Küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin tanımı nitelikleri ve sınıflandırılması hakkında yönetmelikte değişiklik
19 Mart 2022İflas Kararı Tanıma ve Tenfiz
20 Nisan 2024T.C.
YARGITAY
11. Ceza Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Y A R G I T A Y İ L A M I
Esas No : 2020/5784
Karar No : 2022/3380
Tebliğname No : 11 – 2016/12969
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 25.11.2015
NUMARASI : 2014/305 (E) ve 2015/273 (K)
SANIK : A***** Ş*****
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEMYİZ EDEN: Sanık müdafisi
TEBLİĞNAMEDEKİ DÜŞÜNCE : Bozma
1- Sanık hakkında müşteki adına imza atarak 5 adet sahte bono tanzim ettiği ve bunları *******k Ltd. Şti. şirketine ciro ederek kullandığı iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın savunmalarında suçlamaları kabul etmediğini, söz konusu bonoları aralarındaki ticari ilişki nedeniyle *******Yapı Ltd. Şti.nden aldığını beyan etmesi, **** Yapı şirketinin yetkilisi T*** ***en’in tanık olarak alınan beyanında da söz konusu senetleri sanığın şirketine kendileri tarafından verildiğini, dava konusu bonoları müşteki A**** A*****’dan aldığını ifade etmesi, alınan bilirkişi raporunda ise bonolar üzerindeki borçlu imzaları ve yazı ve rakamların sanığın eli ürünü olduğunun belirtilmesi karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından, öncelikle sanığın olay öncesine ve sonrasına ait mukayeseye esas imza, rakam ve yazı örnekleri muhtarlık, tapu ve nüfus idaresi ve ilçe seçim kurulu gibi yerlerden temin edilerek dava konusu bonolardaki imza, yazı ve rakamların sanığa ait olup olmadığı hususunda uzman bir kurum veya kuruluştan yeniden bilirkişi raporu aldırılması, tanık T*** ***en’in tekrar beyanına başvurularak müşteki A**** A***** ile ticari ilişkilerini kanıtlayacak herhangi bir bilgi ya da belgenin bulunup bulunmadığının sorulması, varsa dosyaya ibrazının sağlanması, söz konusu senetlerin sanığın ticari defterlerine işlenip işlenmediğinin ve eğer işlenmiş ise tanık T*** ***en’in şirketinden alınıp işlendiğinde dair bir delil bulunup bulunmadığının araştırılması ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile mahkumiyet kararı verilmesi,
2- Kabule göre de;
a) 5237 sayılı TCK’nin 43/1. maddesinin uygulanabilmesi için “bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi” gerektiği, aynı anda işlenen eylemlerde ise zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı dikkate alındığında; tüm dosya kapsamından sanığın suça konu belgeleri farklı tarihlerde düzenlendiğine ilişkin bir delilin bulunmaması nedeniyle suçun aynı anda işlendiğinin kabulü gerektiğinden zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı, eylemin bir bütün olarak resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu, ancak belge sayısının TCK’nin 61. maddesi uyarınca temel cezanın tayininde nazara alınması gerektiği gözetilmeden, zincirleme şekilde işlenmiş resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması,
b) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 02.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.