, iki yüz elliden fazla olan barolarda 5 üyeden kurulur. Her baroda disiplin kuruluna üç de yedek üye seçilir.
Madde 104 – (Değişik madde: 26/02/1970 – 1238/1 md.)(*)
90 ıncı madde hükümleri Disiplin Kurulu üyeleri hakkında da kıyasen uygulanır.
Seçim sonucu, Yönetim Kurulu tarafından düzenlenen bir tutanak ile Türkiye Barolar Birliğine bildirilir.
Açıklama:
(*) 26/02/1970 tarih ve 1238 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 26/02/1970 tarih ve 1238 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 104 – 90 ıncı maddenin 2, 3, 4, 5 ve 6 ncı fıkraları hükümleri disiplin kurulu üyeleri hakkında da kıyasen uygulanır.
Seçim sonucu, yönetim kurulu tarafından düzenlenen bir tutanak ile Türkiye Barolar Birliğine bildirilir.
Madde 105 – (Değişik madde: 22/01/1986 – 3256/15 md.)(*)
Disiplin kurulu üyeleri iki yıl için seçilir. Süresi dolan üye yeniden seçilebilir.
(Değişik fıkra: 02/05/2001 – 4667/57. md.)(*) Disiplin kurulu seçimden sonra ilk toplantısında üyeleri arasından bir başkan ve bir katip seçer. 90, 92 ve 94 üncü maddeler hükümleri, disiplin kurulu üyeleri hakkında da kıyasen uygulanır.
Açıklama:
(*) 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 15. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
(**) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 57. maddesi ile değiştirilen fıkra için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 15. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 105 – Disiplin kurulu üyeleri üç yıl için seçilir. Süresi dolan üye yeniden seçilebilir.
Disiplin kurulu, seçimden sonraki ilk toplantısında kendi arasından,bir başkan seçer. 92 nci madde hükmü,disiplin kurulu üyeleri hakkında da kıyasen uygulanır.
————————–
2 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 57. maddesi ile değiştirilen fıkra metni:
Disiplin kurulu, seçimden sonra ilk toplantısında üyeleri arasından bir başkan seçer. 92 ve 94 üncü maddeler hükümleri disiplin kurulu üyeleri hakkında da kıyasen uygulanır.
Madde 106 – Disiplin kurulu, üyelerinden en az üçü hazır bulunursa toplanır.
Kararlar, üye tam sayısının salt çoğunluğu ile verilir. Oylarda eşitlik halinde, başkanın bulunduğu taraf üstün tutulur.
Başkanın bulunmadığı zamanlarda, meslekte en kıdemli üye kurula başkanlık eder.
Madde 107 – Disiplin kurulunun görevi, baro yönetim kurulunun disiplin kovuşturması açılmasına dair kararı üzerine avukatlar hakkında disiplin kovuşturması yaparak disiplinle ilgili kararları ve cezaları vermek ve kanunla verilen diğer yetkileri kullanmaktır.
Madde 108 – (Değişik madde: 24/12/1970 – 1238/1 md.)(*)
(Değişik fıkra: 22/01/1986 – 3256/16 md.)(**) Baro genel kurulu, baronun mali işlerini denetlemek üzere iki yıllık süre için kendi üyeleri arasından en çok üç asıl ve üç yedek denetçi seçer.
Seçim gizli oyla yapılır. 90 ve 92 nci maddeler hükümleri denetçiler hakkında da kıyasen uygulanır.
Açıklama:
(*) 26/02/1970 tarih ve 1238 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
(**) 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 16. maddesi ile değiştirilen fıkra için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 26/02/1970 tarih ve 1238 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 108 – Baro genel kurulu, baronun mali işlemlerini denetlemek üzere en çok üç kişiyi denetçi seçer.
Denetçiler gizli oyla seçilir. 90 ıncı maddenin 2, 3, 4, 5 ve 6 ncı fıkraları ve 92 nci madde denetçiler hakkında da kıyasen uygulanır.
————————
2 – 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 16. maddesi ile değiştirilen fıkra metni:
Baro Genel Kurulu,baronun mali işlemlerini denetlemek üzere en çok üç kişiyi denetçi seçer; aynı sayıda da yedek denetçi seçilir.
Madde 109 – (Değişik fıkra: 02/05/2001 – 4667/58. md.)(*) Türkiye Barolar Birliği, bütün baroların katılmasıyla oluşan bir kuruluştur.
Birliğin merkezi Ankara’dır.
Açıklama:
(*) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 58. maddesi ile değiştirilen fıkra için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 58. maddesi ile değiştirilen fıkra metni:
Bütün baroların katılacağı Türkiye Barolar Birliği kurulur. Birlik, tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşudur.
Madde 110 – Türkiye Barolar Birliğinin görevleri şunlardır :
1. Baroları ilgilendiren konularda her baronun görüşünü öğrenip, ortaklaşa görüşmeler sonunda çoğunluğun düşünce ve görüşünü belirtmek,
2. Baroların çalışmalarını ortak amaca ulaşacak şekilde tasarlayıp meslekin gelişmesini sağlamak,
3. Baro mensuplarının genel menfaatlerini ve meslekin ahlak, düzen ve geleneklerini korumak,
4. Türkiye barolarını ve mensuplarını birbirine tanıtarak aralarındaki meslek bağını kuvvetlendirmek,
5. Her il merkezinde baro kurulmasına ve vatandaşlarda kendilerine ait davaları avukatlar eliyle açmanın ve savunmanın lüzum ve faydaları hakkındaki inancı yerleştirmeye çalışmak,
6. Kanunların memleket ihtiyaçlarına uygun olarak gelişmesi ve yürütülmesi yolunda dileklerde, yayınlarda bulunmak, gerekirse ön tasarılar hazırlamak,
7. Baroları ilgilendiren konularda görüşünü yetkili mercilere duyurmak,
8. Adalet Bakanlığının, yargı veya yasama yetkisini taşıyan mercilerin ve baroların soracakları adli ve mesleki konular hakkında görüş ve düşüncelerini rapor halinde bildirmek,
9. Avukatların meslekte gelişmelerini teşvik edecek ve sağlıyacak her türlü tedbirleri almak,
10. Mahkeme içtihatlarının sistemli bir surette toplanması ve yayınlanması için Adalet Bakanlığı ve yargı mercileri ile işbirliği yapmak,
11. Kanunların avukatlara tanıdığı hakların gerçekleşmesine ve yüklediği görevlerin tam ve şerefli bir şekilde yerine getirilmesine çalışmak,
12. Baro mensuplarının ilmi ve mesleki seviyelerini yükseltmek için kitaplık açmak, dergi çıkarmak, konferanslar düzenlemek, telif ve tercüme eserler meydana getirilmesini teşvik etmek,
13. Meslekin daha cazip bir hale getirilmesi ve bu konuda yazılı amaçlara erişilebilmesi için düşünülecek çare ve tedbirleri görüşmek üzere zaman zaman toplantılar düzenlemek,
14. Memleket içinde kurulmuş hukukla ilgili kurul ve kurumlarla ilgilenmek ve temaslarda bulunmak,
15. Yabancı memleket baroları, avukatlar birlikleri ve hukuk kurumları ile temaslarda bulunmak ve uluslararası kongrelere katılmak, (*)
16. Uyulması zorunlu meslek kurallarını tespit ve tavsiye etmek,
17. (Ek bend: 02/05/2001 – 4667/59. md.)(**) Hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak ve korumak, bu kavramlara işlerlik kazandırmak,
18. Kanunlarla verilen diğer yetkileri kullanmak.(**)
Açıklama:
(*) Bu hükmün uygulanmasında Ek 2 nci maddeye bakanız.
(**) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 59. maddesi ile (17) nci bent eklenmiş ve (17) nci bent (18) inci bent olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
Madde 111 – (Değişik madde: 08/05/1984 – 3003/5 md.)(*)
(Değişik fıkra: 18/06/1997 – 4276/5 md.)(**) Türkiye Barolar Birliği, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamaz.
Birlik, amacına uygun işlerde kullanılmak üzere taşınır ve taşınmaz mal edinebilir.
(Değişik fıkra: 02/05/2001 – 4667/60. md.)(***) Türkiye Barolar Birliği Başkanı, protokolde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının yanında yer alır.
(Değişik fıkra: 18/06/1997- 4276/5 md.)(**) 77 nci maddenin beş, altı, yedi sekiz ve dokuzuncu fıkra hükümleri Birlik organları hakkında da uygulanır. (Ek cümle: 02/05/2001 – 4667/60. md.) Ancak, görevine son verilen organın Birlik Yönetim Kurulu olması halinde yeni seçilenlerin görevine başladığı tarihe kadar bu organın görevleri, kararı veren mahkemece son genel kurul delegeleri arasından görevlendirilecek en az üç avukat tarafından geçici yönetim kurulu sıfatıyla yürütülür.
Açıklama:
(*) 08/05/1984 tarih ve 3003 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
(**) 18/06/1997 tarih ve 4276 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen birinci ve dördüncü fıkra için Tarihçeye bakınız.
(***) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 60. maddesi ile değiştirilen fıkra için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 08/05/1984 tarih ve 3003 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 111 – Birlik,kuruluş amacına aykırı işlerle ve siyasetle uğraşamaz.
Birlik, amacına uygun işlerde kullanılmak üzere menkul ve gayrimenkul edinebilir.
Birlik, protokol kurallarına uygun olarak resmi törenlere katılır.
77 nci maddenin 5, 6, 7 ve 8 inci fıkraları hükümleri birlik organları hakkında da kıyasen uygulanır.
————————–
2 – 18/06/1997 tarih ve 4276 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen birinci ve dördüncü fıkra
– Türkiye Barolar Birliği, kuruluş amaçları ve kanunda belirtilenler dışında herhangi bir faaliyet gösteremez; kendisine kanunla verilen görevlerin yerine getirilmesiyle ilgili olmayan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleyemez; siyasetle uğraşamaz; siyasi partiler, sendikalar ve derneklerle ortak hareket edemez, siyasi partilere maddi yardım yapamaz, onlarla siyasi ilişki ve işbirliği içinde bulunamaz, milletvekili ve mahalli idarelerin seçimlerinde belli adayları destekleyemez.
– 77 nci maddenin 5, 6, 7, 8 ve 9 uncu fıkraları hükümleri Birlik organları hakkında da uygulanır.
————————–
3 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 60. maddesi ile değiştirilen fıkra metni:
Birlik, protokol kurallarına göre resmi törenlere katılır.
Madde 112 – Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı, başkan yardımcılığı, genel sekreterliği ve saymanlığı görevleri ücretlidir. Birlik Yönetim Kurulunun başkanlık divanında görev almamış olan üyeleri ile disiplin ve denetleme kurulları üyelerine, katıldıkları toplantılar için huzur hakkı ödenir. Ücretlerle huzur hakkının miktarları ve ödenme şekilleri birlik genel kurulunca belli edilir.
Bu kimselerden Ankara’dan başka illerden seçilenlere yolculuk, ikamet giderleri ile diğer zaruri giderler birlik bütçesinden ödenir. Bunların miktarı da genel kurulca belli edilir.
Madde 113 – Türkiye Barolar Birliğinin organları şunlardır:
1. Türkiye Barolar Birliği Genel Kurulu,
2. Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu,
3. Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı,
4. Türkiye Barolar Birliği Başkanlık Divanı,
5. Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu,
6. Türkiye Barolar Birliği Denetleme Kurulu.
Madde 114 – Türkiye Barolar Birliğinin en yüksek organı Genel Kuruldur.
(Değişik fıkra: 02/05/2001 – 4667/61. md.)(*) Genel Kurul, baroların avukatlıkta en az on yıl kıdemi olan üyeleri arasından gizli oyla seçecekleri ikişer delege ile kurulur. Görevde bulunan baro başkanları ile Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı yapmış ve yapmakta olan avukatlar, Birlik Genel Kurulunun doğal üyesidirler, oylamalara katılma, seçme ve seçilme hakları vardır.
Avukat sayısı yüzden fazla olan barolar, yüzden sonraki her üçyüz üye için ayrıca birer delege seçerler.
Barolarca aynı sayıda yedek üyeler seçilir. Delegeler, her baronun olağan genel kurul toplantısında iki yıl için seçilirler.
90 ıncı maddenin ikinci fıkrasında yazılı engelleri bulunanlar delege olamazlar.
Delegelerin yolculuk ve oturma giderlerini her baro kendi bütçesinden öder.
(Değişik fıkra: 02/05/2001 – 4667/61. md.)(*) Genel Kurul toplantısının yeri, tarihi ve gündemi ile delegelerini gönderme lüzumu, toplantılardan en az otuz gün önce, barolara yazı ile bildirilir. Asıl üyenin mazereti olduğu takdirde, yedek üye Türkiye Barolar Birliği Genel Kuruluna katılır ve oy kullanır.
Açıklama:
(*) Fıkraların değişen metinleri için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 08/05/1984 tarih ve 3003 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değiştirilen ikinci fıkra metni:
Genel kurul baroların avukatlıkta en az onbeş yıl kıdemli olan üyeleri arasından seçecekleri ikişer delege ile kurulur.
———————————
2 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 61. maddesi ile değiştirilen ikinci ve yedinci fıkralar:
– (Değişik fıkra: 08/05/1984 -3003/6 md.) Genel kurul, baroların avukatlıkta en az onbeş yıl kıdemli olan üyeleri arasından gizli oyla seçecekleri ikişer delege ile kurulur.
– Genel Kurul toplantısının yeri, tarihi ve gündemi ile delegelerini gönderme lüzumu, toplantılardan en az otuz gün önce, barolara yazı ile bildirilir.
Madde 115 – (Değişik fıkra: 22/01/1986 – 3256/17 md.)(*) Birlik Genel Kurulu iki yılda bir evvelki genel kurulun tayin edeceği zaman ve yerde olağan toplantısını yapar. (Ek cümle: 13/01/2004 – 5043 S.K./4. md.)(**) Ancak, seçimli genel kurul toplantıları Ankara’da yapılır.
Birlik Yönetim Kurulu, gerekli gördüğü hallerde veya en az on baronun yönetim kurulları yazı ile isterse Genel Kurulu olağanüstü toplantıya çağırır.
Adalet Bakanı, adaletin ve meslekin genel menfaatleri ve hazırlanacak adli ve mesleki kanun tasarıları hakkında görüş ve düşüncelerini almak üzere Genel Kurulun olağanüstü toplantıya çağırılmasını Birlik Yönetim Kurulundan istiyebilir.
Birlik Genel Kurulu başkanlık divanının seçimi hakkında 85 inci maddenin birinci fıkrası hükmü kıyasen uygulanır. Birlik organlarında görev alanlar, başkanlık divanına seçilemezler.
Açıklama:
(*) 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 17. maddesi ile değiştirilen fıkra için Tarihçeye bakınız.
(**) 13/01/2004 kabul tarihli, 20/01/2004 tarih ve 25352 sayılı R.G.de yayımlanan 5043 sayılı Kanunun 4. maddesi ile madde metnine eklenen cümle, Türkiye Barolar Birliğinin ilk seçimli genel kurulundan sonra yürürlüğe girer.
Tarihçe:
1 – 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 17. maddesi ile değiştirilen fıkra metni:
Birlik Genel Kurulu,yılda bir defa ve bir evvelki Genel Kurulun tayin edeceği zaman ve yerde olağan toplantısını yapar.
Madde 116 – Birlik Genel Kurulu, üyelerinin en az dörttebiri katılmadıkça toplantı ve görüşme yapamaz.
Birinci fıkrada yazılı yeter sayı olmadığı hallerde, toplantı bir ayı geçmemek üzere başka bir güne bırakılır. Bu ikinci toplantıya da üyelerin en az beştebiri katılmadığı takdirde, toplantı bu sayı elde edilinceye kadar bir ay sonraki tarihlere bırakılır.
87 nci maddenin 3, 4 ve 5 inci fıkraları ve 88 inci madde hükmü Birlik Genel Kurulu toplantıları ve görüşmeleri hakkında da kıyasen uygulanır.
Madde 117 – Birlik Genel Kurulunun görevleri şunlardır:
1. Birlik Yönetim, disiplin ve denetim kurulları üyeleri ile Birlik başkanını seçmek,
2. Kuruluş amacı içindeki işlere dair hazırlanan raporları ve gündemdeki maddeleri görüşüp karara varmak,
3. Birlik Yönetim Kuruluna talimat vermek,
4. (Değişik bent: 22/01/1986 – 3256/18 md.)(*) Birliğin hesaplarını incelemek, bütçesini onaylamak, Birlik Yönetim Kurulunun çalışmalarından dolayı ibrası hakkında karar vermek,
5. Yerli ve yabancı kongrelere gidecek delegeleri seçmek, (Genel Kurul bu yetkisini Birlik Yönetim Kuruluna verebilir.)(**)
6. Gelecek Genel Kurul toplantı zaman ve yerini kararlaştırmak,
7. (Değişik bent: 22/01/1986 – 3256/18 md.)(*) Adaleti ve mesleği ilgilendiren işler hakkında teklifte bulunmak, uyulması zorunlu meslek kurallarını tespit etmek,
8. (Değişik bent: 22/01/1986 – 3256/18 md.)(*) Baroların birlik adına avukatlardan tahsil edeceği keseneğin miktarını her avukat için yıllık baro keseneğinin yarısından fazla olmamak üzere tespit etmek,
9. Birlik başkanı, başkan yardımcıları, genel sekreteri ve saymanının ücretleri ile yönetim, disiplin ve denetim kurulları üyelerine verilecek huzur hakları miktarını ve ödenme şeklini belli etmek,
10. (Değişik bend: 02/05/2001 – 4667/62. md.)(***) Bu Kanunun 49 ve 75 inci maddelerinde Birliğe verilen görevleri yerine getirmek ve yetkileri kullanmak,
11. Kanunlarla verilen diğer yetkileri kullanmak.
Açıklama:
(*) 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 18. maddesi ile değiştirilen 4., 7. ve 8. bent için Tarihçeye bakınız.
(**) Bu hükmün uygulanmasında ek 2 nci maddeye bakınız.
(***) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 62. maddesi ile değiştirilen bend için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 18. maddesi ile değiştirilen 4., 7. ve 8. bent metni:
4. Birliğin hesaplarını incelemek,bütçesini onaylamak,Birlik Yönetim Kurulunun geçmiş yılın çalışmalarından dolayı ibrası hakkında karar vermek,
7. Adaleti ve mesleki ilgilendiren işler hakkında teklifte bulunmak,
8. Barolardan alınacak Birlik keseneği miktarını tesbit etmek,
—————————
2 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 62. maddesi ile değiştirilen bend metni:
10. Bu kanunun 30 uncu maddesinin (b) bendi ile 49 ve 75 inci maddelerinde ve 77 nci maddesinin ikinci fıkrasında Birliğe verilen görevleri yerine getirmek ve yetkileri kullanmak,
Madde 118 – Birlik yönetim kurulu, birlik başkanı ile, birlik genel kurulu tarafından kendi üyeleri arasından gizli oyla seçilen on üyeden kurulur. Ayrıca on yedek üye seçilir.
Birlik yönetim kuruluna birlik başkanı başkanlık eder.
Madde 119 – (Değişik fıkra: 14/11/1984 – 3079/2 md.)(*) Birlik Yönetim Kurulunun görev süresi dört yıldır. Süresi dolan Birlik Yönetim Kuruluna mensup üyeler yeniden seçilebilirler.
90 ıncı maddenin 2, 3, 4, 5 ve 6 ncı fıkraları ve 92 nci madde hükmü Birlik Yönetim Kurulu üyeleri hakkında da kıyasen uygulanır.
Açıklama:
(*) 14/11/1984 tarih ve 3079 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değiştirilen fıkra için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 14/11/1984 tarih ve 3079 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değiştirilen fıkra metni:
Birlik yönetim kurulu üyeleri dört yıl için seçilirler. Süresi dolan üye yeniden seçilebilir. Şu kadar ki, üyelerin yarısı her iki yılda bir yenilenir. İlk ikinci yıl sonunda ayrılacak üyeler ad çekme ile belli olur.
Madde 120 – Birlik Yönetim Kurulu ayda bir defa olağan toplantı yapar. Başkan veya Yönetim Kurulu üyelerinden birinin isteği ile kurul, acele hallerde her zaman olağan üstü toplantıya çağırılabilir.
Her toplantı sonunda, gelecek toplantının günü kararlaştırılır. Toplantı günü, üyelere çağrı mektubu ile bildirilir. Engeli olanlar, bunu en az yedi gün önce yazı ile bildirirler.
Belgeye bağlanmış yerinde bir engele dayanmaksızın üst üste üç toplantıya gelmiyen üye istifa etmiş sayılır.
Birlik Yönetim Kurulu, üye tamsayısının salt çoğunluğu ile toplanır ve toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile karar verir. Şu kadar ki, on veya daha az üyenin katılmasiyle yapılan toplantılarda karar verilebilmesi için en az beş üyenin bir oyda birleşmesi şarttır. Oylarda eşitlik halinde, başkanın bulunduğu taraf üstün tutulur.
Madde 121 – Birlik yönetim kurulunun görevleri şunlardır:
1. Birlik genel kurulunu toplantıya çağırmak ve gündem hazırlamak,
2. (Değişik bent: 22/01/1986 – 3256/19 md.)(*) Birliği ve mallarını yönetmek,
3. (Değişik bent: 22/01/1986 – 3256/19 md.)(*) İki yıllık bütçeyi hazırlayıp genel kurula sunmak,
4. Birlik genel kurulunca alınan kararları uygulamak,
5. (Değişik bent: 22/01/1986 – 3256/19 md.)(*) Birlik adına gayrimenkul almak, satmak, ipotek etmek ve bu mallar üzerinde her türlü ayni haklar tesis eylemek ve kaldırmak, bu hususlarda ve diğer iktisabi ve iltizami işlemlerde Birlik Başkanına yetki vermek,
6. Birliğin ücretli memurlarının özlük işlerini düzenlemek ve yürütmek,
7. Birlik yönetim kurulu kararlarının özetini gösteren defterleri tutmak,
8. (Değişik bend: 02/05/2001 – 4667/63. md.)(**) Avukatların, aynı büroda birlikte çalışanların ve avukatlık ortaklıklarının kayıtlarını, yönetmelikte gösterilen esas ve usullere göre tutmak, avukatlık ortaklığı tip anasözleşmesini hazırlamak, avukatlık ruhsatnamelerini, kimlik belgelerini ve avukatlık ortaklığı yetki belgelerini düzenlemek ve bastırmak,
9. (Değişik bent: 22/01/1986 – 3256/19 md.)(*) Birliğin genel durumu ile işlemleri ve çalışmaları hakkında Birlik Genel Kuruluna rapor vermek ve çalışma ve hesaplarından dolayı ibra istemek,
10. Kanunlarla başka bir merci veya organa verilmiş olmamak şartiyle, baroların kararlarına karşı yapılan itirazları incelemek ve karara bağlamak,
11. (Değişik bend: 02/05/2001 – 4667/63. md.)(**) Bu Kanunun 31, 44, 54 ve 77 nci maddeleri ile 83 üncü maddesinde Birliğe verilen görevleri yerine getirmek ve yetkileri kullanmak,
12. Baro genel kurullarını olağanüstü toplantıya çağırmak,
13. Avukatların ve baroların hak ve menfaatlerinin korunması için ilgili mercilere gerekli baş vurmalarda bulunmak,
14. Avukatlık meslekinin gelişmesine, avukatların haklarının korunmasına ve sosyal durumlarının geliştirilmesine yarıyacak incelemeleri yapmak, vardığı sonuçları ve teklifleri birlik genel kuruluna sunmak.
15. Avukatlık mesleki ile ilgili olarak resmi yerlerden sorulacak hususlar hakkında gerekli düşünce ve görüşleri bildirmek,
16. Avukatların meslekte ilerlemesi için kitaplıklar açmak, mesleki yayında bulunmak, avukatların hazırlıyacağı eserlerin yayımına yardımcı olmak,
17. Barolar arasında çıkan anlaşmazlıkları çözümlemek,
18. (Değişik bend: 02/05/2001 – 4667/63. md.)(**) Mesleki dayanışmanın sağlanması ve devamlılığı için her türlü çalışmalarda bulunmak, mesleğe ve meslek mensuplarına yönelik hak ihlallerine karşı avukatlık mesleğini ve meslektaşlarını savunmak ve bu konularda her türlü yasal ve idari girişimde bulunmak,
19. Kanunlarla verilen diğer yetkileri kullanmak.
20. (Mülga bent: 28/11/2006 – 5558 S.K./1. md.)(***)
Açıklama:
(*) 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 19. maddesi ile değiştirilen 2., 3., 5., 8. ve 9. bent için Tarihçeye bakınız.
(**) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 63. maddesi ile değiştirilen (8), (11) ve (18) numaralı bentler için Tarihçeye bakınız.
(***) 28/11/2006 kabul tarihli, 14/12/2006 tarih ve 26376 sayılı R.G.de yayımlanan 5558 sayılı Kanunun 1. maddesi ile yürürlükten kaldırılan (20) numaralı bent için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 19. maddesi ile değiştirilen 2., 3., 5., 8. ve 9. bent metni:
2. Birliğin mallarını yönetmek,
3. Yıllık bütçeyi hazırlayıp genel kurula sunmak,
5. Birlik adına iktisap ve iltizam hususlarında birlik başkanına yetki vermek,
8. Birliği yönetmek,
9. Birliğin genel durumu ile geçmiş yıl işlemleri ve çalışmaları hakkında birlik genel kuruluna rapor vermek ve geçmiş yıl çalışma ve hesaplarından dolayı ibra istemek,
——————————-
2 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 63. maddesi ile değiştirilen (8), (11) ve (18) numaralı bentler:
8. (Değişik bent: 22/01/1986 – 3256/19 md.) Avukatların kayıtlarını, yönetmelikte gösterilen esas ve usullere göre tutmak,
11. Bu kanunun 33 ve 54 üncü maddeleri ile 77 nci maddesinin dördüncü fıkrasında ve 83 üncü maddesinde birliğe verilen görevleri yerine getirmek ve yetkileri kullanmak,
18. Mesleki dayanışmanın sağlanması ve devamlılığı için her türlü çalışmalarda bulunmak,
——————————–
3 – 28/11/2006 kabul tarihli, 14/12/2006 tarih ve 26376 sayılı R.G.de yayımlanan 5558 sayılı Kanunun 1. maddesi ile yürürlükten kaldırılan (20) numaralı bent:
20. (Ek bend: 02/05/2001 – 4667/63. md.) Avukatlık sınavı ile ilgili olarak Birliğe verilen görevleri yerine getirmek.
Madde 122 – Birlik başkanı, birlik genel kurulu tarafından, kendi üyeleri arasından dört yıllık bir dönem için seçilir. Yeniden seçilmek caizdir.
90 ıncı maddenin 2, 3 ve 6 ncı fıkraları ile 96 ncı maddenin 4 üncü fıkrası hükmü birlik başkanı hakkında da kıyasen uygulanır.
Madde 123 – Birlik başkanının görevleri şunlardır:
1. Birliği temsil ve birlik yönetim kuruluna başkanlık etmek,
2. Birlik genel kurulu, yönetim kurulu ve disiplin kurulu kararlarını yerine getirmek.
3. 121 inci maddeye göre verilecek yetki dairesinde birlik adına iltizam ve iktisapta bulunmak, yüklenmelere girişmek, birliğe yapılan bağışları kabul etmek ve bütçeyi uygulamak,
4. Mahkeme ve resmi dairelerde birliği temsil edecek ve savunacak avukatları tayin etmek,
5. Yabancı barolar birlikleri, barolar ve hukuk kurumları ile ilişkiler kurmak ve yürütmek,
6. Meslek onuru ve bağımsızlığı ile ilgili işlerde kanunlar ve meslek kurallarının gereğini her türlü organlara karşı savunmak ve bu konuda doğrudan doğruya veya dolayısiyle kendisini göreve zorlıyan hususları yapmak,
7. (Değişik bent: 22/01/1986 – 3256/20 md.)(*) Birliğin çalışmaları hakkında Birlik Genel Kuruluna yazılı bir rapor vermek,
8. Kanunlarla verilen diğer yetkileri kullanmak.
Açıklama:
(*) 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 20. maddesi ile değiştirilen 7. bent için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 20. maddesi ile değiştirilen 7. bent metni:
7. Birliğin çalışmaları hakkında her yıl birlik genel kuruluna yazılı bir rapor vermek,
Madde 124 – Birlik başkanlık divanı;
1. Türkiye Barolar Birliği Başkanı,
2. Türkiye Barolar Birliği iki başkan yardımcısı,
3. Türkiye Barolar Birliği Genel Sekreteri,
4. Türkiye Barolar Birliği Saymanından,
İbarettir.
Divanın başkan dışındaki üyeleri, birlik yönetim kurulu için yapılan her seçimden sonraki ilk toplantıda, bu kurul tarafından kendi üyeleri arasından gizli oyla seçilir.
Birlik başkanlık divanı üyelerinden biri süresi dolmadan önce ayrılırsa, kalan görev süresi için, bir ay içinde yenisi seçilir.
Madde 125 – Birlik başkanlık divanı, kanunla veya birlik yönetim kurulu karariyle kendisine verilen görevleri yerine getirir.
Divan, birlik mallarının yönetimi hakkında gerekli kararları alır ve aynı konuda, birlik yönetim kurulunun isteğine göre, bu kurula yazılı veya sözlü bilgi verir.
(Ek fıkra: 02/05/2001 – 4667/64. md.) Gerekli hallerde baro başkanlarını görüşlerini almak üzere toplantıya çağırır.
Madde 126 – Birlik başkan yardımcıları, Birlik Başkanı tarafından verilecek görevleri yapar ve yetkileri kullanırlar.
Birlik Başkanının bulunmadığı zamanlarda veya Birlik Başkanlığı herhangi bir sebeple boşalmışsa yenisi işe başlayıncaya kadar Başkana ait yetkilerin kullanılması ve görevlerin yerine getirilmesi meslekteki kıdem sırasına göre Başkan Yardımcılarına aittir.
Birlik Başkan Yardımcılarının da yokluğunda Birlik Yönetim Kurulunun meslekte en kıdemli üyesi Başkana ait yetkileri kullanır ve görevleri yerine getirir.
Madde 127 – Birlik Genel Sekreteri, Birlik yönetim Kurulu toplantılarına ait tutanakları düzenler, Birliğin iç çalışmaları ile yazı işlerini yönetir, Birlik kalemine gerekli direktifleri verir ve kalemin çalışmasını denetler.
Madde 128 – Birlik Saymanı Birliğin mallarını Birlik Başkanlık Divanının kararları gereğince yönetmeye ve para alıp vermeye, bütçenin uygulanmasına dair her türlü gözetimi yapmaya yetkilidir.
(Değişik fıkra: 22/01/1986 – 3256/21 md.)(*) Birlik saymanı, para alma ve vermede düzenlenen kağıtları Birlik Başkanı, yokluğunda Birlik Başkan yardımcılarından biri veya Birlik Genel Sekreteri ile birlikte imzalar.
Açıklama:
(*) 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değiştirilen fıkra için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değiştirilen fıkra metni:
Birlik Saymanı, para alma ve vermede düzenlenen kağıtları Birlik Başkanı ile birlikte imzalar.
Madde 129 – Birlik Disiplin Kurulu, Birlik Genel Kurulu tarafından kendi üyeleri arasından gizli oyla seçilen yedi üyeden kurulur. Ayrıca yedi yedek üye seçilir.
Kurul, seçimden sonraki ilk toplantısında kendi üyeleri arasından bir başkan seçer.
Madde 130 – Birlik Disiplin Kurulu üyeleri dört yıl için seçilirler. Süresi dolan üye yeniden üye seçilebilir.
90 ıncı maddenin 2,3,4,5 ve 6 ncı fıkraları ve 92 nci madde hükmü Birlik Disiplin Kurulu üyeleri hakkında da kıyasen uygulanır.
Madde 131 – Birlik Disiplin Kurulu ayda bir defa olağan toplantı yapar. Birlik Başkanının veya Birlik Disiplin Kurulu Başkanının yahut üyelerinden birinin isteği ile Kurul acele hallerde her zaman olağanüstü toplantıya çağrılabilir.
120 nci maddenin 2 ve 3 üncü fıkraları Birlik Disiplin Kurulu hakkında da kıyasen uygulanır.
Birlik Disiplin Kurulu, üye tam sayısının salt çoğunluğu ile toplanır ve en az dört üyenin bir oyda birleşmesi ile karar verilir. Oylarda eşitlik halinde Başkanın bulunduğu taraf üstün tutulur.
Madde 132 – Birlik Disiplin Kurulu bu kanunla verilen görevleri yapar ve yetkileri kullanır.
Madde 133 – (Değişik fıkra: 22/01/1986 – 3256/22 md.)(*) Birlik Genel Kurulu, Birliğin mali işlemlerini denetlemek üzere, dört yıl için kendi üyeleri arasından üç asıl ve üç yedek denetçi seçer.
Denetçiler gizli oyla seçilir. 90 ıncı maddenin 2, 3, 4, 5 ve 6 ncı fıkraları ve 92 nci madde hükmü denetçiler hakkında da kıyasen uygulanır.
Birlik Denetleme Kurulunun çalışma usulü ile görev ve yetkileri yönetmelikte gösterilir.
Açıklama:
(*) 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 22. maddesi ile değiştirilen fıkra için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 22. maddesi ile değiştirilen fıkra:
Birlik Genel Kurulu,birliğin mali işlemlerini denetlemek üzere,her toplantı dönemi için kendi üyeleri arasından üç asıl ve üç yedek denetçi seçer.
Madde 134 – (Değişik madde: 02/05/2001 – 4667/64. md.)(*)
Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu Kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.
Açıklama:
(*) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 65. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 65. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 134 – Avukatlık onuruna yahut meslek düzen ve geleneklerine uymıyan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmıyan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmıyanlar hakkında bu kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.
Madde 135 – Disiplin cezaları şunlardır:
1. (Değişik bent: 22/01/1986 – 3256/23 md.)(*) Uyarma; avukatın mesleğinin icrasında daha dikkatli davranması gerektiğinin kendisine bildirilmesidir.
2. Kınama; meslekinde ve davranışında kusurlu sayıldığının avukata bildirilmesidir.
3. (Değişik bent: 22/01/1986 – 3256/23 md.)(*) Onbin liradan yüzellibin liraya kadar para cezası.
4. (Değişik bend: 02/05/2001 – 4667/66. md.)(**) İşten çıkarma, avukatın veya avukatlık ortaklığının üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere mesleki faaliyetlerinin yasaklanmasıdır.
5. Meslekten çıkarma; avukatlık ruhsatnamesinin geri alınarak avukatın adının baro levhasından silinmesi ve avukatlık unvanının kaldırılmasıdır. (Ek cümle: 02/05/2001 – 4667/66. md.) Avukatlık ortaklığı için de baro avukatlık ortaklığı sicilinden silinmesidir.
Açıklama:
(*) 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 23. maddesi ile değiştirilen 1. ve 2. bendi için Tarihçeye bakınız.
(**) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 66. maddesi ile değiştirilen bend için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 23. maddesi ile değiştirilen 1. ve 2. bent metni:
1. Uyarma; avukatın meslekinin icrasında daha dikkatli davranması gerektiğinin Baro Başkanı tarafından kendisine bir mektupla bildirilmesidir. Uyarma cezası sicile geçmez.
3. Yüz liradan 5.000 liraya kadar para cezası;
——————————
2 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 66. maddesi ile değiştirilen bend:
4. İşten çıkarma; avukatın üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere meslekini yapmaktan yasaklanmasıdır.
Madde 136 – Bu kanunun avukatların hak ve ödevleri ile ilgili altıncı kısmında yazılı esaslara uymıyanlar hakkında ilk defasında en az kınama, tekrarında, davranışın ağırlığına göre, para veya işten çıkarma cezası ve 5 inci maddenin (a) bendinde yazılı bir suçtan kesin olarak hüküm giyme halinde meslekten çıkarma cezası uygulanır.
Beş yıllık bir dönem içinde iki veya daha çok defa disiplin cezasını gerektiren davranışta bulunan avukata her yeni suçu için bir öncekinden daha ağır ceza uygulanır.
Bir defa işten çıkarılan avukat, beş yıllık dönem içinde bu kanunun altıncı kısmındaki kurallara aykırı davranışta bulunursa meslekten çıkarılır.
Madde 137 – Avukatlar hakkında yapılacak kovuşturmalarda, isnat olunan hususun avukata açıkça ve yazılı olarak bildirilmesi, yazılı savunmasının istenmesi ve bu savunma için en az on günlük bir süre tanınması zorunludur.
Madde 138 – (Değişik fıkra: 02/05/2001 – 4667/67. md.)(*) Baro levhasına kabul ve yazılmadan önceki eylem ve davranışlar, meslekten çıkarma cezasını gerektirmedikçe disiplin kovuşturmasına konu olamaz. Staj dönemi bu hükmün dışındadır.
Avukatın, avukatlıktan ayrılması, avukatlığı sırasındaki eylem ve davranışlarından dolayı disiplin kovuşturması yapılmasına engel değildir.
Açıklama:
(*) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 67. maddesi ile değiştirilen fıkra için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 67. maddesi ile değiştirilen fıkra metni:
Baro levhasına kabul ve yazılmadan önceki eylem ve davranışlar, meslekten çıkarma cezasını gerektirmiş olmadıkça, disiplin kovuşturmasına konu olamaz.
Madde 139 – Kovuşturmanın dayandığı şikayet veya ihbarın vaki olduğu yahut Cumhuriyet savcısının kovuşturma isteğinde bulunduğu veya kovuşturmaya esas teşkil eden eylem veya davranışın re’sen haber alındığı tarihte avukat hangi baronun levhasında yazılı ise, disiplin kovuşturmasına karar verme ve kovuşturmayı yürütme yetkisi o baroya aittir.
Baro başkanı, baro yönetim ve disiplin kurulu üyeleri, kendi haklarındaki kovuşturmalarla ilgili görüşme ve kararlara katılamazlar.
İkinci fıkranın kapsamına giren bir durumun mevcut olması veya ret yahut istinkaf sebepleriyle başkan ve üyelerin katılmamaları yüzünden baro yönetim ve disiplin kurullarında toplantı yeter sayısı bulunamazsa, eksikler yedeklerle tamamlanır. Yedeklerin de herhangi bir sebeple görüşme veya karara katılmamaları yahut sayılarının yetişmemesi halinde, baro levhasında yazılı olup yönetim ve disiplin kurullarına seçilme yeterliği bulunan avukatlar arasından ad çekme yolu ile seçileceklerle eksikler tamamlanır.
Madde 140 – Avukat hakkında başlamış olan ceza kovuşturması, disiplin işlem ve kararlarının uygulanmasına engel olmaz.
(Değişik fıkra: 22/01/1986 – 3256/24 md.)(*) Şu kadar ki, disiplin işlem ve kararına konu teşkil edecek bir eylemde bulunmuş olan avukat hakkında aynı eylemlerden dolayı ceza mahkemesinde dava açılmış ise, avukat hakkındaki disiplin kovuşturması, ceza davasının sonuna kadar bekletilir. Bu halde yönetim kurulunun isteği üzerine disiplin kurulu, avukatın işten yasaklanmasına yer olup olmadığı hakkında 153 ve 154 üncü maddeler uyarınca bir karar vermek zorundadır.
Eylemin işlenmemiş veya sanığı tarafından yapılmamış olması sebebiyle beraat hali müstesna, beraatle sonuçlanmış bir ceza davasının konusuna giren eylemlerden dolayı disiplin kovuşturması, o eylemin ceza kanunları hükümlerinden ayrı olarak başlı başına disiplin kovuşturmasını gerektirir mahiyette olmasına bağlıdır.
Baro yönetim kurulları hükümlülükle sonuçlanan bir ceza davasının konusunu teşkil eden eylemlerden dolayı ayrıca disiplin kovuşturması açmak zorundadırlar.
Açıklama:
(*) 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 24. maddesi ile değiştirilen fıkra için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 24. maddesi ile değiştirilen fıkra:
Şu kadar ki,disiplin işlem ve kararına konu teşkil edecek bir eylemde bulunmuş olan avukat hakkında aynı eylemden dolayı ceza mahkemesinde dava açılmış ise, avukat hakkındaki disiplin kovuşturması ceza davasının sonuna kadar bekletilebilir. Bu halde,yönetim kurulunun isteği üzerine disiplin kurulu, avukatın işten yasaklanmasına yer olup olmadığı hakkında bir karar vermek zorundadır.
Madde 141 – Disiplin kovuşturması, yönetim kurulu tarafından verilen bir kararla açılır.
Yönetim kurulu, ivedilikle ve her halde ihbar, şikayet veya istek tarihinden itibaren en çok bir yıl içinde disiplin kovuşturması hakkında bir karar vermeye mecburdur.
Yönetim kurulu, ilgilinin ihbar ve şikayeti veya Cumhuriyet savcısının isteği üzerine yahut re’sen, disiplin kovuşturması açılmasına karar vermeye esas olacak soruşturmanın yapılması görevini kendi üyelerinden birine verebilir. Soruşturma ile görevlendirilen üye, delilleri toplar, gerekli gördüğü kimselerin ifadelerini yeminle de alabilir; hakkında soruşturma yapılan avukatı da dinledikten veya dinlemek için verilen süre dolduktan sonra dosyayı bir raporla yönetim kuruluna verir. (Ek cümle: 02/05/2001 – 4667/68. md.) Yönetim kurulu, soruşturma maksadıyla her türlü adli ve idari mercilerden bilgi ve belge isteyebilir, ilgili dosyaları veya örneklerini isteyip, inceleyebilir.
Şikayet, ihbar veya istem konusu eylem veya davranış hakkında kovuşturma açılmasına yer olmadığına dair yönetim kurulu tarafından verilecek kararlar ilgililere ve Cumhuriyet savcısına tebliğ olunur.
Madde 142 – Baro yönetim kurulunun, disiplin kovuşturmasına yer olmadığına dair kararlarına karşı, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde şikayetçi veya Cumhuriyet savcısı tarafından Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kuruluna itiraz olunabilir.
Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu tarafından dosya üzerinde yapılacak inceleme sonunda şikayet, ihbar veya istem konusu incelemeye değer mahiyette görülürse, evvelki karar kaldırılarak, disiplin kovuşturmasının açılması için dosya evvelki kararı veren baroya gönderilir. Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunun bu kararları kesindir.
Baro Yönetim Kurulunun disiplin kovuşturmasına yer olmadığına dair kararları süresi içinde itiraz edilmezse kesinleşir.
(Değişik fıkra: 02/05/2001 – 4667/69. md.)(*) Birinci fıkra gereğince yapılan itiraz üzerine, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu tarafından verilen itirazın reddine dair kararlar Adalet Bakanlığına ulaştığı tarihten itibaren iki ay içinde Bakanlıkça karar verilmediği veya karar onaylandığı takdirde kesinleşir. Ancak Adalet Bakanlığı uygun bulmadığı kararları bir daha görüşülmek üzere, gösterdiği gerekçesiyle birlikte Türkiye Barolar Birliğine geri gönderir. Geri gönderilen bu kararlar, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca üçte iki çoğunlukla aynen kabul edildiği takdirde onaylanmış, aksi halde onaylanmamış sayılır; sonuç Türkiye Barolar Birliği tarafından Adalet Bakanlığına bildirilir.
8 inci maddenin 6 ncı ve 7 nci fıkraları hükümleri bu halde de kıyasen uygulanır.
Açıklama:
(*) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 69. maddesi ile değiştirilen fıkra için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 69. maddesi ile değiştirilen fıkra metni:
Birinci fıkra gereğince yapılan itirazın Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu tarafından reddine dair kararlar, Adalet Bakanlığının onaylaması ile kesinleşir. Adalet Bakanlığının bu kararı kesindir. Şu kadar ki, bu karar aleyhine, şikayetçi, ilgili baro yönetim kurulu ve Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu İdari Yargı Merciine baş vurabilirler. (*)
(*) Bu fıkrada geçen “Danıştaya” ibaresi, 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 28 inci maddesi ile “İdari Yargı Merciine” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
Madde 143 – Disiplin kovuşturması açılmasına yer olmadığına dair kararın konusuna giren eylemlerden dolayı yeniden inceleme yapılabilmesi, yeni delillerin bulunmasına ve bu kararın kesinleştiği tarihten üç yıl geçmemiş olmasına bağlıdır.
Madde 144 – (Değişik madde: 22/01/1986 – 3256/25 md.)(*)
(Değişik fıkra: 02/05/2001 – 4667/70. md.)(**) Disiplin kovuşturması açılmasına karar verilen hallerde, yönetim kurulunun iletmesi üzerine, disiplin kurulu, incelemesini evrak üzerinde yapar. Disiplin kuruluna gönderilen dosya içinde avukatın sicili de bulunur. Avukatın isteği veya disiplin kurulunca gerek görülmesi halinde, inceleme duruşmalı olarak yapılır.
Duruşma gizli olur.
Disiplin kurulu incelemeyi ivedilikle ve herhalde kararın kendisine gelişi tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde sonuçlandırmak zorundadır. Ceza davasının sonucunun beklenmesini gerektiren haller saklıdır.
Açıklama:
(*) 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 25. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
(**) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 70. maddesi ile değiştirilen fıkra için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 25. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 144 – Disiplin kovuşturması açılmasına karar verilen hallerde,yönetim kurulunun iletmesi üzerine,disiplin kurulu incelemesini duruşma yaparak yürütür. Duruşma gizli olur.
Disiplin kurulu incelemeyi ivedilikle ve her halde yönetim kurulu kararının kendisine gelişi tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde sonuçlandırmak zorundadır.
——————————
2 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 70. maddesi ile değiştirilen fıkra metni:
Disiplin Kovuşturması açılmasına karar verilen hallerde, yönetim kurulunun iletmesi üzerine disiplin kurulu incelemesini evrak üzerinde yapar. Şu kadar ki, avukatın isteği veya disiplin kurulunca gerek görülmesi halinde inceleme duruşmalı olarak yapılır.
Madde 145 – Çağrıya uymıyan avukatın gıyabında duruşma yapılır. Şu kadar ki, duruşmaya gelmediği takdirde duruşmanın gıyabında yapılacağının davetiyeye yazılması şarttır.
Madde 146 – Disiplin kurulu, delillerin gösterilme ve incelenme şeklini, istek veya feragatle yahut evvelce verilmiş kararlarla bağlı olmaksızın takdir ve tayin eder.
Madde 147 – Tanık ve bilirkişinin duruşmaya çağrılması veya üyelerden biri tarafından yahut istinabe yoliyle dinlenmesi veya yazılı ifadesinin okunmasiyle yetinilmesi, disiplin kurulunun takdirine bağlıdır.
Ancak, bir olayın delili yalnız bir tanığın şahsi bilgisinden ibaret ise, bu tanık her halde dinlenir.
Madde 148 – Duruşma tutanağı, disiplin kurulu başkanının görevlendireceği bir üye veya katip tarafından tutulur.
Duruşma dışında dinlenenlere ait tutanakların duruşmada okunması zorunludur.
Madde 149 – İstinabe yoluyla verilen talimat, baro merkezinde disiplin kurulu veya bu kurulun bir üyesi, diğer yerlerde o baronun disiplin kurulunca görevlendirilecek bir avukat tarafından yerine getirilir.
Madde 150 – (Değişik madde: 23/01/2008 – 5728 S.K./335. md.)(*)
Tanıklar ve bilirkişiler Tebligat Kanunu hükümlerine göre çağrılır.
Usulüne göre çağırılıp da hukuken geçerli bir mazereti olmaksızın gelmeyen veya kanuni bir sebep olmaksızın tanıklık yahut bilirkişilikten veya yemin etmekten çekinen kimseler hakkında Ceza Muhakemesi Kanununun tanıklıkla ilgili hükümleri uygulanır. Bu fıkra hükmüne göre gerekli kararları vermeye Baronun bulunduğu il merkezindeki sulh ceza hakimi yetkilidir. Sulh ceza hakimi bu kararları disiplin kurulunun tutanak örneği üzerinden verir.
Açıklama:
(*) 23/01/2008 kabul tarihli, 08/02/2008 tarih ve 26781 sayılı R.G.de yayımlanan 5728 sayılı Kanunun 335. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 23/01/2008 kabul tarihli, 08/02/2008 tarih ve 26781 sayılı R.G.de yayımlanan 5728 sayılı Kanunun 335. maddesi ile değiştirilen madde:
Madde 150 – Tanıklar ve bilirkişiler Tebligat Kanunu hükümlerine göre çağrılır.
Usulüne göre çağrılıp da gelmiyen veya kanuni bir sebep olmaksızın tanıklık yahut bilirkişilikten veya yemin etmekten çekinen kimsenin giderlerden başka, 20 liradan 200 liraya kadar hafif para cezasına çarptırılması, bu kimsenin ikamet ettiği yer sulh ceza hakiminden istenebilir. Ayrıca istek üzerine, tanığın zorla getirilmesine, Baronun bulunduğu il merkezindeki sulh ceza hakimi karar verir.
Yukarıki fıkra hükmüne göre cezalandırılan ve zorla getirilmesi istenmeyip yeniden çağrılan tanık ve cezalandırıldıktan sonra yeniden çağrılan bilirkişi yine gelmezse tekrar cezalandırılır.
Sulh hakimi, gerek hafif para cezasına gerekse zorla getirmeye, disiplin kurulunun tutanak örneği üzerinden karar verir.
Madde 151 – Disiplin kurulu üyeleri, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda yazılı sebeplerle reddedilebilir ve istinkaf edebilirler.(*)
Ret istemi, reddi istenen üyeden başkalarının katılmasiyle incelenir.
Ret ve istinkaf sebebiyle kurulun toplanamaması halinde 139 uncu maddeye göre işlem yapılır.
Açıklama:
(*) 31/03/2005 tarih ve 25772 mükerrer sayılı R.G.de yayımlanan, 23/03/2005 kabul tarihli ve 5320 sayılı kanunun 3. maddesi gereğince mevzuatta 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununa yapılan yollamalar, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanuna yapılmış sayılır.
Madde 152 – Disiplin kurulu kararlarının onanmış bir örneği ilgililerden başka, baronun bulunduğu il merkezindeki Cumhuriyet savcısına da tebliğ olunur.
Madde 153 – Hakkında meslekten çıkarma cezasını gerektirebilecek mahiyette bir işten dolayı kovuşturma yapılmakta olan avukat disiplin kurulu karariyle, tedbir mahiyetinde işten yasaklanabilir.
Kararın verilmesinden önce ilgilinin dinlenmiş veya dinlenmek üzere çağrılmış olup da belirtilen günde gelmemiş olması şarttır. (Ek cümle: 02/05/2001 – 4667/71. md.) Ancak, baroya bildirdiği büro adresine tebligat yapılamayan avukatın ayrıca çağrılması ve dinlenmesi zorunlu değildir.
Disiplin kurulu, bu karara esas olacak delillerin hangi sınır dahilinde gösterilip inceleneceğini, istekle bağlı olmaksızın, serbestçe takdir eder.
Karar, hakkında kovuşturma yapılan avukata gerekçesiyle birlikte tebliğ olunur ve bu karar verildiği tarihte yürürlüğe girer. Ancak, karara karşı Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kuruluna itiraz olunabilir. İtiraz kararın uygulanmasını durdurmaz. Bu husustaki itirazlar ivedilikle ve en geç bir ay içinde karara bağlanır. İtiraz yerinde görülürse karar kaldırılır.
İşten yasaklanma kararı, yargı organları ile sair mercilere baro başkanlığı tarafından derhal duyurulur.
Madde 154 – (Değişik madde: 08/05/1984 – 3003/7 md.)(*)
Haklarında meslekten çıkarma cezası verilen veya (…)(***) (…) (**) 42 nci madde uyarınca geçici olarak görevlendirilmiş olup, yapılan işlerin ücretini iş sahibinden aldığı halde aynı maddenin son fıkrası gereğince kabule değer bir sebep olmaksızın ilgili mercie ödememiş olan avukatların işten yasaklanmaları zorunludur.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen işten yasaklanma sebeplerinin meydana gelmesinden itibaren iki ay içinde disiplin kurulunca haklarında işten yasaklama kararı verilmeyen avukatlar, Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulunun(****) doğrudan vereceği kararla işten yasaklanırlar.
Açıklama:
(*) 08/05/1984 tarih ve 3003 sayılı Kanunun 7. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
(**) Buradaki “… veya Devletin şahsiyetine karşı cürümlerden veya rüşvet, sahtecilik, hırsızlık, dolandırıcılık, inancı kötüye kullanma ve yalan yere tanıklık cürümlerinden biri ile hakkında kamu davası açılan….” şeklindeki cümle Anayasa Mahkemesi’nin 01/03/1985 tarih ve E. 1984/12, K. 1985/6 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir.
(***) Buradaki “tutuklama müzekkeresi çıkarılan ve” şeklindeki ibare, 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 72. maddesi ile metinden çıkartılmıştır.
(****) Buradaki “Bakanlığın ” ibaresi, 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 72. maddesi ile “Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulunun” olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
Tarihçe:
1 – 08/05/1984 tarih ve 3003 sayılı Kanunun 7. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 154 – Haklarında meslekten çıkarma cezası verilen veya tutuklama müzekkeresi çıkarılan yahut rüşvet,sahtecilik,hırsızlık,dolandırıcılık,inancı kötüye kullanma ve yalan yere tanıklık cürümlerinden biri ile haklarında son soruşturmanın açılması kararı verilen ve 42 nci madde uyarınca geçici olarak görevlendirilmiş olup,yapılan işlerin ücretini iş sahibinden aldığı halde aynı maddenin son fıkrası gereğince kabule değer bir sebep olmaksızın ilgili mercie ödememiş olan avukatların işten yasaklanmaları zorunludur.
Madde 155 – İşten yasaklanmış olanlar bu tarihten itibaren avukatlığa ait yetkileri hiçbir şekilde kullanamazlar. Bu hüküm avukatın eşi ile reşit olmıyan çocuklarına ait işlerde uygulanmaz.
Birinci fıkrada yazılı yasağa aykırı hareket eden avukat hakkında 135 inci maddenin 4 ve 5 inci bentlerinde yazılı cezalardan biri uygulanır.
Mahkemeler, resmi daireler işten yasaklanan avukatları kabul etmemekle görevlidirler.
Madde 156 – (Değişik fıkra: 02/05/2001 – 4667/73. md.)(*) İşten yasaklanma kararı, kovuşturmanın durdurulmuş veya avukatlığa engel olmayan bir ceza verilmiş olması hallerinde kendiliğinden kalkar.
İşten yasaklanma kararı, bu kararın verilmesine esas olan hal ve şartların bulunmadığı veya sonradan kalktığı sabit olursa, disiplin kurulu tarafından kaldırılır.
Açıklama:
(*) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 73. maddesi ile değiştirilen fıkra için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 73. maddesi ile değiştirilen fıkra metni:
İşten yasaklanma kararı, kovuşturmanın durdurulmuş veya avukatlığa engel olmıyan bir ceza verilmiş yahut 42 nci maddenin son fıkrasında yazılı ücretin ödenmiş olması hallerinde kendiliğinden kalkar.
Madde 157 – Disiplin kurulu kararlarına karşı, Cumhuriyet Savcısı ve ilgililer, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kuruluna itiraz edebilirler.
Birlik disiplin kurulu, disiplin davalarını dosya üzerinde inceler. Ancak, işten veya meslekten çıkarma cezasına yahut işten yasaklanmaya dair kararların incelenmesi sırasında, ilgili avukatın isteği üzerine veya kendiliğinden duruşma yapılmasına karar verebilir.
145 ve 146 ncı maddeler, birlik disiplin kurulu hakkında da uygulanır.
Birlik disiplin kurulunda duruşmaya raportör üyenin işi izah etmesiyle başlanır. Bu üyenin duruşmadan önce raporunu imzalayıp dosyaya koymuş bulunması gereklidir.
Raportör üyenin izahından sonra ilgili avukat ve varsa vekilleri gerekli izahlarda bulunurlar. Bunlardan itirazı yapmış olan taraf önce dinlenir. Son söz, hakkında disiplin kovuşturması yapılanındır.
Birlik disiplin kurulu, inceleme konusu kararın onanmasına veya kovuşturmanın derinleştirilmesi için kararın bozularak dosyanın ilgili baroya gönderilmesine karar verebileceği gibi, yeniden incelemeyi gerektirmiyen hallerde, uygun görmediği kararı kaldırarak işin esası hakkında karar verebilir veya verilmiş olan kararı düzelterek onaylayabilir.
(Değişik fıkra: 02/05/2001 – 4667/74. md.)(*) Birlik Disiplin Kurulunun, itiraz üzerine verdiği kararlar Adalet Bakanlığına ulaştığı tarihten itibaren iki ay içinde Bakanlıkça karar verilmediği veya karar onaylandığı takdirde kesinleşir. Ancak Adalet Bakanlığı uygun bulmadığı kararları bir daha görüşülmek üzere, gösterdiği gerekçesiyle birlikte Türkiye Barolar Birliğine geri gönderir. Geri gönderilen bu kararlar, Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulunca üçte iki çoğunlukla aynen kabul edildiği takdirde onaylanmış, aksi halde onaylanmamış sayılır; sonuç Türkiye Barolar Birliği tarafından Adalet Bakanlığına bildirilir. Şu kadar ki, uyarma, kınama ve para cezasına ilişkin kararlar kesin olup, Bakanlığın onayına tabi değildir.
(Değişik fıkra: 02/05/2001 – 4667/74. md.)(*) 8 inci maddenin altıncı ve yedinci fıkraları hükümleri burada da kıyasen uygulanır.
Açıklama:
(*) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 74. maddesi ile değiştirilen yedinci ve sekizinci fıkralar için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 74. maddesi ile değiştirilen yedinci ve sekizinci fıkralar:
Birlik disiplin kurulunun itirazı üzerine verdiği kararlar Adalet Bakanlığının onaylaması ile kesinleşir. Şu kadar ki, uyarma, kınama ve para cezasına ilişkin kararlar kesin olup Bakanlığın onayına tabi değildir.
İlgili avukat ve birlik disiplin kurulu, Adalet Bakanlığının onaylamaya ilişkin kararına karşı İdari Yargı Merciine baş vurabilirler.(*)
(*) Bu fıkrada geçen “Danıştaya” ibaresi, 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 28 inci maddesi ile “İdari Yargı Merciine” şeklinde değiştirilmiştir.
Madde 158 – Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu ve barolar disiplin kurulları, gösterilen delilleri, soruşturma ve duruşmadan edinecekleri kanıya göre serbestçe takdir ederler.
(Değişik fıkra: 02/05/2001 – 4667/75. md.)(*) Bu kurullar disiplin cezalarının verilmesinde; avukatlık onurunu, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarını ve itibarını korumak, mesleğin amaç ve gereklerine ve adalete uygun olarak yerine getirilmesini sağlamak ilkelerini göz önünde tutarlar.
(Ek fıkra: 22/01/1986 – 3256/26 md.) İşten yasaklanan avukata süreli olarak işten çıkarma cezası verilmesi halinde, işten yasaklandığı süre cezadan mahsup edilir.
Açıklama:
(*) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 75. maddesi ile değiştirilen fıkra için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 75. maddesi ile değiştirilen fıkra metni:
Bu kurullar, disiplin cezalarının verilmesinde, avukatlık onur ve itibarını korumak, meslekin adalet amaç ve gereklerine ve mesleki düzen, gelenek ve adetlere uygun olarak yerine getirilmesini sağlamak ilkesini göz önünde tutarlar.
Madde 159 – Disiplin cezasını gerektirecek eylemlerin işlenmesinden itibaren üç yıl geçmiş ise kovuşturma yapılamaz. Yönetim kurulunca işe el konulmuş ise bu süre işlemez.
Disiplin cezasını gerektiren eylemlerin işlenmesinden itibaren dört buçuk yıl geçmiş ise disiplin cezası verilemez.
Disiplin cezasını gerektiren eylem aynı zamanda bir suç teşkil ediyor ve bu suç için kanun daha uzun bir zamanaşımı süresi koymuş bulunuyorsa, birinci ve ikinci fıkralardaki süreler yerine bu zamanaşımı süresi uygulanır.
Madde 160 – (Değişik madde: 22/01/1986 – 3256/27 md.)(*)
Disiplin cezalarına ait kararlar kesinleşmedikçe uygulanamaz.
Meslekten çıkarma ve işten çıkarma cezalarından başka bir disiplin cezası verilen avukatlar, uyarma, kınama ve para cezalarının uygulanmasından itibaren beş yıl geçtikten sonra disiplin kuruluna başvurarak bu disiplin cezalarının sicillerinden silinmesini isteyebilirler.
İlgilinin yukarıki fıkrada yazılı süre içerisinde disiplin cezası almamış olması halinde, disiplin cezasının silinmesine karar verilir ve sicil dosyasındaki disiplin bölümü çıkartılarak yenisi düzenlenir.
Açıklama:
(*) 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 27. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 27. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 160 – Disiplin cezalarına ait kararlar kesinleşmedikçe uygulanamaz.
Madde 161 – Disiplin işlemleri dolayısiyle çağırılan her tanık ve bilirkişinin, kaybettiği zaman ve harcadığı mesaiye uygun bir tazminata hakkı vardır; bunlardan çağrıya uymak için yolculuk etmek zorunda olanlara yolculuk ve ikamet giderleri de verilir. Şikayetçi ve hakkında kovuşturma yapılan avukat, dinlenmesini istedikleri tanık ve bilirkişiye ait giderleri evvelden öderler.
Avukata veya üçüncü bir kişiye yükletilmiyen veya borçludan alınma imkanı kalmayan giderler baroya yüklenir.
Şikayet edenden, şikayetin mahiyeti ve yapılacak disiplin soruşturma ve kovuşturmasının genişliği göz önünde bulundurularak 10 liradan 200 liraya kadar avans alınabilir. Yapılan işlemlere, alınan avansın yetmemesi halinde, tamamlanması her zaman istenebilir. Avans ve tamamlanması istenen miktar ilgilisi tarafından ödenmedikçe işlem yapılmıyabilir.
Madde 162 – Para cezasına veya giderlerin ödenmesine dair olan kararlar İcra ve İflas Kanununun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirilir. Para cezaları baroya gelir yazılır.
İcra takibi genel hükümlere göre baro tarafından vekalet verilecek avukat eliyle yürütülür.
Madde 163 – (Değişik madde: 02/05/2001 – 4667/76. md.)(*)
Avukatlık sözleşmesi serbestçe düzenlenir. Avukatlık sözleşmesinin belli bir hukuki yardımı ve meblağı yahut değeri kapsaması gerekir. Yazılı olmayan anlaşmalar, genel hükümlere göre ispatlanır. Yasaya aykırı olmayan şarta bağlı sözleşmeler geçerlidir.
Avukatlık ücret tavanını aşan sözleşmeler, bu Kanunda belirtilen tavan miktarında geçerlidir. İfa edilmiş sözleşmenin geçersizliği ileri sürülemez. Yokluk halleri hariç, avukatlık sözleşmesinin bir hükmünün geçersizliği, bu sözleşmenin tümünü geçersiz kılmaz.
Açıklama:
(*) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 76. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 76. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 163 – Avukatlık ücreti, avukatın vekalet hizmetine karşılık olan meblağı ifade eder.
Avukatlık ücreti, avukatla iş sahibi arasında serbestçe kararlaştırılır.
Şu kadar ki, tarifedeki asgari miktar altında kalan avukatlık ücreti karşılığında iş ve dava kabulü yasak olup, aksine hareket disiplin cezasını gerektirir.
168 inci maddenin son fıkrası hükmü saklıdır.
Dava, takip ve her türlü danışma ücretleri hakkındaki anlaşmaların yazılı şekilde olması şarttır.
Ücretten doğan davalarda, yazılı sözleşmeden başka delil getirilemez ve dinlenemez.
Yazılı ücret sözleşmesi yapılmamış olan hallerde asgari ücret tarifesi uygulanır.
Madde 164 – (Değişik madde: 02/05/2001 – 4667/77. md.)(*)
Avukatlık ücreti, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade eder.
Yüzde yirmibeşi aşmamak üzere, dava veya hükmolunacak şeyin değeri yahut paranın belli bir yüzdesi avukatlık ücreti olarak kararlaştırılabilir.
İkinci fıkraya göre yapılacak sözleşmeler, dava konusu para dışındaki mal ve haklardan bir kısmının aynen avukata ait olacağı hükmünü taşıyamaz.
Avukatlık asgari ücret tarifesi altında vekalet ücreti kararlaştırılamaz. Ücretsiz dava alınması halinde, durum baro yönetim kuruluna bildirilir. (Değişik 3. ve 4. cümleler: 13/01/2004 – 5043 S.K./5. md.)(**) Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde; değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilamın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir. Değeri para ile ölçülemeyen dava ve işlerde ise avukatlık asgari ücret tarifesi uygulanır.
Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti avukata aittir. Bu ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez.
Açıklama:
(*) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 77. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
(**) 13/01/2004 kabul tarihli, 20/01/2004 tarih ve 25352 sayılı R.G.de yayımlanan 5043 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen 4. fıkranın 3. ve 4. cümleleri için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 77. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 164 – Ücret sözleşmesinin kural olarak belli bir miktarı kapsaması gereklidir.
Şu kadar ki, üçüncü fıkra hükmü saklı kalmak üzere, davada gösterilen başarıya göre değişmek ve yüzde yirmibeşi aşmamak üzere, dava olunan veya hükmolunacak şeyin değerinin belli bir yüzdesi avukatlık ücreti olarak kararlaştırılabilir.
İkinci fıkraya göre yapılacak anlaşmalar, dava konusu olan mal, alacak veya hak gibi kıymetlerden bir kısmının aynen avukata ait olacağını ve böylece avukatın taraflardan biri imiş gibi dava konusuna doğrudan doğruya ortaklığını kapsıyamaz. Bu gibi ücret sözleşmeleri batıldır.
Avukatla iş sahibi arasında aksine yazılı sözleşme bulunmadıkça tarifeye dayanarak karşı tarafa yüklenecek avukatlık ücreti avukata aittir.
————————-
2 – 13/01/2004 kabul tarihli, 20/01/2004 tarih ve 25352 sayılı R.G.de yayımlanan 5043 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen 4. fıkranın 3. ve 4. cümleleri:
Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu hallerde, değeri para ile ölçülemeyen dava ve işlerde avukatlık asgari ücret tarifesi uygulanır. Değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde ise asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın sonucuna ve avukatın emeğine göre değişmek üzere ücret anlaşmazlığı tarihindeki dava değerinin yüzde beşi ile yüzde onbeşi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir.
Madde 165 – (Değişik madde: 02/05/2001 – 4667/78. md.)(*)
İş sahibinin birden çok olması halinde bunlardan her biri, sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki taraf avukat ücretinin ödenmesi hususunda müteselsil borçlu sayılırlar.
Açıklama:
(*) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 78. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 78. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 165 – İş sahibinin birden çok olması halinde bunlardan her biri, sulh ile sonuçlanan işlerde ise her iki taraf, avukat ücretlerinin ödenmesi hususunda müteselsil borçlu sayılırlar.
Madde 166 – Avukat, müvekkili tarafından verilen veya onun namına aldığı malları, parayı ve diğer her türlü kıymetleri, avukatlık ücreti ve giderin ödenmesine kadar, kendi alacağı nispetinde elinde tutabilir.
Avukat, sözleşme ile kararlaştırılan ve hakim tarafından takdir olunan ücretinden dolayı, kendi çalışması sonucunda müvekkilin muhafaza ettiği veya kazandığı mallar ve davadaki diğer taraftan ilam gereğince tahsil edilecek para yahut alınacak mallar üzerinde diğer alacaklılara nazaran rüçhan hakkını haizdir. Rüçhan hakkı, vekaletnamenin düzenlenme tarihine, vekaletname umumi ise iş sahibi adına ücret konusu işten dolayı ilk yapılan resmi baş vurma tarihine göre sıra alır. (Ek cümle: 02/05/2001 – 4667/79. md.) İş sahibinin iflası halinde avukatın vekalet ücreti alacağı da rüçhanlıdır. Ancak, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 206 ncı maddesinin birinci fıkrası hükmü saklıdır.
Bir ilamın cebri icra yoluyla infazına girişildiğinde, icra dairesi, takip talebinde bulunan tarafın ilamda adı yazılı olan avukatına, icra emri ile aynı zamanda düzenliyeceği bir bildiriyi, gideri takip talebinde bulunandan alınmak suretiyle, derhal tebliğ eder. Bu bildiri tebliğ edilmedikçe icranın sonraki safhalarına geçilemez. Avukata yapılacak tebliğin giderleri hakkında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 59. maddesi hükmü uygulanır.
Avukatın ölümü halinde, mirasçılarına intikal eden avukatlık ücreti alacakları da, avukat alacakları gibi rüçhanlıdır. Şu kadar ki, üçüncü fıkrada yazılı bildirim zorunluğu bu kimseler hakkında uygulanmaz.
Madde 167 – (İptal: Anayasa Mah. 03/03/2004 tarih ve E. 2003/98, K. 2004/31)(*)
Açıklama:
(*) Maddenin değiştirilen ve iptal edilen metinleri için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 80. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 167 – Ücret davası açacak avukatlar önce baro yönetim kuruluna haber vermek zorunluluğundadırlar. Bu zorunluluk ihtiyati tedbir ve ihtiyati haczi kapsamaz.
————————————-
2 – Anayasa Mah. 03/03/2004 Karar günlü, 2003/98 Esas, 2004/31 Karar sayılı, 10/07/2004 tarih ve 25518 sayılı R.G.de yayımlanan kararıyla iptal edilen madde metni:
Madde 167 – (Değişik madde: 02/05/2001 – 4667/80. md.)
Avukatlık sözleşmesinden ve vekalet ücretinden kaynaklanan her türlü anlaşmazlıklar, hukuki yardımın yapıldığı yer barosu hakem kurulunca çözümlenir. Hakem kurulu, baronun bulunduğu yargı çevresinin en kıdemli asliye hukuk hakimi ile baro yönetim kurulunca seçilecek, yönetim kuruluna seçilme yeterliliğini taşıyan iki avukattan oluşur. Kurula asliye hukuk hakimi başkanlık eder. Seçilen kurul üyelerinin görev süresi üç yıldır. Süresi sona eren üye kurula yeniden seçilebilir.
(Ek fıkra: 13/01/2004 – 5043 S.K./6. md.) Gerektiğinde Adalet Bakanlığının olumlu görüşü alınarak, baro yönetim kurulunca bir yerde birden fazla hakem kurulu oluşturulabilir. Bu durumda hakem kurulları numaralandırılır.
Hakem ücretinin yarısının dava ile birlikte yatırılması zorunludur. Hakem kurulunca verilen ve kesinleşen karardan bir örnek, avukatın bağlı bulunduğu baroya gönderilir.
Hakem işlerinde 18/06/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 527, 529, 532, 533/1 ve 536 ncı maddeleri dışında tahkime ilişkin hükümleri uygulanır. Hakem işleriyle ilgili diğer hususlar, Türkiye Barolar Birliğince çıkartılacak Baro Hakem Yönetmeliğinde düzenlenir.
Madde 168 – (Değişik madde: 02/05/2001 – 4667/81. md.)(*)
Baronun yönetim kurulları, her yıl Eylül ayı içerisinde, yargı yerlerindeki işlemler ile diğer işlemlerden alınacak avukatlık ücretinin asgari hadlerini gösteren birer tarife hazırlayarak Türkiye Barolar Birliğine gönderirler.
Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca, baro yönetim kurullarının teklifleri de göz önüne alınmak suretiyle uygulanacak tarife o yılın Ekim ayı sonuna kadar hazırlanarak Adalet Bakanlığına gönderilir. (Ek cümle: 16/06/2009 – 5904 S.K./35. md.) Şu kadar ki hazırlanan tarifede; genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalar ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir. Bu tarife Adalet Bakanlığına ulaştığı tarihten itibaren bir ay içinde Bakanlıkça karar verilmediği veya tarife onaylandığı takdirde kesinleşir. Ancak Adalet Bakanlığı uygun bulmadığı tarifeyi bir daha görüşülmek üzere, gösterdiği gerekçesiyle birlikte Türkiye Barolar Birliğine geri gönderir. Geri gönderilen bu tarife, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca üçte iki çoğunlukla aynen kabul edildiği takdirde onaylanmış, aksi halde onaylanmamış sayılır; sonuç Türkiye Barolar Birliği tarafından Adalet Bakanlığına bildirilir. 8 inci maddenin altıncı fıkrası hükümleri kıyasen uygulanır.
Avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır.
Açıklama:
(*) Maddenin değişen metinleri için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 31/10/1980 tarih ve 2329 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 168 – Her baronun yönetim kurulu üç senede bir seçim devresi başlangıcında,yargı yerlerindeki işlemlerle diğer işlemlerden alınacak avukatlık ücretinin asgari haddini gösteren birer tarife hazırlıyarak Türkiye Barolar Birliğine gönderir.
Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu,baro yönetim kurullarının tekliflerini de göz önüne almak suretiyle muhtelif baroları içine alacak grupları tespit ve bu gruplarda uygulanacak tarifeleri hazırlıyarak Adalet Bakanlığına gönderir.
Adalet Bakanlığı,tarifeyi onaylar veya lüzumlu gördüğü değişiklikleri yapar.
Yeni bir tarifenin onaylanmasına kadar eldeki tarife hükmü devam eder.
Ücretsiz dava alınması halinde,keyfiyet baro yönetim kuruluna bildirilir.
——————————
2 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 81. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 168 – (Değişik madde: 31/10/1980 – 2329/1 md.)
Her baronun yönetim kurulu iki yılda bir seçim devresi başlangıcında, yargı yerlerindeki işlemlerle diğer işlemlerden alınacak avukatlık ücretinin asgari haddini gösteren birer tarife hazırlayarak Türkiye Barolar Birliğine gönderir.
Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu, baro yönetim kurullarının tekliflerini de gözönüne almak suretiyle muhtelif baroları, içine alacak grupları tespit ve gruplarda uygulanacak tarifeleri hazırlayarak Adalet Bakanlığına gönderir.
Adalet Bakanlığı tarifeyi aynen ya da gerekli gördüğü değişikliklerle onaylar.
Avukatlık ücretinin takdirinde hukuki yardımın başladığı veya davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan tarifeler esas alınır.
Yeni bir tarifenin onaylanmasına kadar eldeki tarife hükmü devam eder.
Ücretsiz dava alınması halinde, keyfiyet Baro Yönetim Kuruluna bildirilir.
Madde 169 – (Değişik madde: 31/10/1980 – 2329/2 md.)(*)
Yargı mercilerince karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, avukatlık ücret tarifesinde yazılı miktardan az ve üç katından fazla olamaz.
(Mülga fıkra: 02/05/2001 – 4667/82. md.)(**)
Açıklama:
(*) 31/10/1980 tarih ve 2329 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
(**) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 82. maddesi ile yürürlükten kaldırılan fıkra için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 31/10/1980 tarih ve 2329 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 169 – Yargı mercilerince karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, avukatlık ücret tarifesinde yazılı miktardan az ve üç katından fazla olamaz.
————————————-
2 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 82. maddesi ile yürürlükten kaldırılan fıkra metni:
Dava veya işin değeri ve miktarı üzerinden nispi olarak takdir edilecek avukatlık asgari ücret tarifesindeki esaslar, bir milyar lirayı aşan bölümde ise binde bir oranı uygulanır.
Madde 170 – (Mülga madde: 22/01/1986 – 3256/29 md.)(*)
Açıklama:
(*) 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 29. maddesi ile yürürlükten kaldırılan madde için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 22/01/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 29. maddesi ile yürürlükten kaldırılan madde metni.
Madde 170 – Danıştay, vergi itiraz ve temyiz komisyonları gibi mercilerde görülen dava ve işlerde de bu merciler, tarifede yazılı avukatlık ücretlerine hükmederler.
Madde 171 – (Değişik fıkra: 02/05/2001 – 4667/83. md.)(*) Avukat, üzerine aldığı işi kanun hükümlerine göre ve yazılı sözleşme olmasa bile sonuna kadar takip eder.
Avukata verilen vekaletnamede başkasını tevkile yetki tanınmış ise, yazılı sözleşmede aksine açık bir hüküm olmadıkça, işi başka bir avukatla birlikte veya başka bir avukata vererek takip ettirebilir. Vekaletnamede, bunun düzenlendiği tarihten sonra açılacak veya takip edilecek bütün dava ve işlerde vekalete ve başkasını tevkile genel şekilde yetki verilmişse, avukat, bu tarihten sonraki dava ve işlerde müvekkilinden ayrıca vekalet almaya lüzum kalmaksızın işi başka bir avukatla birlikte veya başka bir avukata vererek takip ettirebilir.
İkinci fıkradaki hallerde, avukatın müvekkile karşı sorumluluğu devam eder. Birlikte takibettiği veya işi tamamen devrettiği avukatların kusurlarından ve meydana getirdikleri zarardan dolayı müvekkile karşı hem şahsen hem de diğer avukatla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. Şu kadar ki, bu hüküm, 12 nci maddede yazılı bir iş sebebiyle başka bir yerde çalışmak zorunluğunda olduğu için işi tamamen başkasına devreden avukatlar hakkında uygulanmaz.
Avukat tarafından işe başka avukatlar teşrik edilmiş ise, avukat bundan dolayı ayrı bir ücret istiyemiyeceği gibi, işi birlikte takip eden avukat da müvekkilden herhangi bir ücret istiyemez. İş tamamen başka bir avukata bırakılmış ise, tevkil eden ve tevkil olunan avukatlar ücret sözleşmesindeki miktarı aşmamak şartiyle, harcadıkları mesaiye karşılık olan ücreti müvekkilden istiyebilirler. Ancak, tevkil eden avukat müvekkilden peşin ücret almışsa, harcadığı mesaiye karşılık olan miktarın fazlasını tevkil ettiği avukata ödemekle yükümlüdür.
Açıklama:
(*) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 83. maddesi ile değiştirilen fıkra için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 83. maddesi ile değiştirilen fıkra metni:
Avukat, üzerine aldığı işi kanun hükümleri ve yazılı sözleşme şartlarına göre sonuna kadar takip eder.
Madde 172 – İş sahibi, ilk anlaşmayı yaptığı avukatının yazılı muvafakatı ile, başka avukatları da işin kovuşturma ve savunmasına katabilir.
İş sahibi, ilk avukatın muvafakatını kendisine tevdi veya tebliğ edilecek bir yazı ile en az bir haftalık süre vererek talep eder. Avukat bu süre içinde cevap vermemişse muvafakat etmiş sayılır.
İlk avukatın muvafakat etmemesi halinde, vekalet akdi kendiliğinden sona erer. İş sahibi, muvafakat etmiyen avukata ücretin tamamını ödemekle yükümlüdür.
İlk avukatın muvafakatı ile işin başka avukatlar tarafından da takibi halinde iş sahibi, ilk avukatın ücretinden kısıntı yapamaz. Bu halde avukatların müvekkile karşı sorumluluğu konusunda 171 inci maddenin üçüncü fıkrası hükmü uygulanır.
Madde 173 – Sözleşmede aksine bir hüküm yoksa, kararlaştırılan avukatlık ücreti yalnızca avukatın üzerine almış olduğu işin karşılığı olup, mukabil dava, bağlantı ve ilişki bulunsa bile başka dava ve icra kovuşturmaları veya her türlü hukuki yardımlar ayrı ücrete tabidir.
Avukata tevdi edilen işin yapılması veya yapıldıktan sonra sonucunun alınması için gerekli bütün vergi, resim, harc ve giderler iş sahibinin sorumluluğu altında olup, avukat tarafından ilk istekte avukata veya gerektiği yere ödenir. Bu harcamaların avukat tarafından yapılabilmesi için, yeteri kadar avansın iş sahibi tarafından verilmiş olması gerektir. Avukatın iş için yapacağı yolculuk masrafları ve bulunduğu yerden ayrılma tazminatı, anlaşma gereğince iş sahibi tarafından ayrıca ödenir. Bu giderler peşin olarak ödenmedikçe avukat yolculuğa zorlanamaz. Bu hükmün aksine sözleşme yapılabilir.
Madde 174 – Üzerine aldığı işi haklı bir sebep olmaksızın takipten vazgeçen avukat hiçbir ücret istiyemez ve peşin aldığı ücreti geri vermek zorundadır.
Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.
Anlaşmaya göre avukata peşin verilmesi gereken ücret ödenmezse, avukat işe başlamakla zorunlu değildir. Bu sebeple doğabilecek her türlü sorumluluk iş sahibinindir. Yazılı sözleşmedeki diğer ödeme şartlarının yerine getirilmemesinden dolayı avukat işi takip etmek ve sonucunu elde etmekten mahrum kalırsa sorumluluk bakımından aynı hüküm uygulanır.
Madde 175 – İş sahibinin verdiği vekaletnamede yazılı adrese avukat tarafından yapılacak her tebliğ, kendisine yapılmış sayılır. Adres değişiklikleri en geç üç gün içinde iş sahibi tarafından taahhütlü mektupla avukata bildirilir.
İş sahibinin adresine gönderilecek yazıların tebliğ edilememesinden veya adres değişikliklerinin bildirilmemesinden doğan sorumluluk iş sahibine aittir.
Madde 176 – (Değişik madde: 02/05/2001 – 4667/84. md.)(*)
Adli yardım, avukatlık ücretlerini ve diğer yargılama giderlerini karşılama olanağı bulunmayanlara bu Kanunda yazılı avukatlık hizmetlerinin sağlanmasıdır.
Açıklama:
(*) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 84. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 84. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 176 – Asliye mahkemesi bulunan her yerde baro yönetim kurulu tarafından tayin kılınan bir avukatın gözetim ve denetimi altında bir adli müzaheret bürosu kurulur.
Avukat sayısı beşten aşağı olan yerlerde bu zorunluluk yoktur.
Madde 177 – (Değişik madde: 02/05/2001 – 4667/85. md.)(*)
Adli yardım hizmeti, baro merkezlerinde, baro yönetim kurullarınca avukatlar arasından oluşturulan adli yardım bürosu tarafından yürütülür. Baro yönetim kurulu, ayrıca baro merkezi dışında avukat sayısı beşten çok olan her yargı çevresinde de bir avukatı adli yardım bürosu temsilcisi olarak görevlendirebilir. Büro ve temsilciler, baro yönetim kurulunun gözetimi altında çalışırlar.
Açıklama:
(*) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 85. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 85. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 177 – Adli müzaheret bürosunda sürekli şekilde çalışacak stajiyer ve ücretli memurların tayini ve büroda görev alacak avukatlara ait sıra defterinin düzenlenmesi baro yönetim kuruluna aittir.
Madde 178 – (Değişik madde: 02/05/2001 – 4667/86. md.)(*)
Adli yardım istemi, adli yardım bürosuna veya temsilcilerine yapılır. İstek sahibi, isteminde haklı olduğunu gösterdiği delillerle kanıtlamak zorundadır.
Yardım isteminin reddi halinde, ilgilisi yazı veya sözle baro başkanına başvurabilir. Baro başkanının vereceği karar kesindir.
Açıklama:
(*) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 86. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 86. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 178 – Adli müzaheret bürosu, adli müzaheret sağlanması için gerekli işlemleri yapmak, yardım isteminin kabulü halinde davayı takip etmek ve sonuçlandırmak, genellikle muhakeme veya diğer takip işlerinin gerektirdiği giderleri ödemekten kısmen veya tamamen aciz olanların mahkemeler ve adalet daireleri ile diğer mercilerdeki işlerini takip etmekle yükümlüdürler.
Adli müzaherete memur avukat, o işin tarifede belirtilen ücretini baro kasasına yatırdığı takdirde bu yükümden kurtulur.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun adli müzaheret hakkındaki hükümleri saklıdır.
Madde 179 – (Değişik madde: 02/05/2001 – 4667/87. md.)(*)
Adli yardım isteminin kabulü halinde; büro gerekli işlemleri yapmak üzere bir veya birkaç avukatı görevlendirir. Görevlendirilen avukat, görev yazısının kendine ulaşmasıyla, avukatlık hizmetlerini yerine getirmek yükümlülüğü altına girer.
Bu yükümlülük, ilgilinin gerekli belge ve bilgileri isteğe rağmen vermemesi veya vekaletname vermekten kaçınmasıyla sona erer.
Ayrıca görevlendirilen avukat da bu işi yapmaktan çekinmek isterse görevin kendisine bildirildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde o işin tarifede belirlenen ücretini baroya ödemek zorundadır.
Büro, görevlendirilen avukatın işi yürütmesiyle ilgili aşamaları izler.
18/06/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ve 04/04/1929 tarihli ve 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu ile diğer kanunlardaki adli yardıma ilişkin hükümler saklıdır.(**)
Açıklama:
(*) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 87. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
(**) 31/03/2005 tarih ve 25772 mükerrer sayılı R.G.de yayımlanan, 23/03/2005 kabul tarihli ve 5320 sayılı kanunun 3. maddesi gereğince mevzuatta 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununa yapılan yollamalar, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanuna yapılmış sayılır.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 87. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 179 – Adli müzaheret isteminde haklı olduklarına dair delil göstermiyenlere yardım edilemez.
Yardım isteğinin reddi halinde ilgili, yazı veya sözle baro başkanına baş vurabilir. Baro başkanının vereceği karar kesindir.
Madde 180 – (Değişik madde: 02/05/2001 – 4667/88. md.)(*)
Adli yardım bürosunun gelirleri şunlardır:
a) İki yıl öncesine ait kesin hesap sonuçlarına göre tespit edilen toplam miktarlar esas alınarak 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (1), (2) ve (3) sayılı tarifelere göre alınan harçların yüzde ikisi ile idari nitelikteki para cezaları hariç olmak üzere para cezalarının yüzde ikisi,(**)
b) Baroya düşecek paylar ile kamu ve özel kurum ve kuruluşlarından, il veya belediye bütçelerinden baroya yapılan yardımlar,
c) Bu amaçla yapılan her türlü bağışlar,
d) Adli yardım görevinden çekilen avukatların yatıracağı ücret,
e) Adli yardımla görevlendirilen avukatın aldığı ücretin yüzde onu ile davadan haklı çıkan adli yardımdan yararlanan kişinin avukat ücretinden başka, yararlandığı kısmın yüzde beşi.
Büronun giderleri şunlardır:
a) Adli yardımla görevlendirilen avukatlara gerektiğinde ödenecek ücretler,
b) Büroda görevlendirileceklere ödenecek ücretler,
c) Büro giderleri ve diğer giderler.
Adli yardım bürolarının gelir ve giderleri büro bütçesinin ayrı bölümlerinde gösterilir. Bu bölümde kalan gelir fazlasının bir sonraki yıla aynen aktarılması zorunludur.
Birinci fıkranın (a) bendine göre hesaplanacak ödenek, Maliye Bakanlığınca her yıl Mart ayının sonuna kadar Türkiye Barolar Birliği hesabına aktarılır. Bu paralar, münhasıran adli yardım için kullanılır ve yılı içinde harcanmayan paralar, ertesi yıla aynen aktarılır. Bu paraların barolar arasındaki dağıtımı ve kullanılmasına ilişkin hususlar, Türkiye Barolar Birliği tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir.
(Ek fıkra: 28/03/2007 – 5615 S.K./26. md.)(***) Maliye Bakanlığınca iki yıl öncesine ait kesin hesap sonuçlarına göre tespit edilen toplam tutarlar esas alınarak 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (1), (2) ve (3) sayılı tarifelere göre alınan harçların yüzde biri ile idari nitelikteki para cezaları hariç olmak üzere para cezalarının yüzde biri; her yıl Mart ayının sonuna kadar Türkiye Barolar Birliği adına açılan hesaba aktarılır ve zorunlu müdafi ve vekil görevlendirme ile ilgili cari giderler bu hesaptan ödenir. Bu hesap, münhasıran zorunlu müdafi ve vekil görevlendirme ile ilgili cari giderler için kullanılır ve yılı içinde harcanmayan paralar, ertesi yıla aynen aktarılır. Bu paraların barolar arasındaki dağıtımı, harcanması ve bu hizmet için çalıştırılacak personele ilişkin hususlar, Maliye Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle Adalet Bakanlığı ile Türkiye Barolar Birliği tarafından birlikte çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Açıklama:
(*) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 88. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
(**) Bentte yer alan “yüzde üçü” ibareleri, 28/03/2007 kabul tarihli, 04/04/2007 tarih ve 26483 sayılı R.G.de yayımlanan 5615 sayılı Kanunun 26. maddesi ile, 01/01/2007 tarihinden geçerli olmak üzere “yüzde ikisi” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
(***) 28/03/2007 kabul tarihli, 04/04/2007 tarih ve 26483 sayılı R.G.de yayımlanan 5615 sayılı Kanunun 26. maddesi ile eklenen fıkra, 01/01/2007 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe girer.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 88. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 180 – Adli müzaheret bürolarının gelir ve gideri baro bütçesinin ayrı bir bölümünde gösterilir. Bu bölümde kalan gelir fazlasının sonraki yıla aynen aktarılması zorunludur.
İl veya belediye bütçelerinden yahut hayır müesseselerinden baroya tahsis edilen yardımlar ile baro lehinde yapılan her türlü bağışlardan tahsis yeri gösterilmiyenler bu bölümün gelir kısmına eklenir.
Adli müzaherete memur avukat, aldığı ücretin yüzde yirmisini ve büronun yardımından yararlanan kimse avukat ücretinden başka yararlandığı kısmın yüzde onunu baroya ödemeye zorunludur. Şu kadar ki, adli müzaheretten yararlananın vereceği meblağ asgari tarifeden aşağı olamaz.
Madde 181 – (Değişik madde: 02/05/2001 – 4667/89. md.)(*)
Adli yardım bürosu, çalışmalarını her yıl sonu düzenleyecekleri bir raporla baro yönetim kuruluna bildirir. Raporun bir örneği baroca Türkiye Barolar Birliğine gönderilir.
Adli yardım bürosunun kuruluşu, görevlendirilecek avukatların ve bunlara ödenecek ücretlerin belirlenmesi, büronun işleyişi, denetimi gibi konular Türkiye Barolar Birliğince çıkarılacak yönetmelikte gösterilir.
Açıklama:
(*) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 89. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 89. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 181 – Adli müzaheret bürosunu, yönetme ve denetleme ile görevlendirilen avukat veya avukatlar, büronun senelik çalışmasını bir raporla yönetim kuruluna bildirirler.
Yönetim kurulu büroda çalışmış olanlara ikramiye dağıtılmasına karar verebilir.
Madde 182 – (Değişik madde: 02/05/2001 – 4667/90. md.)(*)
Bu Kanunda düzenlenmesi yönetmeliğe bırakılan hususlar ile Kanunun uygulanabilmesi için yönetmelikte yer alması gereken diğer konuları kapsayan yönetmelikler Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu tarafından hazırlanarak Adalet Bakanlığına gönderilir. Yönetmelikler Adalet Bakanlığına ulaştığı tarihten itibaren iki ay içinde karar verilmediği veya onaylandığı takdirde kesinleşerek yürürlüğe girer. Ancak, Adalet Bakanlığı uygun bulmadığı yönetmelikleri bir daha görüşülmek üzere, gösterdiği gerekçesiyle birlikte Türkiye Barolar Birliğine geri gönderir. Geri gönderilen bu yönetmelikler, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca üçte iki çoğunlukla aynen kabul edildiği takdirde onaylanmış sayılarak yürürlüğe girer, aksi halde onaylanmamış sayılır ve sonuç Türkiye Barolar Birliği tarafından Adalet Bakanlığına bildirilir. 8 inci maddenin altıncı ve yedinci fıkraları hükümleri burada da kıyasen uygulanır.
Açıklama:
(*) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 90. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 90. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 182 – Bu kanunda düzenlenmesi yönetmeliğe bırakılan hususlar ile kanunun uygulanabilmesi için yönetmelikte yer alması gereken diğer konuları kapsıyan Yönetmelik Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu tarafından hazırlanarak Adalet Bakanlığının onayıyla yürürlüğe konur.
Madde 183 – Bu kanun gereğince Cumhuriyet savcılarına yapılacak tebligatta ilgili dosyanın da birlikte gönderilmesi şarttır.
Madde 184 – Dördüncü maddenin birinci fıkrasında sayılan hizmetlerden avukatlığa geçenlerin bu hizmetlerde geçen süreleri avukatlık kıdemine sayılır.
Madde 185 – Bu Kanunun ikinci, dördüncü, beşinci, yedinci, sekizinci ve dokuzuncu kısmı ile 65 inci maddesi dışında kalan hükümleri davavekilleri hakkında da kıyasen uygulanır.
(Mülga fıkra: 02/05/2001 – 4667/91. md.)(*)
Açıklama:
(*) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 91. maddesi ile yürürlükten kaldırılan fıkra için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 91. maddesi ile yürürlükten kaldırılan fıkra:
Baro giriş ve yıllık kesenekleri davavekillerinden alınmaz.
Madde 186 – (Mülga madde: 31/05/2006 – 5510 S.K./106. md.)(*)
Açıklama:
(*) 31/05/2006 kabul tarihli, 16/06/2006 tarih ve 26200 sayılı R.G.de yayımlanan 5510 sayılı Kanunun 106. maddesi ile, 01/10/2008 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırılan madde için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 31/05/2006 kabul tarihli, 16/06/2006 tarih ve 26200 sayılı R.G.de yayımlanan 5510 sayılı Kanunun 106. maddesi ile yürürlükten kaldırılan madde:
Madde 186 – 188 inci maddede yazılı olanlar dışında kalan avukatların 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 86 ncı maddesinde gösterilen “Topluluk Sigortasına” girmeleri zorunludur. Ancak, bu zorunluluk (Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası) bakımından olup, (İş kazaları ve meslek hastalıkları), (Hastalık) ve (Analık) sigortalarına girmek avukatın isteğine bağlıdır.
(Ek fıkra: 26/02/1970 – 1238/2 md.) Topluluk Sigortasına tabi olan avukatlar hakkında bu kanundaki özel hükümlere aykırı olmamak kaydı ile, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ile 05/01/1961 gün ve 228 sayılı Kanun ve bu kanunların ek ve tadilleri hükümleri uygulanır.
Madde 187 – (Mülga madde: 31/05/2006 – 5510 S.K./106. md.)(*)
Açıklama:
(*) 31/05/2006 kabul tarihli, 16/06/2006 tarih ve 26200 sayılı R.G.de yayımlanan 5510 sayılı Kanunun 106. maddesi ile, 01/10/2008 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırılan madde için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 31/05/2006 kabul tarihli, 16/06/2006 tarih ve 26200 sayılı R.G.de yayımlanan 5510 sayılı Kanunun 106. maddesi ile yürürlükten kaldırılan madde:
Madde 187 – Geçici 2 nci maddenin kapsamına giren avukatlar, T.C. Emekli Sandığına borçlanma haklarını aynı maddede gösterilen süre içinde kullanmadıkları takdirde, 186 ncı madde uyarınca Topluluk Sigortasına girmek zorunluluğundadırlar.
Madde 188 – (Mülga madde: 31/05/2006 – 5510 S.K./106. md.)(*)
Açıklama:
(*) Maddenin değiştirilen ve yürürlükten kaldırılan metinleri için Tarihçeye bakınız. Madde, 5510 sayılı Kanunun 106. maddesi ile, 01/10/2008 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırılmıştır.
Tarihçe:
1 – 26/02/1970 tarih ve 1238 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 188 – Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığına tabi bir hizmette çalışmakta olanlar ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu kapsamına girenler (Aynı Kanunun 85 inci maddesindeki isteğe bağlı sigortadan faydalananlar dahil) ve geçici 2 nci maddedeki borçlanma hakkından faydalananlar 186 ncı madde uyarınca Topluluk Sigortasına giremezler.
—————————-
2 – 31/05/2006 kabul tarihli, 16/06/2006 tarih ve 26200 sayılı R.G.de yayımlanan 5510 sayılı Kanunun 106. maddesi ile yürürlükten kaldırılan madde:
Madde 188 – (Değişik madde: 26/02/1970 – 1238/1 md.)(*)
Emekliliğe tabi bir görevde çalışmakta olanlar, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu kapsamına girenler (Aynı kanunun 85 inci maddesindeki isteğe bağlı sigortadan faydalananlar dahil), geçici 2 nci maddedeki borçlanmak hakkından faydalananlar ile T.C. Emekli Sandığından emeklilik veya malullük aylığı almakta olan yahut 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa göre yaşlılık veya malullük sigortasından faydalanmış bulunanlar ve aynı kanunun geçici 20 nci maddesindeki şartlara uygun olarak faaliyette bulunan sandıklara tabi bulunan veya bu sandıklardan faydalanmış olanlar 186 ncı madde uyarınca topluluk sigortasına giremezler.
Avukatın yukarıki fıkraya göre topluluk sigortasına girememesi, avukatlık meslekinin icrasına engel teşkil etmez.
Madde 189 – (Mülga madde: 26/02/1970 – 1238/6 md.)(*)
Açıklama:
(*) 26/02/1970 tarih ve 1238 sayılı Kanunun 6. maddesi ile yürürlükten kaldırılan madde için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 26/02/1970 tarih ve 1238 sayılı Kanunun 6. maddesi ile yürürlükten kaldırılan madde metni:
Madde 189 – Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığından emeklilik veya malullük (Adi malullük veya vazife yahut harb malullüğü) aylığı almakta olanlarla, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa göre malullük ve yaşlılık sigortasından faydalanmış bulunanlar ve aynı kanunun geçici 20 nci maddesindeki şartlara uygun olarak faaliyette bulunan sandıklara tabi personelin 186 ncı madde uyarınca Topluluk Sigortasına girmeleri isteklerine bağlıdır.
Madde 190 – Topluluk Sigortası primlerini, topluluk sözleşmesinde gösterilen zamanda ödemiyen avukatın adı baro yönetim kurulunun karariyle, birikmiş prim borcunu, sözleşmedeki şartlar dairesinde ödeyinceye kadar, baro levhasından silinir ve durum ilgili yerlere bildirilir.
Topluluk Sigortası primin ödememenin sonuçları, prim borçlusu avukatın şahsına münhasır olup, bu sonuçların aynı Topluluk Sigortası sözleşmesine katılmış olan diğer sigortalılara veya baroya sirayeti hakkında bir hüküm sözleşmeye konulamaz. (Ek cümle: 02/05/2001 – 4667/92. md.) 17/07/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 140 ıncı maddesi hükmü barolar hakkında uygulanmaz.(*)
Açıklama:
(*) 506 sayılı Kanuna yapılan atıflar (yürürlükten kaldırılmayan hükümleri saklı kalmak kaydıyla), 01/10/2008 tarihinden itibaren 5510 sayılı “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu”nun ilgili maddelerine yapılmış sayılır.
Madde 191 – (Mülga madde: 31/05/2006 – 5510 S.K./106. md.)(*)
Açıklama:
(*) 31/05/2006 kabul tarihli, 16/06/2006 tarih ve 26200 sayılı R.G.de yayımlanan 5510 sayılı Kanunun 106. maddesi ile, 01/10/2008 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırılan madde için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 31/05/2006 kabul tarihli, 16/06/2006 tarih ve 26200 sayılı R.G.de yayımlanan 5510 sayılı Kanunun 106. maddesi ile yürürlükten kaldırılan madde:
Madde 191 – 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 86 ncı maddesi gereğince barolarla Sosyal Sigortalar Kurumu arasında yapılacak sözleşmelere esas teşkil eden tip sözleşme, Çalışma Bakanlığı, Türkiye Barolar Birliği ve Sosyal Sigortalar Kurumu arasında yapılacak görüşmelerle tespit edilir.
Tip sözleşmede yapılacak değişiklikte de yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır.
Bu kanunun yürürlüğe girmesinden sonra kurulacak olan barolar da kuruluşlarını takip eden bir ay içinde tip sözleşmeye göre Topluluk Sigortası sözleşmesi yapmak üzere Sosyal Sigortalar Kurumuna başvururlar. Yeni teşekkül eden baroya kayıtlı avukatlar, evvelce kayıtlı oldukları baroda iken girdikleri Topluluk Sigortası ile kazandıkları haklar saklı kalmak üzere, yeni kaydoldukları baronun topluluk sigortasına girerler.
Madde 192 – 3499 sayılı Avukatlık Kanunu ile ek ve tadilleri, geçici 7 nci madde hükümleri saklı kalmak şartiyle, yürürlükten kaldırılmıştır.
Madde 193 – 6207 sayılı Avukatlar Yardımlaşma Kanununun 1, 4 ve 5 inci maddeleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Madde 1 – Her baro merkezinde Baro Genel Kurulu karariyle (Avukatlar Yardımlaşma Sandığı) kurulabilir.
Sandığa üye olmak isteğe bağlıdır.
Sandıkların kurulmasından amaç, yardıma muhtaç oldukları baro yönetim kurullarınca kabul edilen veya yönetmeliklerde gösterilecek süre ile üye olup da ihtiyarlığı, hastalığı yahut maluliyeti gibi sebepler yüzünden fiilen çalışamıyacak hale gelerek barolarla ilgisini kesen avukatlar ile avukatlık yapmakta iken ölenlerin daha evvelden gösterecekleri kimselere, göstermedikleri takdirde yönetmeliklerde gösterilecek mirasçılarına tespit olunacak şekil ve miktarda yardımları sağlamak ve düzenlemektir.
Sandıkların idareleri ile çalışma tarzları ve 2 nci maddenin giderlere ait (a) fıkrasında yazılı istihkak şartları, oranlan, miktarları ve 2 nci maddenin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentleri ile 4 üncü maddenin ikinci fıkrasında yazılı duhuliye, aidat ve katılma paylarını ödemiyenler hakkında uygulanacak esaslar baro yönetim kurulları tarafından hazırlanıp, genel kurullarca kabul edilen yönetmeliklerde gösterilir.
Sandıkların idare ve temsili baro yönetim kurullarına aittir.
Madde 4 – Yardımlaşma Sandığına üye olmıyan avukatlarla adlî müzaharete nail olan kimselerin vekâletini alan avukatlar üçüncü madde hükmünden ayrıktırlar.
Yardımlaşma Sandığına üye olan avukatlar ikinci maddenin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde gösterilen duhuliye ve aidattan başka, yönetmeliklerde tespit edilecek maktu aylık katılma payı da verirler.
Madde 5 – Pul bedelini müvekkilinden aldığı sabit olan veya üçüncü maddenin birinci fıkrası hükmüne aykırı olarak merciince uygun bir mehil tayini suretiyle yapılan ihtara rağmen pul yükümlülüğünü yerine getirmiyen veya tamamlamıyan avukattan, baro disiplin kurulu kararı ile, ilk defasında (50) ve her tekerrüründe (100) lira para cezası alınır ve Avukatlık Kanununun 162 nci maddesi gereğince tahsil edilerek Sandığa gelir kaydolunur.
Madde 194 – 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 61 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir :
Madde 61 – Davaya vekâlet deruhte etmesine kanunen imkân bulunmıyan vekil mahkemeye kabul olunmaz. Bu takdirde, mahkemeye kabul edilmiyen vekilin müvekkiline, keyfiyetten bahisle, bir defaya mahsus olmak üzere re’sen davetiye gönderilir.
Madde 195 – (Yeniden düzenlenen madde: 26/02/1970 – 1238/1 md.)(*)
Bu kanun gereğince topluluk sigortasına girmiş olup sigortalılığı devam eden bir avukat emekliliğe tabi bir göreve veya hizmete atandığı yahut seçildiğinde, sigortalılığına esas alınan avukatlık süresinin dörtte üçü kıdemine eklenerek intibakı yapılır ve görev veya hizmet aylığı ile emeklilik keseneğine esas aylığı yükseltilir.(**)
Açıklama:
(*) 26/02/1970 tarih ve 1238 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
(**) Madde yeralan “üçte ikisi” ibaresi, 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 93. maddesi ile “dörtte üçü” olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
Tarihçe:
1 – 26/02/1970 tarih ve 1238 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Madde 195 – 14/07/1965 tarih ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa aşağıdaki madde eklenmiştir.
Ek Madde 1 – Avukatlık Kanunu gereğince topluluk sigortasına girmiş olan ve primlerini zamanında ödemek suretiyle sigortalılığı devam eden bir avukat T.C. Emekli Sandığına tabi bir memuriyete atandığında, sigortalılığına esas alınan avukatlık süresinin üçte ikisi memuriyet kıdemine sayılır.
Madde 196 – (Mülga madde: 26/02/1970 – 1238/6 md.)(*)
Açıklama:
(*) 26/02/1970 tarih ve 1238 sayılı Kanunun 6. maddesi ile yürürlükten kaldırılan madde için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 26/02/1970 tarih ve 1238 sayılı Kanunun 6. maddesi ile yürürlükten kaldırılan madde metni:
Madde 196 – 14/07/1965 tarih ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
Geçici Madde 25 – Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte bu kanunun kapsamındaki bir memuriyette bulunanların, memuriyetten önce T. C. Emekli Sandığı Kanununa tabi olmadan ve Sosyal Sigortalar Kurumu kapsamına da girmeden avukatlıkta geçirdikleri fiili hizmet sürelerinin üçte ikisi memuriyet kıdemlerine sayılır.
Madde 197 – (Mülga madde: 26/02/1970 – 1238/6 md.)(*)
Açıklama:
(*) 26/02/1970 tarih ve 1238 sayılı Kanunun 6. maddesi ile yürürlükten kaldırılan madde için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 26/02/1970 tarih ve 1238 sayılı Kanunun 6. maddesi ile yürürlükten kaldırılan madde metni:
Madde 197 – (19/3/1969 tarih ve 1136 sayılı Kanunun hükmüdür.)
22/4/1962 tarih ve 44 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkındaki Kanuna aşağıdaki madde eklenmiştir.
Ek Madde 4 – Avukatlık Kanunu gereğince topluluk sigortasına girmiş olan ve primlerini zamanında ödemek suretiyle sigortalılığı devam eden bir avukatın, bu kanunun 3 üncü maddesinin (c) bendinde nitelikleri gösterilenler arasından Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilmesi halinde, sigortalılığa esas alınan avukatlık süresinin üçte ikisi memuriyet kıdemine sayılır.
Madde 198 – (Mülga madde: 26/02/1970 – 1238/6 md.)(*)
Açıklama:
(*) 26/02/1970 tarih ve 1238 sayılı Kanunun 6. maddesi ile yürürlükten kaldırılan madde için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 26/02/1970 tarih ve 1238 sayılı Kanunun 6. maddesi ile yürürlükten kaldırılan madde metni:
Madde 198 – 22/04/1962 tarih ve 44 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkındaki Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
Geçici Madde 8 – Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte Anayasa Mahkemesi üyeliğinde bulunanlardan bu kanunun 3 üncü maddesinin (c) bendinde nitelikleri gösterilenler arasından üyeliğe seçilmiş olanların, üyelikten önce T. C. Emekli Sandığı Kanununa tabi olmadan ve Sosyal Sigortalar Kurumu kapsamına da girmeden avukatlıkta geçirdikleri fiili hizmet sürelerinin üçte ikisi memuriyet kıdemlerine sayılır.
Madde 199 – 1580 sayılı Belediye Kanunu ile 13 Mart 1329 tarihli İdarei Umumiyei Vilâyat Kanununa aşağıdaki maddeler eklenmiştir.
Belediye Kanununa eklenen madde :
Ek madde – Bir kadroya bağlı olarak aylık veya ücreti belediye bütçesinden yahut belediyenin yönetim ve denetimi altındaki daire, müessese veya şirketlerden verilen müşavir ve avukatların takibettikleri dava ve işlerde, mahkeme ve icra daireleri tarafından müvekkilleri belediye, daire, müessese veya şirket lehine avukatlık ücret tarifesine göre takdir edilen avukatlık ücretinin tahsil olunan kısmı belediye veya onun yönetim ve denetimi altındaki daire, müessese veya şirketin hukuk işleri müdürlüğü yahut hukuk müşavirliği personeline, belediye meclisi tarafından tespit edilecek esaslara göre ve 7244 sayılı Kanundaki hadler dahilinde tevzi ve tediye olunur.
İdarei Umumiyei Vilâyat Kanununa eklenen madde :
Ek madde – Bir kadroya bağlı olarak aylık veya ücretli il özel idaresi bütçesinden verilen müşavir ve avukatların takibettikleri dava ve işlerde, mahkeme ve icra daireleri tarafından müvekkilleri il özel idaresi lehine avukatlık ücret tarifesine göre takdir edilen avukatlık ücretinin tahsil olunan kısmı, bu idarenin hukuk işleri müdürlüğü veya hukuk müşavirliğindeki personele, il genel meclisi tarafından tespit edilecek esaslara göre ve 7244 sayılı Kanundaki hadler dahilinde tevzi ve tediye olunur.
Ek Madde 1 – (Ek madde: 08/05/1984 – 3003/8 md.)
Kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüslerinde asli ve sürekli olarak avukatlık görevinde çalışanların baro levhasına yazılmaları isteklerine bağlıdır. Ancak bunlar hakkında bu Kanunun avukatlık meslekine kabul ve ruhsatname verilmesine ilişkin hükümleri aynen uygulanır. Bunlar, görevlerinin gereği olan işleri yaparken baro levhasına kayıtlı avukatların yetkileriyle haklarına sahip ve onların ödevleriyle yükümlüdürler. Baroya kaydını yaptırmayan avukat, çalıştığı yer barosuna bilgi verir.
Yukarıdaki fıkra uyarınca baro levhasına yazılmak istemediklerini bildiren adayların, sadece avukatlık mesleğine kabullerine ve adlarına ruhsatname düzenlenmesine karar verilerek kanunda öngörülen diğer işlemler, aynen yerine getirilir.
Birinci fıkrada sözü edilen görevlerden ayrılma halinde, avukatlık mesleğinin yapılabilmesi, baro levhasına yazılmakla mümkündür.
Bu Kanunun avukatlar hakkında öngördüğü disiplin işlem ve cezaları, bu maddede sözü edilen avukatlar hakkında da avukatın sürekli görev yaptığı yer barosunca uygulanır.
Ek Madde 2 – (Değişik madde: 02/05/2001 – 4667/94. md.)(*)
Avukatlar, Türkiye Barolar Birliğini veya baroları temsil etmek üzere uluslararası toplantı ve kongrelere Adalet Bakanlığına bilgi vermek suretiyle katılabilirler.
Açıklama:
(*) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Ek Madde 2 – (Ek madde: 08/05/1984 – 3003/8 md.)
Türkiye Barolar Birliğini veya baroları temsil etmek üzere uluslar arası toplantı ve kongrelere katılmak Adalet Bakanlığının iznine tabidir.
Ek Madde 3 – (Ek madde: 08/05/1984 – 3003/8 md.)
Barolar ile Türkiye Barolar Birliğinin bu Kanuna göre gizli oyla yapılacak organ seçimlerine ilişkin işlemler, aşağıdaki esaslara göre yargı gözetimi altında gerçekleştirilir.
(Değişik fıkra: 02/05/2001 – 4667/96. md.)(**) Seçim yapılacak genel kurul toplantısından en az onbeş gün önce, baro seçimleri için levhaya kayıtlı (…)(***) avukatlar, Türkiye Barolar Birliği seçimleri için de genel kurula barolarca seçilen asıl ve yedek delegeler ile doğal delegeleri belirleyen liste, toplantının gündemi, yeri, günü, saati ile çoğunluk olmadığı takdirde yapılacak ikinci toplantıya ilişkin hususları belirten bir yazı ile birlikte üç nüsha olarak o yer ilçe seçim kurulu başkanı olan hakime verilir. Bir yerde birden fazla ilçe seçim kurulu bulunduğu takdirde görevli hakim, Yüksek Seçim Kurulunca belirlenir. Toplantı tarihleri, gündemde yer alan diğer konular göz önünde bulundurularak görüşmelerin bitimine göre seçimlerin ilçe seçim kurulu başkanının gözetiminde yapılması sağlanır. Üye sayısı dörtyüzü aşan barolarda görüşmeler cumartesi günü sonuçlandırılır ve seçimlere pazar günü dokuzda başlanır ve oy verme işi saat onyedide sona erer.
Hakim, gerektiğinde ilgili kayıt ve belgeleri de getirtip incelemek suretiyle varsa noksanları tamamlattırdıktan sonra seçime katılacak avukatları belirleyen liste ile yukarıdaki fıkrada belirtilen diğer hususları onaylar. Onaylanan liste ile toplantıya ilişkin diğer hususlar Adalet dairesi ve baro ilan yerlerinde asılmak sureti ile üç gün süre ile ilan edilir.
İlan süresi içinde listeye yapılacak itirazlar hakim tarafından incelenir ve en geç iki gün içinde kesin olarak karara bağlanır.
Bu suretle kesinleşen listeler ile toplantıya ilişkin diğer hususlar onaylanarak ilgili baro veya Türkiye Barolar Birliğine gönderilir.
Hakim, kamu görevlileri veya aday olmayan avukatlar arasından bir başkan ile iki üyeden oluşan bir seçim sandık kurulu atar. Aynı şekilde ayrıca üç yedek üye de belirler. Seçim sandık kurulu başkanının yokluğunda kurula yaşlı üye başkanlık eder.
Seçim sandık kurulu, seçimlerin kanunun öngördüğü esaslara göre yürütülmesi, yönetimi ve oyların tasnifi ile görevli olup, bu görevleri seçim ve tasnif işleri bitinceye kadar aralıksız olarak devam eder.
Dörtyüz kişiden fazla üyesi bulunan barolarda her dörtyüz kişi için bir oy sandığı bulunur ve her seçim sandığı için ayrı bir kurul oluşturulur. Yüze kadar olan üye fazlalığı sandık sayısında nazara alınmaz. Seçimlerde kullanılacak araç ve gereçler ilçe seçim kurulundan sağlanır. Ve sandıkların konacağı yerler hakim tarafından belirlenir.
Seçim süresinin sonunda seçim sonuçları tutanakla tespit edilip seçim sandık kurulu başkan ve üyeleri tarafından imzalanır. Birden fazla sandık bulunması halinde tutanaklar, hakim tarafından birleştirilir. Tutanakların birer örneği seçim yerinde asılmak suretiyle geçici seçim sonuçları ilan edilir. Kullanılan oylar ve diğer belgeler tutanağın bir örneği ile birlikte üç ay süreyle saklanmak üzere ilçe seçim kurulu başkanlığına tevdi edilir.
Seçimin devamı sırasında yapılan işlemler ile tutanakların düzenlenmesinden itibaren iki gün içinde seçim sonuçlarına yapılacak itirazlar, hakim tarafından aynı gün incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. İtiraz süresinin geçmesi ve itirazların karara bağlanmasından hemen sonra hakim yukarıdaki hükümlere göre kesin sonuçları ilan eder ve ilgili baro ile Türkiye Barolar Birliğine bildirir.
(Değişik fıkra: 28/05/1988 – 3464/2.md.)(*) Oy verme işlemi, gizli oy açık tasnif esasına göre yapılır. Listede adı yazılı bulunmayan avukat oy kullanamaz. Oylar, oy verenin kimliğinin baro veya resmi kuruluşça verilen belge ile ispat edilmesinden ve listedeki isminin karşısındaki yerin imzalanmasından sonra kullanılır. Oylar, organlara göre birlikte veya ayrı ayrı her şekilde düzenlenen oy pusulalarının, üzerinde ilçe seçim kurulu mühürü bulunan ve oy verme sırasında sandık kurulu başkanı tarafından verilecek zarfa konulması suretiyle kullanılır. Bunların dışındaki zarflara konulan oylar geçersizdir. Asıl üyenin mazereti olduğu takdirde yedek üye Türkiye Barolar Birliği Genel Kuruluna katılır ve oy kullanılır.
(Değişik fıkra: 02/05/2001 – 4667/96. md.)(**) Hakim, seçim sonuçlarını etkileyecek ölçüde bir usulsüzlük veya kanuna aykırı uygulama tespit etmesi halinde; bu tespite konu olan organla sınırlı olmak üzere seçimlerin iptaline karar verir. Bu takdirde, süresi bir aydan az ve iki aydan fazla olmamak üzere seçimin yenileneceği pazar gününü tespit ederek ilgili baroya veya Türkiye Barolar Birliğine bildirir. Belirlenen günde yalnız seçim yapılır ve seçim işlemleri bu madde ile kanunun öngördüğü diğer hükümlere uygun olarak yürütülür.
İlçe seçim kurulu başkanı hakime ve seçim sandık kurulu başkanı ile üyelerine, “Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun” da belirtilen esaslara göre ücret ödenir. Bu ücret ve diğer seçim giderleri, Türkiye Barolar Birliği ve ilgili baroların bütçelerinden karşılanır.
(Değişik fıkra: 23/01/2008 – 5728 S.K./336. md.)(*4*) Seçimler sırasında sandık kurulu başkanı ve üyelerine karşı görevleriyle bağlantılı olarak işlenen suçlar kamu görevlilerine karşı işlenmiş gibi cezalandırılır.
Seçimlerin düzen içerisinde ve sağlıklı biçimde yürütülmesi amacıyla hakimin ve sandık kurulunun aldığı tedbirlere uymayanlara, eylemin ağırlığına göre bu Kanunda yazılı disiplin cezaları verilir.
Açıklama:
(*) 28/05/1988 tarih ve 3464 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değiştirilen 11. fıkra için Tarihçeye bakınız.
(**) 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 96. maddesi ile değiştirilen ikinci ve onikinci fıkralar için Tarihçeye bakınız.
(***) Burada yer alan “avukatlardan genel kurula katılma hakkına sahip” ibaresi, 14/07/2004 kabul tarihli, 21/07/2004 tarih ve 25529 sayılı R.G.de yayımlanan 5218 sayılı Kanunun 2. maddesi ile madde metninden çıkartılmıştır.
(*4*) 23/01/2008 kabul tarihli, 08/02/2008 tarih ve 26781 sayılı R.G.de yayımlanan 5728 sayılı Kanunun 336. maddesi ile değiştirilen fıkra için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 28/05/1988 tarih ve 3464 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değiştirilen 11. fıkra metni:
Oy verme işlemi,gizli oy açık tasnif esasına göre yapılır. Listede adı yazılı bulunmayan avukat oy kullanamaz. Oylar,oy verenin kimliğinin baro veya resmi kuruluşça verilen belge ile ispat edilmesinden ve listedeki isminin karşısındaki yerin imzalanmasından sonra kullanılır. Oylar,üzerinde ilçe seçim kurulunun mühürü bulunan ve oy verme sırasında sandık kurulu başkanı tarafından her seçim için ayrı ayrı verilecek kağıtlara yazılmak ve mühürlü zarflara konulmak sureti ile kullanılır. Asıl üyenin mazereti olduğu takdirde yedek üye Türkiye Barolar Birliği Genel Kuruluna katılır ve oy kullanır.
————————–
2 – 02/05/2001 tarihinde kabul edilen ve 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı R.G.’de yayımlanan 4667 sayılı Kanunun 96. maddesi ile değiştirilen ikinci ve onikinci fıkralar:
– Seçim yapılacak genel kurul toplantısından en az onbeş gün önce, Baro seçimleri için levhaya kayıtlı avukatları, Türkiye Barolar Birliği seçimleri için de genel kurula barolarca seçilen asıl ve yedek delegeleri belirleyen liste, toplantının gündemi, yeri, günü, saati ile çoğunluk olmadığı takdirde yapılacak ikinci toplantıya ilişkin hususları belirten bir yazı ile birlikte üç nüsha olarak o yer ilçe seçim kurulu başkanı olan hakime tevdi edilir. Bir yerde birden fazla ilçe seçim kurulu bulunduğu takdirde görevli hakim Yüksek Seçim Kurulunca belirlenir. Toplantı tarihlerinin, gündemde yer alan diğer konular gözönünde bulundurularak görüşmelerin bir Cumartesi günü akşamına kadar sonuçlanması ve seçimlerin ertesi gün olan Pazar gününün dokuz-onyedi saatleri arasında yapılmasını sağlayacak şekilde düzenlenmesi zorunludur.
– Hakim, seçim sonuçlarını etkileyecek ölçüde bir usulsüzlük veya kanuna aykırı uygulama nedeniyle seçimlerin iptaline karar verdiği takdirde, süresi bir aydan az ve iki aydan fazla olmamak üzere seçimin yenileneceği Pazar gününü tespit ederek ilgili baroya veya Türkiye Barolar Birliğine bildirir. Belirlenen günde yalnız seçim yapılır ve seçim işlemleri bu madde ile kanunun öngördüğü diğer hükümlere uygun olarak yürütülür.
————————–
3 – 23/01/2008 kabul tarihli, 08/02/2008 tarih ve 26781 sayılı R.G.de yayımlanan 5728 sayılı Kanunun 336. maddesi ile değiştirilen fıkra:
Seçimler sırasında sandık kurulu başkanı ve üyelerine karşı işlenen suçlar Devlet memurlarına karşı işlenmiş gibi cezalandırılır.
Ek Madde 4 – (Ek madde: 08/05/1984 – 3003/8 md.)
Adalet Bakanlığı, Barolar ve Türkiye Barolar Birliği organlarının görevlerini kanun hükümlerine uygun olarak yapıp yapmadıklarını ve mali işlemlerini yönetmelikte belirlenecek esaslara göre denetlemeye yetkilidir. Bu idari ve mali denetim, adalet müfettişlerince yapılır.
Geçici Madde 1 – (Değişik madde: 26/02/1970 -1238/1 md.)(*)
7 Temmuz 1969 tarihinden sonra 506 sayılı Sosyal sigortalar Kanununun 86 ncı maddesi gereğince barolarla Sosyal Sigortalar Kurumu arasında yapılacak sözleşmelere esas teşkil eden ilk tip sözleşme, bu kanunun geçici 10 uncu maddesi uyarınca Türkiye Barolar Birliğinin yapacağı ilk toplantıyı takip eden üç ay içinde Çalışma Bakanlığı, Türkiye Barolar Birliği ve Sosyal Sigortalar Kurumu arasında yapılacak görüşmelerle tespit edilir. Hazırlanan tip sözleşme, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu tarafından, bir hafta içinde bütün barolara gönderilir. Topluluk sigortasına girmeye mecbur olan avukatların bağlı bulundukları barolar, tip sözleşmeye göre topluluk sigortası sözleşmesi yapmak üzere tip sözleşmenin baroya gelişi tarihinden itibaren iki ay içinde Sosyal Sigortalar Kurumuna başvururlar. Sözleşmeler, baronun başvurma tarihinden itibaren en geç üç ay içinde yürürlüğe konur.(**)
A) Topluluk sigortasına tabi oldukları tarihde 30 yaşını geçmiş bulunan avukatlardan, 55 yaşını doldurmakla beraber 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 60 ıncı maddesinde yazılı şartları yerine getiremediklerinden yaşlılık sigortasından aylık bağlanmasına hak kazanamıyan ve:(**)
a) Sigortalılıklarının başladığı tarihten önceki on yıl içinde en az 2000 gün baro levhasında kayıtlı avukat olduklarını tevsik eden,
b) Sigortalılık süresince her yıl en az ortalama 200 gün sigorta primi ödemiş olan,
c) En az beş yıl sigortalı bulunan avukatlara, sigortalılık süresi 15 yılı doldurmuş olanlar gibi Sosyal Sigortalar Kanununun 61 inci maddesindeki esaslara göre yaşlılık aylığı bağlanır.
(a) bendinde sözü geçen avukatlık süresi, avukatların sigortalıklarının başladığı tarihten itibaren en geç iki yıl içinde ilgili barolardan alınarak Sosyal Sigortalar Kurumuna verilecek belgelerle tespit edilir.
Barolar bu çalışma belgelerini düzenlemekten kaçınırlarsa, sigortalı avukatların ilgili baro ve yönetim kurulu başkan ve üyelerinden zarar ve ziyan istemek hakları saklıdır.
Avukatlık süresini gösteren belgelerin gerçeğe uymadığı bir hükümle tespit edildiği takdirde gerek bunu düzenliyenler gerekse ilgili sigortalılar, Sosyal Sigortalar Kurumunun bu yüzden uğrayacağı zararları yüzde elli fazlasiyle ve kanuni faizi ile birlikte adı geçen Kuruma ödemekle yükümlüdür.
Bu gibiler hakkında ayrıca ceza kovuşturması da yapılır.
B) Topluluk sigortasına tabi oldukları tarihte 30 yaşını geçmiş bulunan avukatlardan, 50 yaşını doldurup, erken yaşlanmış oldukları tespit edilen ve Sosyal Sigortalar Kanununun 60 ıncı maddesinde yazılı şartları yerine getiremediklerinden aylık bağlanmasına hak kazanamıyanlara (A) fıkrasındaki şartlarla, sigortalılık süreleri 15 yılı doldurmuş olanlar gibi, Sosyal Sigortalar Kanununun 61 inci maddesindeki esaslara göre yaşlılık aylığı bağlanır.
Açıklama:
(*) 26/02/1970 tarih ve 1238 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
(**) 506 sayılı Kanuna yapılan atıflar (yürürlükten kaldırılmayan hükümleri saklı kalmak kaydıyla), 01/10/2008 tarihinden itibaren 5510 sayılı “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu”nun ilgili maddelerine yapılmış sayılır.
Tarihçe:
1 – 1 – 26/02/1970 tarih ve 1238 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Geçici Madde 1 – Bu kanunun yürürlüğe girmesinden sonra 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 86 ncı maddesi gereğince barolarla Sosyal Sigortalar Kurumu arasında yapılacak sözleşmelere esas teşkil eden ilk tip sözleşme, bu kanunun geçici 10 uncu maddesi uyarınca Türkiye Barolar Birliğinin yapacağı ilk toplantıyı takip eden üç ay içinde Çalışma Bakanlığı, Türkiye Barolar Birliği ve Sosyal Sigortalar Kurumu arasında yapılacak görüşmelerle tespit edilir. Hazırlanan tip sözleşme, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu tarafından, bir hafta içinde bütün barolara gönderilir. Topluluk sigortasına girmeye mecbur olan avukatların bağlı bulundukları barolar, tip sözleşmeye göre topluluk sigortası sözleşmesi yapmak üzere tip sözleşmenin baroya gelişi tarihinden itibaren iki ay içinde Sosyal Sigortalar Kurumuna başvururlar. Sözleşmeler, baronun baş vurma tarihinden itibaren en geç üç ay içinde yürürlüğe konur.
Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kadınsa 30, erkekse 35 yaşını doldurmuş olup avukatlık ruhsatnamesine sahip bulunan ve bu kanun hükümleri gereğince topluluk sigortasına girmiş olan avukatlardan ölümleri tarihinde Sosyal Sigortalar Kanununun 66 ncı maddesindeki şartları yerine getirmemiş olanların hak sahibi kimseleri ile bu avukatlardan kadın iseler 55, erkek iseler 60 yaşını dolduran veya 50 yaşını doldurup erken yaşlanmış oldukları tespit edilen ve Sosyal Sigortalar Kanununun 54 ve 60 ncı maddelerinde yazılı şartları yerine getiremediklerinden malullük veya yaşlılık sigortasından aylık bağlanmasına hak kazanamıyanlara topluluk sigortasının başladığı tarihten önceki 10 yıl içinde ilgili avukatın en az 70 ay baro levhasında kayıtlı olduğu tevsik edilmek şartiyle, son defa ödediği prime esas teşkil eden aylık gelir tutarı üzerinden ölüm veya malullük yahut yaşlılık sigortası yardımı yapılır.
Şu kadar ki, ikinci fıkra gereğince ölüm veya malullük yahut yaşlılık sigortası yardımına hak kazanılan tarihte sigortalı avukatın cem’an 35 ay topluluk sigortası primi ödememiş olması halinde, eksik kalan primleri ödenen son prim esas alınarak mahsup edilir. Mahsup, her ayın ölüm veya malullük yahut yaşlılık sigortası yardımlarından bir aylık prim çıkarıldıktan sonra kalanın hak sahiplerine ödenmesi suretiyle yapılır.
İkinci fıkradaki en az 70 aylık fiili avukatlık süresi, avukatların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren en geç bir yıl içinde ilgili barolardan alınarak Sosyal Sigortalar Kurumuna verilecek belgelerle tespit edilir.
Barolar bu çalışma belgelerini düzenlemekten kaçınırlarsa, sigortalı avukatların ilgili baro yönetim kurulu başkan ve üyelerinden zarar ve ziyan isteme hakları saklıdır.
Avukatlık süresini gösteren belgelerin gerçeğe uymadığı bir hükümle tespit edildiği takdirde gerek bunu düzenliyenler, gerekse ilgili sigortalılar, Sosyal Sigortalar Kurumunun bu yüzden uğrıyacağı zararları yüzde elli fazlasiyle ve kanuni faizi ile birlikte adı geçen Kuruma ödemekle yükümlüdür.
Bu gibiler hakkında ayrıca ceza kovuşturması da yapılır.
İkinci fıkranın uygulanmasında, Sosyal Sigortalar Kanununun 60 ıncı maddesinin (B) bendindeki 150 günlük yıllık asgari prim ödeme süresi, avukatlar bakımından beş ay, aynı Kanununun 54 üncü maddesinin (b) bendi ile 66 ncı maddesinin (d) bentlerindeki 150 günlük yıllık asgari prim ödeme süresi avukatlar bakımından beş ay ve 1.800 günlük toplam prim ödeme süresi 60 ay olarak hesaplanır.
Geçici Madde 2 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte T. C. Emekli Sandığındaki emekliliğe esas teşkil eden hizmetleri toplamı en az 15 yıl olan avukatlardan;
A) (Değişik bent: 26/02/1970 – 1238/3 md.)(*) Emekli keseneği ödedikleri memuriyet veya hizmetten 7 Temmuz 1969 tarihinden önce her ne sebeple olursa olsun ayrılmış olanlar, kendilerine emeklilik veya malullük aylığı bağlanmamış olmak şartı ile, 7 Temmuz 1969 tarihine kadar Sosyal Sigortaya da tabi olmaksızın geçen fiili avukatlık sürelerinin tamamını veya bu sürenin emekliliğe esas olan eski hizmetlerinin süresi ile birlikte 25 yılı doldurmaya yetecek kısmını aşağıdaki hükümlere göre borçlanabilirler.
Fiili avukatlık süresinin tamamını borçlananlar aşağıdaki (B) bendi hükümlerine göre T. C. Emekli Sandığı ile ilgilerini devam ettirebilirler. Bunlardan T. C. Emekli Sandığı ile ilgilerini devam ettirmek istemiyenlerle fiili avukatlık süresinin bir kısmını borçlanmak suretiyle emekliliğe esas hizmet sürelerini 25 yıla çıkarmış olanlara aşağıdaki hükümlere göre emekli aylığı bağlanır.
B) Emekli keseneği ödedikleri memuriyet veya hizmetten bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte veya daha sonra her ne sebeple olursa olsun ayrılanlar, toplam süre 30 yılı geçmemek üzere, T.C. Emekli Sandığı ile ilgilerini devam ettirebilirler.
(A) bendine göre borçlanabilmek için ilgilinin, listesine yazılı bulunduğu baronun topluluk sigortasına katıldığı tarihten itibaren üç ay içinde bu baro aracılığı ile T. C. Emekli Sandığına yazılı olarak baş vurması zorunludur. Borçlanılacak miktar, ilgilinin T. C. Emekli Sandığına evvelce kesenek ödediği memuriyet veya hizmette son aldığı maaş yahut ödenek derecesindeki kıdeminden itibaren o memuriyet veya hizmetin asgari terfi süresi nazara alınarak 2 veya 3 yılda bir terfi etmiş sayılmak suretiyle T. C. Emekli Sandığı Kanunu hükümleri dairesinde, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadarki fiili avukatlık süresi için ödemesi gereken keseneklerin (Kurum hissesi dahil) tamamıdır. Ancak, kesenekler ve kurum hissesi ait oldukları geçmiş yıllarda yürürlükte bulunan T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre hesaplanır.
Borçlanılan süre ile T. C. Emekli Sandığına tabi eski memuriyet veya hizmet süreleri toplamı 30 yılı geçemez. Fiili avukatlık süresinin bu miktarı aşan kısmı için borçlanmak mümkün değildir.
Borçlanılacak miktar, ilgilinin talebine göre, T. C. Emekli Sandığı tarafından yapılacak tebligat üzerine en geç 1 ay içinde toptan veya on yıl içinde on eşit taksitle ödenir. T. C. Emekli Sandığına tabi eski memuriyet veya hizmetlerinden ayrılırken keseneklerini almış olanlar bunun tamamını kanuni faizi ile birlikte, borçlanılan miktarın tamamının veya ilk taksidinin ödenmesi süresi içinde sandığa iade ile yükümlüdürler. Kesenekleri süresi içinde iade etmiyenlerin bu madde hükümlerinden faydalanmaları mümkün değildir.
Borçlanan kimseler emekliliğe esas olan eski memuriyet veya hizmet sürelerine borçlandıkları sürenin eklenmesi suretiyle hesaplanacak süre üzerinden ve borçlandıkları miktarın tamamını ödedikleri tarihten itibaren 5434 sayılı Kanuna göre emekli aylığına hak kazanırlar. Emekli aylığına hak kazanabilmesi için toplam süresinin 25 yıl olması yeterlidir.(**)
Taksitle ödemede, borcun tamamını ödeyemeden ölen veya T. C. Emekli Sandığına göre malul olan avukatların kendilerine veya hak sahibi mirasçılarına ölüm veya maluliyeti takibeden ay başından itibaren 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre malullük yahut dul ve yetim aylığı bağlanır. Şu kadar ki, ödenmemiş yıllık taksitlerin her biri 12 eşit parçaya bölünerek o yılın malullük veya dul ve yetim aylıklarından kesilir ve artan miktar hak sahiplerine ödenir.(**)
Taksitle ödemede, bir taksidi zamanında ödemiyen ve T. C. Emekli Sandığınca yapılan tebligat üzerine 1 ay içinde bu borcunu yerine getiremiyenlerin borçlanma durumuna son verilir ve ödedikleri miktara tekabül eden sürenin eski memuriyet veya hizmetlerine eklenmesi suretiyle hesaplanacak süre üzerinden T. C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre işlem yapılır.
Yukarıdaki fıkralar gereğince kendilerine veya hak sahibi mirasçılarına emekli, malullük veya dul ve yetim aylığı bağlananlara borçlanmadan önceki fiili memuriyet veya hizmetlerin tutarı üzerinden T. C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre ikramiye ödenir.
(B) bendinden faydalanabilmek için ilgilinin, T. C. Emekli Sandığına kesenek ödediği memuriyet veya hizmetten ayrılmasını takibeden bir ay içinde Sandığa dilekçe ile başvurması ve kendisine emekli aylığı bağlanmamış veya kesenekleri iade edilmemiş olması gereklidir. (A) bendinin ikinci fıkrası delaletiyle (B) bendinden faydalananlar için bu süre borçlanma taleplerinin kabul edildiğinin Sandıkça kendilerine tebliği tarihinden başlar.
(B) bendinden faydalanmak dileği ile yapılan baş vurmanın T. C. Emekli Sandığınca kabul edildiğinin ilgiliye tebliğini takibeden aybaşından itibaren sandığa kesenek ödeme yükümlülüğü doğar. Kesenekler (Kurum hissesi dahil) her ayın ilk haftası içinde doğrudan doğruya veya T. C. Emekli Sandığının belirteceği bir banka aracılığı ile sandığa ödenir.
Kesenek ve kurum hissesi, ilgilinin T. C. Emekli Sandığına kesenek ödediği evvelki memuriyet veya hizmette son iktisap ettiği maaş veya ödeneğindeki kıdeminden başlamak üzere o memuriyet veya hizmetin en az yükselme süresine göre iki veya üç senede bir terfi ediyormuşçasına yürütülecek maaş dereceleri üzerinden hesaplanır.
(B) bendi uyarınca T. C. Emekli Sandığı ile ilgileri devam edenlerin emekliliğe esas sürelerinin 30 yılı doldurduğu, sandıkla ilgilerinin kesilmesini yazılı olarak istedikleri, öldükleri yahut T. C. Emekli Sandığı Kanununa göre malul duruma girdikleri veya borçlanma hükümlerinde gösterildiği şekilde sandık tarafından verilen bir aylık süre içinde ödememekte temerrüt ettikleri takdirde bu durumların husule geldiği tarihi takibeden aybaşından itibaren sandıkla ilgileri kesilir ve toplam süreleri üzerinden kendilerine yahut hak sahibi mirasçılarına 5434 sayılı Kanun uyarınca emekli, malullük dul veya yetim aylığı bağlanır. Bu kimselere ödenecek ikramiye hakkında borçlanma ile ilgili hükümler kıyasen uygulanır.(**)
Geçici 3, 4 ve 5 inci maddeler uyarınca borçlandıkları süre ile birlikte emekliliğe esas hizmetleri tutarı 15 yıl veya daha fazla olanlar da bu maddenin (B) bendi hükmünden faydalanabilirler.
(Ek fıkra: 26/02/1970 – 1238/3 md.) Bu madde hükümlerinden faydalananların, (A) bendi uyarınca boçlandıkları veya (B) bendi uyarınca T.C. Emekli Sandığı ile ilgilerini devam ettirdikleri sürelerin tamamı, emekliliğe tabi görevden son defa ayrıldıkları maaş veya ödenekteki kıdemlerine eklenmek suretiyle bu görev veya hizmetin en az yükselme süresine göre iki veya üç yılda bir terfi etmiş veya ediyormuşçasına intibakları yapılır.
(Ek fıkra: 26/02/1970 – 1238/3 md.) Bu maddenin 9 uncu fıkrasında T.C. Emekli Sandığına başvurma için konulmuş bir aylık süreyi geçirmiş olanlar, 1 Ocak 1971 tarihine kadar başvurmaları şartı ile bu madde hükümlerinden faydalanabilirler.
Açıklama:
(*) 26/02/1970 tarih ve 1238 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değiştirilen (A) bendi için Tarihçeye bakınız.
(**) 5434 sayılı Kanuna yapılan atıflar (yürürlükten kaldırılmayan hükümleri saklı kalmak kaydıyla), 01/10/2008 tarihinden itibaren 5510 sayılı “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu”nun ilgili maddelerine yapılmış sayılır.
Tarihçe:
1 – 26/02/1970 tarih ve 1238 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değiştirilen (A) bendi:
A) Emekli keseneği ödedikleri memuriyet veya hizmetten bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce her ne sebeple olursa olsun ayrılmış olanlar, kendilerine emeklilik veya malullük aylığı bağlanmamış olmak şartiyle, T.C. Emekli Sandığı ile ilgililerin kesildiği tarihten bu Kanunun yürürlük tarihine kadar Sosyal Sigortaya da tabi olmaksızın geçen fiili avukatlık sürelerinin tamamını veya bu sürenin emekliliğe esas olan eski hizmetlerinin süresi ile birlikte 25 yılı doldurmaya yetecek kısmını aşağıdaki hükümlere göre borçlanabilirler.
Fiili avukatlık süresinin tamamını borçlananlar aşağıdaki (B) bendi hükümlerine göre T.C. Emekli Sandığı ile ilgilerini devam ettirebilirler. Bunlardan T.C. Emekli Sandığı ile ilgilerini devam ettirmek istemiyenlerle fiili avukatlık süresinin bir kısmını borçlanmak suretiyle emekliliğe esas hizmet sürelerini 25 yıla çıkarmış olanlara aşağıdaki hükümlere göre emekli aylığı bağlanır.
Geçici Madde 3 – (Değişik madde: 26/02/1970 – 1238/1 md.)(*)
7 Temmuz 1969 tarihinde veya bu tarihle 1 Ocak 1971 tarihi arasında T.C. Emekli Sandığında iştirakçi durumunda bulunanların, emeklilik keseneği ödedikleri görev veya hizmetten önce T.C. Emekli Sandığı Kanununa tabi olmadan ve Sosyal Sigortalar kapsamına da girmeden geçirdikleri fiili avukatlık sürelerinin daha önce başka kanunlarla borçlanılan süreler ile birlikte onbeş yılı geçmiyecek kısmı, 5434 sayılı Kanuna 23 şubat 1965 gün ve 545 sayılı Kanunun 5 inci maddesi ile eklenen maddedeki esaslara göre borçlanmaları şartı ile emekliliğe esas hizmetlerine eklenir. Şu kadar ki, bu kimselerin adlarına borç kaydedilecek miktar borçlandırılan sürenin geçtiği tarihlerde kesilen kesenek ve karşılıklar oranına göre tespit olunur.(**)
Bu madde hükmünden faydalanmak için, ilgilinin, 1 Nisan 1971 tarihine kadar T.C. Emekli Sandığına yazılı olarak başvurması şarttır.
Açıklama:
(*) 26/02/1970 tarih ve 1238 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
(**) 5434 sayılı Kanuna yapılan atıflar (yürürlükten kaldırılmayan hükümleri saklı kalmak kaydıyla), 01/10/2008 tarihinden itibaren 5510 sayılı “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu”nun ilgili maddelerine yapılmış sayılır.
Tarihçe:
1 – 26/02/1970 tarih ve 1238 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Geçici Madde 3 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte T.C. Emekli Sandığına kesenek ödemekte bulunan avukatlardan, daha önce Sosyal Sigortaya ve Emekli Sandığına tabi olmadan avukatlık yapmış olanların bu fiili avukatlık süreleri 5434 sayılı Kanuna 23 Şubat 1965 tarihli ve 545 sayılı Kanunun 5 inci maddesi ile eklenen maddedeki esaslara göre borçlanmaları şartiyle, emekliliğe esas hizmetlerine eklenir. Şu kadar ki, bu avukatların borçlandıkları süreye ait keseneklerin hesabında geçici ikinci maddenin borçlanma ile ilgili hükümleri kıyasen uygulanır.
Bu madde hükmünden faydalanmak için, ilgili avukatın,bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde T.C. Emekli Sandığına yazılı olarak baş vurması şarttır.
Geçici Madde 4 – (Değişik madde: 26/02/1970 – 1238/1 md.)(*)
7 Temmuz 1969 tarihinde veya bu tarihle 1 Ocak 1971 tarihi arasında T.C Emekli Sandığında iştirakçi durumunda bulunanlardan, emekli keseneği ödedikleri görev veya hizmetten önce T.C. Emekli Sandığına tabi olmadan ve Sosyal Sigortalar kapsamına da girmeden avukatlık yapan ve ondan önce de emekliliğe tabi bir görev veya hizmette bulunanların T.C. Emekli Sandığı ile ilişkileri bulunan devreler arasındaki fiili avukatlık sürelerinin daha önce başka kanunlarla borçlanılan süreler ile birlikte onbeş yılı geçmiyecek kısmı geçici 3 üncü madde uyarınca borçlanmaları şartı ile aynı madde hükümlerine göre emekliliğe esas hizmetlerine eklenir.
Geçici 3 üncü maddenin son fıkrası hükmü bu halde de uygulanır.
Açıklama:
(*) 26/02/1970 tarih ve 1238 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değiştirilen madde için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 26/02/1970 tarih ve 1238 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Geçici Madde 4 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte T.C. Emekli Sandığına kesenek ödemekte bulunan avukatlardan,daha önce Sosyal Sigortaya ve Emekli Sandığına tabi olmadan avukatlık yapan ve ondan önce de T.C. Emekli Sandığına kesenek ödiyenlerin,T.C. Emekli Sandığı ile ilişkileri bulunan iki devre arasındaki fiili avukatlık süreleri geçici 3 üncü maddeye göre borçlanmaları şartiyle,emekliliğe esas hizmetlerine eklenir.
Geçici 3 üncü maddenin son fıkrası hükmü bu halde de uygulanır.
Geçici Madde 5 – Geçici 2, 3 ve 4 üncü maddelerin kapsamına giren avukatların bu maddeler gereğince borçlandıkları fiili avukatlık sürelerinden önce Sosyal Sigortalar Kurumu kapsamına giren hizmetleri de mevcutsa, Sosyal Sigortalar kapsamına giren hizmetler 05/01/1961 tarihli ve 228 sayılı Kanunun aylık bağlanmasına ilişkin esasları dairesinde T.C. Emekli Sandığındaki hizmetler (Borçlanılan süreler dahil) ile birleştirilir.
Bu madde hükmünden faydalanmak istiyenlerin, T.C. Emekli Sandığına baş vurmalarının şekli ve süresi hakkında geçici 3 üncü madde hükmü kıyasen uygulanır.
Geçici Madde 6 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Avukatlar Yardımlaşma Sandığında üye bulunan avukatlar, levhasına yazılı oldukları baroya müracaat ederek sandıktaki kayıtların silinmesini istiyebilirler.
Yukarıdaki fıkra gereğince sandıktan kayıtları silinen avukatların sandıktaki alacaklarının, üyelik süresi ve sandık mevcuduna göre kendilerine ödenmesi şekli, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde ilgili baro yönetim kurulu tarafından hazırlanıp baro genel kurulunca onaylanan bir yönetmelikle tespit edilir.
Geçici Madde 7 – (Mülga madde: 30/01/1979 – 2178/8 md.)(*)
Açıklama:
(*) Maddenin değiştirilen ve yürürlükten kaldırılan hükümleri için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 26/02/1970 tarih ve 1238 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değiştirilen madde metni:
Geçici Madde 7 – a) Bu Kanun yürürlüğe girmeden önce hukuk fakültelerinden mezun olanlar Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl içinde,
b) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte hukuk fakültesinde kayıtlı öğrenci durumunda bulunan ve kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, altı yıl içinde,hukuk fakültelerinden mezun olanlar, mezuniyet tarihinden itibaren üç yıl içinde,
Avukatlık stajı için baş vurdukları takdirde, ilk altı ayı mahkeme, ikinci altı ayı avukat yanında olmak üzere bu Kanun hükümleri uyarınca bir yıl staj yaparlar ve bu Kanunun 12 nci maddesi, 15 inci maddesinin birinci fıkrası, 23 üncü maddesinin birinci fıkrası, 24 üncü maddesinin son fıkrası ve 26 ncı maddesi hükümleri yerine 3499 sayılı Avukatlık Kanununun 16 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 17 nci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi ve 5178 sayılı Kanunla değişen 19 uncu maddesi hükümleri bunlar hakkında uygulanır. Bunlar, bu Kanunun 3 üncü maddesinin (d) bendi ile avukatlık sınavına dair 28, 29, 30, 31, 32 ve 33 üncü maddeleri hükümlerine tabi değildir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte avukatlık stajına başlamış olup da,henüz bitirmemiş olanlar hakkında 3499 sayılı Avukatlık Kanununun staj hükümleri ve o kanuna göre hazırlanmış olan yönetmelik uygulanır.
————————-
2 – 23/06/1976 tarih ve 2018 sayılı Kanunla değiştirilen (b) bendi:
b) 7 Temmuz 1975 tarihine kadar Hukuk Fakültelerinden mezun olanlar,mezuniyet tarihinden itibaren üç yıl içinde,
Avukatlık stajı için başvurdukları takdirde,ilk altı ayı mahkeme,ikinci altı ayı avukat yanında olmak üzere bu kanun hükümleri uyarınca bir yıl staj yaparlar ve bu kanunun 15 inci maddesinin birinci fıkrası, 23 üncü maddesinin birinci fıkrası, 24 üncü maddesinin son fıkrası ve 26 ncı maddesi hükümleri yerine 3499 sayılı Avukatlık Kanununun 14 üncü maddesinin son fıkrası,16 ncı maddesinin 1 ve 2 nci fıkrası, 17 nci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi ve 5178 sayılı Kanunla değişen 19 uncu maddesi hükümleri bunlar hakkında uygulanır. Bunlar,bu kanunun 3 üncü maddesinin (d) bendi ile avukatlık sınavına dair 28,29,30, 31,32 ve 33 üncü maddeleri hükümlerine tabi değildir.
7 Temmuz 1969 tarihinde avukatlık stajına başlamış olup da henüz bitirmemiş durumda bulunanlar hakkında 3499 sayılı Avukatlık Kanununun staj hükümleri ve o kanuna göre hazırlanmış olan Yönetmelik uygulanır.
————————-
3 – 30/01/1979 tarih ve 2178 sayılı Kanunun 8. maddesi ile yürürlükten kaldırılan madde metni:
Geçici Madde 7 – a) (Değişik bent: 26/02/1970 – 1238 ) 7 Temmuz 1969 tarihinden önce Hukuk Fakültelerinden mezun olanlar bu tarihten itibaren üç yıl içinde,
b) (Değişik bent: 23/06/1976 – 2018) 31/12/1976 tarihine kadar hukuk fakültelerinden mezun olanlar mezuniyet tarihinden itibaren 3 yıl içinde.
Avukatlık stajı için başvurdukları takdirde,ilk altı ayı mahkeme,ikinci altı ayı avukat yanında olmak üzere bu kanun hükümleri uyarınca bir yıl staj yaparlar ve bu kanunun 15 inci maddesinin birinci fıkrası,23 üncü maddesinin birinci fıkrası, 24 üncü maddesinin son fıkrası ve 26 ncı maddesi hükümleri yerine 3499 sayılı Avukatlık Kanununun 14 üncü maddesinin son fıkrası, 16 ncı maddesinin 1 ve 2 nci fıkrası, 17 nci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi ve 5178 sayılı Kanunla değişen 19 uncu maddesi hükümleri bunlar hakkında uygulanır. Bunlar,bu kanunun 3 üncü maddesinin (d) bendi ile avukatlık sınavına dair 28, 29,30,31,32 ve 33 üncü maddeleri hükümlerine tabi değildir.
7 Temmuz 1969 tarihinde avukatlık stajına başlamış olup da henüz bitirmemiş durumda bulunanlar hakkında 3499 sayılı Avukatlık Kanununun staj hükümleri ve o kanuna göre hazırlanmış olan Yönetmelik uygulanır.
Geçici Madde 8 – Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce Siyasal Bilgiler Okulu veya fakültesinden mezun olup da eksik kalan derslerden hukuk fakültesinde sınav vermiş olanlar, bu Kanunun uygulanmasında hukuk fakültesi mezunu sayılırlar.
Geçici Madde 9 – Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce Yargıtay’da hukuk mezunu başkatip olarak en az dört yıl süre ile hizmet etmiş olanlar, 3 üncü maddenin (c) bendindeki kayıttan vareste tutulurlar.
Geçici Madde 10 – Ankara Baro Başkanı, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki ay içinde Ankara’da toplanıp Türkiye Barolar Birliği Başkanı ile Birlik Yönetim Kurulu, Birlik Disiplin Kurulu ve Birlik Denetleme Kurulu üyelerini ve yedeklerini seçecek olan ilk genel kurul için delegelerini seçip göndermelerini ve toplantı yer, gün ve saatini, toplantı gününden en az bir ay önce barolara bildirir. Belirtilen günde toplantıyı açarak yerini en yaşlı delegeye bırakır.
Geçici Madde 11 – 708 sayılı Kanunun ikinci ve 7 nci maddelerinde ve 2573 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinde yazılı mülazemet süresini 3499 sayılı Avukatlık Kanununun yürürlüğü tarihinde bitirmiş olanlar 3 üncü maddenin (a), (b) ve (c) bentlerinde ve 5 inci maddede gösterilen şartlara sahip oldukları takdirde baro levhasına yazılırlar.
Bu Kanunun uygulanmasında Medresetulkuzat ve Nüvap Mektebi mezunları hukuk mezunu sayılır.
Geçici Madde 12 – Gerek 3499 sayılı Kanun ve gerekse bu Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra dava vekaleti ruhsatnamesi ile 708 sayılı Kanunun 5 inci maddesine dayanılarak avukatlık ruhsatnamesi verilemez.
Ancak, hukuk fakültesi veya mektebinden mezun olmadıkları halde 3499 sayılı Kanunun yürürlüğünden önce hakimlik veya savcılık sınıflarında, 3499 sayılı Kanunun yürürlüğünden önce veya sonraki görev sürelerinin toplamı dört yılı doldurmuş olanlara 3 üncü maddenin (b) ve (c) bentlerindeki kayıtlardan vareste tutulmak şartiyle avukatlık ruhsatnamesi verilir. Sicilleri itibariyle görevlerinden çıkarılmış olanlar hakkında bu hüküm uygulanmaz.
Geçici Madde 13 – 3499 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte dava, vekaleti ruhsatnamesine sahip olanlar, beş avukat bulunmıyan yerlerde vekalet icra edebilirler. Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce 3499 sayılı Kanunun (Muvakkat IV üncü) maddesi uyarınca beş avukat bulunmıyan yerlerde dava vekilliği yapmakta olanların kazanılmış hakları saklıdır.
Dava vekillerinin, mesleklerini icra edebilmeleri için, o yerin bağlı olduğu baroca tutulan bir listeye yazılmaları şarttır. Listeye yazılmak için yapılan baş vurma üzerine barolar, istemin kabul veya reddine dair kararlarını bir ay içinde vermek zorundadır. Bu süre içinde karar verilmezse istem reddolunmuş sayılır. Listeye kayıt kararı kesindir. Belli süre içinde karar verilmez yahut ret kararı verilir ise ilgili şahıs, karar verilmemiş ise bir aylık sürenin sonundan, istem reddedilmişse red kararının tebliği tarihinden itibaren onbeş gün içinde Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kuruluna itiraz edebilir. Türkiye Barolar Birliğinin kararı Adalet Bakanlığının onaylanması ile kesinleşir.
Listeye yazılma, bu Kanunun davavekillerine tanıdığı hak ve yetkilerden faydalanmak ve yükümlere tabi olmak bakımından, baro levhasına yazılmanın sonuçlarını doğurur.
Listenin barolarca nasıl düzenleneceği, listeye yazılmak için yapılacak baş vurma hakkındaki işlemler listenin mahkemelere, Cumhuriyet savcılıklarına, icra ve iflas dairelerine ve diğer resmi mercilere bildirilme tarzı ve listeden kaydın silinmesi şekli bu Kanunun 182 nci maddesinde yazılı yönetmelikte gösterilir.
Geçici Madde 14 – 3499 sayılı Kanunla ek ve değişikliklerine göre kurulmuş olan barolar, bu Kanun hükümlerine göre görevlerine devam ederler.
Geçici Madde 15 – 168 inci madde uyarınca hazırlanacak asgari ücret tarifesi, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde yapılır ve yeni tarife yürürlüğe girinceye kadar eski tarife uygulanır.
Geçici Madde 16 – Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu görevine başlayıncaya kadar, avukatlık haysiyet divanındaki dosyalar, bu kurula devredilmek üzere Ankara Baro Başkanlığınca teslim alınır.
Geçici Madde 17 – Yargı mercileri, Cumhuriyet savcılıkları, icra memurlukları nezdinde başkatiplik, zabıt katipliği, zabıt katibi muavinliği yahut icra memurluğu veya yardımcılığı görevlerinden birini en az on yıl süre ile yapmış olan kimseler, bu Kanunun 3 üncü maddesi uyarınca Avukatlık meslekine kabul için aranılan tahsil, staj (…)(*3*) dışındaki şartları haiz olurlar ve 5 inci maddede yazılı engeller kendilerinde bulunmazsa, en az üç avukat veya davavekili olmıyan bir yerde, o yerin bağlı olduğu baroca tutulan listeye yazılmak şartiyle, munhasıran o yerin hukuk mahkemeleri ve icra ve iflas dairelerinde dava ve iş takibedebilirler.
Bu kimseler, munhasıran vekalet görevini yapabilecekleri yerde, listeye yazılma tarihinden itibaren üç ay içinde bir büro açmak zorundadırlar. Bu zorunluluğa uymıyanların adları listeden silinir.
(Mülga fıkra: Bu maddenin son fıkrası gereğince)(**)
(Değişik fıkra: 26/02/1970 – 1238/4 md.)(*) Yukarıdaki fıkralar uyarınca vekalet görevini yapmak hakkı o yer avukat veya dava vekilleri sayısının üçü bulması halinde kendiliğinden sona erer. Sona erme tarihinden itibaren üç ay içinde, ilgili şansın aynı baro bölgesi içinde üç avukat veya dava vekili bulunmayan başka bir yere naklederek büro açması halinde, listedeki kaydı, nakledilen yer işaret edilmek suretiyle devam eder. İlgili üç aylık süre içinde başka bir baroya başvurduğu takdirde, dosyası getirilmek suretiyle başvurduğu baronun listesine kaydı yapılıp ayrıldığı baronun listesinden de adı silinerek vekalet görevine devam eder. Üç aylık süre içinde aynı baro bölgesindeki başka bir yere nakil yapılarak büro açılmaması veya bu süre dolmadan başka bir baroya nakil için başvurulmaması halinde ilgilinin adı listeden silinir.
Geçici 13 üncü maddenin listeye yazılma için yapılacak baş vurma ile ilgili ikinci fıkrası hükmü bu kimseler hakkında da kıyasen uygulanır.
Listeyle ilgili olup, geçici 13 üncü maddenin son fıkrasında gösterilen hususlar ve bu maddeye göre vekalet görevini ifa edeceklere verilecek yetki belgesinin neleri ihtiva eyliyeceği 182 nci maddede yazılı yönetmelikte gösterilir.
Bu Kanunun ikinci, dördüncü, beşinci, yedinci, sekizinci, dokuzuncu, onbirinci ve onikinci kısmı ile 49, 57, 58, 59, 60, 61, 62 ve 65 inci maddeleri dışında kalan hükümleri bu maddenin kapsamına giren kimseler hakkında da kıyasen uygulanır.
Baro giriş ve yıllık kesenekleri bu maddenin kapsamına giren kimselerden alınmaz.
(Değişik fıkra: 26/02/1970 – 1238/4 md.)(*) Bu maddenin üçüncu fıkrası 7 Temmuz 1977 tarihinde yürürlükten kalkar.
Açıklama:
(*) 26/02/1970 tarih ve 1238 sayılı Kanunun 4. maddesi ile değiştirilen dördüncü ve son fıkra için Tarihçeye bakınız.
(**) Bu maddenin son sıkrası gereğince yürürlükten kalkan 3. fıkra için Tarihçeye bakınız.
(*3*) Burada yer alan “ve sınav” ibaresi, 28/11/2006 kabul tarihli, 14/12/2006 tarih ve 26376 sayılı R.G.de yayımlanan 5558 sayılı Kanunun 1. maddesi ile madde metninden çıkartılmıştır.
Tarihçe:
1 – 26/02/1970 tarih ve 1238 sayılı Kanunun 4. maddesi ile değiştirilen dördüncü ve son fıkra metni:
Dördüncü fıkra- Yukarıdaki fıkralar uyarınca vekalet görevini yapmak hakkı o yer avukat veya davavekilleri sayısının üçü bulması halinde kendiliğinden sona erer. Sona erme tarihinden itibaren üç ay içinde, ilgili şahsın aynı baro bölgesi içinde üç avukat veya davavekili bulunmıyan başka bir yere naklederek büro açması halinde, listedeki kaydı, nakledilen yer işaret edilmek suretiyle devam eder. Belli süre içinde nakil yapılmamışsa ilgilinin adı baroca listeden silinir.
– Son fıkra: Bu maddenin birinci fıkrasından gayri diğer fıkraları kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 4 yıl sonra yürürlükten kalkar.
——————————–
2 – Bu maddenin son sıkrası gereğince yürürlükten kalkan 3. fıkra metni:
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 61 inci maddesinin son fıkrası gereğince vekalet görevini yapanlar, geçmiş adalet hizmetine ait şarta bakılmaksızın, birinci fıkrada, yazılı diğer şartlara sahip oldukları takdirde, o yerin bağlı bulunduğu baroca tutulan listeye yazılmak suretiyle, munhasıran o yerdeki hukuk mahkemeleri ve icra ve iflas dairelerinde vekalet görevini yapmaya devam ederler. Ancak, listeden herhangibir suretle adları silinenler, birinci fıkrada yazılı şartların tamamına sahip olmadıkça bir daha listeye yazılamazlar. Bu kimseler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde listeye yazılmak için baş vurmak ve yazılma tarihinden itibaren üç ay içinde bir büro açmak zorundadırlar. Aksi halde listeye yazılmazlar; listeye yazılmışlarsa adları listeden silinir.
Geçici Madde 18 – (Ek madde: 26/02/1970 – 1238/5 md.)
Geçici 3 ve 4 üncü maddeler uyarınca borçlanılarak emekliliğe esas hizmetlerine eklenen sürelerin üçte ikisi, ilgililerin halen bulundukları görevin veya hizmetin en az yükselme süresine göre iki veya üç yılda bir değerlendirilmek suretiyle intibakları yapılır ve böylece görev veya hizmet aylıkları ile emeklilik keseneğine esas aylıkları yükseltilir.
Geçici Madde 19 – (Ek madde: 01/04/1981 – 2442/2 md.)
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, bu Kanunun 1 inci maddesi ile Avukatlık Kanununun 14 üncü maddesine eklenen fıkrada belirtilenlerin sıkıyönetim askeri mahkemelerinde almış oldukları davalar Avukatlık Kanununun hükümleri dairesinde üç ay içinde devredilir.
Geçici Madde 20 – (Ek madde: 25/06/2002 – 4765 S.K./1. md.)(*)
10/05/2001 tarihinden önce ilköğretim veya orta öğretimde öğretmenlik görevi ile avukatlık mesleğini birlikte yapanlar ve aynı durumda olup avukatlık stajını yapmakta olanlar hakkında 11 inci madde hükmü uygulanmaz.
(Mülga fıkra: 28/11/2006 – 5558 S.K./1. md.)(**)
Açıklama:
(*) 25/06/2002 kabul tarihli, 28/06/2002 tarih ve 24799 sayılı R.G.de yayımlanan 4765 sayılı kanunun 2 nci maddesine göre Geçici Madde 20, 10/05/2002 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürülüğe girer.
(**) 28/11/2006 kabul tarihli, 14/12/2006 tarih ve 26376 sayılı R.G.de yayımlanan 5558 sayılı Kanunun 1. maddesi ile yürürlükten kaldırılan fıkra için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 28/11/2006 kabul tarihli, 14/12/2006 tarih ve 26376 sayılı R.G.de yayımlanan 5558 sayılı Kanunun 1. maddesi ile yürürlükten kaldırılan fıkra:
Avukatlık Kanununun 3 üncü maddesinin (d) bendi hükmü, 10/05/2001 tarihinde hukuk fakültelerinde öğrenci olanlar hakkında uygulanmaz; bunlar sınava tabi tutulamaz.
Geçici Madde 21 – (İptal: Anayasa Mah. 07/02/2008 tarih ve E. 2005/128, K. 2008/54)(*)
Açıklama:
(*) Anayasa Mahkemesinin 07/02/2008 Karar Günlü, 2005/128 Esas, 2008/54 Karar Sayılı, 01/07/2007 tarih ve 26923 sayılı R.G.de yayımlanan kararıyla iptal edilen madde için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – Anayasa Mahkemesinin 07/02/2008 Karar Günlü, 2005/128 Esas, 2008/54 Karar Sayılı, 01/07/2007 tarih ve 26923 sayılı R.G.de yayımlanan kararıyla iptal edilen madde:
Geçici Madde 21 – (Ek madde: 13/01/2004 – 5043 S.K./7. md.)
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, kesin hükme bağlanmamış bütün ihtilaflarda bu Kanunun değişik hükümleri uygulanır.
Geçici Madde 22 – (Ek madde: 18/02/2009 – 5838 S.K./29. md.)
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ödenmemiş baro keseneği borcunun tamamının, bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde ödenmesi halinde, işlemiş faiz borcu silinir. Baro keseneğinin ödenmemesine bağlı olarak yürütülen levhadan ve sicilden silme işlemleri, altı ay süreyle durdurulur.
Ek Geçici Madde 1 – (Ek madde: 31/10/1980 – 2329/3 md.)
Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra, değiştirilen 168 inci madde hükümleri uyarınca hazırlanacak ilk tarifeler yürürlüğe girinceye kadar açılan davalar veya başlayan hukuki yardımlarla ilgili olarak değer veya miktarın bir milyar lirayı aşan bölümü için takdir edilecek nispi avukatlık ücretinin hesabında, yürürlükte olan tarifelere bakılmaksızın, binde bir oranı uygulanır.
Madde 200 – Bu Kanun yayımı tarihinden üç ay sonra yürürlüğe girer.
Madde 201 – Bu Kanunun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
Geçici Madde 1 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 11 inci maddesi hükmü uyarınca, avukatlık ve avukatlık stajıyla birleşmeyen ilköğretimde öğretmenlik görevinde bulunulması sebebine dayanılarak;
A) Yapmış oldukları stajın geçerli sayılmamasından dolayı aynı Kanunun 72 nci maddesinin (b) bendi uyarınca adları baro levhasından silinmiş bulunanlarla staj bitim belgesi almış oldukları halde aynı sebeple baro levhasına yazılma istemleri reddedilenler, levhaya yazılmalarına dair baro yönetim kurulu kararları Adalet Bakanlığınca onaylanmayanlar veya baro levhasına yazılmamış olanlar, başvurdukları takdirde başkaca engellerinin bulunmaması kaydıyla baro levhasına yazılırlar ve avukatlık yapabilirler.
B) Adları staj listesinden silinmiş olanlar, başkaca engelleri bulunmadığı takdirde bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren üç ay içerisinde başvurmaları halinde, yeniden Staj listesine yazılırlar ve silme kararından önce yaptıkları staj geçerli sayılarak stajlarına devam ederler. Bunlardan adları staj listesinden silinmesi gerekenler hakkında, başkaca engelleri yoksa silme işlemi yapılmaz.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 11 inci maddesi hükmü uyarınca, avukatlık ve avukatlık stajıyla birleşmeyen diğer işlerde bulunulması sebebine dayanılarak, yapmış oldukları stajın geçerli sayılmamasından dolayı aynı Kanunun 72 nci maddesinin (b) bendi uyarınca adları baro levhasından silinmiş bulunanlarla staj bitim belgesi almış oldukları halde aynı sebeple baro levhasında yazılma istemleri reddedilenler, levhaya yazılmalarına dair baro yönetim kurulu kararları Adalet Bakanlığınca onaylanmayanlar veya baro levhasına yazılmamış olanlar, başvurdukları takdirde avukatlıkla birleşmeyen işlerinden ayrılmış olmaları ve başkaca engellerinin bulunmaması kaydıyla baro levhasına yazılırlar. Bu şekilde avukatlık stajı yaptıktan sonra baro levhasına yazılmış bulunanların da avukatlıkla birleşmeyen bir işle uğraşmamaları ve başkaca engelleri bulunmaması şartıyla kayıtları silinmez. Adları staj listesinden silinenler, avukatlıkla birleşmeyen işlerinden ayrılmış oldukları ve başkaca engelleri bulunmadığı takdirde bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren üç ay içerisinde başvurmaları halinde, yeniden staj listesine yazılırlar ve silme kararından önce yaptıkları staj geçerli sayılarak stajlarına devam ederler. Bunlardan adları staj listesinden silinmesi gerekenler hakkında başkaca engelleri yoksa silme işlemi yapılmaz.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce avukatlıkla bağdaşmayan bir işle uğraştıkları sırada avukatlık stajını yapan veya yapmakta bulunanlar hakkında:
a) Cezai takibat yapılmaz.
b) Daha önce başlamış olan takibatlar durdurulur.
Hükmolunan cezalar ceza mahkumiyetlerinin sonuçlarını da kapsamak üzere affedilmiştir.
Bu suretle cezaları bütün sonuçlarıyla affedilmiş olan avukat ve avukat stajyerleri hakkında, bu mahkumiyetlerine dayanılarak Avukatlık Kanununun, avukatlığa kabul edilmemeye ve ruhsatnameleri geri alınmak suretiyle iptal ve adları bir daha yazılmamak üzere levhadan silinmeye dair hükümleri uygulanmaz.
Geçici Madde 2 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapılacak ilk baro genel kurul toplantısı, Kanunun yayımını izleyen ikinci yılın ekim ayının ilk haftası içinde yapılır.
Geçici Madde 3 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, baro disiplin kurulu üyesi olanlar ile baro ve Birlik Denetleme Kurulu üyesi bulunanlar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra, yönetim kurulu seçimlerinin yapılacağı ilk genel kurul toplantısına kadar görevlerine devam ederler.
Geçici Madde 4 – Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce Siyasal Bilgiler Okulu veya Fakültesinden mezun olup da eksik kalan derslerden Hukuk Fakültesinde sınav vermiş olanlar, bu Kanunun uygulanmasında Hukuk Fakültesi mezunu sayılırlar.
Geçici Madde 1 – (Mülga fıkra: 28/11/2006 – 5558 S.K./1. md.)(*)
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 11 inci maddesi hükmü uyarınca, avukatlık ve avukatlık stajıyla birleşmeyen diğer işlerde bulunulması sebebine dayanılarak, yapmış oldukları stajın geçerli sayılmamasından dolayı aynı Kanunun 72 nci maddesinin (b) bendi uyarınca adları baro levhasından silinmiş bulunanlarla staj bitim belgesi almış oldukları halde aynı sebeple baro levhasına yazılma istemleri reddedilenler, levhaya yazılmalarına dair baro yönetim kurulu kararları Adalet Bakanlığınca onaylanmayanlar veya baro levhasına yazılmamış olanlar, başvurdukları takdirde avukatlıkla birleşmeyen işlerinden ayrılmış olmaları ve başkaca engellerin bulunmaması kaydıyla baro levhasına yazılırlar. Bu şekilde avukatlık stajı yaptıktan sonra baro levhasına yazılmış bulunanların da avukatlıkla birleşmeyen bir işle uğraşmamaları ve başkaca engellerinin bulunmaması şartı ile kayıtları silinmez. Adları staj listesinden silinenler, avukatlıkla birleşmeyen işlerinden ayrılmış oldukları ve başkaca engelleri bulunmadığı takdirde bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren üç ay içinde başvurmaları halinde yeniden staj listesine yazılırlar ve silme kararından önce yaptıkları staj geçerli sayılarak stajlarına devam ederler. Bunlardan adları staj listesinden silinmesi gerekenler hakkında başkaca engelleri yoksa silme işlemi yapılmaz.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce avukatlıkla bağdaşmayan bir işle uğraştıkları sırada avukatlık stajını yapan veya yapmakta bulunanlar hakkında;
a) Cezai takibat yapılmaz,
b) Daha önce başlamış olan takibatlar durdurulur.
Hükmolunan cezalar ceza mahkumiyetlerinin sonuçlarını da kapsamak üzere affedilmiştir.
Bu suretle cezaları bütün sonuçlarıyla affedilmiş olan avukat ve avukat stajyerleri hakkında, bu mahkumiyetlerine dayanılarak Avukatlık Kanununun avukatlığa kabul edilmemeye ve ruhsatnameleri geri alınmak suretiyle iptal ve adları bir daha yazılmamak üzere levhadan silinmeye dair hükümleri uygulanmaz.
Açıklama:
(*) 28/11/2006 kabul tarihli, 14/12/2006 tarih ve 26376 sayılı R.G.de yayımlanan 5558 sayılı Kanunun 1. maddesi ile yürürlükten kaldırılan fıkra için Tarihçeye bakınız.
Tarihçe:
1 – 28/11/2006 kabul tarihli, 14/12/2006 tarih ve 26376 sayılı R.G.de yayımlanan 5558 sayılı Kanunun 1. maddesi ile yürürlükten kaldırılan fıkra:
Bu Kanunla getirilen avukatlık staj sonu sınavına ilişkin hükümler bu Kanunun yayımından sonra avukatlık stajına başvuruda bulunanlar hakkında uygulanır.
Geçici Madde 2 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kurulmuş olan barolar hakkında 77 nci maddenin bu Kanunla değişik birinci fıkrası hükmü uygulanmaz.
Geçici Madde 3 – Bu Kanun gereğince düzenlenecek yönetmelikler, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde çıkartılır.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi
Resmi Gazete Tarihi: 28/12/2013
Resmi Gazete Sayısı: 28865
Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı
Konu ve kapsam
Madde 1 – (1) Mahkemelerde, tüm hukuki yardımlarda, taraflar arasındaki uyuşmazlığı sonlandıran her türlü merci kararlarında ve ayrıca kanun gereği mahkemelerce karşı tarafa yükletilmesi gereken avukatlık ücretinin tayin ve takdirinde, Avukatlık Kanunu ve işbu tarife hükümleri uygulanır.
(2) Taraflar arasında akdi avukatlık ücreti kararlaştırılmamış veya kararlaştırılan akdi avukatlık ücretinin geçersiz sayılması halinde; mahkemelerce, dava konusu edilen tutar üzerinden işbu tarife gereğince hesaplanacak avukatlık ücretinin altında bir ücrete hükmedilemez. İşbu tarife akdi avukatlık ücreti belirlenmesinde sadece asgari değerin hesaplanmasında dikkate alınır. Diğer hususlar Avukatlık Kanunundaki hükümlere tabidir.
(3) İşbu tarife hükümleri altında kararlaştırılan akdi avukatlık ücretleri, tarife hükümleri üzerinden yapılmış olarak kabul edilir.
Avukatlık ücretinin kapsadığı işler
Madde 2 – (1) Bu Tarifede yazılı avukatlık ücreti kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemler ücreti karşılığıdır. Avukat tarafından takip edilen dava veya işle ilgili olarak düzenlenen dilekçe ve yapılan diğer işlemler ayrı ücreti gerektirmez. Hükümlerin tavzihine ilişkin istemlerin ret veya kabulü halinde de avukatlık ücretine hükmedilemez.
(2) Buna karşılık, icra takipleriyle, Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay ve Sayıştay’da temyizen ve bölge idare ve bölge adliye mahkemelerinde itirazen görülen işlerin duruşmaları ayrı ücreti gerektirir.
Avukatlık ücretinin aidiyeti, sınırları ve ortak veya değişik sebeple davanın reddinde davalıların avukatlık ücreti
Madde 3 – (1) Yargı yerlerince avukata ait olmak üzere karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, ekli Tarifede yazılı miktardan az ve üç katından çok olamaz. Bu ücretin belirlenmesinde, avukatın emeği, çabası, işin önemi, niteliği ve davanın süresi göz önünde tutulur.
(2) Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.
Birden çok avukat ile temsil
Madde 4 – (1) Aynı hukuki yardımın birden çok avukat tarafından yapılması durumunda, karşı tarafa bir avukatlık ücretinden fazlası yükletilemez.
Ücretin tümünü hak etme
Madde 5 – (1) Hangi aşamada olursa olsun, dava ve icra takibini kabul eden avukat, Tarife hükümleri ile belirlenen ücretin tamamına hak kazanır.
(2) Gerek kısmi dava gerekse belirsiz alacak ve tespit davasında mahkemece dava değerinin belirlenmesinden sonra davacı davasını belirlenmiş değere göre takip etmese dahi, yasal avukatlık ücreti, belirlenmiş dava değerine göre hesaplanır.
Davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulhte ücret
Madde 6 – (1) Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Bu madde yargı mercileri tarafından hesaplanan akdi avukatlık ücreti sözleşmelerinde uygulanmaz.
Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret
Madde 7 – (1) Görevsizlik veya yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davanın nakline veya davanın açılmamış sayılmasına ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar karar verilmesi durumunda Tarifede yazılı ücretin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra karar verilmesi durumunda tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti, ikinci kısmın ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez.
(2) Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.
(3) Kanunlar gereği gönderme, yeni mahkemeler kurulması, iş bölümü itirazı nedeniyle verilen tüm gönderme kararları nedeniyle görevsizlik, gönderme veya yetkisizlik kararı verilmesi durumunda avukatlık ücretine hükmedilmez.
Karşılık davada, davaların birleştirilmesinde ve ayrılmasında ücret
Madde 8 – (1) Bir davanın takibi sırasında karşılık dava açılması, başka bir davanın bu davayla birleştirilmesi veya davaların ayrılması durumunda, her dava için ayrı ücrete hükmolunur.
Nafaka, kira tespiti ve tahliye davalarında ücret
Madde 9 – (1) Tahliye davalarında bir yıllık kira bedeli tutarı, kira tespiti ve nafaka davalarında tespit olunan kira bedeli farkının veya hükmolunan nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden Tarifenin üçüncü kısmı gereğince hesaplanacak miktarın tamamı, avukatlık ücreti olarak hükmolunur. Bu miktarlar, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenmiş bulunan ücretten az olamaz.
(2) Nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemez.
Manevi tazminat davalarında ücret
Madde 10 – (1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.
(3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.
(4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.
İcra ve iflas müdürlükleri ile icra mahkemelerinde ücret
Madde 11 – (1) İcra ve İflas Müdürlüklerindeki hukuki yardımlara ilişkin avukatlık ücreti, takip sonuçlanıncaya kadar yapılan bütün işlemlerin karşılığıdır. Konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Şu kadar ki takip miktarı 2.083,33 TL’ye kadar olan icra takiplerinde avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra dairelerindeki takipler için öngörülen maktu ücrettir. Ancak bu ücret takip miktarını geçemez.
(2) Aciz belgesi alınması, takibi sonuçlandıran işlemlerden sayılır. Bu durumda avukata tam ücret ödenir.
(3) İcra mahkemelerinde duruşma yapılırsa Tarife gereğince ayrıca avukatlık ücretine hükmedilir. Şu kadar ki bu ücret, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünün iki ve üç sıra numaralarında gösterilen iş ve davalarla ilgili hukuki yardımlara ilişkin olup, Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenecek avukatlık ücreti bu sıra numaralarında yazılı miktarları geçemez. Ancak icra mahkemelerinde açılan istihkak davalarında, üçüncü kısım gereğince hesaplanacak avukatlık ücretine hükmolunur.
(4) Borçlu itiraz süresi içerisinde borcunu öderse tarifeye göre belirlenecek ücretin dörtte üçü takdir edilir. Maktu ücreti gerektiren işlerde de bu hüküm uygulanır.
Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret
Madde 12 – (1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.
Ceza davalarında ücret
Madde 13 – (1) Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine Tarifenin ikinci kısım ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir.
(2) Ceza hükmü taşıyan özel yasa, tüzük ve kararnamelere göre yalnız para cezasına hükmolunan davalarda tarifeye göre belirlenecek avukatlık ücreti hükmolunan para cezası tutarını geçemez.
(3) CMK 141 ve devamı maddelerine göre tazminat için Ağır Ceza Mahkemelerine yapılan başvurularda, Tarifenin üçüncü kısmı gereğince avukatlık ücretine hükmedilir. Şu kadar ki, hükmedilecek bu ücret ikinci kısmın ikinci bölümünün onuncu sıra numarasındaki ücretten az olamaz.
(4) Çocuk mahkemelerinde görülen davalarda, asliye ceza; çocuk ağır ceza mahkemelerinde görülen davalarda da ağır ceza mahkemeleri için Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde öngörülen maktu ücretlere ilişkin hükümler uygulanır.
(5) Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir.
(6) Ceza mahkemelerinde görülen tekzip, internet yayın içeriğinden çıkarma, idari para cezalarına itiraz gibi başvuruların kabulü veya ilk derece mahkemesinin kararına yapılan itiraz üzerine, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması halinde işin duruşmasız veya duruşmalı oluşuna göre İkinci Kısım Birinci Bölüm 1. sıradaki iş için öngörüldüğü şekilde avukatlık ücretine hükmedilir. Ancak başvuruya konu idari para cezasının miktarı Tarifenin İkinci Kısım Birinci Bölüm 1. sıradaki iş için öngörülen maktu ücretin altında ise idari para cezası kadar avukatlık ücretine hükmedilir.
Danıştay’da, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde görülen dava ve işlerde ücret
Madde 14 – (1) Danıştay’da ilk derecede veya duruşmalı olarak temyiz yoluyla görülen dava ve işlerde, idari ve vergi dava daireleri genel kurulları ile dava dairelerinde, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde birinci savunma dilekçesi süresinin bitimine kadar anlaşmazlığın feragat ya da kabul nedenleriyle ortadan kalkması veya bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi durumunda Tarifede yazılı ücretin yarısına, diğer durumlarda tamamına hükmedilir.
(2) Şu kadar ki, dilekçelerin görevli mercie gönderilmesine veya dilekçenin reddine karar verilmesi durumunda avukatlık ücretine hükmolunmaz.
(3) Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde görülen dava ve işlerde de yukarıdaki fıkralarda belirtilen hükümler uygulanır.
Arabuluculuk, uzlaşma ve her türlü sulh anlaşmasında ücret
Madde 15 – (1) Avukatlık Kanununun 35/A maddesinde sözü edilen uzlaşma tutanağının hazırlanmasında, bu Tarifenin ilgili kısımlarında belirlenen ücret uygulanır.
(2) Arabuluculuk, uzlaşma ve her türlü sulh anlaşmalarından doğacak avukatlık ücreti uyuşmazlıklarında işbu tarifede yer alan hükümler uyarınca saptanacak miktarlar, akdi avukatlık ücretinin asgari değerlerini oluşturur.
Tahkimde ücret
Madde 16 – (1) Hakem önünde yapılan her türlü hukuki yardımlarda bu Tarife hükümleri uygulanır.
İş takibinde ücret
Madde 17 – (1) Bu Tarifeye göre iş takibi; yargı yetkisinin kullanılması ile ilgisi bulunmayan iş ve işlemlerin yapılabilmesi için, iş sahibi veya temsilci tarafından yerine getirilmesi kanunlara göre zorunlu olan iş ve işlemlerdir.
(2) Tarifede yazılı iş takibi ücreti bir veya birden çok resmi daire, kurum veya kuruluşça yapılan çeşitli işlemleri içine alsa bile, o işin sonuçlanmasına kadar yapılan bütün hukuki yardımların karşılığıdır.
Dava vekili ve dava takipçileri eliyle takip olunan işlerde ücret
Madde 18 – (1) Dava vekilleri tarafından takip olunan dava ve işlerde de bu Tarife uygulanır.
(2) Dava takipçileri tarafından takip olunan dava ve işlerde bu Tarifede belirtilen ücretin 1/4’ü uygulanır.
Tarifede yazılı olmayan işlerde ücret
Madde 19 – (1) Tarifede yazılı olmayan hukuki yardımlar için, işin niteliği göz önünde tutularak, Tarifedeki benzeri işlere göre ücret belirlenir.
Uygulanacak tarife
Madde 20 – (1) Avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır.
Seri davalarda ücret
Madde 21 – (1) İhtiyari dava arkadaşlığının bir türü olan seri davalar ister ayrı dava konusu yapılsın ister bir davada birleştirilsin her biri için ayrı ayrı tam avukatlık ücretine hükmedilir.
Kötü niyetli veya haksız dava açılmasında ücret
Madde 22 – (1) Kötü niyetli davalı veya hiçbir hakkı olmadığı halde dava açan taraf, yargılama giderlerinden başka, diğer tarafın vekiliyle aralarında kararlaştırılan vekalet ücretinin tamamı veya bir kısmını ödemeye mahkum edilebilir. Vekalet ücretinin miktarı hakkında uyuşmazlık çıkması veya mahkemece miktarının fahiş bulunması halinde, bu miktar doğrudan mahkemece Avukatlık Kanunu ve işbu tarife esas alınarak takdir olunur.
Yürürlük
Madde 23 – (1) Bu Tarife yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
“AVUKATLIK ÜCRET TARİFESİ”ni Word Formatında İndirmek İçin Tıklayınız…
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tarife
Resmi Gazete Tarihi: 01/02/2014
Resmi Gazete Sayısı: 28900
Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı
MADDE 1 – 28/12/2013 tarihli ve 28865 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin Üçüncü Kısmının 8 inci bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
MADDE 2 – Bu Tarife yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tarife
Resmi Gazete Tarihi: 04/06/2010
Resmi Gazete Sayısı: 27601
Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı
MADDE 1 – 24/12/2009 tarihli ve 27442 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 11 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“İcra ve İflas Müdürlüklerindeki hukuki yardımlara ilişkin avukatlık ücreti, takip sonuçlanıncaya kadar yapılan bütün işlemlerin karşılığıdır. Konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Şu kadar ki asıl alacak miktarı 1.333,33 TL’ye kadar olan icra takiplerinde avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra dairelerindeki takipler için öngörülen maktu ücrettir. Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez.”
MADDE 2 – Bu Tarife yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tarife
Resmi Gazete Tarihi: 02/09/2010
Resmi Gazete Sayısı: 27690
Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı
MADDE 1 – 24/12/2009 tarihli ve 27442 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 11 inci maddesinin altıncı fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 2 – Bu Tarife yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tarife
Resmi Gazete Tarihi: 31/12/2010
Resmi Gazete Sayısı: 27802
Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı
MADDE 1 – 3/12/2010 tarihli ve 27774 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 11 inci maddesinin birinci fıkrasının üçüncü cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Şu kadar ki asıl alacak miktarı 1.500,00 TL’ye kadar olan icra takiplerinde avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra dairelerindeki takipler için öngörülen maktu ücrettir.”
MADDE 2 – Bu Tarife 3/12/2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.